Haber Detayı

"Yıllık enflasyon yükselse de düşüş trendi başlıyor"


Enflasyon verilerini değerlendiren BUSİAD Başkanı Baylan, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 9,15, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 8,36 olarak gerçekleştiğini belirtti

BURSA (DÜNYA) - Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Başkanı Günal Baylan, kasım ayı enflasyon verileri ile genel makro ekonomik gelişmeler ve hedeflere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Kasım ayında TÜFE'nin yüzde 0,18 arttığına ve ÜFE'nin ise yüzde 0,97 azaldığına değinen Baylan, buna göre yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 9,15, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 8,36 olarak gerçekleştiğini belirtti. Baylan, "Kasımdaki yükselişte, giyim ve ayakkabı grubu fiyatlarındaki mevsimsel artışların yanında asıl belirleyici olanın gıda ve alkolsüz içecekler fiyatlarındaki yüksek seyir olduğu görülüyor. Bununla birlikte, Kasım ayı enflasyonunun beklentilerin altında gelmesi, yıllık enflasyon yükselse de düşüş trendinin başlaması için bir sinyal olarak değerlendirebilir. Bunun yanı sıra, petrol ve emtia fiyatlarında meydana gelen azalışların, enflasyon için öngörülen düşüşe gecikmeli de olsa katkı vermesi beklenebilir" dedi.  Dış ticaret verilerini de değerlendiren Baylan, kasım ayı ihracatının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4'lük bir düşüşü ifade ettiğini söyledi. Baylan, "Ekim 2013'ten bu yana ihracat ilk kez düştü. Bu durum OVP'de hedeflenen yıllık 160,5 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutmayacağı sinyallerini veriyor" dedi.


2015'te kur savaşı riski gündemde

Kasım ayına ait ihracat verilerinde; hem AB ekonomilerinde gözlenen deflasyonist eğilimlerin, hem de Ortadoğu'daki jeopolitik risklerin etkisinin hissedildiğini söyleyen Baylan, "Bu durum; ihracatımız ve dolayısıyla ihracatın büyümeye katkısı üzerinde risk oluşturabilir. Henüz olgunlaşmasa da 2015 için olası bir kur savaşı riskini şimdilik not ediyoruz. Her ne kadar, petrol ve emtia fiyatlarındaki azalışlar, enflasyondaki düşüş süreci ve cari dengeye olumlu yönde katkıda bulunsa da 2015 yılı için ihracatın büyümeye katkısının azalması ve büyüme kompozisyonunun ihracat yerine iç talebe dayalı bir görünüme kavuşması beklenebilir" diye konuştu.

"IMF, Türkiye ihracatının 2015 büyümesini negatif görüyor"

Geçtiğimiz ay açıklanan ve 10. Kalkınma Planı'na atıfla ortaya konulan 25 maddelik dönüşüm programının; ithalata olan bağımlılığın azaltılması, kamu alımlarının teknolojiyi geliştirici olması ve enerjide verimliliği yükseltmeyi amaçlayan bir politika demetine sahip olduğunun altını çizen Baylan şöyle devam etti: "Türkiye ekonomisinin yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve düşük büyüme açmazından çıkabilmesi için önemli bulduğumuz söz konusu programın, büyümenin temellerini ihracata dayalı bir perspektifle ele alan içeriğe sahip olduğunu görüyoruz. IMF'nin Türkiye için ortaya koyduğu tablo ise, ihracatın büyümeye katkısının 2015 yılı için negatif olduğu bir görünüm sunuyor. Esas olarak, 10. Kalkınma Planı ile ortaya konulan perspektif üzerinden Türkiye ekonomisinin, konjonktürün gerektirdiği düzeyde büyüme yerine, potansiyel büyümeyi yukarı çeken ve ihracata dayalı üretim yapısını gerçekleştirmeye yönelik reformlara ihtiyacı olduğu konusunda gerek iş dünyası gerekse akademik dünyada geniş bir uzlaşma mevcut. Halihazırda, gelişmiş ülkelerin para politikalarını belirli bir süre daha gevşek tutacağının anlaşıldığı bir ortamın fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısındayız. Bu nedenle, Kalkınma Planı'nda yer alan yapısal reformlara, yeniden sanayileşmeyi de ekleyen bir tartışma gündeminin oluşması gerekiyor."

 

Enflasyon verilerini değerlendiren BUSİAD Başkanı Baylan, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 9,15, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 8,36 olarak gerçekleştiğini belirtti

BURSA (DÜNYA) - Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Başkanı Günal Baylan, kasım ayı enflasyon verileri ile genel makro ekonomik gelişmeler ve hedeflere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Kasım ayında TÜFE'nin yüzde 0,18 arttığına ve ÜFE'nin ise yüzde 0,97 azaldığına değinen Baylan, buna göre yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 9,15, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 8,36 olarak gerçekleştiğini belirtti. Baylan, "Kasımdaki yükselişte, giyim ve ayakkabı grubu fiyatlarındaki mevsimsel artışların yanında asıl belirleyici olanın gıda ve alkolsüz içecekler fiyatlarındaki yüksek seyir olduğu görülüyor. Bununla birlikte, Kasım ayı enflasyonunun beklentilerin altında gelmesi, yıllık enflasyon yükselse de düşüş trendinin başlaması için bir sinyal olarak değerlendirebilir. Bunun yanı sıra, petrol ve emtia fiyatlarında meydana gelen azalışların, enflasyon için öngörülen düşüşe gecikmeli de olsa katkı vermesi beklenebilir" dedi.  Dış ticaret verilerini de değerlendiren Baylan, kasım ayı ihracatının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4'lük bir düşüşü ifade ettiğini söyledi. Baylan, "Ekim 2013'ten bu yana ihracat ilk kez düştü. Bu durum OVP'de hedeflenen yıllık 160,5 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutmayacağı sinyallerini veriyor" dedi.


2015'te kur savaşı riski gündemde

Kasım ayına ait ihracat verilerinde; hem AB ekonomilerinde gözlenen deflasyonist eğilimlerin, hem de Ortadoğu'daki jeopolitik risklerin etkisinin hissedildiğini söyleyen Baylan, "Bu durum; ihracatımız ve dolayısıyla ihracatın büyümeye katkısı üzerinde risk oluşturabilir. Henüz olgunlaşmasa da 2015 için olası bir kur savaşı riskini şimdilik not ediyoruz. Her ne kadar, petrol ve emtia fiyatlarındaki azalışlar, enflasyondaki düşüş süreci ve cari dengeye olumlu yönde katkıda bulunsa da 2015 yılı için ihracatın büyümeye katkısının azalması ve büyüme kompozisyonunun ihracat yerine iç talebe dayalı bir görünüme kavuşması beklenebilir" diye konuştu.

"IMF, Türkiye ihracatının 2015 büyümesini negatif görüyor"

Geçtiğimiz ay açıklanan ve 10. Kalkınma Planı'na atıfla ortaya konulan 25 maddelik dönüşüm programının; ithalata olan bağımlılığın azaltılması, kamu alımlarının teknolojiyi geliştirici olması ve enerjide verimliliği yükseltmeyi amaçlayan bir politika demetine sahip olduğunun altını çizen Baylan şöyle devam etti: "Türkiye ekonomisinin yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve düşük büyüme açmazından çıkabilmesi için önemli bulduğumuz söz konusu programın, büyümenin temellerini ihracata dayalı bir perspektifle ele alan içeriğe sahip olduğunu görüyoruz. IMF'nin Türkiye için ortaya koyduğu tablo ise, ihracatın büyümeye katkısının 2015 yılı için negatif olduğu bir görünüm sunuyor. Esas olarak, 10. Kalkınma Planı ile ortaya konulan perspektif üzerinden Türkiye ekonomisinin, konjonktürün gerektirdiği düzeyde büyüme yerine, potansiyel büyümeyi yukarı çeken ve ihracata dayalı üretim yapısını gerçekleştirmeye yönelik reformlara ihtiyacı olduğu konusunda gerek iş dünyası gerekse akademik dünyada geniş bir uzlaşma mevcut. Halihazırda, gelişmiş ülkelerin para politikalarını belirli bir süre daha gevşek tutacağının anlaşıldığı bir ortamın fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısındayız. Bu nedenle, Kalkınma Planı'nda yer alan yapısal reformlara, yeniden sanayileşmeyi de ekleyen bir tartışma gündeminin oluşması gerekiyor."