Ortaklar sermaye artırımında 'alacağını' raporla kullanacak
Şirketlerde sermaye artışı prosedüründe başlayan karmaşayı çözmek için yeni bir genelge yayımlandı. Genelgeye göre şirket ortakları, alacaklarını yeminli mali müşavir ya da denetçi raporu ile sermayeye ilave edebilecek
Melih KOCAGİL
İSTANBUL - Yeni Ticaret Kanunu'nun uygulamaya girmesiyle birlikte; şirketlerde sermaye artışı prosedüründe başlayan karmaşayı çözmek için yeni bir genelge yayımlandı. Genelge, şirket ortaklarının şirketten olan alacağını sermayeye ilave etmesi halinde izlenilecek yasal prosedürü netleştirerek, pratikte yaşanan karmaşayı ortadan kaldıracak. Genelgeye göre şirket ortakları, alacaklarını yeminli mali müşavir ya da denetçi raporu ile sermayeye ilave edebilecek.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nün 27.09.2013 tarih ve 5665 sayılı Genelgesi ile pay sahibinin, üçüncü bir kişiden veya şirketten olan üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi gelmiş alacağının bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulunmadığı belirtildi.
Baker Tilly Güreli Avukatlık Bürosu avukatlarından Baş Denetçi Burhan Gezgin, yaptığı açıklamada "Ticaret Kanunu bağlamında 'alacak' da bir ayni sermaye olarak geçiyor. Örneğin şirket sermaye artırımına gittiğinde, siz ortak olarak payınıza düşen sermaye borcunuzu, herhangi bir 3. kişiden olan alacağınızı şirkete devrederek de ödeyebilirsiniz" diye konuştu. Gezgin, "Hatta bu alacak 3. kişiden değil bizatihi sermaye artışına giden şirketinizden de olabilir. Yani siz şirket ortağı olarak şirketten alacaklısınız ve şirket tüzel kişiliği sermaye artışı kararı almıştır. İşte bu durumda payınıza düşen sermaye artışını, alacağınızı sermayeye ilave ederek karşılayabilirsiniz. Bu durum özellikle aile şirketlerinde yaygın olarak yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
3'üncü kişilerde bilirkişi gerekiyor
Alacağın sermayeye ilavesinde TTK'nın 343. maddesi gereği şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine başvurularak bilirkişi atanması talep edildiğini aktaran Burhan Gezgin şu ifadeleri kullandı: "Bilirkişi tarafından hazırlanan Değerleme Raporu Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne sunularak süreç tamamlanıyor. Ancak bu durumda sermaye artırım süreci uzuyor, mahkemelerin iş yoğunluğu artıyor. Dolayısıyla bu genelge ile mahkemeye yoluna başvurmadan doğrudan Yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) tarafından hazırlanacak bir rapor ile de bu işlem gerçekleştirilebilecek. Ancak burada dikkat edilmesi gereken YMM ya da SMM yetkisinin sınırlı olduğu hususu. Yani 3. kişilerden olan alacağın sermayeye ilavesinde yetkili değillerdir. Yine mahkeme tarafından atanan bilirkişi raporu aranılacaktır. YMM ya da SMM raporu sadece ve sadece "ortağın şirketten olan alacağının yine bu şirkete sermaye olarak konulması" durumunda geçerlidir. Alacağın sermayeye ilavesinde, alacağın vadesinin gelmiş olması özel önem taşıyor. Eğer vade gelmemişse alacağın sermaye olarak konulması mümkün olamıyor."
Şirketlerde sermaye artışı prosedüründe başlayan karmaşayı çözmek için yeni bir genelge yayımlandı. Genelgeye göre şirket ortakları, alacaklarını yeminli mali müşavir ya da denetçi raporu ile sermayeye ilave edebilecek
Melih KOCAGİL
İSTANBUL - Yeni Ticaret Kanunu'nun uygulamaya girmesiyle birlikte; şirketlerde sermaye artışı prosedüründe başlayan karmaşayı çözmek için yeni bir genelge yayımlandı. Genelge, şirket ortaklarının şirketten olan alacağını sermayeye ilave etmesi halinde izlenilecek yasal prosedürü netleştirerek, pratikte yaşanan karmaşayı ortadan kaldıracak. Genelgeye göre şirket ortakları, alacaklarını yeminli mali müşavir ya da denetçi raporu ile sermayeye ilave edebilecek.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nün 27.09.2013 tarih ve 5665 sayılı Genelgesi ile pay sahibinin, üçüncü bir kişiden veya şirketten olan üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi gelmiş alacağının bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulunmadığı belirtildi.
Baker Tilly Güreli Avukatlık Bürosu avukatlarından Baş Denetçi Burhan Gezgin, yaptığı açıklamada "Ticaret Kanunu bağlamında 'alacak' da bir ayni sermaye olarak geçiyor. Örneğin şirket sermaye artırımına gittiğinde, siz ortak olarak payınıza düşen sermaye borcunuzu, herhangi bir 3. kişiden olan alacağınızı şirkete devrederek de ödeyebilirsiniz" diye konuştu. Gezgin, "Hatta bu alacak 3. kişiden değil bizatihi sermaye artışına giden şirketinizden de olabilir. Yani siz şirket ortağı olarak şirketten alacaklısınız ve şirket tüzel kişiliği sermaye artışı kararı almıştır. İşte bu durumda payınıza düşen sermaye artışını, alacağınızı sermayeye ilave ederek karşılayabilirsiniz. Bu durum özellikle aile şirketlerinde yaygın olarak yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
3'üncü kişilerde bilirkişi gerekiyor
Alacağın sermayeye ilavesinde TTK'nın 343. maddesi gereği şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine başvurularak bilirkişi atanması talep edildiğini aktaran Burhan Gezgin şu ifadeleri kullandı: "Bilirkişi tarafından hazırlanan Değerleme Raporu Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne sunularak süreç tamamlanıyor. Ancak bu durumda sermaye artırım süreci uzuyor, mahkemelerin iş yoğunluğu artıyor. Dolayısıyla bu genelge ile mahkemeye yoluna başvurmadan doğrudan Yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) tarafından hazırlanacak bir rapor ile de bu işlem gerçekleştirilebilecek. Ancak burada dikkat edilmesi gereken YMM ya da SMM yetkisinin sınırlı olduğu hususu. Yani 3. kişilerden olan alacağın sermayeye ilavesinde yetkili değillerdir. Yine mahkeme tarafından atanan bilirkişi raporu aranılacaktır. YMM ya da SMM raporu sadece ve sadece "ortağın şirketten olan alacağının yine bu şirkete sermaye olarak konulması" durumunda geçerlidir. Alacağın sermayeye ilavesinde, alacağın vadesinin gelmiş olması özel önem taşıyor. Eğer vade gelmemişse alacağın sermaye olarak konulması mümkün olamıyor."