İhracatçılar değişimi doğru okuyor
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların, girişimcilerin artık değişimi doğru okuduklarını vurgulayarak, "Ar-Ge'ye yatırım yapıyorlar, inovasyonu ön plana çıkarıyorlar. Artık Anadolu'nun bağrından yeni tasarımlar, yeni markalar doğuyor ve tüm dünyaya yayılıyor" dedi.
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Sabancı Üniversitesi-TÜSİAD Rekabet Forumu (REF) işbirliğiyle 8'incisi düzenlenen "Rekabet Kongresi"nin açılışında konuşan Büyükekşi, evrende değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu belirterek, dünya ekonomisinin de her geçen gün değişim gösterdiğini söyledi.
Ekşi, artık iletişim çağında yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Yeni teknolojilerle hız kazanan iletişim, toplumları da insanları da birbirine daha çok yaklaştırıyor. Her türlü bilgi, haber, artık aylar, haftalar, günler, saatler sonra değil, saniyelerle ölçülen bir zaman diliminde dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Bilginin paylaşımı sadece saniyelerle ölçülünce, piyasalar da gelişmelere çabuk cevap veriyor. Paylaşımın hızı, rekabeti de artırdı. Artık piyasalarda çok daha çetin, çok daha sert bir rekabet var. Kıyasıya süren rekabet ortamında bir adım öne çıkmak, değişime ne kadar ayak uydurabildiğimize bağlı. Eğer değişime inanmıyorsanız,değişirmiş gibi yapıp, gerçekte değişmiyorsanız, ne yazık ki bu yeni dünyada başarı şansınız pek yok."
"İhracat dünyası, rekabetin en keskin olduğu bir arenadır"
Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatçıları olarak, dış pazarlarda yaşadıkları kıyasıya rekabet ortamında değişimin önemini çok iyi kavradıklarını belirterek, "İhracat dünyası, rekabetin en keskin olduğu bir arena. Hataya da, gevşemeye de asla yer yok. Biz bunun farkındayız. İşte bu yüzden rekabetçiliğimizi artırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Bu zorlu koşullarda ancak, rekabetçiliğimizi artırarak ayakta kalacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.
İhracatın sürdürülebilir bir şekilde sürekli artması için, rekabetçiliğin de sürekli olarak artması gerektiğine dikkati çeken Ekşi, tüm çabalarını bu bilinç çerçevesinde sürdürdüklerini kaydetti.
Büyükekşi, son yıllarda Türkiye'nin, hem ekonomik büyümede hem de ihracatı artırmada büyük bir mesafe kaydettiğine vurgu yaparak, şunları ifade etti:
"Bundan 10 yıl önce kişi başı gelirimiz 2.123 dolardı. 2011 yılında bu rakam 10.469 dolara çıktı. Bundan 10 yıl önce ihracatımız 31 milyar dolardı. 2011 yılında 135 milyar dolara çıktı. Demek ki 10 yılda oldukça büyük mesafe almışız. Geldiğimiz nokta elbette bizi gururlandırıyor. Demek ki doğru işler başarmışız. Devletimiz, sanayicimiz, ihracatçımız, işçimiz doğru şeyler yapmışlar. Ulaştığımız bu noktanın sevincini yaşamak hepimizin hakkı. Ancak bununla yetinmemeliyiz. Çok daha iyisini başarır mıyız? Neden olmasın. Ben, hep birlikte el ele verip, daha iyisini başarabileceğimize inanıyorum.
Bu çerçevede, 2023 yılı için ortaya koyduğumuz büyük hedefler var. 2023 yılında ihracat hedefimizi 500 milyar dolar olarak belirledik. Bu rakam ile dünya mal ticaretinden aldığımız payı ikiye katlamayı hedefliyoruz. 2023 yılında Türkiye'nin 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmasını ve dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesini hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşmak tabii ki daha rekabetçi bir ekonomi ile mümkün. Türkiye bu konuda olumlu adımlar atıyor. 2012 yılında bu alandaki en önemli gösterge kabul edilen Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde 16 sıra birden yükseldik. 144 ülke içinde 43. sıraya yerleştik. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Ama gidecek çok daha yolumuz var."
Büyükekşi, rekabet endeksinin alt bileşenlerine bakıldığı zaman ilginç verilerle karşılaşıldığını dile getirerek, "Türkiye bu endeksi oluşturan 12 bileşenin 10'unda ortalamanın üzerinde bir değere sahip. Bu bileşenler arasında ön plana çıkanlar, pazar büyüklüğü, finans piyasalarının gelişmişliği, ürün piyasalarının etkinliği, teknolojik altyapı ve genel altyapı olarak gözleniyor. Türkiye'nin dünya sıralamasında geride kaldığı yerler ise emek piyasalarının gelişmişliği ve inovasyon. Sağlık, temel eğitim, yüksek öğretim ve işbaşında eğitim de geride k
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların, girişimcilerin artık değişimi doğru okuduklarını vurgulayarak, "Ar-Ge'ye yatırım yapıyorlar, inovasyonu ön plana çıkarıyorlar. Artık Anadolu'nun bağrından yeni tasarımlar, yeni markalar doğuyor ve tüm dünyaya yayılıyor" dedi.
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Sabancı Üniversitesi-TÜSİAD Rekabet Forumu (REF) işbirliğiyle 8'incisi düzenlenen "Rekabet Kongresi"nin açılışında konuşan Büyükekşi, evrende değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu belirterek, dünya ekonomisinin de her geçen gün değişim gösterdiğini söyledi.
Ekşi, artık iletişim çağında yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Yeni teknolojilerle hız kazanan iletişim, toplumları da insanları da birbirine daha çok yaklaştırıyor. Her türlü bilgi, haber, artık aylar, haftalar, günler, saatler sonra değil, saniyelerle ölçülen bir zaman diliminde dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Bilginin paylaşımı sadece saniyelerle ölçülünce, piyasalar da gelişmelere çabuk cevap veriyor. Paylaşımın hızı, rekabeti de artırdı. Artık piyasalarda çok daha çetin, çok daha sert bir rekabet var. Kıyasıya süren rekabet ortamında bir adım öne çıkmak, değişime ne kadar ayak uydurabildiğimize bağlı. Eğer değişime inanmıyorsanız,değişirmiş gibi yapıp, gerçekte değişmiyorsanız, ne yazık ki bu yeni dünyada başarı şansınız pek yok."
"İhracat dünyası, rekabetin en keskin olduğu bir arenadır"
Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatçıları olarak, dış pazarlarda yaşadıkları kıyasıya rekabet ortamında değişimin önemini çok iyi kavradıklarını belirterek, "İhracat dünyası, rekabetin en keskin olduğu bir arena. Hataya da, gevşemeye de asla yer yok. Biz bunun farkındayız. İşte bu yüzden rekabetçiliğimizi artırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Bu zorlu koşullarda ancak, rekabetçiliğimizi artırarak ayakta kalacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.
İhracatın sürdürülebilir bir şekilde sürekli artması için, rekabetçiliğin de sürekli olarak artması gerektiğine dikkati çeken Ekşi, tüm çabalarını bu bilinç çerçevesinde sürdürdüklerini kaydetti.
Büyükekşi, son yıllarda Türkiye'nin, hem ekonomik büyümede hem de ihracatı artırmada büyük bir mesafe kaydettiğine vurgu yaparak, şunları ifade etti:
"Bundan 10 yıl önce kişi başı gelirimiz 2.123 dolardı. 2011 yılında bu rakam 10.469 dolara çıktı. Bundan 10 yıl önce ihracatımız 31 milyar dolardı. 2011 yılında 135 milyar dolara çıktı. Demek ki 10 yılda oldukça büyük mesafe almışız. Geldiğimiz nokta elbette bizi gururlandırıyor. Demek ki doğru işler başarmışız. Devletimiz, sanayicimiz, ihracatçımız, işçimiz doğru şeyler yapmışlar. Ulaştığımız bu noktanın sevincini yaşamak hepimizin hakkı. Ancak bununla yetinmemeliyiz. Çok daha iyisini başarır mıyız? Neden olmasın. Ben, hep birlikte el ele verip, daha iyisini başarabileceğimize inanıyorum.
Bu çerçevede, 2023 yılı için ortaya koyduğumuz büyük hedefler var. 2023 yılında ihracat hedefimizi 500 milyar dolar olarak belirledik. Bu rakam ile dünya mal ticaretinden aldığımız payı ikiye katlamayı hedefliyoruz. 2023 yılında Türkiye'nin 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmasını ve dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesini hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşmak tabii ki daha rekabetçi bir ekonomi ile mümkün. Türkiye bu konuda olumlu adımlar atıyor. 2012 yılında bu alandaki en önemli gösterge kabul edilen Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde 16 sıra birden yükseldik. 144 ülke içinde 43. sıraya yerleştik. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Ama gidecek çok daha yolumuz var."
Büyükekşi, rekabet endeksinin alt bileşenlerine bakıldığı zaman ilginç verilerle karşılaşıldığını dile getirerek, "Türkiye bu endeksi oluşturan 12 bileşenin 10'unda ortalamanın üzerinde bir değere sahip. Bu bileşenler arasında ön plana çıkanlar, pazar büyüklüğü, finans piyasalarının gelişmişliği, ürün piyasalarının etkinliği, teknolojik altyapı ve genel altyapı olarak gözleniyor. Türkiye'nin dünya sıralamasında geride kaldığı yerler ise emek piyasalarının gelişmişliği ve inovasyon. Sağlık, temel eğitim, yüksek öğretim ve işbaşında eğitim de geride k