Haber Detayı

Sanayiden AB'ye: Maskeli balo artık sona ermeli


İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye'nin Gümrük Birliği ile AB'ye büyük ödün vermesine rağmen tam üyeliğin gerçekleşmemesinin haksızlık olduğunu belirterek, "Yaşananlar maskeli baloya benziyor. Bu maskeli balo artık sona ermelidir" dedi

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, mayıs ayı toplantısını "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Katılım Süreci, Bütünsel Kalkınma Perspektifi ve Sanayimizin Geleceği" ana gündemi ile bugün gerçekleştirdi. Meclis toplantısının bu ayki konuğu Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu oldu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin 50 yılı aşkın süredir özveriyle devam eden üyelik çabalarına karşın, AB’nin Türkiye’nin tam üyeliğe hazır bulunmadığına dair tutum ve yaklaşımının önümüzdeki en ciddi sorun olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde yaşadığı mağduriyetin, üyelik süreci tamamlanmadan önce Gümrük Birliği’ne katılmış olmasından kaynaklandığını Bahçıvan, “Gümrük Birliği konusunda çok ciddi bir ödün vermiş olmasına rağmen, Türkiye’nin tam üyeliğinin belirsizliğe mahkum edilmiş olması ülkemize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu bağlamda yaşananlar bir maskeli baloya benziyor. Bu maskeli balo artık sona ermelidir” diye konuştu. 

Gümrük Birliği’nin 20'nci yılına yaklaşması nedeniyle kapsamının değişen ticari koşullara uygun olarak revize edilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın ivme kazandığı bir süreçte bu öneri önemli. Türkiye’nin üçüncü ülkelerle ticaretinde mağduriyet yaşamaması için her türlü tedbirin alınması gerekiyor” dedi.

'Türkiye'nin katkısı iyi anlatılmalı'

Türkiye’nin üyelik sürecinin AB tarafında iç siyaset malzemesi yapıldığına ve birlik değerleriyle bağdaşmayan yabancı düşmanlığı olgusunda yükselişin endişe verici olduğunu dikkat çeken Bahçıvan, müzakere sürecinin seçim odaklı popülist söylemlerden kurtarılması gerektiğini söyledi. AB ile müzakerelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için olumsuz algının giderilerek teknik bir niteliğe kavuşturulması gerektiğini belirten Bahçıvan, enerji arzı güvenliği, ortak savunma ve dış politika, istihdam piyasasının ihtiyaçları ve küresel ekonomide rekabet gücü artışı gibi konularda Türkiye’nin AB’ye sağlayacağı katkının çok iyi anlatılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusunda her iki tarafın da özellikle politik açıdan kararlılığına ilişkin soru işaretleri bulunduğuna değinen Bahçıvan, tüm temas ve demeçlerde, yürütülen müzakerelerin nihai hedefinin AB’ye tam üyelik olduğunun açık yüreklilikle ifade edilmesi gerektiğini söyledi.

'Almanya kilit rol oynayacak'

Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinde, birliğin lokomotif ekonomisine sahip Almanya’nın çok önemli bir rol oynayacağına inandıklarını vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi:
“İki ülke arasındaki ilişkiler, zaman zaman sorunlar yaşasa da, başta ekonomi olmak üzere her alanda güçlenerek devam ediyor. Almanya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 29 milyar Euro civarına ulaştı. Almanya, ülkemizdeki 12 milyar dolar yatırımla yabancı sermaye listesinin de başında duruyor. Türkiye’de Alman sermayesinin katıldığı şirket sayısı 6 bine yaklaştı. Almanya’nın iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun geçmişine ve ekonomik menfaatlere odaklanarak; Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemesi gerektiğine inandığımızı özellikle vurguluyorum.”

İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye'nin Gümrük Birliği ile AB'ye büyük ödün vermesine rağmen tam üyeliğin gerçekleşmemesinin haksızlık olduğunu belirterek, "Yaşananlar maskeli baloya benziyor. Bu maskeli balo artık sona ermelidir" dedi

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, mayıs ayı toplantısını "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Katılım Süreci, Bütünsel Kalkınma Perspektifi ve Sanayimizin Geleceği" ana gündemi ile bugün gerçekleştirdi. Meclis toplantısının bu ayki konuğu Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu oldu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin 50 yılı aşkın süredir özveriyle devam eden üyelik çabalarına karşın, AB’nin Türkiye’nin tam üyeliğe hazır bulunmadığına dair tutum ve yaklaşımının önümüzdeki en ciddi sorun olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde yaşadığı mağduriyetin, üyelik süreci tamamlanmadan önce Gümrük Birliği’ne katılmış olmasından kaynaklandığını Bahçıvan, “Gümrük Birliği konusunda çok ciddi bir ödün vermiş olmasına rağmen, Türkiye’nin tam üyeliğinin belirsizliğe mahkum edilmiş olması ülkemize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu bağlamda yaşananlar bir maskeli baloya benziyor. Bu maskeli balo artık sona ermelidir” diye konuştu. 

Gümrük Birliği’nin 20'nci yılına yaklaşması nedeniyle kapsamının değişen ticari koşullara uygun olarak revize edilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın ivme kazandığı bir süreçte bu öneri önemli. Türkiye’nin üçüncü ülkelerle ticaretinde mağduriyet yaşamaması için her türlü tedbirin alınması gerekiyor” dedi.

'Türkiye'nin katkısı iyi anlatılmalı'

Türkiye’nin üyelik sürecinin AB tarafında iç siyaset malzemesi yapıldığına ve birlik değerleriyle bağdaşmayan yabancı düşmanlığı olgusunda yükselişin endişe verici olduğunu dikkat çeken Bahçıvan, müzakere sürecinin seçim odaklı popülist söylemlerden kurtarılması gerektiğini söyledi. AB ile müzakerelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için olumsuz algının giderilerek teknik bir niteliğe kavuşturulması gerektiğini belirten Bahçıvan, enerji arzı güvenliği, ortak savunma ve dış politika, istihdam piyasasının ihtiyaçları ve küresel ekonomide rekabet gücü artışı gibi konularda Türkiye’nin AB’ye sağlayacağı katkının çok iyi anlatılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusunda her iki tarafın da özellikle politik açıdan kararlılığına ilişkin soru işaretleri bulunduğuna değinen Bahçıvan, tüm temas ve demeçlerde, yürütülen müzakerelerin nihai hedefinin AB’ye tam üyelik olduğunun açık yüreklilikle ifade edilmesi gerektiğini söyledi.

'Almanya kilit rol oynayacak'

Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinde, birliğin lokomotif ekonomisine sahip Almanya’nın çok önemli bir rol oynayacağına inandıklarını vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi:
“İki ülke arasındaki ilişkiler, zaman zaman sorunlar yaşasa da, başta ekonomi olmak üzere her alanda güçlenerek devam ediyor. Almanya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 29 milyar Euro civarına ulaştı. Almanya, ülkemizdeki 12 milyar dolar yatırımla yabancı sermaye listesinin de başında duruyor. Türkiye’de Alman sermayesinin katıldığı şirket sayısı 6 bine yaklaştı. Almanya’nın iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun geçmişine ve ekonomik menfaatlere odaklanarak; Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemesi gerektiğine inandığımızı özellikle vurguluyorum.”