Kur artışı 2014’te ihracatçıyı da zorlayacak
Dövizdeki sanayicinin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı yüzünden ihracata da ilaç olmayacak. Geçen yıl yüzde 121’e ulaşan ara malı ithalatının toplama ihracata oranı 2014’te düşecek
Merkez Bankası’nın şok faiz artırımına rağmen yükselme eğilimini sürdüren kurlar, sanayici-ihracatçı kesimin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı nedeniyle bu kesimi de zorlayacak.
2013’te ithal girdiye ne kadar döviz ödendi?
2013’teki her 100 dolarlık ithalatın 73 dolarını ara malları (hammadde) oluşturdu. TÜİK’e göre 251.7 milyar dolarlık ithalatın 36.8 milyarını yatırım, 30.4 milyarını da tüketim malları oluştururken, ara malı ithalatı 183.8 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin bir yılda yaptığı 151.9 milyar dolarlık ihracat, ithal ara malı faturasının çok altında kaldı. Toplam ithalatta 15 milyar dolarlık bir artış yaşanırken, toplam ihracat yarım milyar dolar azaldı; 99.8 milyar dolarla, önceki yıla göre 15.7 milyar dolar daha fazla dış ticaret açığı verildi.
Girdi ithalatı 2013’te dış ticaret açığını ne kadar büyüttü?
Toplam ara malı ithalatının 85.9 milyar dolarla yarıya yakınını, sanayide ‘yap-satçılık’ eğilimini gösteren ‘işlem görmüş hammaddeler’ oluşturdu. Önceki yıla göre ithalatı yüzde 17 ile genel oranın üstünde artan bu girdilere 12.3 milyar dolar daha fazla ödendi. Dış ticaret açığındaki artış büyük oranda ara malı grubundaki ve esas olarak ‘sanayi için işlem görmüş ara malları’ fasılındanki ithalattan kaynaklandı.
Cari açığı en fazla büyüten faktör hangisi?
Cari açığın ana kaynağı olarak gösterilen enerji ithalatına ödenen fatura ise küçüldü. ‘Petrol, gaz ithalatı geçen yıl 3.8 milyar dolar azalarak 35.7 milyar dolara düştü. Diğer ara mallarındaki toplam ithalat da 62 milyar dolarla yerinde saydı. Dolayısıyla dış ticaret ve cari işlemler açığındaki büyümenin asıl kaynağını sanayinin kullandığı işlem görmüş ara malları oluşturdu.
Hammadde ithalatı yıllara göre nasıl bir seyir izledi?
2009’da yüzde 97.4 olan ara malı ithalatının toplam ihracata oranı, son 5 yılda hızla artarak yüzde 121’e çıktı. Geçen yılki toplam ihracat, ara malı ithalatının ancak yüzde 83’üne yetti. Ara mallarının, bu dönemde büyüyen toplam ithalat faturası içindeki payı da artarak yüzde 73’e çıktı. Aynı dönemde tüketim malı ihracatının hammadde ithalatına oranı ise yüzde 41’den yüzde 33’e indi.
Kur artışı Türkiye’nin ihracatına neden yaramıyor?
Normalde ihracat performansını olumlu etkileyen faktörlerin başında gelen kur artışı, Türkiye’de ise ithalatı düşürürken, ihracatı artırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Sanayici-ihracatçı kesim büyük oranda ithal girdiyle üretim yaptığı için, kur artışları aslında bu kesim için de bir maliyet artışı anlamına geliyor. Kurdaki hızlı yükseliş aksine girdi ithalini zorlaştırıyor, daha pahalıya üretildiği için ürünlerin fiyatını yükseltiyor, rekabet avantajını yok ediyor.
2014’te yüksek kur düzeyi dış ticareti nasıl etkileyecek?
Yükselen kurlardan, ithal girdi bağımlılığı yüksek imalatçı ve ihracatçı sektörler çok fazla etkilenecek. Yüksek kur düzeyi ithalatı pahalandırıp baskılayacak. Petrol, gaz gibi tamamen dışa bağımlı olunan ürünler yanında işlenmiş ara malı ithalatı da pahalanacak, girdi maliyetleri yükselecek. İthal girdiye bağımlı üretici, ihracatçı sektörlerin maliyeti artacak, fiyat avantajı azalacak.
Rekabet gücü için ne gerekiyor?
Emek ve girdi maliyetleri, dünyayı ucuz ihracat mallarına boğan Çin gibi ülkelerle rekabet edemeyecek kadar yüksek olan Türkiye, dünyada yüksek talep gören katma değerli ürünlerin imaltında da çok geride; halen düşük-orta katma değerli mallar üretip ihraç ediyor. İhracatın getirisini azaltan ithal girdi bağımlılığını azaltmak için yerli ara malı sektörlerinin teşviki yanında; küresel ticarette rekabet için sadece fiyat avantajına odaklanmayıp, uzun vadede katma değeri yüksek ürünlere yönelmek de gerekiyor.
Dövizdeki sanayicinin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı yüzünden ihracata da ilaç olmayacak. Geçen yıl yüzde 121’e ulaşan ara malı ithalatının toplama ihracata oranı 2014’te düşecek
Merkez Bankası’nın şok faiz artırımına rağmen yükselme eğilimini sürdüren kurlar, sanayici-ihracatçı kesimin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı nedeniyle bu kesimi de zorlayacak.
2013’te ithal girdiye ne kadar döviz ödendi?
2013’teki her 100 dolarlık ithalatın 73 dolarını ara malları (hammadde) oluşturdu. TÜİK’e göre 251.7 milyar dolarlık ithalatın 36.8 milyarını yatırım, 30.4 milyarını da tüketim malları oluştururken, ara malı ithalatı 183.8 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin bir yılda yaptığı 151.9 milyar dolarlık ihracat, ithal ara malı faturasının çok altında kaldı. Toplam ithalatta 15 milyar dolarlık bir artış yaşanırken, toplam ihracat yarım milyar dolar azaldı; 99.8 milyar dolarla, önceki yıla göre 15.7 milyar dolar daha fazla dış ticaret açığı verildi.
Girdi ithalatı 2013’te dış ticaret açığını ne kadar büyüttü?
Toplam ara malı ithalatının 85.9 milyar dolarla yarıya yakınını, sanayide ‘yap-satçılık’ eğilimini gösteren ‘işlem görmüş hammaddeler’ oluşturdu. Önceki yıla göre ithalatı yüzde 17 ile genel oranın üstünde artan bu girdilere 12.3 milyar dolar daha fazla ödendi. Dış ticaret açığındaki artış büyük oranda ara malı grubundaki ve esas olarak ‘sanayi için işlem görmüş ara malları’ fasılındanki ithalattan kaynaklandı.
Cari açığı en fazla büyüten faktör hangisi?
Cari açığın ana kaynağı olarak gösterilen enerji ithalatına ödenen fatura ise küçüldü. ‘Petrol, gaz ithalatı geçen yıl 3.8 milyar dolar azalarak 35.7 milyar dolara düştü. Diğer ara mallarındaki toplam ithalat da 62 milyar dolarla yerinde saydı. Dolayısıyla dış ticaret ve cari işlemler açığındaki büyümenin asıl kaynağını sanayinin kullandığı işlem görmüş ara malları oluşturdu.
Hammadde ithalatı yıllara göre nasıl bir seyir izledi?
2009’da yüzde 97.4 olan ara malı ithalatının toplam ihracata oranı, son 5 yılda hızla artarak yüzde 121’e çıktı. Geçen yılki toplam ihracat, ara malı ithalatının ancak yüzde 83’üne yetti. Ara mallarının, bu dönemde büyüyen toplam ithalat faturası içindeki payı da artarak yüzde 73’e çıktı. Aynı dönemde tüketim malı ihracatının hammadde ithalatına oranı ise yüzde 41’den yüzde 33’e indi.
Kur artışı Türkiye’nin ihracatına neden yaramıyor?
Normalde ihracat performansını olumlu etkileyen faktörlerin başında gelen kur artışı, Türkiye’de ise ithalatı düşürürken, ihracatı artırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Sanayici-ihracatçı kesim büyük oranda ithal girdiyle üretim yaptığı için, kur artışları aslında bu kesim için de bir maliyet artışı anlamına geliyor. Kurdaki hızlı yükseliş aksine girdi ithalini zorlaştırıyor, daha pahalıya üretildiği için ürünlerin fiyatını yükseltiyor, rekabet avantajını yok ediyor.
2014’te yüksek kur düzeyi dış ticareti nasıl etkileyecek?
Yükselen kurlardan, ithal girdi bağımlılığı yüksek imalatçı ve ihracatçı sektörler çok fazla etkilenecek. Yüksek kur düzeyi ithalatı pahalandırıp baskılayacak. Petrol, gaz gibi tamamen dışa bağımlı olunan ürünler yanında işlenmiş ara malı ithalatı da pahalanacak, girdi maliyetleri yükselecek. İthal girdiye bağımlı üretici, ihracatçı sektörlerin maliyeti artacak, fiyat avantajı azalacak.
Rekabet gücü için ne gerekiyor?
Emek ve girdi maliyetleri, dünyayı ucuz ihracat mallarına boğan Çin gibi ülkelerle rekabet edemeyecek kadar yüksek olan Türkiye, dünyada yüksek talep gören katma değerli ürünlerin imaltında da çok geride; halen düşük-orta katma değerli mallar üretip ihraç ediyor. İhracatın getirisini azaltan ithal girdi bağımlılığını azaltmak için yerli ara malı sektörlerinin teşviki yanında; küresel ticarette rekabet için sadece fiyat avantajına odaklanmayıp, uzun vadede katma değeri yüksek ürünlere yönelmek de gerekiyor.