Haber Detayı

2 bin 139 ürün için çıkarılan liste sanayiciyi sevindirdi


Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kamu alımlarında yerli üretimi teşvik için yüzde 15 fiyat avantajıyla belirlediği orta ve yüksek teknolojili 2 bin 139 ürün sanayiciyi heyecanlandırdı

HÜSEYİN GÖKÇE

ANKARA - Gazeteniz DÜNYA’nın “Yerliye yüzde 15 avantajlı liste açıklandı” başlığıyla dün duyurduğu liste, uzun süredir bekleyişte olan sanayicileri sevindirdi.

Kamu alımları yoluyla yerli üretimin teşviki yönündeki düzenlemeler kapsamında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın belirlediği orta ve yüksek teknolojili 2 bin 139 ürün için yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacak. Aslında 2011’den bu yana yürürlükte olan fiyat avantajı, mevzuata 2014 yılında zorunluluk olarak eklendi. Kamu İhale Kurumu verilerine göre bu eklemenin yapıldığı 2014'ün ilk yarısında kamu 49 milyar 519 milyon lira düzeyinde alım yaptı. Bunun 10 milyar 260 milyon lirasını mal alımları (orta ve yükse teknolojili ürünlerin dahil olabileceği grup), 18 milyar 858 milyon lirasını yapım işleri, 20 milyar 72 milyon lirasını ise hizmet alımları oluşturdu.

Toplam kamu alımları içinde yabancılara açık olan ihalelerin tutarı 33 milyar 991 milyon lira olarak belirlenirken, bunların sadece yüzde 8.32’sine karşılık gelen 7 milyar 785 milyon liralık kısmında yerli üreticilere fiyat avantajı sağlandı. Fiyat avantajının çoğu (6 milyar 614 milyon lira) yüzde 15 seviyesinde uygulanırken, tutarları çok az da olsa yüzde 1, yüzde 2 fiyat avantajlarının bile uygulandığı ihaleler yapıldı.

Özdebir: Sanayici uygulamayı bekliyor

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, uzun süredir bekledikleri bir düzenlemenin hayata geçirilmesinin sevindiricisi olduğunu söyledi. Normal şartlarda fiyat avantajının tüm yerli ürünlere uygulanması gerektiğini, ancak uluslararası yükümlülüklerden dolayı bunun mümkün olmadığını vurgulayan Özdebir, “Şimdi orta ve yüksek teknolojili ürünlerde daha belirgin ve vurgulayıcı olsun diye fiyat farkına bu ihaleleri, bu malları alma zorunluluğu getirildi. Bu ülkemiz için şarttı” diye konuştu.

ASO olarak bu kararın uygulamasının takipçisi olacaklarını ifade eden Özdebir, kararın yerli sanayinin gelişmesi ve dünya ile rekabet açısından önemli olduğunu kaydetti. Dünyanın kriz ortamında ülkelerin dış rekabeti kadar iç rekabetinin de ön plana çıktığını dile getiren Özdebir, “Bir ürünü eğer iç pazarda satamıyorsanız, dış pazarda da satmanız mümkün değil. İç pazarı kıskançlıkla korumamız lazım ki yerli sanayici güçlenip üretim yapabilsin” dedi. İç pazarın korunabilmesi için de sanayicinin güçlenmesi gerektiğine vurgu yapan Özdebir, “Sabit giderleri azaltılarak dış pazara yönelik daha rahat üretim yapabilecek olan sanayicilerimiz, aynı zamanda genel üretim ve istihdama da katkı sağlayabilecektir” dedi .

Aydın: Türk sanayiinin önü açılacak

OSTİM Başkanı Orhan Aydın ise sistemin tam olarak uygulanmasıyla Türk sanayinin önünün açılacağını söyledi. Bugüne kadar kamunun alım sistemlerinin satın almaya/ yabancı ürün satın almaya kurgulandığını dile getiren Aydın, “Bakanlığın yaptığı çalışmalarla bu anlayış yavaş yavaş değişiyor” dedi. Bugün birçok ülkenin bu yöntemle geliştiğinin altını çizen Aydın, fiyat avantajının hemen ardından bunu tamamlayıcı diğer programların da zaman geçirmeden devreye girmesi gerektiğini söyledi.

Yerli ürünlere desteğin yıllardır ihmal edildiğini ifade eden Aydın, “Türkiye’nin cari açığı artarken, kimse yerli ürünlerin kıymetini fark edemedi. İthalat lobisi yıllarca bunları ‘yapılamaz’ olarak gösterdi. Döviz kurları da hep ithalatı destekledi, ama artık yavaş yavaş aklımız başımıza geliyor” diye konuştu.

Akyüz: Firmalar ihale şartlarını şikayet etsin

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz de uygulamanın zorunlu hale getirilmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Eski zihniyet hala ‘İthalse kalitelidir’ anlayışını savunuyor. Bundan sonra firmalarımıza da iş düşüyor. Yerlilik şartını yerine getirdiklerini düşünen firmalar, ihale şartlarına bakıp ‘Bu şartlara uymuyorum’ deyip, çekilmesinler. Gidip o ihalenin şartlarının sorunlu olduğunu ilgili makamlara bildirsinler. Yoksa şimdiki gibi şartlarla ihaleler istenilen yere verilmeye devam eder. Arka kapıdan iş halledilmesini engelleyelim.”

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) Başkanı İsmail Gülle de bu konuda ciddi şekilde baskı yaptık larını belirterek, “Şimdi burada firmanın yerli olması bir şey ifade etmez.Ürün de yerli olmalı. Bu piyasaya hareket getirecek. Sanayicimizi daha da cesaretlendirecek bir adım” dedi.

Dalgakıran: Şartnameler 15 gün askıda kalmalı

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran da yerli alım şartı getirilmesi kadar ihale şartnamelerinin de önemli olduğunu vurgulayarak, “Şartnameleri öyle bir hazırlıyorlar ki adrese teslim. İhale süreçlerinin çok iyi takip edilmesi lazım. Mesela ihale şartnameleri 15 gün askıda kalmalı ve itiraz süresi olmalı. İhale yapıldıktan sonra itirazların bugüne kadar işe yaradığı görülmedi. Karşı taraf “Bir kere ihaleye çıkıldı, şimdi geri dönülmez” diyor. Bunları yakından takip edecek bir birim olmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kamu alımlarında yerli üretimi teşvik için yüzde 15 fiyat avantajıyla belirlediği orta ve yüksek teknolojili 2 bin 139 ürün sanayiciyi heyecanlandırdı

HÜSEYİN GÖKÇE

ANKARA - Gazeteniz DÜNYA’nın “Yerliye yüzde 15 avantajlı liste açıklandı” başlığıyla dün duyurduğu liste, uzun süredir bekleyişte olan sanayicileri sevindirdi.

Kamu alımları yoluyla yerli üretimin teşviki yönündeki düzenlemeler kapsamında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın belirlediği orta ve yüksek teknolojili 2 bin 139 ürün için yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacak. Aslında 2011’den bu yana yürürlükte olan fiyat avantajı, mevzuata 2014 yılında zorunluluk olarak eklendi. Kamu İhale Kurumu verilerine göre bu eklemenin yapıldığı 2014'ün ilk yarısında kamu 49 milyar 519 milyon lira düzeyinde alım yaptı. Bunun 10 milyar 260 milyon lirasını mal alımları (orta ve yükse teknolojili ürünlerin dahil olabileceği grup), 18 milyar 858 milyon lirasını yapım işleri, 20 milyar 72 milyon lirasını ise hizmet alımları oluşturdu.

Toplam kamu alımları içinde yabancılara açık olan ihalelerin tutarı 33 milyar 991 milyon lira olarak belirlenirken, bunların sadece yüzde 8.32’sine karşılık gelen 7 milyar 785 milyon liralık kısmında yerli üreticilere fiyat avantajı sağlandı. Fiyat avantajının çoğu (6 milyar 614 milyon lira) yüzde 15 seviyesinde uygulanırken, tutarları çok az da olsa yüzde 1, yüzde 2 fiyat avantajlarının bile uygulandığı ihaleler yapıldı.

Özdebir: Sanayici uygulamayı bekliyor

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, uzun süredir bekledikleri bir düzenlemenin hayata geçirilmesinin sevindiricisi olduğunu söyledi. Normal şartlarda fiyat avantajının tüm yerli ürünlere uygulanması gerektiğini, ancak uluslararası yükümlülüklerden dolayı bunun mümkün olmadığını vurgulayan Özdebir, “Şimdi orta ve yüksek teknolojili ürünlerde daha belirgin ve vurgulayıcı olsun diye fiyat farkına bu ihaleleri, bu malları alma zorunluluğu getirildi. Bu ülkemiz için şarttı” diye konuştu.

ASO olarak bu kararın uygulamasının takipçisi olacaklarını ifade eden Özdebir, kararın yerli sanayinin gelişmesi ve dünya ile rekabet açısından önemli olduğunu kaydetti. Dünyanın kriz ortamında ülkelerin dış rekabeti kadar iç rekabetinin de ön plana çıktığını dile getiren Özdebir, “Bir ürünü eğer iç pazarda satamıyorsanız, dış pazarda da satmanız mümkün değil. İç pazarı kıskançlıkla korumamız lazım ki yerli sanayici güçlenip üretim yapabilsin” dedi. İç pazarın korunabilmesi için de sanayicinin güçlenmesi gerektiğine vurgu yapan Özdebir, “Sabit giderleri azaltılarak dış pazara yönelik daha rahat üretim yapabilecek olan sanayicilerimiz, aynı zamanda genel üretim ve istihdama da katkı sağlayabilecektir” dedi .

Aydın: Türk sanayiinin önü açılacak

OSTİM Başkanı Orhan Aydın ise sistemin tam olarak uygulanmasıyla Türk sanayinin önünün açılacağını söyledi. Bugüne kadar kamunun alım sistemlerinin satın almaya/ yabancı ürün satın almaya kurgulandığını dile getiren Aydın, “Bakanlığın yaptığı çalışmalarla bu anlayış yavaş yavaş değişiyor” dedi. Bugün birçok ülkenin bu yöntemle geliştiğinin altını çizen Aydın, fiyat avantajının hemen ardından bunu tamamlayıcı diğer programların da zaman geçirmeden devreye girmesi gerektiğini söyledi.

Yerli ürünlere desteğin yıllardır ihmal edildiğini ifade eden Aydın, “Türkiye’nin cari açığı artarken, kimse yerli ürünlerin kıymetini fark edemedi. İthalat lobisi yıllarca bunları ‘yapılamaz’ olarak gösterdi. Döviz kurları da hep ithalatı destekledi, ama artık yavaş yavaş aklımız başımıza geliyor” diye konuştu.

Akyüz: Firmalar ihale şartlarını şikayet etsin

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz de uygulamanın zorunlu hale getirilmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Eski zihniyet hala ‘İthalse kalitelidir’ anlayışını savunuyor. Bundan sonra firmalarımıza da iş düşüyor. Yerlilik şartını yerine getirdiklerini düşünen firmalar, ihale şartlarına bakıp ‘Bu şartlara uymuyorum’ deyip, çekilmesinler. Gidip o ihalenin şartlarının sorunlu olduğunu ilgili makamlara bildirsinler. Yoksa şimdiki gibi şartlarla ihaleler istenilen yere verilmeye devam eder. Arka kapıdan iş halledilmesini engelleyelim.”

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) Başkanı İsmail Gülle de bu konuda ciddi şekilde baskı yaptık larını belirterek, “Şimdi burada firmanın yerli olması bir şey ifade etmez.Ürün de yerli olmalı. Bu piyasaya hareket getirecek. Sanayicimizi daha da cesaretlendirecek bir adım” dedi.

Dalgakıran: Şartnameler 15 gün askıda kalmalı

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran da yerli alım şartı getirilmesi kadar ihale şartnamelerinin de önemli olduğunu vurgulayarak, “Şartnameleri öyle bir hazırlıyorlar ki adrese teslim. İhale süreçlerinin çok iyi takip edilmesi lazım. Mesela ihale şartnameleri 15 gün askıda kalmalı ve itiraz süresi olmalı. İhale yapıldıktan sonra itirazların bugüne kadar işe yaradığı görülmedi. Karşı taraf “Bir kere ihaleye çıkıldı, şimdi geri dönülmez” diyor. Bunları yakından takip edecek bir birim olmalı” değerlendirmesinde bulundu.