Gümrük Birliği yeniden tartışılıyor
İSTANBUL - Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği arasında imzalanacak olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması'nın Türkiye'ye olası etkileri hükümet ve iş dünyasının uzun süredir gündeminde. TTIP'ye Türkiye'nin dahil olmaması durumunda Gümrük Birliği nedeniyle Türkiye'nin ciddi zarar göreceği öngörülüyor. Geçtiğimiz akşam DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi'nin yemeğinde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin, "ABD ile AB arasında imzalanacak TTIP anlaşmasının içinde olmaması, Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor" açıklamasıyla, Türkiye'nin Gümrük Birliği üyeliğine ilişkin tartışma yeni bir boyut kazandı. İş dünyası temsilcileri konunun tekrar ele alınıp yeni formül bulunmasını istediler.
Önceki akşam Gümrük Birliği ile ilgili ayrıntılı açıklamalar yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği anlaşması imzalanırken Türkiye’nin orta vadede AB’ye tam üye olacağı ve bu süreç içinde böyle bir mekanizma ile devam etmesinin düşünüldüğünü belirtti. Türkiye’nin hiçbir şekilde karar alma, görüş bildirme hakkı olmadığını, Gümrük Birliği’nin aldığı tüm kararlara da uymak zorunda olunduğunu söyleyen Zeybekci, şunları kaydetti: “Aslına egemen bir devletin yapması pek mümkün olmayan bir anlaşma. Türkiye, Gümrük Birliği’nden yavaş yavaş rahatsızlıklar duymaya başladığı döneme giriyor. AB iştahlı bir şekilde üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalıyor. O ülke AB’den elde ettiği tüm hakları Türkiye’den de otomatik olarak elde ediyor. Ama Türkiye aynı şekilde bu hakkı elde edemiyor. Türkiye’nin bunun kabul etmesi mümkün değil.”
‘Türkiye bu süreçte yer almalı’
AB ile ABD arasında TTIP anlaşması imzalandığında Türkiye’nin buna dahil olmadığı takdirde hangi ölçüde etkileneceğine dair bir çalışma hazırladıklarını aktaran Zeybekci, “ABD ile AB arasında imzalanacak TTIP anlaşması içinde olmaması, Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor. Biz bunu sürdüremeyiz diye bir tespitimiz oldu. Bizim bunun içinde olmamız gerekiyor” diye konuştu. TOBB Başkan Yardımcısı ve EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ise, “Dünyada ticaret yeniden şekilleniyor. AB ile ABD arasında çok önemli bir adım atılarak yeni bir süreç başlatılmış durumda, ticaret ve yatırım ortaklığı müzakereleri devam ediyor. ABD’nin Pasifik coğrafyasında da benzer adımlar attığını biliyoruz. Türkiye’nin de mutlak surette bu sürecin içinde yer alması gerektiğine inanıyoruz. AB ile ABD arasındaki Ticaret ve Yatırım Ortaklığı müzakerelerinin dışında kalmak iş dünyası olarak bizi endişelendiriyor. TTIP anlaşması bu haliyle Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor” dedi.
‘Gümrük Birliği revize edilmeli’
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye’nin bir süredir muzdarip olduğu sorunların çözümü açısından Gümrük Birliği’nin tekrar ele alınması gerektiğini söyledi. TTIP’de Türkiye’nin dışarıda kalması halinde ticaret, üretim ve gelir açısından önemli kayıpların yaşanacağının tahmin edildiğini aktaran Vardan, “Dolayısıyla TTIP süreci tamamlanmadan önce Gümrük Birliği’nin işleyişi ile ilgili sıkıntıların halli ve Gümrük Birliği’nin güncel gelişmeler uyarınca hizmetler ve tarım ürünleri gibi alanları içine alacak şekilde revize edilmesi için müzakerelerin başlatılmasına yönelik adımların atılması gerekir” diye konuştu.
AB’nin 2004 yılında aldığı Türkiye ile üyelik müzakerelerini hızlandırma gerektiğini anlatan Vardan, “Müzakerelerin tamamlanmasına kadar olan süreçte ise Gümrük Birliği’nin akut hale gelmiş sorunlarını çözmek ve ortaklık ilişkisinin potansiyelini daha fazla kullanabilmek amacıyla, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesinin yollarını aramak faydalı olacaktır. AB tarafı, Dünya Bankası’na Gümrük Birliği hakkında raporu hazırlatarak başlattığı olumlu girişimi, somut adımlarla devam ettirmelidir. AB’nin Gümrük Birliği ortağı olan Türkiye’nin TTIP süreci dışında bırakılması halinde oluşabilecek yeni sorun alanları yaratmaktan kaçınmalı ve gerek gümrük birliği gerekse müzakere süreci kapsamında yapıcı diyalog ve etkili müzakereler yoluyla ilişkilerin tekrar rayına oturması sağlanmalıdır” dedi.
‘İlerlemeye engel olabilir’
Türkiye’nin Avrupa ile yaptığı anlaşmalar, AB’ye girmesi ve Gümrük Birliği’nin çok önemli olduğunu anlatan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, ancak bunların Türkiye’nin aleyhine çalışacağı noktaların eleştirme gerekliliğinin de zaruri olduğunu vurguladı. Dalgakıran, “Türkiye’nin Avrupa’nın teşvik mekanizmasına uyum sağlaması zorunluluğundan tutun da, Avrupa’nın emek yoğun sektörlerde ithalat yaparak kapılarını ona açması ama teknoloji kısmını koruma altında tutması Türkiye’nin büyümesinde etki ediyor. Türkiye’nin buraya kadar gelmesinde Gümrük Birliği çok etkendi ama buradan ileri gitmesinde Gümrük Birliği engel teşkil edebilir” dedi.
TTIP’ye Türkiye’nin dahil olmaması ve Gümrük Birliği’nde revizyon yapılmadığı takdirde daha çok emek yoğun sektörlerin zarar göreceğini anlatan Dalgakıran, teknoloji üretenlerin ise zarar görmeyeceğini kaydetti. Dalgakıran, “Türkiye ucuz iş yüküne dayalı emek yoğun sektörlerde düşük katma değerli ürünlerde var olduğu için, bunun sancısını her halikarda çekiyor. Amerika’nın Asya Pasifik Anlaşması’yla Türkiye daha ciddi zarar görecektir” ifadelerini kullandı.
'Kendi savunma mekanizmamızı kurarız ama oyunun dışında kalmak istemiyoruz'
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, önceki akşam DEİK’in toplantısında söylediği, “TTIP, Gümrük Birliği’ni imkansız hale getiriyor, sürdüremeyiz” şeklindeki sözlerine dün açıklık getirdi. Zeybekci gazetecilerin soruları üzerine şöyle dedi: “Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden vazgeçmesi söz konusu değil. Uluslararası ilişkilerde ve müzakerelerde, ‘vazgeçtim, oynamıyorum’ diye bir şey söz konusu değil. Türkiye TTIP’nin içinde olmalı. AB ile eş zamanlı olarak TTIP’nin içinde olamıyorsa Türkiye’nin, bu TTIP görüşmelerine paralel olarak ayrı bir STA görüşmelerini ABD’yle götürmek gibi bir zorunluluğu var. STA’yı TTIP’yle paralel götüremediğimiz durumda, AB ile ABD’nin TTIP’yi bizsiz bir şekilde bitirmeleri durumunda bizim bundan olumsuz bir şekilde etkileneceğimizi yaptığımız çalışmalarda tespit ettik. ABD’nin AB ile imzalayacağı TTIP anlaşması sebebiyle Türkiye’ye çok serbest bir şekilde giriş hakkı kazanması Türk ekonomisi için kabul edilebilir değil. Biz kendi savunma mekanizmalarımızı kurmak zorunda kalırız. Ama biz bunu istemiyoruz. Biz oyunun dışında kalmak istemiyoruz.” Konuyu hem ABD hem de AB tarafl arıyla ayrı ayrı görüştüklerini, gelecek hafta ABD’de temaslarda bulunacaklarını anlatan Zeybekci, “Haziran başında çok daha kalıcı bir şekilde bir açıklama yapacak halde bir görüşmemiz olacak” dedi.
İSTANBUL - Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği arasında imzalanacak olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması'nın Türkiye'ye olası etkileri hükümet ve iş dünyasının uzun süredir gündeminde. TTIP'ye Türkiye'nin dahil olmaması durumunda Gümrük Birliği nedeniyle Türkiye'nin ciddi zarar göreceği öngörülüyor. Geçtiğimiz akşam DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi'nin yemeğinde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin, "ABD ile AB arasında imzalanacak TTIP anlaşmasının içinde olmaması, Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor" açıklamasıyla, Türkiye'nin Gümrük Birliği üyeliğine ilişkin tartışma yeni bir boyut kazandı. İş dünyası temsilcileri konunun tekrar ele alınıp yeni formül bulunmasını istediler.
Önceki akşam Gümrük Birliği ile ilgili ayrıntılı açıklamalar yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği anlaşması imzalanırken Türkiye’nin orta vadede AB’ye tam üye olacağı ve bu süreç içinde böyle bir mekanizma ile devam etmesinin düşünüldüğünü belirtti. Türkiye’nin hiçbir şekilde karar alma, görüş bildirme hakkı olmadığını, Gümrük Birliği’nin aldığı tüm kararlara da uymak zorunda olunduğunu söyleyen Zeybekci, şunları kaydetti: “Aslına egemen bir devletin yapması pek mümkün olmayan bir anlaşma. Türkiye, Gümrük Birliği’nden yavaş yavaş rahatsızlıklar duymaya başladığı döneme giriyor. AB iştahlı bir şekilde üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalıyor. O ülke AB’den elde ettiği tüm hakları Türkiye’den de otomatik olarak elde ediyor. Ama Türkiye aynı şekilde bu hakkı elde edemiyor. Türkiye’nin bunun kabul etmesi mümkün değil.”
‘Türkiye bu süreçte yer almalı’
AB ile ABD arasında TTIP anlaşması imzalandığında Türkiye’nin buna dahil olmadığı takdirde hangi ölçüde etkileneceğine dair bir çalışma hazırladıklarını aktaran Zeybekci, “ABD ile AB arasında imzalanacak TTIP anlaşması içinde olmaması, Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor. Biz bunu sürdüremeyiz diye bir tespitimiz oldu. Bizim bunun içinde olmamız gerekiyor” diye konuştu. TOBB Başkan Yardımcısı ve EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ise, “Dünyada ticaret yeniden şekilleniyor. AB ile ABD arasında çok önemli bir adım atılarak yeni bir süreç başlatılmış durumda, ticaret ve yatırım ortaklığı müzakereleri devam ediyor. ABD’nin Pasifik coğrafyasında da benzer adımlar attığını biliyoruz. Türkiye’nin de mutlak surette bu sürecin içinde yer alması gerektiğine inanıyoruz. AB ile ABD arasındaki Ticaret ve Yatırım Ortaklığı müzakerelerinin dışında kalmak iş dünyası olarak bizi endişelendiriyor. TTIP anlaşması bu haliyle Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını sürdürmesini imkansız hale getiriyor” dedi.
‘Gümrük Birliği revize edilmeli’
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye’nin bir süredir muzdarip olduğu sorunların çözümü açısından Gümrük Birliği’nin tekrar ele alınması gerektiğini söyledi. TTIP’de Türkiye’nin dışarıda kalması halinde ticaret, üretim ve gelir açısından önemli kayıpların yaşanacağının tahmin edildiğini aktaran Vardan, “Dolayısıyla TTIP süreci tamamlanmadan önce Gümrük Birliği’nin işleyişi ile ilgili sıkıntıların halli ve Gümrük Birliği’nin güncel gelişmeler uyarınca hizmetler ve tarım ürünleri gibi alanları içine alacak şekilde revize edilmesi için müzakerelerin başlatılmasına yönelik adımların atılması gerekir” diye konuştu.
AB’nin 2004 yılında aldığı Türkiye ile üyelik müzakerelerini hızlandırma gerektiğini anlatan Vardan, “Müzakerelerin tamamlanmasına kadar olan süreçte ise Gümrük Birliği’nin akut hale gelmiş sorunlarını çözmek ve ortaklık ilişkisinin potansiyelini daha fazla kullanabilmek amacıyla, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesinin yollarını aramak faydalı olacaktır. AB tarafı, Dünya Bankası’na Gümrük Birliği hakkında raporu hazırlatarak başlattığı olumlu girişimi, somut adımlarla devam ettirmelidir. AB’nin Gümrük Birliği ortağı olan Türkiye’nin TTIP süreci dışında bırakılması halinde oluşabilecek yeni sorun alanları yaratmaktan kaçınmalı ve gerek gümrük birliği gerekse müzakere süreci kapsamında yapıcı diyalog ve etkili müzakereler yoluyla ilişkilerin tekrar rayına oturması sağlanmalıdır” dedi.
‘İlerlemeye engel olabilir’
Türkiye’nin Avrupa ile yaptığı anlaşmalar, AB’ye girmesi ve Gümrük Birliği’nin çok önemli olduğunu anlatan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, ancak bunların Türkiye’nin aleyhine çalışacağı noktaların eleştirme gerekliliğinin de zaruri olduğunu vurguladı. Dalgakıran, “Türkiye’nin Avrupa’nın teşvik mekanizmasına uyum sağlaması zorunluluğundan tutun da, Avrupa’nın emek yoğun sektörlerde ithalat yaparak kapılarını ona açması ama teknoloji kısmını koruma altında tutması Türkiye’nin büyümesinde etki ediyor. Türkiye’nin buraya kadar gelmesinde Gümrük Birliği çok etkendi ama buradan ileri gitmesinde Gümrük Birliği engel teşkil edebilir” dedi.
TTIP’ye Türkiye’nin dahil olmaması ve Gümrük Birliği’nde revizyon yapılmadığı takdirde daha çok emek yoğun sektörlerin zarar göreceğini anlatan Dalgakıran, teknoloji üretenlerin ise zarar görmeyeceğini kaydetti. Dalgakıran, “Türkiye ucuz iş yüküne dayalı emek yoğun sektörlerde düşük katma değerli ürünlerde var olduğu için, bunun sancısını her halikarda çekiyor. Amerika’nın Asya Pasifik Anlaşması’yla Türkiye daha ciddi zarar görecektir” ifadelerini kullandı.
'Kendi savunma mekanizmamızı kurarız ama oyunun dışında kalmak istemiyoruz'
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, önceki akşam DEİK’in toplantısında söylediği, “TTIP, Gümrük Birliği’ni imkansız hale getiriyor, sürdüremeyiz” şeklindeki sözlerine dün açıklık getirdi. Zeybekci gazetecilerin soruları üzerine şöyle dedi: “Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden vazgeçmesi söz konusu değil. Uluslararası ilişkilerde ve müzakerelerde, ‘vazgeçtim, oynamıyorum’ diye bir şey söz konusu değil. Türkiye TTIP’nin içinde olmalı. AB ile eş zamanlı olarak TTIP’nin içinde olamıyorsa Türkiye’nin, bu TTIP görüşmelerine paralel olarak ayrı bir STA görüşmelerini ABD’yle götürmek gibi bir zorunluluğu var. STA’yı TTIP’yle paralel götüremediğimiz durumda, AB ile ABD’nin TTIP’yi bizsiz bir şekilde bitirmeleri durumunda bizim bundan olumsuz bir şekilde etkileneceğimizi yaptığımız çalışmalarda tespit ettik. ABD’nin AB ile imzalayacağı TTIP anlaşması sebebiyle Türkiye’ye çok serbest bir şekilde giriş hakkı kazanması Türk ekonomisi için kabul edilebilir değil. Biz kendi savunma mekanizmalarımızı kurmak zorunda kalırız. Ama biz bunu istemiyoruz. Biz oyunun dışında kalmak istemiyoruz.” Konuyu hem ABD hem de AB tarafl arıyla ayrı ayrı görüştüklerini, gelecek hafta ABD’de temaslarda bulunacaklarını anlatan Zeybekci, “Haziran başında çok daha kalıcı bir şekilde bir açıklama yapacak halde bir görüşmemiz olacak” dedi.