Türkiye'nin yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması başarıdır'
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, yüzde 3,3'lük büyüme yakalamasının önemli bir başarı olduğunu söyledi
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, "Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır" dedi.
Şimşek, Kanal 7'de Başkent Kulisi programında Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Batman'da Kobani eylemlerinde nispi bir sakinlik olduğunu belirten Bakan Şimşek, bölgede hiçkimsenin hak etmediği bir travmanın yaşandığını söyledi. Bunun etkilerinin bir süre devam edeceğini ifade eden Şimşek, Kobani'nin bu olaylarda bahane edildiğini vurgulayarak, "Kobani bir bahane. Kobani'de yaşananlara Türkiye hiçbir zaman sessiz kalmadı. Kobani'den gelen 187 bin Kürt kardeşimize biz kapımızı ve gönlümüzü açtık" dedi.
Türkiye'nin bu süreçte insani ve diplomatik anlamda yapabileceği her şeyi yaptığına işaret eden Şimşek, ''Tezkereye ret oyu verilmesi Kobani'nin bahane olduğunun en büyük göstergesi'' diye konuştu.
Şimşek, malzemelerden birinin de Türkiye'nin IŞİD terör örgütünü desteklediği yönündeki iddialar olduğunu kaydederek, "Türkiye hiçbir şekilde IŞİD terör örgütünü desteklemedi. IŞİD'in elindeki silahların büyük bir kısmı Amerikan yapımı silahlar. Nasıl bir tezgahla karşı karşıya olduğumuzu görmek açısından bu önemli. Efendim neymiş tırlar yakalanmış, tırlar tamamen 'paralel yapının' sabotajıydı" dedi.
Batıda insani bir şekilde demokratik haklarını kullananların, doğu bölgesinde bu işi yağmaya çevirdiğinin altını çizen Şimşek, bu durumun Kobani'yle bir ilgisi olamayacağını, Kobani'ye bir katkı sağlanamayacağını dile getirdi.
Şimşek, güvenlik görevlilerini kutlayarak, yapılan bütün sabotaj ve tahriklere rağmen, gösterilerde müdahaleler doğrultusunda sivil can kaybı yaşanmamasının altını çizdi. Şimşek, bu olayların farklı ülkelerde yaşanması durumunda başka sonuçları olabileceğini söyledi.
Bu olayların arka planında olanların belirlendiğini de kaydeden Şimşek, bunların geriye dönük tespit edilerek hukukun önüne çıkarılacağını ifade etti.
Şimşek, söz konusu olaylarda iş yerleri, bankalar, esnaf ve okullara saldırıldığına dikkati çekerek, "İnsan, acaba bunlar sözde haklarını savundukları Kürt halkının cehalet ve sefalet içerisinde kalmalarını mı istiyorlar diye düşünüyor" dedi.
Bölgenin ekonomik gelişmesi için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurgulayan Şimşek, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşlarından hiçbirinin bu olayları kınayamadığını ifade etti.
"Büyüme revizyonumuz IMF'nin dünya revizyonu ile benzer"
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program'da (OVP) hedeflerin küçülüp küçülmediğine ilişkin soru üzerine, OVP'nin global arka plana bakmadan değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Uluslararası Para Fonunun (IMF) da büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ettiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu sene bizim kontrolümüz dışında birçok önemli faktör yaşandı. AB'nin toparlanması cılız kaldı, Almanya tekrar bir küçülme dönemine girmiş gibi. IŞİD bizim ticaret hatlarımız ve ihracat pazarımızı bir süre çok büyük oranda vurdu, bunun cari açık, büyüme ve enflasyona etkisi var. Rusya-Ukrayna krizinin de dolaylı yansımaları var. Gıda fiyatları arttı bu enflasyonu vurdu ve aynı zamanda son 13 yılın en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Bizim aşağı yönlü revizyonumuz, IMF'nin dünya ekonomisine ilişkin revizyonu ile aşağı yukarı aynı ama Türkiye çok daha büyük şoklarla karşı karşıya. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Belki eleştirileceğim ama Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır."
Şimşek, enflasyonun önemli oranda gıda enflasyondan kaynaklandığının altını çizerek, bunların önemli bir kısmının geçici etkiler olduğunu bildirdi. Gelecek sene de konjonktürün zor olacağına işaret eden Şimşek, temkinli bir yaklaşım içinde olduklarını söyledi.
"Reformlarla 2023 hedeflerine yaklaşabiliriz"
Şimşek, 2023 hedeflerinin tehlikeye düşüp düşmediğinin sorulması üzerine, söz konusu hedeflerin küresel kriz öncesinde konulmuş iddialı hedefler olduğunu söyledi.
Küresel kriz ve Ortadoğu'daki gelişmelerin etkisiyle Türkiye'deki büyümenin yavaşladığını kaydeden Şimşek, "Hedefleri hep iddialı koymak lazım. Ama bütün bu gelişmeler sonunda 2023 hedefleri çok iddialı bir noktaya geldi. Eğer 25 alandaki reform programını yaparsak, o hedeflere yaklaşabileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Şimşek, Suriyeli göçmenler için harcanan 4,5 milyar doların ekonomiyi nasıl etkilediğinin sorulması üzerine de "Suriye'deki insanları bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız. Burası yanıyor, size gelmişler. Sizin gönlünüzü ve kucağınızı açmanız lazım. Bu yükü biz çekiyoruz, uluslararası camia hep sınıfta kalıyor. Türkiye geçen sene, milli gelirine oranla dünyada insani yardım sıralamasında birinci, toplamda 3'üncü oldu" diye konuştu.
"Özelleştirme vatandaşın lehinedir"
Bakan Şimşek, özelleştirmeler konusundaki eleştiriler üzerine de şunları söyledi:
"2005 yılına kadar Türk Telekom tekeldi ve devletin elindeydi, belli bir süreliğine işletme hakkını devrettik, 10 yıl sonra bize geri verilecek. Bu yıla kadar Türkiye'de genişbant internet dahi yoktu. Devlet para aldı, vergi aldı, telefon ücretleri ucuzladı, rekabet arttı, genişbant hizmetleri yayıldı.
Enerji dağıtım şebekelerini de devrediyoruz. Bu sayede yatırımları özel sektör yapıyor, Türkiye genelinde kayıp kaçak oranları düşüyor, rekabet artıyor. Özelleştirme vatandaşın lehinedir.
Devlet ekonomik faaliyet yapmakta çok beceriksiz, şu anda yılda sadece 7 gün çalıştırılan şeker fabrikaları var. Türkiye'de tüketilen şeker dünya fiyatlarının iki katı. Devlet bu işi beceremediği için 77 milyon cezalandırılıyor."
"Gençlerimize özel sektör kanalıyla iş bulmalıyız"
Şimşek, devletten kadro bekleyenlerin durumuna ilişkin soru üzerine, dünyanın hiçbir yerinde üniversite mezunu olanların kamuda çalışacağı gibi bir prensip olmadığını ifade etti.
Türkiye'de çalışma çağında 52 milyondan fazla kişi olduğunu belirten Şimşek, kamuda çalışan sayısının taşeronla 4 milyona yakın olduğunu bildirdi.
Şimşek, devletin bütçesinin önemli bir kısmının maaşa gittiğini de vurgulayarak, beklentileri karşılamanın mümkün olmadığını dile getirdi.
Sadece kamu odaklı yaklaşılmasının yanlış olduğunu kaydeden Şimşek, "Bu sene 104 bin civarında eleman aldık, 2015'te toplam 74 bin yeni eleman alacağız. İleriki yıllarda bu hep devam edecek. Orta-uzun vadede gençlerimize özel sektör kanalıyla iş imkanı bulmamız lazım. Bunun için de insanlarımızın daha nitelikli olması gerekiyor. Şu anda işçi arayan var, bir taraftan da iş arayan var" dedi.
kaynak:AA
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, yüzde 3,3'lük büyüme yakalamasının önemli bir başarı olduğunu söyledi
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, "Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır" dedi.
Şimşek, Kanal 7'de Başkent Kulisi programında Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Batman'da Kobani eylemlerinde nispi bir sakinlik olduğunu belirten Bakan Şimşek, bölgede hiçkimsenin hak etmediği bir travmanın yaşandığını söyledi. Bunun etkilerinin bir süre devam edeceğini ifade eden Şimşek, Kobani'nin bu olaylarda bahane edildiğini vurgulayarak, "Kobani bir bahane. Kobani'de yaşananlara Türkiye hiçbir zaman sessiz kalmadı. Kobani'den gelen 187 bin Kürt kardeşimize biz kapımızı ve gönlümüzü açtık" dedi.
Türkiye'nin bu süreçte insani ve diplomatik anlamda yapabileceği her şeyi yaptığına işaret eden Şimşek, ''Tezkereye ret oyu verilmesi Kobani'nin bahane olduğunun en büyük göstergesi'' diye konuştu.
Şimşek, malzemelerden birinin de Türkiye'nin IŞİD terör örgütünü desteklediği yönündeki iddialar olduğunu kaydederek, "Türkiye hiçbir şekilde IŞİD terör örgütünü desteklemedi. IŞİD'in elindeki silahların büyük bir kısmı Amerikan yapımı silahlar. Nasıl bir tezgahla karşı karşıya olduğumuzu görmek açısından bu önemli. Efendim neymiş tırlar yakalanmış, tırlar tamamen 'paralel yapının' sabotajıydı" dedi.
Batıda insani bir şekilde demokratik haklarını kullananların, doğu bölgesinde bu işi yağmaya çevirdiğinin altını çizen Şimşek, bu durumun Kobani'yle bir ilgisi olamayacağını, Kobani'ye bir katkı sağlanamayacağını dile getirdi.
Şimşek, güvenlik görevlilerini kutlayarak, yapılan bütün sabotaj ve tahriklere rağmen, gösterilerde müdahaleler doğrultusunda sivil can kaybı yaşanmamasının altını çizdi. Şimşek, bu olayların farklı ülkelerde yaşanması durumunda başka sonuçları olabileceğini söyledi.
Bu olayların arka planında olanların belirlendiğini de kaydeden Şimşek, bunların geriye dönük tespit edilerek hukukun önüne çıkarılacağını ifade etti.
Şimşek, söz konusu olaylarda iş yerleri, bankalar, esnaf ve okullara saldırıldığına dikkati çekerek, "İnsan, acaba bunlar sözde haklarını savundukları Kürt halkının cehalet ve sefalet içerisinde kalmalarını mı istiyorlar diye düşünüyor" dedi.
Bölgenin ekonomik gelişmesi için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurgulayan Şimşek, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşlarından hiçbirinin bu olayları kınayamadığını ifade etti.
"Büyüme revizyonumuz IMF'nin dünya revizyonu ile benzer"
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program'da (OVP) hedeflerin küçülüp küçülmediğine ilişkin soru üzerine, OVP'nin global arka plana bakmadan değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Uluslararası Para Fonunun (IMF) da büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ettiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu sene bizim kontrolümüz dışında birçok önemli faktör yaşandı. AB'nin toparlanması cılız kaldı, Almanya tekrar bir küçülme dönemine girmiş gibi. IŞİD bizim ticaret hatlarımız ve ihracat pazarımızı bir süre çok büyük oranda vurdu, bunun cari açık, büyüme ve enflasyona etkisi var. Rusya-Ukrayna krizinin de dolaylı yansımaları var. Gıda fiyatları arttı bu enflasyonu vurdu ve aynı zamanda son 13 yılın en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Bizim aşağı yönlü revizyonumuz, IMF'nin dünya ekonomisine ilişkin revizyonu ile aşağı yukarı aynı ama Türkiye çok daha büyük şoklarla karşı karşıya. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Belki eleştirileceğim ama Türkiye'nin böyle bir konjonktürde yüzde 3,3'lük büyümeyi yakalaması önemli bir başarıdır."
Şimşek, enflasyonun önemli oranda gıda enflasyondan kaynaklandığının altını çizerek, bunların önemli bir kısmının geçici etkiler olduğunu bildirdi. Gelecek sene de konjonktürün zor olacağına işaret eden Şimşek, temkinli bir yaklaşım içinde olduklarını söyledi.
"Reformlarla 2023 hedeflerine yaklaşabiliriz"
Şimşek, 2023 hedeflerinin tehlikeye düşüp düşmediğinin sorulması üzerine, söz konusu hedeflerin küresel kriz öncesinde konulmuş iddialı hedefler olduğunu söyledi.
Küresel kriz ve Ortadoğu'daki gelişmelerin etkisiyle Türkiye'deki büyümenin yavaşladığını kaydeden Şimşek, "Hedefleri hep iddialı koymak lazım. Ama bütün bu gelişmeler sonunda 2023 hedefleri çok iddialı bir noktaya geldi. Eğer 25 alandaki reform programını yaparsak, o hedeflere yaklaşabileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Şimşek, Suriyeli göçmenler için harcanan 4,5 milyar doların ekonomiyi nasıl etkilediğinin sorulması üzerine de "Suriye'deki insanları bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız. Burası yanıyor, size gelmişler. Sizin gönlünüzü ve kucağınızı açmanız lazım. Bu yükü biz çekiyoruz, uluslararası camia hep sınıfta kalıyor. Türkiye geçen sene, milli gelirine oranla dünyada insani yardım sıralamasında birinci, toplamda 3'üncü oldu" diye konuştu.
"Özelleştirme vatandaşın lehinedir"
Bakan Şimşek, özelleştirmeler konusundaki eleştiriler üzerine de şunları söyledi:
"2005 yılına kadar Türk Telekom tekeldi ve devletin elindeydi, belli bir süreliğine işletme hakkını devrettik, 10 yıl sonra bize geri verilecek. Bu yıla kadar Türkiye'de genişbant internet dahi yoktu. Devlet para aldı, vergi aldı, telefon ücretleri ucuzladı, rekabet arttı, genişbant hizmetleri yayıldı.
Enerji dağıtım şebekelerini de devrediyoruz. Bu sayede yatırımları özel sektör yapıyor, Türkiye genelinde kayıp kaçak oranları düşüyor, rekabet artıyor. Özelleştirme vatandaşın lehinedir.
Devlet ekonomik faaliyet yapmakta çok beceriksiz, şu anda yılda sadece 7 gün çalıştırılan şeker fabrikaları var. Türkiye'de tüketilen şeker dünya fiyatlarının iki katı. Devlet bu işi beceremediği için 77 milyon cezalandırılıyor."
"Gençlerimize özel sektör kanalıyla iş bulmalıyız"
Şimşek, devletten kadro bekleyenlerin durumuna ilişkin soru üzerine, dünyanın hiçbir yerinde üniversite mezunu olanların kamuda çalışacağı gibi bir prensip olmadığını ifade etti.
Türkiye'de çalışma çağında 52 milyondan fazla kişi olduğunu belirten Şimşek, kamuda çalışan sayısının taşeronla 4 milyona yakın olduğunu bildirdi.
Şimşek, devletin bütçesinin önemli bir kısmının maaşa gittiğini de vurgulayarak, beklentileri karşılamanın mümkün olmadığını dile getirdi.
Sadece kamu odaklı yaklaşılmasının yanlış olduğunu kaydeden Şimşek, "Bu sene 104 bin civarında eleman aldık, 2015'te toplam 74 bin yeni eleman alacağız. İleriki yıllarda bu hep devam edecek. Orta-uzun vadede gençlerimize özel sektör kanalıyla iş imkanı bulmamız lazım. Bunun için de insanlarımızın daha nitelikli olması gerekiyor. Şu anda işçi arayan var, bir taraftan da iş arayan var" dedi.
kaynak:AA