İhracatçıdan İhracat Rakamları Analizine İtiraz
Keçeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde yetkili kurumlar tarafından kısa zaman aralıklarıyla yapılan farklı ihracat yorumlarının, sanayicinin kafasını karıştırdığını dile getirdi.
İhracat rakamlarına ilişkin yapılan değerlendirmelerde, genel olarak ilgili ayın veya yılın ihracat döviz girdisi rakamlarının, önceki ayın veya yılın rakamlarıyla karşılaştırılarak, ”ihracatın o dönem için düştüğüne veya yükseldiğine” dair sonuçlara varıldığına dikkati çeken Keçeci, bunun gerçekçi bir değerlendirme olmadığını, hatta bazen yanlış sonuçlara varılmasına yol açtığını iddia etti.
Keçeci, ihracat rakamlarının, hem ilgili ihracat bölgesinin hem de ülkenin önemli ekonomik göstergelerine esas oluşturduğunu, dolayısıyla ihracat rakamı analizlerine çok dikkat edilmesi ve titizlikle ele alınması gerektiğini ifade etti.
"Düştü denilen Denizli ihracatı hız kesmedi"
Mevcut basit dönemsel karşılaştırma yönteminin hatalı sonuçlara varılmasına yol açtığını, Denizli’nin ilan edilen bu yılın ilk 10 aylık ihracat rakamlarını örnek göstererek açıklamaya çalışan Keçeci, şunları kaydetti: "Denizli’nin 2012 yılı ilk 10 aylık ihracatı, 2 milyar 252 milyon dolar, 2011 yılı ilk 10 aylık ihracatı ise 2 milyar 312 milyon dolar. Sadece bu rakamlara bakıldığında ihracatımız yüzde 2,61 gerilemiş görünüyor. İhracatımızda önemli bir kalem olan tekstil de yüzde 9,30’luk bir oranla bu gerilemede başı çekiyor. Halbuki hammadde fiyatları ve satılan mal miktarları dikkate alındığında bu düşüşün ana ve tek sebebinin pamuk fiyatlarındaki yüzde 40’lık düşüş olduğu rahatlıkta görülüyor."
Keçeci, bu dönemde ihraç edilen mal miktarına bakıldığında, havlu ihracatının 30 bin tondan 32 bin tona, bornoz ihracatının 7 bin 487 tondan 7 bin 614 tona, nevresim ve yatak çarşafı ihracatının ise 19 bin 165 tondan 19 bin 431 tona yükseldiğine işaret ederek, şöyle devam etti: "Bu noktada hammadde fiyatı düşen malların, ihracat satış rakamlarının da en az bunlar kadar düşebileceğini anlamamız lazım. Hammadde fiyatları düşmesine rağmen ihracat rakamları geçen yılların rakamlarını bulabiliyorsa ihracatın düşmesinden veya düştüğünden söz edilemez. Düştü denilen Denizli ihracatı, hız kesmedi.
Onun için bu ilanı yapanların sadece rakamsal bazda ihracat rakamı ilanını yapmaktansa, iyi bir analiz yaparak ihracatı ona göre değerlendirmeleri gerekir. Sadece döviz girdisi bazlı yapılan değerlendirmeler, bazen yanlış sonuçlara yol açıyor, bu yönde yapılan açıklamalar da her şeyden önce sanayicinin moralini bozuyor
Keçeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde yetkili kurumlar tarafından kısa zaman aralıklarıyla yapılan farklı ihracat yorumlarının, sanayicinin kafasını karıştırdığını dile getirdi.
İhracat rakamlarına ilişkin yapılan değerlendirmelerde, genel olarak ilgili ayın veya yılın ihracat döviz girdisi rakamlarının, önceki ayın veya yılın rakamlarıyla karşılaştırılarak, ”ihracatın o dönem için düştüğüne veya yükseldiğine” dair sonuçlara varıldığına dikkati çeken Keçeci, bunun gerçekçi bir değerlendirme olmadığını, hatta bazen yanlış sonuçlara varılmasına yol açtığını iddia etti.
Keçeci, ihracat rakamlarının, hem ilgili ihracat bölgesinin hem de ülkenin önemli ekonomik göstergelerine esas oluşturduğunu, dolayısıyla ihracat rakamı analizlerine çok dikkat edilmesi ve titizlikle ele alınması gerektiğini ifade etti.
"Düştü denilen Denizli ihracatı hız kesmedi"
Mevcut basit dönemsel karşılaştırma yönteminin hatalı sonuçlara varılmasına yol açtığını, Denizli’nin ilan edilen bu yılın ilk 10 aylık ihracat rakamlarını örnek göstererek açıklamaya çalışan Keçeci, şunları kaydetti: "Denizli’nin 2012 yılı ilk 10 aylık ihracatı, 2 milyar 252 milyon dolar, 2011 yılı ilk 10 aylık ihracatı ise 2 milyar 312 milyon dolar. Sadece bu rakamlara bakıldığında ihracatımız yüzde 2,61 gerilemiş görünüyor. İhracatımızda önemli bir kalem olan tekstil de yüzde 9,30’luk bir oranla bu gerilemede başı çekiyor. Halbuki hammadde fiyatları ve satılan mal miktarları dikkate alındığında bu düşüşün ana ve tek sebebinin pamuk fiyatlarındaki yüzde 40’lık düşüş olduğu rahatlıkta görülüyor."
Keçeci, bu dönemde ihraç edilen mal miktarına bakıldığında, havlu ihracatının 30 bin tondan 32 bin tona, bornoz ihracatının 7 bin 487 tondan 7 bin 614 tona, nevresim ve yatak çarşafı ihracatının ise 19 bin 165 tondan 19 bin 431 tona yükseldiğine işaret ederek, şöyle devam etti: "Bu noktada hammadde fiyatı düşen malların, ihracat satış rakamlarının da en az bunlar kadar düşebileceğini anlamamız lazım. Hammadde fiyatları düşmesine rağmen ihracat rakamları geçen yılların rakamlarını bulabiliyorsa ihracatın düşmesinden veya düştüğünden söz edilemez. Düştü denilen Denizli ihracatı, hız kesmedi.
Onun için bu ilanı yapanların sadece rakamsal bazda ihracat rakamı ilanını yapmaktansa, iyi bir analiz yaparak ihracatı ona göre değerlendirmeleri gerekir. Sadece döviz girdisi bazlı yapılan değerlendirmeler, bazen yanlış sonuçlara yol açıyor, bu yönde yapılan açıklamalar da her şeyden önce sanayicinin moralini bozuyor