'AB'nin imzalayacağı STA'lara Türkiye'de katılmalı'
İSTANBUL - Türkiye ve AB arasında 20 yıla yaklaşan Gümrük Birliği anlaşması, değişen ekonomik yapıda yeniden değerlendiriliyor. Dünya Bankası ve TOBB himayesinde hazırlanan “Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu”nda, anlaşma şartlarının yeniden ele alınması gerektiğinin altı çizildi. AB’nin imzalamaya hazırlandığı yeni STA’ların da tarafl ar arasında olumsuz sonuçlar doğurabileceği belirtildi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Biz 18 yıl önce ‘taraf olmak istemiyoruz’ diyerek yanlış yaptık, bunu kabul ediyoruz. Biz sizden mal satın almak istiyoruz, siz satmak istemiyorsanız bilemem” dedi.
Gümrük Birliği’ni, Türkiye’nin ekonomik dönüşümünün mihenk taşı olarak gören Hisarcıklıoğlu, “Her uzun ilişkide olduğu gibi anlaşmanın işleyişinde de zamanla sorunlar çıkmaya başladı. Gümrük Birliği’nin temelindeki ekonomik değerler değişti” diyerek, şartların artık güncellikten uzaklaşmaya başladığını ifade etti
Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladığı yıl, AB’ye üye olan ülke sayısı 15’di. Üye sayısı bugün ise 28’e çıktı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “1995'de AB ile anlaşmayı yaptığımızda 15 ülke arasında pazar payımız yüzde 1.7’ydi. 2004'e kadar 2.7’ye ancak gelebildi. Üye sayısının artmasıyla birlikte ise pazardaki payımız 2.7’den 2.2’ye düştü” bilgisini verdi.
AB’ye gelen yeni ortakların AB pazarında serbestçe gezdiğini, Türkiye’nin ise transit kotalarla mücadele ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Vize engeliyle boğuşmaya devam ediyoruz. AB’nin değişen yapısına rağmen Gümrük Birliği’nde Türkiye’nin hakları korunmamakta. AB’nin yeni nesil STA’ları daha büyük bir sorun. Biz o gün yanlış yaptık yanlıştan dönmek istiyoruz, istediğimiz tekrar taraf olmamız. Bu durumun tartışılacak bir yanı yok. O gün siz teklif ettiniz, biz yanlış yaptık.”
İki taraf için de kazan-kazan
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser ise raporun objektif olduğunu ifade ederken, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemli bir kavşakta olduğunu kaydetti. “AB ve Türkiye arasındaki ticaret, anlaşmayla dört katına çıktı” diyen Raiser, “Hizmetler ve tarım alanında Gümrük Birliği’nin genişletilmesi, ticaretin iyileştirilmesi mümkün olabilir. Bu aşamada hiçbir şey yapmamak etkili olmayacaktır. Anlaşmanın özünü koruyalım ama her iki tarafın kazan kazan sürecini elde etmesini sağlayalım. Önümüzde böyle çok sayıda senaryo var" dedi.
Gümrük Birliği anlaşmasının başarılı olduğuna inandığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szombati ise “Türk ekonomisi AB üretim ve imalat ağına eklendi ve Türkiye iç pazarın bir uzantısı oldu. 100 milyar euroluk ortalama mal değiş tokuşu var. Bu sıkı ilişkinin önünde zorluklar da var. Gümrük Birliği, yeni bir ivmeye ihtiyaç duyuyor. Anlaşmayı yeni bir boyuta taşımak çok önemli.”
İSTANBUL - Türkiye ve AB arasında 20 yıla yaklaşan Gümrük Birliği anlaşması, değişen ekonomik yapıda yeniden değerlendiriliyor. Dünya Bankası ve TOBB himayesinde hazırlanan “Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu”nda, anlaşma şartlarının yeniden ele alınması gerektiğinin altı çizildi. AB’nin imzalamaya hazırlandığı yeni STA’ların da tarafl ar arasında olumsuz sonuçlar doğurabileceği belirtildi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Biz 18 yıl önce ‘taraf olmak istemiyoruz’ diyerek yanlış yaptık, bunu kabul ediyoruz. Biz sizden mal satın almak istiyoruz, siz satmak istemiyorsanız bilemem” dedi.
Gümrük Birliği’ni, Türkiye’nin ekonomik dönüşümünün mihenk taşı olarak gören Hisarcıklıoğlu, “Her uzun ilişkide olduğu gibi anlaşmanın işleyişinde de zamanla sorunlar çıkmaya başladı. Gümrük Birliği’nin temelindeki ekonomik değerler değişti” diyerek, şartların artık güncellikten uzaklaşmaya başladığını ifade etti
Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladığı yıl, AB’ye üye olan ülke sayısı 15’di. Üye sayısı bugün ise 28’e çıktı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “1995'de AB ile anlaşmayı yaptığımızda 15 ülke arasında pazar payımız yüzde 1.7’ydi. 2004'e kadar 2.7’ye ancak gelebildi. Üye sayısının artmasıyla birlikte ise pazardaki payımız 2.7’den 2.2’ye düştü” bilgisini verdi.
AB’ye gelen yeni ortakların AB pazarında serbestçe gezdiğini, Türkiye’nin ise transit kotalarla mücadele ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Vize engeliyle boğuşmaya devam ediyoruz. AB’nin değişen yapısına rağmen Gümrük Birliği’nde Türkiye’nin hakları korunmamakta. AB’nin yeni nesil STA’ları daha büyük bir sorun. Biz o gün yanlış yaptık yanlıştan dönmek istiyoruz, istediğimiz tekrar taraf olmamız. Bu durumun tartışılacak bir yanı yok. O gün siz teklif ettiniz, biz yanlış yaptık.”
İki taraf için de kazan-kazan
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser ise raporun objektif olduğunu ifade ederken, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemli bir kavşakta olduğunu kaydetti. “AB ve Türkiye arasındaki ticaret, anlaşmayla dört katına çıktı” diyen Raiser, “Hizmetler ve tarım alanında Gümrük Birliği’nin genişletilmesi, ticaretin iyileştirilmesi mümkün olabilir. Bu aşamada hiçbir şey yapmamak etkili olmayacaktır. Anlaşmanın özünü koruyalım ama her iki tarafın kazan kazan sürecini elde etmesini sağlayalım. Önümüzde böyle çok sayıda senaryo var" dedi.
Gümrük Birliği anlaşmasının başarılı olduğuna inandığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szombati ise “Türk ekonomisi AB üretim ve imalat ağına eklendi ve Türkiye iç pazarın bir uzantısı oldu. 100 milyar euroluk ortalama mal değiş tokuşu var. Bu sıkı ilişkinin önünde zorluklar da var. Gümrük Birliği, yeni bir ivmeye ihtiyaç duyuyor. Anlaşmayı yeni bir boyuta taşımak çok önemli.”