Haber Detayı

Sanayiciler KDV’nin üretim süreçlerinden kalkmasını istiyor


KDV sisteminin üretim üstünde külfet yarattığını kaydeden sanayiciler, finans kaybına uğramamak için KDV'nin sadece nihai tüketicilere satılan mallardan alınması gerektiğini savunuyor. ABD'de bu sistemin olduğunu kaydeden sanayiciler, bu yolla kayıt dışılığın da önüne geçileceğini ifade ediyorlar.

Sercan AKINCI

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın geçtiğimiz dönemlerde işaret ettiği KDV Kanunu'ndaki değişiklik çalışmaları için sanayicilerden ABD sistemi önerisi geldi. Üretimin tüm aşamalarında KDV'nin kaldırılmasının işleri yoluna koyabileceğini anlatan sanayiciler, sadece nihai tüketicilere malların satılması aşamasında KDV'nin alınması gerektiğini savunuyorlar. Bu yolla kayıt dışılığın azalarak, vergi kaybının da önüne geçilebileceği vurgulayan sanayiciler, devlette biriken KDV iade stoğunun da piyasada dönebileceğine dikkat çekiyorlar.

İstanbul Sanayi Odası'nın bu yıl yapmış olduğu "Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" çalışmasında yer alan bilgilere göre sadece 500 şirketin devletten alacağı KDV iadeleri 6 milyar TL seviyesinde.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, KDV sisteminde herhangi bir düzeltme yapmaya kalkıldığında başka bir yerden bozulduğuna işaret ederek, "Konfeksiyon yan sanayinden talep geldi KDV'lerin düşmesi için. Maliye Bakanlığı da olumlu yaklaştı fakat sonra bazı insanlar ise 'yüzde 18'le ham maddeyi alıyorum, şimdi malı yüzde 8'le satmaya başladım' diye yakındılar" dedi. KDV'de devletin gelir kaybı olmayacak şekilde tek oran uygulanması gerektiğini kaydeden Özhamaratlı, Maliye ekibinin yarısının KDV konusunda çalıştığını dile getirdi. ABD'deki gibi sadece nihai tüketiciye satış üstünden vergilendirme sistemine geçilmesi halinde herkese kazandıracağını savunan Özhamaratlı, naylon faturaların ortadan kalkacağını ve kayıt dışının azalacağını anlattı.

Haksız rekabetin önüne geçer

İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da KDV konusunun çok karmaşık hale geldiğini ifade etti. İş dünyasının yanlış bir istekte bulunduğunu vurgulayan Dalgakıran, "KDV indirimlerinin ardından malı yüzde 8 vergiyle satıp, ham maddeyi yüzde 12 ile alma gibi durumlar ortaya çıktı. Bu da şirketlerin devletten alacakları KDV iadelerini artırdı" dedi. KDV sisteminin sadeleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Dalgakıran, ABD sisteminin en doğru sistem olabileceğine dikkat çekti. Tüm aşamaları kontrol etmek yerine sadece son satış aşamasının takip etmenin çok daha kolay olacağını kaydeden Dalgakıran, bu sistemin kayıt dışılılığa darbe vuracağını belirtti.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, üretim üzerindeki her türlü yükün kalkmasının olumlu olacağını söyledi. Özellikle finansman ve faiz yükünü üreticinin üzerinden kaldırmakta fayda olduğunu dile getiren Eroğlu, KDV'nin üretimden alınmaması doğrudan finansman ve faiz yükünün azalmasına sebep olacağının altını çizdi. Bu şekilde haksız rekabetin önüne geçileceğini vurgulayan Eroğlu, şunları anlattı: "Aynı sektördeki merdiven altı üretim yapan firmalarla , ciddi üreticilerin rekabete aynı noktadan başlamasını sağlar. Böylece haksız rekabetin önüne geçer ve kayıt dışı çalışan firmaların büyümesinin önü açılır. KDV aslında tüketim üzerinden alınması gereken bir vergidir. Her ne kadar tüketimden alınan bir vergi olsa ve ödeyeceği vergiden mahsup yapsa da finansman ayağı üretimin üzerinde bir yüktür. Bu haliyle üretime de yük olan bir dolaylı vergi haline gelmiştir. Üretimden KDV alınmaması, ithalat aşamasında üretici üzerine yüklenilen KDV'yi ortadan kaldıracağından sektörümüz açısından da finansman ihtiyacını azaltır."

KDV düşünce kayıt içine girdiler

TESK Başkanı Bendevi Palandöken de önerilen sisteme geçilmesi halinde, üreticilerin parasının cebinde kalacağını ve bu yolla fiyatların aşağı inebileceğini, üretimdeki katmadeğerin daha net ortaya çıkabileceğini de söyledi. Palandöken ayrıca sistemin vergi kaybının da önüne geçebileceğini vurguladı.

Doğtaş Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise mobilya sektöründe büyük bir kayıt dışılılık olduğuna dikkat çekti. Maliye Bakanlığı'nın KDV ile ilgili bir çalışma yaptığını bildiren Doğan, "Yüzde 8 KDV ile ürün alıp, yüzde 18'le sattığımız ürünler oluyor. Mobilya ile ilgili tüm ürünlerde aynı KDV oranı uygulanmalı. Yüzde 18'lik KDV'yi ödememek için fatura kesmiyorlar. Sadece nihai tüketiciden KDV alınırsa bu ortadan kalkar. KDV oranları mobilyada aşağı çekildikten sonra mobilya sektöründeki satışların yüzde 20 artmış olduğu hesaplanmış. Aslında bir kısmı normalde kayıt dışı çalışırken, düşük KDV oranları nedeniyle kayıt altında iş yapanlar" dedi.

Ağbal:  Kapsamlı bir reform yapılacak

Bir süre önce KDV Kanununa ilişkin son 1 yılda gelen şikayetlerin arttığına dikkat çeken Maliye Bakanı Naci Ağbal, sistemden memnun kimsenin olmadığını dile getirmişti. Dünyada birçok ülkenin KDV kanunlarını uyguladığını anımsatan Ağbal, şunları kaydetmişti: "Farklı farklı KDV sistemleri var. 1985 yılında uygulamaya koyduğumuz KDV Kanununu artık yeniden masaya yatırma zamanı geldi. İstiyoruz ki KDV Kanunu mükellef üzerinde eziyete dönüşmesin, kayıtlı olmayı cezalandırmasın, üretimi, yatırımı engellemesin. İşletmeler üzerinde ağır finansman yükleri oluşturmasın. Uygulaması kolay olsun, bürokrasisi az olsun. Onun için kapsamlı bir KDV reform çalışması başlattık. Özellikle vergi oranlarının farklılığı veya ihracat işlemleri nedeniyle işletmelerimizin üzerinde KDV yükü kalıyor. Bütün bunları radikal bir şekilde değiştirecek çalışmayı yapacağız.''

Denizli'den Maliye’ye 12 maddelik mektup

Denizli Ticaret Odası Başkanı Müjdat Keçeci de Maliye Bakanı Ağbal'a KDV düzenlemesine ilişkin görüşlerinin yer aldığı 12 maddelik bir mektup gönderdi. Mektupta yer alan bazı öneriler şunlar:

■ Finansman zorluğu nedeniyle yatırımcılar yeni yatırıma yanaşmıyor, başlanan yatırımlar tamamlanamıyor. Teşvik belgeli yatırımların tamamında inşaat işleri nedeniyle yüklenen KDV'nin yıl içinde iadesinin sağlanması son derece yerinde olur.
■ Diğer mali yükümlülüklerin KDV matrahına eklenmesi uygulaması vergiden vergi anlamına geldiği için kaldırılmalı.
■ KDV'de toptan- perakende ayrımı kaldırılmalı.
■ Binek araçların tesliminde uygulanan KDV indirilmeli.
■ Takvim yılının aşılması halinde KDV indirim hakkının kaybedilmesi uygulamasından vazgeçilmeli.
■ Dahilde işleme belgesiyle (DİB) satış yapan üreticiler, alışı yapan firmaların ihracatı geciktirmesi halinde KDV iadeleri konusunda mağdur oluyor. DİB kapsamında KDV yükümlülüğü imalatçılara yüklüymüş gibi muamele yapılmamalı.

KDV sisteminin üretim üstünde külfet yarattığını kaydeden sanayiciler, finans kaybına uğramamak için KDV'nin sadece nihai tüketicilere satılan mallardan alınması gerektiğini savunuyor. ABD'de bu sistemin olduğunu kaydeden sanayiciler, bu yolla kayıt dışılığın da önüne geçileceğini ifade ediyorlar.

Sercan AKINCI

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın geçtiğimiz dönemlerde işaret ettiği KDV Kanunu'ndaki değişiklik çalışmaları için sanayicilerden ABD sistemi önerisi geldi. Üretimin tüm aşamalarında KDV'nin kaldırılmasının işleri yoluna koyabileceğini anlatan sanayiciler, sadece nihai tüketicilere malların satılması aşamasında KDV'nin alınması gerektiğini savunuyorlar. Bu yolla kayıt dışılığın azalarak, vergi kaybının da önüne geçilebileceği vurgulayan sanayiciler, devlette biriken KDV iade stoğunun da piyasada dönebileceğine dikkat çekiyorlar.

İstanbul Sanayi Odası'nın bu yıl yapmış olduğu "Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" çalışmasında yer alan bilgilere göre sadece 500 şirketin devletten alacağı KDV iadeleri 6 milyar TL seviyesinde.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, KDV sisteminde herhangi bir düzeltme yapmaya kalkıldığında başka bir yerden bozulduğuna işaret ederek, "Konfeksiyon yan sanayinden talep geldi KDV'lerin düşmesi için. Maliye Bakanlığı da olumlu yaklaştı fakat sonra bazı insanlar ise 'yüzde 18'le ham maddeyi alıyorum, şimdi malı yüzde 8'le satmaya başladım' diye yakındılar" dedi. KDV'de devletin gelir kaybı olmayacak şekilde tek oran uygulanması gerektiğini kaydeden Özhamaratlı, Maliye ekibinin yarısının KDV konusunda çalıştığını dile getirdi. ABD'deki gibi sadece nihai tüketiciye satış üstünden vergilendirme sistemine geçilmesi halinde herkese kazandıracağını savunan Özhamaratlı, naylon faturaların ortadan kalkacağını ve kayıt dışının azalacağını anlattı.

Haksız rekabetin önüne geçer

İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da KDV konusunun çok karmaşık hale geldiğini ifade etti. İş dünyasının yanlış bir istekte bulunduğunu vurgulayan Dalgakıran, "KDV indirimlerinin ardından malı yüzde 8 vergiyle satıp, ham maddeyi yüzde 12 ile alma gibi durumlar ortaya çıktı. Bu da şirketlerin devletten alacakları KDV iadelerini artırdı" dedi. KDV sisteminin sadeleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Dalgakıran, ABD sisteminin en doğru sistem olabileceğine dikkat çekti. Tüm aşamaları kontrol etmek yerine sadece son satış aşamasının takip etmenin çok daha kolay olacağını kaydeden Dalgakıran, bu sistemin kayıt dışılılığa darbe vuracağını belirtti.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, üretim üzerindeki her türlü yükün kalkmasının olumlu olacağını söyledi. Özellikle finansman ve faiz yükünü üreticinin üzerinden kaldırmakta fayda olduğunu dile getiren Eroğlu, KDV'nin üretimden alınmaması doğrudan finansman ve faiz yükünün azalmasına sebep olacağının altını çizdi. Bu şekilde haksız rekabetin önüne geçileceğini vurgulayan Eroğlu, şunları anlattı: "Aynı sektördeki merdiven altı üretim yapan firmalarla , ciddi üreticilerin rekabete aynı noktadan başlamasını sağlar. Böylece haksız rekabetin önüne geçer ve kayıt dışı çalışan firmaların büyümesinin önü açılır. KDV aslında tüketim üzerinden alınması gereken bir vergidir. Her ne kadar tüketimden alınan bir vergi olsa ve ödeyeceği vergiden mahsup yapsa da finansman ayağı üretimin üzerinde bir yüktür. Bu haliyle üretime de yük olan bir dolaylı vergi haline gelmiştir. Üretimden KDV alınmaması, ithalat aşamasında üretici üzerine yüklenilen KDV'yi ortadan kaldıracağından sektörümüz açısından da finansman ihtiyacını azaltır."

KDV düşünce kayıt içine girdiler

TESK Başkanı Bendevi Palandöken de önerilen sisteme geçilmesi halinde, üreticilerin parasının cebinde kalacağını ve bu yolla fiyatların aşağı inebileceğini, üretimdeki katmadeğerin daha net ortaya çıkabileceğini de söyledi. Palandöken ayrıca sistemin vergi kaybının da önüne geçebileceğini vurguladı.

Doğtaş Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise mobilya sektöründe büyük bir kayıt dışılılık olduğuna dikkat çekti. Maliye Bakanlığı'nın KDV ile ilgili bir çalışma yaptığını bildiren Doğan, "Yüzde 8 KDV ile ürün alıp, yüzde 18'le sattığımız ürünler oluyor. Mobilya ile ilgili tüm ürünlerde aynı KDV oranı uygulanmalı. Yüzde 18'lik KDV'yi ödememek için fatura kesmiyorlar. Sadece nihai tüketiciden KDV alınırsa bu ortadan kalkar. KDV oranları mobilyada aşağı çekildikten sonra mobilya sektöründeki satışların yüzde 20 artmış olduğu hesaplanmış. Aslında bir kısmı normalde kayıt dışı çalışırken, düşük KDV oranları nedeniyle kayıt altında iş yapanlar" dedi.

Ağbal:  Kapsamlı bir reform yapılacak

Bir süre önce KDV Kanununa ilişkin son 1 yılda gelen şikayetlerin arttığına dikkat çeken Maliye Bakanı Naci Ağbal, sistemden memnun kimsenin olmadığını dile getirmişti. Dünyada birçok ülkenin KDV kanunlarını uyguladığını anımsatan Ağbal, şunları kaydetmişti: "Farklı farklı KDV sistemleri var. 1985 yılında uygulamaya koyduğumuz KDV Kanununu artık yeniden masaya yatırma zamanı geldi. İstiyoruz ki KDV Kanunu mükellef üzerinde eziyete dönüşmesin, kayıtlı olmayı cezalandırmasın, üretimi, yatırımı engellemesin. İşletmeler üzerinde ağır finansman yükleri oluşturmasın. Uygulaması kolay olsun, bürokrasisi az olsun. Onun için kapsamlı bir KDV reform çalışması başlattık. Özellikle vergi oranlarının farklılığı veya ihracat işlemleri nedeniyle işletmelerimizin üzerinde KDV yükü kalıyor. Bütün bunları radikal bir şekilde değiştirecek çalışmayı yapacağız.''

Denizli'den Maliye’ye 12 maddelik mektup

Denizli Ticaret Odası Başkanı Müjdat Keçeci de Maliye Bakanı Ağbal'a KDV düzenlemesine ilişkin görüşlerinin yer aldığı 12 maddelik bir mektup gönderdi. Mektupta yer alan bazı öneriler şunlar:

■ Finansman zorluğu nedeniyle yatırımcılar yeni yatırıma yanaşmıyor, başlanan yatırımlar tamamlanamıyor. Teşvik belgeli yatırımların tamamında inşaat işleri nedeniyle yüklenen KDV'nin yıl içinde iadesinin sağlanması son derece yerinde olur.
■ Diğer mali yükümlülüklerin KDV matrahına eklenmesi uygulaması vergiden vergi anlamına geldiği için kaldırılmalı.
■ KDV'de toptan- perakende ayrımı kaldırılmalı.
■ Binek araçların tesliminde uygulanan KDV indirilmeli.
■ Takvim yılının aşılması halinde KDV indirim hakkının kaybedilmesi uygulamasından vazgeçilmeli.
■ Dahilde işleme belgesiyle (DİB) satış yapan üreticiler, alışı yapan firmaların ihracatı geciktirmesi halinde KDV iadeleri konusunda mağdur oluyor. DİB kapsamında KDV yükümlülüğü imalatçılara yüklüymüş gibi muamele yapılmamalı.