Haber Detayı

Bahçıvan: Sermaye piyasaları gelişseydi kur riskimiz olmayabilirdi


İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, "Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorunu çözümlenmeli” dedi

SERCAN AKINCI - İSTANBUL

Özel sektörün 285 milyar dolarlık borç yükü olduğunu bildiren İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’de sermaye piyasalarının daha gelişmiş olması halinde bu düzeyde bir kur riski yaşanmayacağını söyledi. Bahçıvan, yüzde 13 olan iç tasarruf oranının da çok düşük olduğunu belirtirken “Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorunu çözümlenmeli” dedi. İran’ın nükleer müzakerelerde anlaşmaya varmasını pozitif gelişme olarak niteleyen Bahçıvan, İran ile ikili ticari ilişkilerin ivme kazanacağını söyledi.

Sanayicilerin, borsa ve sermaye piyasalarının sunduğu fırsatlara açık olması gerektiğini belirten İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Türkiye’de sermaye piyasaları daha gelişkin olsaydı, özel sektör finansmanı daha yüksek oranlarda yurtiçi tasarruflara dayanabilir ve bugün telaffuz ettiğimiz düzeyde bir kur riskimiz olmayabilirdi" dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi temmuz ayı olağan toplantısı, “Ekonomimizi ve Sanayimizi Güçlendirme Yolunda Borsa ve Sermaye Piyasalarının Sahip Olduğu Potansiyel ve Sunduğu Fırsatlar” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç konuk oldu. Türkiye’nin uzun zamandır yaşadığı kısır tartışmaların herkesi yorduğunu belirten Bahçıvan, bu yorgunluk ve toplumsal enerji kaybının panzehrinin uzlaşma olduğunu vurguladı. Geçmişte kurulan ve toplumsal hafızada olumlu izler bırakmayan koalisyonların, zayıf makroekonomik dengeler üzerine inşa edildiğini, bugün ise Türkiye’nin kamu maliyesi başta olmak üzere güçlü bir yapıda olduğunun altını çizen Bahçıvan, şunları söyledi: “Tüm siyasi partilerin sabırla, bardağın dolu tarafına bakan bir anlayışla toplumun kendilerinden beklediği uzlaşmayı sağlaması gerekiyor.”

Özel sektör 285 milyar dolarlık ağır bir borç yükünün altında
Sanayicilerin, borsa ve sermaye piyasalarının sunduğu fırsatlara açık olması gerektiğini belirten Bahçıvan, “İlk akla gelen uzun vadeli ve düşük maliyetli bir finansmana ulaşma imkanı. Ülkemizde yüzde 13 olan iç tasarruf oranı çok düşük. Özel sektörün borçları açısından da duruma bakarsak, sermaye piyasaları ekonominin geneline göre istenen hızda büyümedi. Reel sektör finansmanı çoğunlukla bankalar eliyle yurtdışından edinilen dış kaynaklara dayanıyor. Özel sektör bundan dolayı 285 milyar dolarlık ağır borç yükünün altında. Türkiye’de sermaye piyasaları daha gelişkin olsaydı, özel sektör finansmanı daha yüksek oranlarda yurtiçi tasarruflara dayanabilir ve bugün telaffuz ettiğimiz düzeyde bir kur riskimiz olmayabilirdi. Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorununun çözümlenmeli” dedi.

Halka arzda çekingenlik var

Borsalarda işlem gören şirketlerin GSYH’ye oranının çok düşük düzeyde olduğunu da vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: “Burada değerlendirilmeyi bekleyen güçlü bir potansiyel var. Şirketlerimizin bu potansiyeli değerlendirmesi ve sermaye ihtiyaçlarını uzun vadeli ve düşük masraflı araçlarla karşılaması, borsa ve sermaye piyasalarıyla ilgili bilgi ve deneyimlerinin artırmasına bağlı. Şirketlerimizin halka arz yoluyla finansman ihtiyaçlarını karşılamakta çekingen davranmaları doğal. Şirket yapısında kapsamlı bir dönüşüm gerektiren bu büyük adımı atmak kolay değil. Bu yolda güven artırımı konusunda Borsa İstanbul’a önemli görevler düşüyor.”

İran ile ikili ticaret ivme kazanacak

"BİST'e seçimden hemen sonra iki talip çıktı" Yunanistan’ın borç sorunu konusunda AB, İran’ın da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi 5 +1 ülkeleri ile nükleer müzakerelerde anlaşmaya varmasını olumlu gelişmeler olarak niteleyen Bahçıvan, “İran ile ikili ticari ilişkilerimiz ivme kazanacak. İran büyük nüfusu ve pazarıyla Türkiye’ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak. Bu anlaşmayla dünya enerji fiyatları da istikrarlı ve olumlu bir seyir izleyecek. Sınır ticareti açısından bu anlaşmanın önemine baktığımızda, İran ile önümüzdeki aylarda sınır ticaretimizin güçlenmeye başlayacak olması Doğu sınırlarımızdaki yöre insanının hayatına olumlu katkı yapacak” dedi. Bahçıvan, Kıbrıs sorunu konusunda Ada’dan gelen olumlu haberlerin gelecekte kalıcı bir antlaşma ile sonuçlanmasının, Türkiye-AB ilişkilerine de olumlu yansıyacağını söyledi.

"BİST'e seçimden hemen sonra iki talip çıktı"

İSO Meclisi toplantısında konuşan Borsa İstanbul Genel Müdürü Dinç, geçen aylarda Borsa İstanbul’un paylarının yüzde 10’unun Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na (EBRD) satışı ile ilgili ön anlaşma imzaladıklarını anımsattı. Yabancı bir yatırımcının seçimlerden sonra gelerek Borsa İstanbul’a ortak olmak istediğini bildirdiği aktaran Dinç, “Birkaç hafta önce Amerika’ya gittik. Orada da başka bir yatırımcı ‘ortak olmak istiyoruz’ dedi. Sene sonuna kadar bu işlemlerin hepsinin bitirilmesi lazım. Bugün Türkiye’nin etrafına baktığımızda moral bozucu şeyler olabilir ama geleceğe baktığımızda Türkiye’nin çok iyi potansiyeli var ve bu potansiyeli belki bizden çok, dışarıdan bakan insanlar görüyor” dedi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, "Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorunu çözümlenmeli” dedi

SERCAN AKINCI - İSTANBUL

Özel sektörün 285 milyar dolarlık borç yükü olduğunu bildiren İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’de sermaye piyasalarının daha gelişmiş olması halinde bu düzeyde bir kur riski yaşanmayacağını söyledi. Bahçıvan, yüzde 13 olan iç tasarruf oranının da çok düşük olduğunu belirtirken “Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorunu çözümlenmeli” dedi. İran’ın nükleer müzakerelerde anlaşmaya varmasını pozitif gelişme olarak niteleyen Bahçıvan, İran ile ikili ticari ilişkilerin ivme kazanacağını söyledi.

Sanayicilerin, borsa ve sermaye piyasalarının sunduğu fırsatlara açık olması gerektiğini belirten İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Türkiye’de sermaye piyasaları daha gelişkin olsaydı, özel sektör finansmanı daha yüksek oranlarda yurtiçi tasarruflara dayanabilir ve bugün telaffuz ettiğimiz düzeyde bir kur riskimiz olmayabilirdi" dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi temmuz ayı olağan toplantısı, “Ekonomimizi ve Sanayimizi Güçlendirme Yolunda Borsa ve Sermaye Piyasalarının Sahip Olduğu Potansiyel ve Sunduğu Fırsatlar” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç konuk oldu. Türkiye’nin uzun zamandır yaşadığı kısır tartışmaların herkesi yorduğunu belirten Bahçıvan, bu yorgunluk ve toplumsal enerji kaybının panzehrinin uzlaşma olduğunu vurguladı. Geçmişte kurulan ve toplumsal hafızada olumlu izler bırakmayan koalisyonların, zayıf makroekonomik dengeler üzerine inşa edildiğini, bugün ise Türkiye’nin kamu maliyesi başta olmak üzere güçlü bir yapıda olduğunun altını çizen Bahçıvan, şunları söyledi: “Tüm siyasi partilerin sabırla, bardağın dolu tarafına bakan bir anlayışla toplumun kendilerinden beklediği uzlaşmayı sağlaması gerekiyor.”

Özel sektör 285 milyar dolarlık ağır bir borç yükünün altında
Sanayicilerin, borsa ve sermaye piyasalarının sunduğu fırsatlara açık olması gerektiğini belirten Bahçıvan, “İlk akla gelen uzun vadeli ve düşük maliyetli bir finansmana ulaşma imkanı. Ülkemizde yüzde 13 olan iç tasarruf oranı çok düşük. Özel sektörün borçları açısından da duruma bakarsak, sermaye piyasaları ekonominin geneline göre istenen hızda büyümedi. Reel sektör finansmanı çoğunlukla bankalar eliyle yurtdışından edinilen dış kaynaklara dayanıyor. Özel sektör bundan dolayı 285 milyar dolarlık ağır borç yükünün altında. Türkiye’de sermaye piyasaları daha gelişkin olsaydı, özel sektör finansmanı daha yüksek oranlarda yurtiçi tasarruflara dayanabilir ve bugün telaffuz ettiğimiz düzeyde bir kur riskimiz olmayabilirdi. Yeniden üretim ekonomisine dönüş arzusunun fiiliyata geçmesi açısından sanayicimizin finansman sorununun çözümlenmeli” dedi.

Halka arzda çekingenlik var

Borsalarda işlem gören şirketlerin GSYH’ye oranının çok düşük düzeyde olduğunu da vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: “Burada değerlendirilmeyi bekleyen güçlü bir potansiyel var. Şirketlerimizin bu potansiyeli değerlendirmesi ve sermaye ihtiyaçlarını uzun vadeli ve düşük masraflı araçlarla karşılaması, borsa ve sermaye piyasalarıyla ilgili bilgi ve deneyimlerinin artırmasına bağlı. Şirketlerimizin halka arz yoluyla finansman ihtiyaçlarını karşılamakta çekingen davranmaları doğal. Şirket yapısında kapsamlı bir dönüşüm gerektiren bu büyük adımı atmak kolay değil. Bu yolda güven artırımı konusunda Borsa İstanbul’a önemli görevler düşüyor.”

İran ile ikili ticaret ivme kazanacak

"BİST'e seçimden hemen sonra iki talip çıktı" Yunanistan’ın borç sorunu konusunda AB, İran’ın da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi 5 +1 ülkeleri ile nükleer müzakerelerde anlaşmaya varmasını olumlu gelişmeler olarak niteleyen Bahçıvan, “İran ile ikili ticari ilişkilerimiz ivme kazanacak. İran büyük nüfusu ve pazarıyla Türkiye’ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak. Bu anlaşmayla dünya enerji fiyatları da istikrarlı ve olumlu bir seyir izleyecek. Sınır ticareti açısından bu anlaşmanın önemine baktığımızda, İran ile önümüzdeki aylarda sınır ticaretimizin güçlenmeye başlayacak olması Doğu sınırlarımızdaki yöre insanının hayatına olumlu katkı yapacak” dedi. Bahçıvan, Kıbrıs sorunu konusunda Ada’dan gelen olumlu haberlerin gelecekte kalıcı bir antlaşma ile sonuçlanmasının, Türkiye-AB ilişkilerine de olumlu yansıyacağını söyledi.

"BİST'e seçimden hemen sonra iki talip çıktı"

İSO Meclisi toplantısında konuşan Borsa İstanbul Genel Müdürü Dinç, geçen aylarda Borsa İstanbul’un paylarının yüzde 10’unun Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na (EBRD) satışı ile ilgili ön anlaşma imzaladıklarını anımsattı. Yabancı bir yatırımcının seçimlerden sonra gelerek Borsa İstanbul’a ortak olmak istediğini bildirdiği aktaran Dinç, “Birkaç hafta önce Amerika’ya gittik. Orada da başka bir yatırımcı ‘ortak olmak istiyoruz’ dedi. Sene sonuna kadar bu işlemlerin hepsinin bitirilmesi lazım. Bugün Türkiye’nin etrafına baktığımızda moral bozucu şeyler olabilir ama geleceğe baktığımızda Türkiye’nin çok iyi potansiyeli var ve bu potansiyeli belki bizden çok, dışarıdan bakan insanlar görüyor” dedi.