Haber Detayı

Ortadoğu'da yeni ticaret yolu


Suriye’de yaklaşık 2,5 yıldır devam eden iç savaş, Ortadoğu‘da yeni ticaret yollarının açılmasına sebep oldu ve bu yeni ticaret yolunu en çok Türk tır şoförleri tarafından kullanıyor

İSKENDERUN- Suriye'de yaklaşık 2 bucuk yıldır süren iç savaş yeni ticaret yollarının açılmasına sebep oldu ve Türk tır şoförleri artık Türkiye’den Ürdün‘e nakliye gerçekleştirebiliyor.

Türk tır söförleri eskiden Suriye üzerinden gerçekleştirdikleri nakliyeleri artık İskenderun'dan kalkan dev gemiler ile yapıyorlar. Şöförler, Arap ülkelerine yük taşımak üzere İskendurun'dan İsrail'in Hayfa Limanın'na yola çıkıyor.

"Tiran Nakliyecilik" adlı İsrailli bir gemi taşımacılığı şirketinden Joseph Tarabani, limandaki canlılığın sebebini şöyle açıklıyor: "Suriye’deki kriz bize yeni yollar açtı. Şimdi Türk tır şoförleri Türkiye’den Ürdün‘e nakliye gerçekleştirebiliyor. Eskiden bunu Suriye üzerinden yapıyorlardı."

Suriye krizi nedeniyle İsrail, yabancı plakalı tırlara yollarını açtı. Tır şoförlerinin elindeki resmi nakliye belgelerinde gidilecek ülke olarak Ürdün yazıyor. Ancak İsrail’de herkes, tırların İsrail’in diplomatik ilişkilerinin bulunmadığı Arap ülkelerine sevkiyat yaptığını gayet iyi biliyor. Bu siyasi açıdan kritik bir konu, çünkü İsrail’in sadece Ürdün ve Mısır ile imzalanmış birer barış anlaşması bulunuyor.

Tiran Nakliyecilik şirketinin ortaklarından David Behrisch, İsrailli işletmecilerin yeni açılan ticaret yolundan umutlu olduklarını söylüyor. Behrisch, "Tabii ki bu ticari bir proje. Ürdünlüler ve Türkleri desteklemek için böyle bir ticaret koridoru açmak İsrail için siyasi açıdan da önemli. Bu herkes için tam bir kazan-kazan durumu" diye konuşuyor.

İsrail topraklarına giren tırlar, öncelikle kapsamlı bir güvenlik kontrolünden geçiyor. Ama Türk şoförlerinin hepsi bunu büyük bir soğukkanlılıkla karşılıyor. Gümrük, pasaport ve güvenlik kontrolü epey zaman alıyor. Daha çok Türkiye’nin Suriye sınırındaki kentlerinden yola çıkan tır şoförlerinin tek alışık olmadığı konu ise yaptıkları deniz yolculuğu. Tır şoförü İbrahim Yıldız, kara yoluyla Suriye üzerinden Ürdün‘e ulaşmalarının yaklaşık 5 gün sürdüğünü anlatıyor. Buna karşın nakliye gemisi haftada bir kez yola çıkıyor, herhangi bir gecikme olduğunda ise deniz yolculuğu daha da uzuyor.

Hayfa Limanı’nın Basın Sözcüsü Zohar Rom, limanın coğrafi konumunun ticaret yolu olarak çok elverişli olduğuna dikkat çekiyor. Rom "Haritaya bakarsanız Türkiye ya da Kuzey Avrupa’dan gelen malların Hayfa üzerinden geçip Irak’a, belki daha sonra da İran‘a nakledilmesi ekonomik açıdan çok daha mantıklı. Zira bu durumda Süveyş Kanalı ya da Mısır üzerinden Ürdün’ün Akabe Limanı’na geçmek zorunda değiller. Tabii ki Akabe çok önemli bir liman, ancak mesafeyi kilometre açısından karşılaştırırsanız Hayfa çok daha hesaplı bir çözüm oluyor" diye konuşuyor.

Hayfalılar, limanın geçmişteki canlılığına kavuşmasını umuyor. Limanın bir kısmı 1930 yılında İngiliz mandası tarafından Irak ve Ortadoğu’ya uzanan ticaret kavşağı olarak inşa edilmişti. Buradan Irak’ın Kerkük kentine kadar bir petrol boru hattı da uzanıyordu.

Şoförler Hayfa'yı Suriye'ye tercih ediyor

İsrail üzerinden şimdilik Ürdün‘e haftada yaklaşık 100 adet tır geçiyor. Hayfa’dan Ürdün - İsrail sınırına uzanan bir saatlik yolda tır konvoyları oluşuyor. Yabancı plakalı tırlar İsrail için aslında alışılmadık bir görüntü. Ancak şimdi bu hatta bir tren yolu yapılması da planlanıyor.

Şeyh Hüseyin sınır kapısında ise Ürdün‘den geri dönen Türk tırları bekliyor. Bazı şoförler uzun süren güvenlik kontrolü sırasında yanlarındaki katlanır sandalyelerini çıkarmış biraz mola veriyorlar. Hasan Yıldız, İsrail’in titiz güvenlik kontrollerine çoktan alışmış. Yıldız, bunu savaşın pençesindeki Suriye’den geçmeye tercih ettiğini söylüyor ve "İsrail üzerinden geçmek daha zor değil. Bundan bir yıl önce bu yeni rotayı kullanan ilk şoförlerden biriyim. İsrail’de en ince ayrıntısına kadar arama yapılıyor ama rüşvet falan alınmıyor. Biz de elimizdeki herşeyi açıp gösteriyoruz ve 'buyrun' diyoruz" diye konuşuyor.

Tüm formalitelerin tamamlanması saatler alıyor. Ardından şoförler, siyasi dalgalanmaların dinmediği Ortadoğu yollarına yeniden çıkabiliyor.

Suriye’de yaklaşık 2,5 yıldır devam eden iç savaş, Ortadoğu‘da yeni ticaret yollarının açılmasına sebep oldu ve bu yeni ticaret yolunu en çok Türk tır şoförleri tarafından kullanıyor

İSKENDERUN- Suriye'de yaklaşık 2 bucuk yıldır süren iç savaş yeni ticaret yollarının açılmasına sebep oldu ve Türk tır şoförleri artık Türkiye’den Ürdün‘e nakliye gerçekleştirebiliyor.

Türk tır söförleri eskiden Suriye üzerinden gerçekleştirdikleri nakliyeleri artık İskenderun'dan kalkan dev gemiler ile yapıyorlar. Şöförler, Arap ülkelerine yük taşımak üzere İskendurun'dan İsrail'in Hayfa Limanın'na yola çıkıyor.

"Tiran Nakliyecilik" adlı İsrailli bir gemi taşımacılığı şirketinden Joseph Tarabani, limandaki canlılığın sebebini şöyle açıklıyor: "Suriye’deki kriz bize yeni yollar açtı. Şimdi Türk tır şoförleri Türkiye’den Ürdün‘e nakliye gerçekleştirebiliyor. Eskiden bunu Suriye üzerinden yapıyorlardı."

Suriye krizi nedeniyle İsrail, yabancı plakalı tırlara yollarını açtı. Tır şoförlerinin elindeki resmi nakliye belgelerinde gidilecek ülke olarak Ürdün yazıyor. Ancak İsrail’de herkes, tırların İsrail’in diplomatik ilişkilerinin bulunmadığı Arap ülkelerine sevkiyat yaptığını gayet iyi biliyor. Bu siyasi açıdan kritik bir konu, çünkü İsrail’in sadece Ürdün ve Mısır ile imzalanmış birer barış anlaşması bulunuyor.

Tiran Nakliyecilik şirketinin ortaklarından David Behrisch, İsrailli işletmecilerin yeni açılan ticaret yolundan umutlu olduklarını söylüyor. Behrisch, "Tabii ki bu ticari bir proje. Ürdünlüler ve Türkleri desteklemek için böyle bir ticaret koridoru açmak İsrail için siyasi açıdan da önemli. Bu herkes için tam bir kazan-kazan durumu" diye konuşuyor.

İsrail topraklarına giren tırlar, öncelikle kapsamlı bir güvenlik kontrolünden geçiyor. Ama Türk şoförlerinin hepsi bunu büyük bir soğukkanlılıkla karşılıyor. Gümrük, pasaport ve güvenlik kontrolü epey zaman alıyor. Daha çok Türkiye’nin Suriye sınırındaki kentlerinden yola çıkan tır şoförlerinin tek alışık olmadığı konu ise yaptıkları deniz yolculuğu. Tır şoförü İbrahim Yıldız, kara yoluyla Suriye üzerinden Ürdün‘e ulaşmalarının yaklaşık 5 gün sürdüğünü anlatıyor. Buna karşın nakliye gemisi haftada bir kez yola çıkıyor, herhangi bir gecikme olduğunda ise deniz yolculuğu daha da uzuyor.

Hayfa Limanı’nın Basın Sözcüsü Zohar Rom, limanın coğrafi konumunun ticaret yolu olarak çok elverişli olduğuna dikkat çekiyor. Rom "Haritaya bakarsanız Türkiye ya da Kuzey Avrupa’dan gelen malların Hayfa üzerinden geçip Irak’a, belki daha sonra da İran‘a nakledilmesi ekonomik açıdan çok daha mantıklı. Zira bu durumda Süveyş Kanalı ya da Mısır üzerinden Ürdün’ün Akabe Limanı’na geçmek zorunda değiller. Tabii ki Akabe çok önemli bir liman, ancak mesafeyi kilometre açısından karşılaştırırsanız Hayfa çok daha hesaplı bir çözüm oluyor" diye konuşuyor.

Hayfalılar, limanın geçmişteki canlılığına kavuşmasını umuyor. Limanın bir kısmı 1930 yılında İngiliz mandası tarafından Irak ve Ortadoğu’ya uzanan ticaret kavşağı olarak inşa edilmişti. Buradan Irak’ın Kerkük kentine kadar bir petrol boru hattı da uzanıyordu.

Şoförler Hayfa'yı Suriye'ye tercih ediyor

İsrail üzerinden şimdilik Ürdün‘e haftada yaklaşık 100 adet tır geçiyor. Hayfa’dan Ürdün - İsrail sınırına uzanan bir saatlik yolda tır konvoyları oluşuyor. Yabancı plakalı tırlar İsrail için aslında alışılmadık bir görüntü. Ancak şimdi bu hatta bir tren yolu yapılması da planlanıyor.

Şeyh Hüseyin sınır kapısında ise Ürdün‘den geri dönen Türk tırları bekliyor. Bazı şoförler uzun süren güvenlik kontrolü sırasında yanlarındaki katlanır sandalyelerini çıkarmış biraz mola veriyorlar. Hasan Yıldız, İsrail’in titiz güvenlik kontrollerine çoktan alışmış. Yıldız, bunu savaşın pençesindeki Suriye’den geçmeye tercih ettiğini söylüyor ve "İsrail üzerinden geçmek daha zor değil. Bundan bir yıl önce bu yeni rotayı kullanan ilk şoförlerden biriyim. İsrail’de en ince ayrıntısına kadar arama yapılıyor ama rüşvet falan alınmıyor. Biz de elimizdeki herşeyi açıp gösteriyoruz ve 'buyrun' diyoruz" diye konuşuyor.

Tüm formalitelerin tamamlanması saatler alıyor. Ardından şoförler, siyasi dalgalanmaların dinmediği Ortadoğu yollarına yeniden çıkabiliyor.