"MB'nin faiz kararı geçici bir tedbirdir"
MB’nın faiz kararını değerlendiren Ekonomi Bakanı Zeybekci, faiz kararının geçici bir tedbir olduğunu, kalıcı olmasının ekonomiye fayda sağlamayacağını belirtti
GAZİANTEP – Gaziantep’te ocak 2014 ihracat rakamları toplantısında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası’nın aldığı faiz kararına ilişkin “Geçici bir tedbirdir, kalıcı olması ekonomiye faydalı olmaz” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararı hakkında şunları söyledi:
""Merkez Bankasının faiz kararları geçicici kararlardır, bunlar kalıcı faiz kararları değildir. Dikkat ettiyseniz Hazinemizin borçlanma senetleri ve hazır tahviller uzun vadeli faiz oranlarımızın biraz aşağı doğru gevşediğini görüyoruz. Sonuçta bunun iyi olacağını düşünüyorum. Hiç kimse ülkede faizin artmasından mutlu olmaz, biz de olmayız. Bu geçici tedbirdir, inşallah üretimi, kalkınmayı, istihdamı engellemeden, durgunluk yaratmadan çünkü faizlerin artması durgunluk sebebidir. Tedbirleri alırken Türkiye olarak bunların farkındayız. Bu anlamda merak etmeyin. Faiz artırmanın sonuçları iyi olmaz, kalıcı olursa iyi olmaz"
ABD'nin, dünyanın en büyük ekonomisi olduğuna dikkati çeken Zeybekci, ihracat verileri sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:
“ABD’yi örnek alıyoruz”
"İhracat hedefimizi gerçekleştirmede ABD'yi örnek alıyoruz. ABD bunu nasıl başarmış? Bakıyoruz, dört temel alan üzerinden bunu başarmış. Bir, ham maddeye önem vermiş, iki, enerji kaynaklarını ileriye yönelik olarak planlamış, üç, tüketim alışkanlıklarına hakim olmuş, dördüncüsü ise tüketim kanallarını belirlemiş. Türkiye olarak biz de bu dört alanda etkili olacağız; enerji, ham madde, tüketim alışkanlıkları ve tüketim kanalları"
1 Haziran’da müzakereler başlayacak
Türkiye-Japonya serbest ticaret anlaşmasının çerçevesinin mart ayı sonuna kadar belirleneceğini anlatan Zeybekci, 1 Haziran itibarıyla müzakerelerin başlayacağını anlattı.
Singapur’la ‘her şey serbest’ olacak
Ekonomi alanında ilk "her şey serbest ticaret anlaşması"nın, Singapur'la yapılacağını dile getiren Zeybekci, Malezya ile bazı alanlarda görüş farklılıkları olduğunu ve bu ülkeyle nisan ayında anlaşma imzalanacağı bilgisini verdi.
“TL'nin yüzde 31 değer kaybının yüzde 15.6'sı 17 Aralık'tan sonra"
Nihat Zeybekci, Türk lirasının 13 ayda yüzde 31 değer kaybettiğini vurguladı.
Bu kaybın yüzde 15.6'sının, 17 Aralık 2013'ten sonraki süreçte yaşandığına işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"17 Aralık'a kadar Brezilya, Meksika, Arjantin, Güney Afrika, Polonya, Hindistan, Çin, Rusya gibi ülkeler, Türkiye ile aynı çizgide, aynı paralelde. Yani FED'in piyasaya arz ettiği parada daralmaya gitmesinin etkisiyle Türkiye, bu ülkeler sıralamasından ayrıştı. Yani onlar yüzde 15-16, 20 ve 25 civarında, Arjantin yüzde 40'lar civarında değer kaybederken Türkiye 12, 13 oranında değer kaybı yaşamıştır. 17 Aralık'tan sonra Türkiye bir anda o ayrıştığı grubun içine dahil oldu, üzüldük.
Unutulmaması gereken bir konu var, o ayrıştığı gruptan ayrışmasının da bir sebebi var. Türkiye kamu finansmanı ve kamu borçları anlamında o grubun tamamından iyiydi. Türkiye, kamu borçlarının milli gelire oranı itibariyle Avrupa Birliği (AB) ülkesi 28 ülkenin 23 veya 24'ünden daha iyiydi. Almanya'dan bile yarı yarıdan daha iyiydi. Türkiye'nin herhangi bir riski yoktu. Türkiye'nin cari açıkla ilgili problemi vardı. Bunu da 2011'deki cari açığının 2012'de yüzde 6,2'ye, 2013'te yüzde 7'ye indirerek ki makul bir seviye, 2014 hedefi de yüzde 5,5. Türkiye beklenen hedefe doğru, o kutlu hedefe doğru giderken engellenmek istendi. Önü kesilmek istendi”
kaynak:AA
MB’nın faiz kararını değerlendiren Ekonomi Bakanı Zeybekci, faiz kararının geçici bir tedbir olduğunu, kalıcı olmasının ekonomiye fayda sağlamayacağını belirtti
GAZİANTEP – Gaziantep’te ocak 2014 ihracat rakamları toplantısında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası’nın aldığı faiz kararına ilişkin “Geçici bir tedbirdir, kalıcı olması ekonomiye faydalı olmaz” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararı hakkında şunları söyledi:
""Merkez Bankasının faiz kararları geçicici kararlardır, bunlar kalıcı faiz kararları değildir. Dikkat ettiyseniz Hazinemizin borçlanma senetleri ve hazır tahviller uzun vadeli faiz oranlarımızın biraz aşağı doğru gevşediğini görüyoruz. Sonuçta bunun iyi olacağını düşünüyorum. Hiç kimse ülkede faizin artmasından mutlu olmaz, biz de olmayız. Bu geçici tedbirdir, inşallah üretimi, kalkınmayı, istihdamı engellemeden, durgunluk yaratmadan çünkü faizlerin artması durgunluk sebebidir. Tedbirleri alırken Türkiye olarak bunların farkındayız. Bu anlamda merak etmeyin. Faiz artırmanın sonuçları iyi olmaz, kalıcı olursa iyi olmaz"
ABD'nin, dünyanın en büyük ekonomisi olduğuna dikkati çeken Zeybekci, ihracat verileri sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:
“ABD’yi örnek alıyoruz”
"İhracat hedefimizi gerçekleştirmede ABD'yi örnek alıyoruz. ABD bunu nasıl başarmış? Bakıyoruz, dört temel alan üzerinden bunu başarmış. Bir, ham maddeye önem vermiş, iki, enerji kaynaklarını ileriye yönelik olarak planlamış, üç, tüketim alışkanlıklarına hakim olmuş, dördüncüsü ise tüketim kanallarını belirlemiş. Türkiye olarak biz de bu dört alanda etkili olacağız; enerji, ham madde, tüketim alışkanlıkları ve tüketim kanalları"
1 Haziran’da müzakereler başlayacak
Türkiye-Japonya serbest ticaret anlaşmasının çerçevesinin mart ayı sonuna kadar belirleneceğini anlatan Zeybekci, 1 Haziran itibarıyla müzakerelerin başlayacağını anlattı.
Singapur’la ‘her şey serbest’ olacak
Ekonomi alanında ilk "her şey serbest ticaret anlaşması"nın, Singapur'la yapılacağını dile getiren Zeybekci, Malezya ile bazı alanlarda görüş farklılıkları olduğunu ve bu ülkeyle nisan ayında anlaşma imzalanacağı bilgisini verdi.
“TL'nin yüzde 31 değer kaybının yüzde 15.6'sı 17 Aralık'tan sonra"
Nihat Zeybekci, Türk lirasının 13 ayda yüzde 31 değer kaybettiğini vurguladı.
Bu kaybın yüzde 15.6'sının, 17 Aralık 2013'ten sonraki süreçte yaşandığına işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"17 Aralık'a kadar Brezilya, Meksika, Arjantin, Güney Afrika, Polonya, Hindistan, Çin, Rusya gibi ülkeler, Türkiye ile aynı çizgide, aynı paralelde. Yani FED'in piyasaya arz ettiği parada daralmaya gitmesinin etkisiyle Türkiye, bu ülkeler sıralamasından ayrıştı. Yani onlar yüzde 15-16, 20 ve 25 civarında, Arjantin yüzde 40'lar civarında değer kaybederken Türkiye 12, 13 oranında değer kaybı yaşamıştır. 17 Aralık'tan sonra Türkiye bir anda o ayrıştığı grubun içine dahil oldu, üzüldük.
Unutulmaması gereken bir konu var, o ayrıştığı gruptan ayrışmasının da bir sebebi var. Türkiye kamu finansmanı ve kamu borçları anlamında o grubun tamamından iyiydi. Türkiye, kamu borçlarının milli gelire oranı itibariyle Avrupa Birliği (AB) ülkesi 28 ülkenin 23 veya 24'ünden daha iyiydi. Almanya'dan bile yarı yarıdan daha iyiydi. Türkiye'nin herhangi bir riski yoktu. Türkiye'nin cari açıkla ilgili problemi vardı. Bunu da 2011'deki cari açığının 2012'de yüzde 6,2'ye, 2013'te yüzde 7'ye indirerek ki makul bir seviye, 2014 hedefi de yüzde 5,5. Türkiye beklenen hedefe doğru, o kutlu hedefe doğru giderken engellenmek istendi. Önü kesilmek istendi”
kaynak:AA