Şimşek'ten Vergi Affı Açıklaması: Anaparadan Vazgeçmiyoruz
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi affını mali yapılandırma olarak adlandırdı ve "Biz burada vergi borcunun anaparasını alıyoruz, vazgeçmiyoruz" dedi.
stanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na konuk olan ve burada bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi affını mali yapılandırma olarak adlandırdı ve "Biz burada vergi borcunun anaparasını alıyoruz, anaparadan vazgeçmiyoruz. Anapara geçmişe ait ise enflasyon ile güncelliyoruz. Burada reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir feragat yoktur, af söz konusu değildir. Yine vergi borcu taksit yapılacaksa vade farkını koyuyoruz." dedi.
"VERGİNİN NEREYE HARCANDIĞI ÖNEMLİ"
Bakan Şimşek konuşmasında gündemdeki vergi affı hakkında açıklamalarda bulundu. Vergi reformunun gerekli olduğunu savunan Maliye Bakanı, "TBMM’de bekleyen bir paket var. Konjonktör uygun olduğunda bu yasalaşır. Bu reformda gayemiz vergi mevzuatını sadeleştirmek, vergiyi tabana yaymak, vergi adaleti ve verginin tabana yayılmasına imkan tanımaktır. Tabii verginin nereye harcandığı önemlidir. Topladığımız her 100 liralık verginin 23 lirasını eğitime harcıyoruz. Eğitim için 78,5 milyar lira ayırdık ilavede bulunacağız ve bu rakamı 80 milyar lira yapacağız.” dedi.
"AF DEĞİL ASLINDA BİR YAPILANDIRMA"
Şimşek, “Vergi affı denilen konu esasında mali yapılandırmadır. Bu konuda Maliye Bakanı olarak görüşlerimi TBMM’de ve dışarıda anlattım. Bu prensip olarak bu tür uygulamalar vergi uyumunu bozar, vergi veren nezdinde, adalet hususunda soru işaretleri uyandırır. 1923’ten bu yana her 2-3 senede bu yönde bir adım atılıyor. Sanayicinin de kabullendiği görülüyor, ‘vergi verenler ödüllendirilsin’ diyor. Makul bir talep. İlk defa 2008’de bizim dönemimizde vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primini zamanında ödeyenlere bir indirim, 5 puan indirim uyguladık.” şeklinde konuştu.
"ESNAFA, SANAYİCİYE ÖDEMEKTE ZORLANANA KOLAYLIK, AF DEĞİL"
Ardından, bütçeden SGK’ya 77 milyar lira verileceğini belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Vergi ve SGK primini ödeyenlere 5 puan indirimin bütçeye maliyeti 9 milyar lira. SGK bizden bu sene 77 milyar lira alacak. Bu konu devam edecek, bu tür yapılandırmalar sık olacak. Bu af mı onu da tartışmalıyız. 2011’de de bir uygulama oldu. Bir kere burada biz vergi borcunun anaparasını alıyoruz, anaparadan vazgeçmiyoruz. Anapara geçmişe ait ise enflasyonla güncelliyoruz. Burada reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir feragat yoktur, af söz konusu değildir. Taksit yapılacaksa da vade farkını koyuyoruz. Adını doğru koyalım bu af mı değil mi tartışması var. Bu, kamuoyunda af olarak biliniyor ama devlet anaparadan hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Devlet anaparayı enflasyonla güncelliyor. Taksit yapılacaksa vade farkı göz önünde bulunduruluyor. Yani verginin tamamı alınıyor. Ama bu yapılandırma vergisini vaktinde ödeyenlere müeyyide oluyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. Alacaktan vazgeçme değil de ceza ve müeyyidelerin esasında bu kanunla kaldırılması söz konusu. Bu da vergi uyumunu bozan bir konu. Bu hükümet tasarısı değil; bir vekil tarafından teklif verilir gruptan onay görür görmez. Yapılandırma esnafa sanayiciye şu ya da bu şekilde ödeme sıkıntısı çekenlere kolaylık ama af değil. Eğer siz kesinleşmiş alacakların anaparasını enflasyon farkını vade farkını alıyorsanız o anlamda af söz konusu değildir. Bu bir teklif TBMM’de başka unsurlar sonradan gündeme gelir kabul edilirse bu iradeye hepimiz saygı duymalıyız. Burada bir teşvik var mı, prim noktasında var. Primleri zamanında ödeyenlere değil vergi ve primleri zamanında ödeyenlere. İlave çalışma yapılabilir mi? Evet. Biz her mükellefin karnesine çalışıyoruz. Mükellef cari hesap uygulamasına geçecek her mükellefe kredi notu vereceğiz. Yani her mükellefin karnesi olacak. Maliye Bakanlığı nezdinde karnesi iyi olan, dürüst mükelleflere ciddi avantajlı uygulamalarımız söz konusu olacak. TBMM’de gündeme gelen tasarıdan bağımsız bu üzerinde çalıştığımız bir husus."
"CARİ AÇIK TÜRKİYE'NİN KIRILGAN NOKTASI"
Şimşek, sanayicinin KKDF’nin kaldırılması talebiyle ilgili olarak da şunları söyledi:
"KKDF’de amaç Maliye’ye gelir elde etmek değildir. Bu dış ticaret anlayışının önemli unsurudur. İthalatı sınırlamaya, dış borçları artırmamayı amaçlamaktadır. Ülkemizin makro ekonomik istikrarına katkı yapmaktadır. Toplamda tüketici kredilerinden alınan KKDF büyük bir miktar ama ithalattan elde edilen gelir geçen sene 447 milyon lira idi. Toplam vergi ve vergi dışı gelir 400 milyar lira yani bu rakam yüzde 1 civarında. Yani burada amaç gelir değil, dış ticaret. Biz sanayicilerin bu talebini not ettik. İlgili bakan arkadaşlarımızla ele almalıyız. Özü itibari ile diğer hususlarda kaygıları giderirsek gelir boyutu nedeniyle KKDF’nin kaldırılmasına engel olmayız. Ama ülkenin ciddi cari açık sorunu var. Cari açık Türkiye’nin en kırılgan alanlarından biri. Bu hassasiyet ile ilgili kaygılar giderilirse KKDF’ ye bakılır.”
"TÜRKİYE MİLLİ GELİRDE, AB VE ABD İLE ARAYI KAPADI"
Ekonomiye de temas eden Şimşek, Türkiye’nin önemli oranda büyüdüğünü, milli gelirde Avrupa ve ABD ile arayı kapadığını anlattı. Enflasyonun tek haneye indiğini, burada gayenin yüzde 5’in altında olduğunu vurguladı. Şimşek, cari açıkla mücadelenin devam edeceğini, jeo-siyasi gerilimin etkilemediği takdirde açığın yüzde 5’e çekilebileceğini sözlerine ekledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi affını mali yapılandırma olarak adlandırdı ve "Biz burada vergi borcunun anaparasını alıyoruz, vazgeçmiyoruz" dedi.
stanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na konuk olan ve burada bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi affını mali yapılandırma olarak adlandırdı ve "Biz burada vergi borcunun anaparasını alıyoruz, anaparadan vazgeçmiyoruz. Anapara geçmişe ait ise enflasyon ile güncelliyoruz. Burada reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir feragat yoktur, af söz konusu değildir. Yine vergi borcu taksit yapılacaksa vade farkını koyuyoruz." dedi.
"VERGİNİN NEREYE HARCANDIĞI ÖNEMLİ"
Bakan Şimşek konuşmasında gündemdeki vergi affı hakkında açıklamalarda bulundu. Vergi reformunun gerekli olduğunu savunan Maliye Bakanı, "TBMM’de bekleyen bir paket var. Konjonktör uygun olduğunda bu yasalaşır. Bu reformda gayemiz vergi mevzuatını sadeleştirmek, vergiyi tabana yaymak, vergi adaleti ve verginin tabana yayılmasına imkan tanımaktır. Tabii verginin nereye harcandığı önemlidir. Topladığımız her 100 liralık verginin 23 lirasını eğitime harcıyoruz. Eğitim için 78,5 milyar lira ayırdık ilavede bulunacağız ve bu rakamı 80 milyar lira yapacağız.” dedi.
"AF DEĞİL ASLINDA BİR YAPILANDIRMA"
Şimşek, “Vergi affı denilen konu esasında mali yapılandırmadır. Bu konuda Maliye Bakanı olarak görüşlerimi TBMM’de ve dışarıda anlattım. Bu prensip olarak bu tür uygulamalar vergi uyumunu bozar, vergi veren nezdinde, adalet hususunda soru işaretleri uyandırır. 1923’ten bu yana her 2-3 senede bu yönde bir adım atılıyor. Sanayicinin de kabullendiği görülüyor, ‘vergi verenler ödüllendirilsin’ diyor. Makul bir talep. İlk defa 2008’de bizim dönemimizde vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primini zamanında ödeyenlere bir indirim, 5 puan indirim uyguladık.” şeklinde konuştu.
"ESNAFA, SANAYİCİYE ÖDEMEKTE ZORLANANA KOLAYLIK, AF DEĞİL"
Ardından, bütçeden SGK’ya 77 milyar lira verileceğini belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Vergi ve SGK primini ödeyenlere 5 puan indirimin bütçeye maliyeti 9 milyar lira. SGK bizden bu sene 77 milyar lira alacak. Bu konu devam edecek, bu tür yapılandırmalar sık olacak. Bu af mı onu da tartışmalıyız. 2011’de de bir uygulama oldu. Bir kere burada biz vergi borcunun anaparasını alıyoruz, anaparadan vazgeçmiyoruz. Anapara geçmişe ait ise enflasyonla güncelliyoruz. Burada reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir feragat yoktur, af söz konusu değildir. Taksit yapılacaksa da vade farkını koyuyoruz. Adını doğru koyalım bu af mı değil mi tartışması var. Bu, kamuoyunda af olarak biliniyor ama devlet anaparadan hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Devlet anaparayı enflasyonla güncelliyor. Taksit yapılacaksa vade farkı göz önünde bulunduruluyor. Yani verginin tamamı alınıyor. Ama bu yapılandırma vergisini vaktinde ödeyenlere müeyyide oluyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. Alacaktan vazgeçme değil de ceza ve müeyyidelerin esasında bu kanunla kaldırılması söz konusu. Bu da vergi uyumunu bozan bir konu. Bu hükümet tasarısı değil; bir vekil tarafından teklif verilir gruptan onay görür görmez. Yapılandırma esnafa sanayiciye şu ya da bu şekilde ödeme sıkıntısı çekenlere kolaylık ama af değil. Eğer siz kesinleşmiş alacakların anaparasını enflasyon farkını vade farkını alıyorsanız o anlamda af söz konusu değildir. Bu bir teklif TBMM’de başka unsurlar sonradan gündeme gelir kabul edilirse bu iradeye hepimiz saygı duymalıyız. Burada bir teşvik var mı, prim noktasında var. Primleri zamanında ödeyenlere değil vergi ve primleri zamanında ödeyenlere. İlave çalışma yapılabilir mi? Evet. Biz her mükellefin karnesine çalışıyoruz. Mükellef cari hesap uygulamasına geçecek her mükellefe kredi notu vereceğiz. Yani her mükellefin karnesi olacak. Maliye Bakanlığı nezdinde karnesi iyi olan, dürüst mükelleflere ciddi avantajlı uygulamalarımız söz konusu olacak. TBMM’de gündeme gelen tasarıdan bağımsız bu üzerinde çalıştığımız bir husus."
"CARİ AÇIK TÜRKİYE'NİN KIRILGAN NOKTASI"
Şimşek, sanayicinin KKDF’nin kaldırılması talebiyle ilgili olarak da şunları söyledi:
"KKDF’de amaç Maliye’ye gelir elde etmek değildir. Bu dış ticaret anlayışının önemli unsurudur. İthalatı sınırlamaya, dış borçları artırmamayı amaçlamaktadır. Ülkemizin makro ekonomik istikrarına katkı yapmaktadır. Toplamda tüketici kredilerinden alınan KKDF büyük bir miktar ama ithalattan elde edilen gelir geçen sene 447 milyon lira idi. Toplam vergi ve vergi dışı gelir 400 milyar lira yani bu rakam yüzde 1 civarında. Yani burada amaç gelir değil, dış ticaret. Biz sanayicilerin bu talebini not ettik. İlgili bakan arkadaşlarımızla ele almalıyız. Özü itibari ile diğer hususlarda kaygıları giderirsek gelir boyutu nedeniyle KKDF’nin kaldırılmasına engel olmayız. Ama ülkenin ciddi cari açık sorunu var. Cari açık Türkiye’nin en kırılgan alanlarından biri. Bu hassasiyet ile ilgili kaygılar giderilirse KKDF’ ye bakılır.”
"TÜRKİYE MİLLİ GELİRDE, AB VE ABD İLE ARAYI KAPADI"
Ekonomiye de temas eden Şimşek, Türkiye’nin önemli oranda büyüdüğünü, milli gelirde Avrupa ve ABD ile arayı kapadığını anlattı. Enflasyonun tek haneye indiğini, burada gayenin yüzde 5’in altında olduğunu vurguladı. Şimşek, cari açıkla mücadelenin devam edeceğini, jeo-siyasi gerilimin etkilemediği takdirde açığın yüzde 5’e çekilebileceğini sözlerine ekledi.