Haber Detayı

Bütçe ‘iyi’, büyüme ‘orta’, enflasyon ‘zayıf’


2013’ün ekonomi karnesi büyümede 2013 yılı gerçekleşmesinin beklentilerden iyi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde ise öngörülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor. İşsizlikte katılığın devam ettiği dikkati çekiyor

Naki BAKIR

Türkiye ekonomisinde sert biçimde frene basılan 2012’nin ardından 2013 yılına, göreli bir toparlanma damgasını vurdu.

Yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranında gerçekleşmenin beklentilerden daha iyi gelecek. Ancak, dış ticarette bozulmanın arttığı, işsizlikte katılığın devam ettiği görülüyor. Bütçede gerçekleşmelerin beklenenden çok daha iyi olduğu, enflasyon hedefinin ise aşılacağı görülüyor.

Büyüme üç çeyrekte de beklentiyi aştı

Türkiye ekonomisi, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3, ikincide yüzde 4.5’lik oranların ardından yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 4.4’le beklentilerin de üzerinde bir büyüme hızı yakaladı. Böylece yılın ilk dokuz ayındaki GSYH büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti.

Bu yıl başlangıçta yüzde 4 olarak hedeflenen sabit fiyatlarla GSYH büyüme oranı, ilk yarıda yüzde 3.7 olarak gerçekleşmiş, bu seyir dikkate alınarak 2014-2016 dönemine ait yeni OVP’de yıllık oran yüzde 3.6’ya revize edilmişti. İlk çeyrekte düşük kalan büyümenin 2. çeyrekte yükselişe geçerek bu eğilimi 3. çeyrekte de sürdürmesi sonucu 9 aylık büyüme yüzde 4 olunca, başlangıç hedefinin tutturulması, yani gerçekleşmenin revize hedefin üzerinde çıkma olasılığı doğdu. Yılın son çeyreğinde yüzde 4 dolayında bir büyüme yakalanabilirse, yıllık oran da başlangıçta hedeflendiği gibi yüzde 4 dolayında gerçekleşecek. OVP’de yüzde 3.6 olarak belirlenen revize hedefin tutması için ise son çeyrekte yüzde 2.5’lik bir büyüme yetiyor.

Tüketimde göreli canlanma

2012’de tüketimdeki sert fren büyümeyi durdururken, 2013’te büyümenin beklentilerin üzerinde çıkmasında; iç talepteki göreli canlılık etkili oldu. Özel nihai tüketim harcamalarında ilk çeyrekte yüzde 3.4 olan, ikinci çeyrekte yüzde 5.6’ya yükselen sabit fiyatlarla büyüme oranı, üçüncü çeyrekte de yüzde 5.1’le yüksek çıktı ve ilk dokuz ay itibariyle yüzde 4.7 oldu. İlk dokuz ayda GSYH’de yüzde 67 pay alan özel tüketim harcamaları bu dönemde yüzde 4 olan büyüme oranına 3.1 puan katkı yaptı. Aynı dönemde devletin nihai tüketiminin büyümeye katkısı ise 0.5 puan oldu. Gayri safi sabit sermaye oluşumu ve stok hareketlerinin toplamından oluşan yatırımlar kalemindeki büyüme dokuz ayda GSYH büyüme oranına 2.5 puan katkı yaptı. Ancak bunun 1.5 puanı stoğa gitti. Yatırımların büyümeye katkısı tamamen kamudan kaynaklandı, özel sektör yatırımların etkisi negatif oldu. Yılın ilk dokuz ayında, TL cinsinden mal ve hizmet ihracatı sabit fiyatlarla sadece yüzde 0.2 artarken, “eksi” bir kalem olarak mal ve hizmet ithalatındaki büyüme yüzde 2.4’e ulaştı. Böylece ilk dokuz ayda net dış ticarette aleyhte oluşan denge büyümeyi 2.2 puan aşağı çekti.

Bütçede gerçekleşme beklenenden iyi

Bu yıl bütçe performansı ise başlangıçta öngörülenden daha iyi bir tablo ortaya koydu. Ocak-kasım döneminde bütçe gelirleri yüzde 17.3 artışla 357 milyar lira, harcamalar ise yüzde 12.7 artışla 358.2 milyar lira oldu. Kümülatif bazda 1.2 milyar liralık bir bütçe açığı verildi. Geçen yıl aynı dönemde bütçe 13.3 milyar lira açık vermişti. Açık bu dönemlere göre yüzde 91 küçüldü.

On bir aylık bütçe açığı, beklentilere göre çok daha iyi bir tablo oluşturdu. Bu yıl başlangıçta 34 milyar lira olarak hedeflenen bütçe açığı, gidişat dikkate alınarak 2014-2016 Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 19.4 milyar liraya revize edilmişti. Ancak Kasım sonu itibariyle kümülatif 1.2 milyar lirada kalan gerçekleşme, bütçe açığının yılın tümünde 19.4 milyarlık tahminin altında kalma olasılığını güçlendirdi. Yıllık açığın bu düzeye ulaşabilmesi için yılın son ayında 18.2 milyar liralık açık verilmesi gerekiyor.

Enflasyonda revize hedef zora girdi

2013 yılı için başlangıçta TÜFE bazında yüzde 5.3 olarak öngörülen enflasyon hedefi, ekim ayında yayımlanan yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 6.8’e revize edilmişti. Yılın ilk on bir ayında yüzde 6.91 olan birikimli enflasyon dikkate alındığında revize hedefin de tutma olasılığı zayıflıyor. Geçen yılın son ayında aylık TÜFE artışı yüzde 0.38 düzeyinde gerçekleşmişti. Yıllık yüzde 6.8’lik revize hedefin tutabilmesi için bu yıl aralık ayı enflasyonunun eksi (-) yüzde 0.5 çıkması, başka deyişle son ayda fiyatların bu oranda gerilemesi gerekiyor.

2014 yılı için iddiasız hedefler

Hükümetin 2014 yılı için öngördüğü makro ekonomik hedefler oldukça mütevazı bir tablo ortaya koyuyor. Buna göre 2014’te ısınma istenmiyor, ekonominin rölantide gitmesi öngörülüyor.
2014 yılı için yüzde 4’le yine mütevazı bir büyüme hedeflendi. Bu yıl başlangıçta 11 bin 318 dolar olarak öngörülen kişi başına milli gelir hedefi yeni OVP’de 10 bin 818’e revize edilirken, 2014 yılı hedefi ise 11 bin 277 dolarla 2013 başlangıç hedefinin de altında belirlendi.
2013’ün 3. çeyreğinde çift haneye dayanan işsizlik oranı izin OVP’de yer alan yüzde 9.5’lik gerçekleşme tahminin tutma şansı düşükken, 2014 için de yüzde 9.4’lük bir işsizlik öngörüldü. OVP’de 98 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilirken, bu yıl 100 milyar doları aşması beklenen dış ticaret hedefinde 2014 yılı hedefi 95.5 milyar dolar olarak yer alıyor.

2014 için bütçe açığı hedefi 33.2 milyar TL

İlk dokuz ay itibariyle GSYH’nin yüzde 8’ine ulaşan cari işlemler açığında, bu yılın tümü için öngörülen yüzde 7.1 hedefi OVP’de değiştirilmezken, 2014 için GSYH’nin yüzde 6.4’ü oranında bir cari açık hedeflendi. 2013’te 33.9 milyar dolar öngörülürken 19.4 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilen bütçe açığı için 2014 yılı hedefi de 33.2 milyar dolar olarak belirlendi.


2013’ün ekonomi karnesi büyümede 2013 yılı gerçekleşmesinin beklentilerden iyi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde ise öngörülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor. İşsizlikte katılığın devam ettiği dikkati çekiyor

Naki BAKIR

Türkiye ekonomisinde sert biçimde frene basılan 2012’nin ardından 2013 yılına, göreli bir toparlanma damgasını vurdu.

Yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranında gerçekleşmenin beklentilerden daha iyi gelecek. Ancak, dış ticarette bozulmanın arttığı, işsizlikte katılığın devam ettiği görülüyor. Bütçede gerçekleşmelerin beklenenden çok daha iyi olduğu, enflasyon hedefinin ise aşılacağı görülüyor.

Büyüme üç çeyrekte de beklentiyi aştı

Türkiye ekonomisi, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3, ikincide yüzde 4.5’lik oranların ardından yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 4.4’le beklentilerin de üzerinde bir büyüme hızı yakaladı. Böylece yılın ilk dokuz ayındaki GSYH büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti.

Bu yıl başlangıçta yüzde 4 olarak hedeflenen sabit fiyatlarla GSYH büyüme oranı, ilk yarıda yüzde 3.7 olarak gerçekleşmiş, bu seyir dikkate alınarak 2014-2016 dönemine ait yeni OVP’de yıllık oran yüzde 3.6’ya revize edilmişti. İlk çeyrekte düşük kalan büyümenin 2. çeyrekte yükselişe geçerek bu eğilimi 3. çeyrekte de sürdürmesi sonucu 9 aylık büyüme yüzde 4 olunca, başlangıç hedefinin tutturulması, yani gerçekleşmenin revize hedefin üzerinde çıkma olasılığı doğdu. Yılın son çeyreğinde yüzde 4 dolayında bir büyüme yakalanabilirse, yıllık oran da başlangıçta hedeflendiği gibi yüzde 4 dolayında gerçekleşecek. OVP’de yüzde 3.6 olarak belirlenen revize hedefin tutması için ise son çeyrekte yüzde 2.5’lik bir büyüme yetiyor.

Tüketimde göreli canlanma

2012’de tüketimdeki sert fren büyümeyi durdururken, 2013’te büyümenin beklentilerin üzerinde çıkmasında; iç talepteki göreli canlılık etkili oldu. Özel nihai tüketim harcamalarında ilk çeyrekte yüzde 3.4 olan, ikinci çeyrekte yüzde 5.6’ya yükselen sabit fiyatlarla büyüme oranı, üçüncü çeyrekte de yüzde 5.1’le yüksek çıktı ve ilk dokuz ay itibariyle yüzde 4.7 oldu. İlk dokuz ayda GSYH’de yüzde 67 pay alan özel tüketim harcamaları bu dönemde yüzde 4 olan büyüme oranına 3.1 puan katkı yaptı. Aynı dönemde devletin nihai tüketiminin büyümeye katkısı ise 0.5 puan oldu. Gayri safi sabit sermaye oluşumu ve stok hareketlerinin toplamından oluşan yatırımlar kalemindeki büyüme dokuz ayda GSYH büyüme oranına 2.5 puan katkı yaptı. Ancak bunun 1.5 puanı stoğa gitti. Yatırımların büyümeye katkısı tamamen kamudan kaynaklandı, özel sektör yatırımların etkisi negatif oldu. Yılın ilk dokuz ayında, TL cinsinden mal ve hizmet ihracatı sabit fiyatlarla sadece yüzde 0.2 artarken, “eksi” bir kalem olarak mal ve hizmet ithalatındaki büyüme yüzde 2.4’e ulaştı. Böylece ilk dokuz ayda net dış ticarette aleyhte oluşan denge büyümeyi 2.2 puan aşağı çekti.

Bütçede gerçekleşme beklenenden iyi

Bu yıl bütçe performansı ise başlangıçta öngörülenden daha iyi bir tablo ortaya koydu. Ocak-kasım döneminde bütçe gelirleri yüzde 17.3 artışla 357 milyar lira, harcamalar ise yüzde 12.7 artışla 358.2 milyar lira oldu. Kümülatif bazda 1.2 milyar liralık bir bütçe açığı verildi. Geçen yıl aynı dönemde bütçe 13.3 milyar lira açık vermişti. Açık bu dönemlere göre yüzde 91 küçüldü.

On bir aylık bütçe açığı, beklentilere göre çok daha iyi bir tablo oluşturdu. Bu yıl başlangıçta 34 milyar lira olarak hedeflenen bütçe açığı, gidişat dikkate alınarak 2014-2016 Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 19.4 milyar liraya revize edilmişti. Ancak Kasım sonu itibariyle kümülatif 1.2 milyar lirada kalan gerçekleşme, bütçe açığının yılın tümünde 19.4 milyarlık tahminin altında kalma olasılığını güçlendirdi. Yıllık açığın bu düzeye ulaşabilmesi için yılın son ayında 18.2 milyar liralık açık verilmesi gerekiyor.

Enflasyonda revize hedef zora girdi

2013 yılı için başlangıçta TÜFE bazında yüzde 5.3 olarak öngörülen enflasyon hedefi, ekim ayında yayımlanan yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 6.8’e revize edilmişti. Yılın ilk on bir ayında yüzde 6.91 olan birikimli enflasyon dikkate alındığında revize hedefin de tutma olasılığı zayıflıyor. Geçen yılın son ayında aylık TÜFE artışı yüzde 0.38 düzeyinde gerçekleşmişti. Yıllık yüzde 6.8’lik revize hedefin tutabilmesi için bu yıl aralık ayı enflasyonunun eksi (-) yüzde 0.5 çıkması, başka deyişle son ayda fiyatların bu oranda gerilemesi gerekiyor.

2014 yılı için iddiasız hedefler

Hükümetin 2014 yılı için öngördüğü makro ekonomik hedefler oldukça mütevazı bir tablo ortaya koyuyor. Buna göre 2014’te ısınma istenmiyor, ekonominin rölantide gitmesi öngörülüyor.
2014 yılı için yüzde 4’le yine mütevazı bir büyüme hedeflendi. Bu yıl başlangıçta 11 bin 318 dolar olarak öngörülen kişi başına milli gelir hedefi yeni OVP’de 10 bin 818’e revize edilirken, 2014 yılı hedefi ise 11 bin 277 dolarla 2013 başlangıç hedefinin de altında belirlendi.
2013’ün 3. çeyreğinde çift haneye dayanan işsizlik oranı izin OVP’de yer alan yüzde 9.5’lik gerçekleşme tahminin tutma şansı düşükken, 2014 için de yüzde 9.4’lük bir işsizlik öngörüldü. OVP’de 98 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilirken, bu yıl 100 milyar doları aşması beklenen dış ticaret hedefinde 2014 yılı hedefi 95.5 milyar dolar olarak yer alıyor.

2014 için bütçe açığı hedefi 33.2 milyar TL

İlk dokuz ay itibariyle GSYH’nin yüzde 8’ine ulaşan cari işlemler açığında, bu yılın tümü için öngörülen yüzde 7.1 hedefi OVP’de değiştirilmezken, 2014 için GSYH’nin yüzde 6.4’ü oranında bir cari açık hedeflendi. 2013’te 33.9 milyar dolar öngörülürken 19.4 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilen bütçe açığı için 2014 yılı hedefi de 33.2 milyar dolar olarak belirlendi.