İhracat şampiyonları ithalata bağımlı çıktı
İhracatın şampiyonları ithalata bağımlı çıktı. Bu bağımlılığın ve üretimin katma değerli ürünlere kayamaması sonucunda Türkiye'nin net ihracatı 2013 yılında 99 milyar 844 milyon dolar eksi verdi. 151 milyar liralık toplam ihracatın yüzde 63'ünü yani 96 milyar dolarlık kısmını yapan 18 sektörün net ihracatı ekside çıktı.
Türkiye'de ihracatın şampiyonu ilk 5 sektörün 3'ü nette açık veriyor. Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştiren demir çelik sektörü, iithalat-ihracat açığında da ilk 5'e dördüncü sıradan girmiş durumda. Demir-çelik'te açık 8.7 milyar doları aşıyor.
Makine sektörü ise hem ihracatta, hem de açıkta ikinci sırada. Sektörün açığı 17 milyar doların üzerinde.
Türkiye'nin cari açığının yatırım mallarından geldiğini ifade eden TİM Sektörler Konseyi Makine ve Aksamları Sektör Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran Türkiye'deki sanayileşirken teknoloji dışarıdan alınır alışkanlığının bu açıkta etkili olduğunu dile getirdi.
Sektörün ulaştığı ihracat rakkamına bu işe meraklı insanların ciddi fedakarlıklarıyla geldiklerini ifade eden Dalgakıran sektörün önündeki sorunun da gelişmiş ülke insanında olan kendi ülkesinde üretilen malı almama kompleksi olduğunu belirtti.
Tekstil ve hazır giyim ise cari açık sorununu katma değerli ürün yaratarak çözdü. 1980'lerde 3 TL olan kilogram başı ihracat değerini bugün 26 dolara kadar yükseltti. Şu an Türkiye'de bütün sektörlerden daha fazla değer yarattıklarını ifade eden İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi "Yarattığı değer açısından teksitil ve hazırgiyim ihracatın yüzde 20'sini karşılıyor. Tekstil ve konfeksiyon birarada olunca toplamı 28 milyar dolar yapıyor. Biz 1 dolarlık pamuğu sonunda 25 dolar olarak satıyoruz" dedi.
Burada markalı ürünlerin öne çıkmasının önemli olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, "Bunun çoğunluğu marka değerinden ve tasarım ürünlerinden geldi. Bir de temel ürünlerden çıkıp daha detaylı, herkesin yapamayacağı özel ürünlerden yapılmaya başlandı. Bir tişört de yapabilirsin. 2.5 3 dolara ama üzerine nakış ve değişik kumaş çeşitleri ya da karşımlar koyduğunuz zaman bunu 3 dolara değil de 10 Euro'ya satıyoruz" diye konuştu.
Kurun oynayanın elini yaktığını ifade eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi "İhracatla ilgili çok güzel bir hava yakaladık. İthalat düşüyor. Bu havayı kaybetmemiz lazım. Cari açık azalıyor. Burada ihracatın büyük bir katkısı varMerkez Bankası'nın piyasayı iyi okuyup, enflasyon rakamlarını da göz önüne alıp, kademeli bir düşüşe başlaması gerek" dedi.
Kurun aşağı doğru gitmemesi gerektiğini belirten Büyükekşi "Merkez Bankası'na söyleyecek bir şeyimiz yok. Çok iyi biliyor görevlerini ama kendilerine şuan bir görev düşüyor. Aşağı doğru gidiyor, gitmemesi lazım. Döviz alması gerekiyorsa döviz alması lazım. Faiz düşürmesi gerekiyorsa düşürmesi lazım. Bunun zamanı yok. 'Mayıs sonu ya da hazirandaki toplantı gelsin' demeye gerek yok. Bunu sadece ihracat için söylemiyoruz, Türkiye ekonomisi için istiyoruz" dedi.
İhracatın şampiyonları ithalata bağımlı çıktı. Bu bağımlılığın ve üretimin katma değerli ürünlere kayamaması sonucunda Türkiye'nin net ihracatı 2013 yılında 99 milyar 844 milyon dolar eksi verdi. 151 milyar liralık toplam ihracatın yüzde 63'ünü yani 96 milyar dolarlık kısmını yapan 18 sektörün net ihracatı ekside çıktı.
Türkiye'de ihracatın şampiyonu ilk 5 sektörün 3'ü nette açık veriyor. Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştiren demir çelik sektörü, iithalat-ihracat açığında da ilk 5'e dördüncü sıradan girmiş durumda. Demir-çelik'te açık 8.7 milyar doları aşıyor.
Makine sektörü ise hem ihracatta, hem de açıkta ikinci sırada. Sektörün açığı 17 milyar doların üzerinde.
Türkiye'nin cari açığının yatırım mallarından geldiğini ifade eden TİM Sektörler Konseyi Makine ve Aksamları Sektör Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran Türkiye'deki sanayileşirken teknoloji dışarıdan alınır alışkanlığının bu açıkta etkili olduğunu dile getirdi.
Sektörün ulaştığı ihracat rakkamına bu işe meraklı insanların ciddi fedakarlıklarıyla geldiklerini ifade eden Dalgakıran sektörün önündeki sorunun da gelişmiş ülke insanında olan kendi ülkesinde üretilen malı almama kompleksi olduğunu belirtti.
Tekstil ve hazır giyim ise cari açık sorununu katma değerli ürün yaratarak çözdü. 1980'lerde 3 TL olan kilogram başı ihracat değerini bugün 26 dolara kadar yükseltti. Şu an Türkiye'de bütün sektörlerden daha fazla değer yarattıklarını ifade eden İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi "Yarattığı değer açısından teksitil ve hazırgiyim ihracatın yüzde 20'sini karşılıyor. Tekstil ve konfeksiyon birarada olunca toplamı 28 milyar dolar yapıyor. Biz 1 dolarlık pamuğu sonunda 25 dolar olarak satıyoruz" dedi.
Burada markalı ürünlerin öne çıkmasının önemli olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, "Bunun çoğunluğu marka değerinden ve tasarım ürünlerinden geldi. Bir de temel ürünlerden çıkıp daha detaylı, herkesin yapamayacağı özel ürünlerden yapılmaya başlandı. Bir tişört de yapabilirsin. 2.5 3 dolara ama üzerine nakış ve değişik kumaş çeşitleri ya da karşımlar koyduğunuz zaman bunu 3 dolara değil de 10 Euro'ya satıyoruz" diye konuştu.
Kurun oynayanın elini yaktığını ifade eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi "İhracatla ilgili çok güzel bir hava yakaladık. İthalat düşüyor. Bu havayı kaybetmemiz lazım. Cari açık azalıyor. Burada ihracatın büyük bir katkısı varMerkez Bankası'nın piyasayı iyi okuyup, enflasyon rakamlarını da göz önüne alıp, kademeli bir düşüşe başlaması gerek" dedi.
Kurun aşağı doğru gitmemesi gerektiğini belirten Büyükekşi "Merkez Bankası'na söyleyecek bir şeyimiz yok. Çok iyi biliyor görevlerini ama kendilerine şuan bir görev düşüyor. Aşağı doğru gidiyor, gitmemesi lazım. Döviz alması gerekiyorsa döviz alması lazım. Faiz düşürmesi gerekiyorsa düşürmesi lazım. Bunun zamanı yok. 'Mayıs sonu ya da hazirandaki toplantı gelsin' demeye gerek yok. Bunu sadece ihracat için söylemiyoruz, Türkiye ekonomisi için istiyoruz" dedi.