Mayıstan itibaren gümrüklerde %100 tarama dönemi başlıyor
“Antrepolarda memurlar da çalışacak geri dönüş yok” diyen Bakan Nurettin Canikli, antrepolarda kamera sistemi için açılacak ihalenin şartnamesini değiştirdiklerini söyledi. Canikli, Mayıstan itibaren gümrüklerde %100 taramaya başlayacaklarını kaydetti
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, gümrüklerden giren çıkan bütün araçların, insanların, eşyanın, konteynerin yüzde 100’e yakın bir şekilde denetimin yapılacağı bir sisteme geçileceğini açıkladı. Bunun için yeni nesil X-Ray cihazları alınacağını belirten Canikli, gümrüklerde yeni teknolojiye geçişin 2016 yılı sonuna kadar tamamlanacağını bildirdi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, gümrüklerde son dönemde yaşanan değişim süreci, akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi konusunda atılan adımlara ilişkin yapılan çalışmaları Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ile arkadaşımız Canan Sakarya’ya anlattı.
Gümrüklerde değişim ihtiyacı neden kaynaklandı?
Aslında gümrüklerde değişim dönüşüm 2003 yılında başladı. Biz geldikten sonra kendi bakış açımız ve spesifik özellikleri de devreye sokarak bu dönüşüme biraz daha ivme kazandırmaya çalıştık. Gümrük işlemleriyle ilgili iki temel hedefimiz var bir tanesi işlemlerin hızlandırılması. Hizmetin en yüksek kalitede insanlara yeni bir maliyet yüklenmeden verilmesi. Bu yapılırken bir de bunun güvenli olması mevzuata uygun şekilde yapılması gerekiyor. Esas amaç hızlandırılması ama bu yapılırken güvenli olması gerekiyor. Güvenli olmasını sağlamak son derece önemli ama bu kuralı uygularken birincisinden de taviz vermemek gerekiyor. 2002 yılında bir ihracat işlemi başından sonuna 10 saatte gerçekleşirken şu anda 2.5 saate kadar düşmüş durumda. Daha da düşürmeye devam edeceğiz. Bu ikisini bir arada kombine edebileceğimiz en uygun modeli geliştirme konusunda bir çalışma yaptık. Bunun sonucunda da Türkiye’ye giren ve çıkan bütün araçların, insanların, eşyanın, konteynerin %100’e yakın bir şekilde ama hızlı bir şekilde denetimden geçirilmesini yeni nesil X-Ray cihazlarını kullanılarak yapılabileceğimiz sonucuna vardık. Bugün 38 tane araç X-Ray cihazı, farklı gümrük kapılarında hizmet veriyor. Bu cihazlar aracın içinde mevzuata aykırı bir işlem olup olmadığını tespit ediyor. Ancak mevcut X-Ray’ların kapasiteleri böyle bir amacı gerçekleştirmek için yeterli değil çünkü günde 120 araç tarayabiliyor. Yeni geliştirilen cihazlar var. Gelecek hafta dünyanın pek çok ülkesinden sunum için Türkiye’ye geliyorlar. Yeni nesil X-Ray cihazları saatte 100 tarama yapabiliyor. Giren çıkan tüm eşyanın X-Ray’dan geçirilebilmesi, sağlıklı bir denetim için 2 milyar liraya yakın bir yatırım gerekiyordu ama yeni nesille şu anda bu 200-250 milyon lira kadar düştü. Çalışmalara başladık, araçlar dahil özel araçlar, kamyon, TIR’lar dahil bütün eşyayı X-Ray’dan geçirme imkanımız ortaya çıkacak.
Sistem nasıl işleyecek?
Şu anda X-Ray cihazları peronlardan sonra, peronda tescil işlemi yapılırken şüpheli görünen araç oraya gönderiliyor. Yeni sistemde perondan önce X-Ray olacak önce taranacak, sonra perona geçecek. Taranma sırasında görüntü 40 saniyede alınıyor, operatörün önüne düşüyor, operatör için ayrı bir bölüm ayırıyoruz. 10-20 tane operatör, görüntüyü ekranında değerlendirecek. Araç X-Ray’dan geçtikten sonra diğer işlemlerin yapılması için perona geliyor. Bu da en az 10 dakika sürüyor biz de o arada araç gümrük sahasını terk etmeden yüküyle ilgili yüzde yüz güvenliği sağlamış oluyoruz. Türkiye’de kaçakçılık uyuşturucu dahil bu araçlarla yapılıyor. Bizim şu anda X-Ray tarama oranlarımız ya da Kırmızı Hat’tan geçirme oranlarımız ihracatta yüzde 6, ithalatta yüzde 15 civarında yani yüzde 85’i taramadan hiçbir denetime tabii olmadan giriyor. Bu dünyada da farklı değil ama bu çok tehlikeli bir oran. Türkiye diğer ülkelerden çok farklı hem gümrük sınırlarımız çok fazla, hem de özellikle bazı eşyada konum olarak eşsiz geçiş özelliğine sahip. Türkiye Afganistan’dan gelen Batı’ya uzanan eroin ticaretinin de, Uzakdoğu’dan gelen sentetik uyuşturucunun da, Güney Amerika ülkelerinden gelen kokainin de geçiş ülkesi. Ayrıca sınır ülkelerimizle Suriye, Irak, İran ile fiyat farkı çok fazla olan ürünler var mesela sigara, petrol, et, elektronik eşya, çay, şeker gibi pek çok ürün. Dolayısıyla bütün bunlarla da baş etmek zorundayız. O anlamda yük ağır. Teknoloji hem hızlı hem de insan faktörünü en aza indiriyor. Burada taramada elde edilen görüntüler sadece operatörün önüne gitmiyor. Merkeze de gelecek burada güçlü bir kumanda merkezimiz var, tamamını teknolojik olarak yapıyoruz.
Gümrüklerde başlayacak yeni projeler var mı?
Tek durak projemiz var. Bir gümrük işleminde bir araç girerken 6 işlemden geçiyor bu da 6 peron demek yani altı peronda durması gerekiyor. Şimdi bunu teke düşürüyoruz. Eğer İçişleri Bakanlığı’ndan pasaport kontrolü yetkisini de alabilirsek tek elemanla ve tek durakla yapacağız alamazsak iki eleman tek durak olacak. Çok hızlı bir şekilde gümrük işlemleri yapılacak ilk uygulamasını da şu anda Sarp, Habur ve Kapıkule’de yapıyoruz.
Gümrük kapılarının sayısını artırma konusunda bir çalışma var mı?
En çok Irak’ta ihtiyaç var, oraya üç kapı daha yapıyoruz. Bir tanesi bitti. Üzümlü açıldı. Derecik ve Ovaköy’ü açacağız. İran’la mevcudun geliştirilmesi çalışmaları var. İkinci bir kapı var ama İran sıcak bakmıyor. Yunanistan’la bir çalışmamız var, Pazarkule Kapısı’nın yerinin değiştirilmesi gerekiyor. Gürcistan’la görüşmeler var Sarp çok yoğunlaştı. Ticaret güvenliği açısından alternatif getirmek istiyoruz.
YGM'lerin yetkilerini kısıtlamaya niye ihtiyaç duyuldu?
Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği (YGM) 2009 yılında uygulamaya geçti son derece iyi niyetle yola çıkılmış. Gümrük müşavirlerinden belli niteliklere sahip olanların bu işlemleri yapmaları ve aynı zamanda sorumlu olmaları şeklinde bir model hayata geçirilmiş. Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük memurunun yaptığını yapıyor antrepodan mal giriş çıkışında nezaret ediyor, imzası olmadan mal giriş çıkışı yapılamıyor. Yaptığı iş kamu işi, ücretini de antrepo işletmecisinden alıyor. Antrepo mekanizmasında dört taraf var antrepoyu işleten, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, devlet ve antrepoya malını getiren ithalatçı ya da ihracatçı. Bu dört tarafında aslında menfaatlerinin birbiriyle çatışması gerekir özellikle yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ile antrepo işletmecisinin menfaatlerinin çatışması gerekir. Bunların ikisinin imzası gerekiyor ve anahtarlar ikisinde bulunuyor. Teorik olarak çatışıyor gözüküyor çünkü yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin devlete karşı sorumluluğu var ama orada bir detay var yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ücretini diğer imza sahibi olan antrepo işletmecisinden alıyor. Dolayısıyla çatışması gereken iki imza birleşiyor. Bir de yetkilendirilmiş gümrük müşaviri rekabeti ne diye yapacak, ücret tarifesi belli, Bakanlık belirliyor. Rekabet yapacak tek bir unsur var ben sana daha iyi hizmet veririm. İyi hizmet vermek ne demek? Nitekim bazı büyük kaçakçılık olaylarının da, et ve ayakkabı kaçakçılıkları başta olmak üzere aslında çatışması gereken bu yetkilerin ve yetkililerin birleşmesi nedeniyle ortaya çıktığını görüyoruz. Bunu tabii ki yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin tümü için söylemiyoruz ama et ve ayakkabı da yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin işin içinde olduğunu gördük. Bu sistemin bu şekilde yürümesi mümkün değil ve sistemde tehlikeli bir gedik oluşturuyor, bir zafiyet var ve bunu mutlaka değiştirmemiz gerekiyordu.
Yeminli mali müşavirlikte işleyen sistem burada niye işlemiyor?
Yeminli mali müşavirlikte devletin denetim yetkisi var ve bunu her zaman yapabilir ama antrepo işinde sonradan yapılan denetimin hiçbir faydası yok sonradan ortaya çıkarmanız mümkün değil. Mal geliyor tutanak düzenleniyor mal çıkıyor tutanak düzenleniyor. Bitti. Ama yeminli mali müşavirlikte böyle değil sonradan denetim yapabilirsin dolayısıyla bu yetkinin doğrudan devlet tarafından kullanılması gerekiyor. Bu yetkiyi devredemezsin, devretsen de bu şekilde devredemezsin, ücretini antrepo işletmecisinden alarak bu şekilde işlemez, nitekim de işlemedi. Şu anda 375 yetkilendirilmiş gümrük müşaviri var. 304’ü aktif durumda.
Memurun zafiyeti olmayacak mı?
Ona ilişkin de tedbirlerimiz var, sorumluluğu Bölge müdürlerine ve müdürlere veriyoruz. Ayrıca her yıl memurlar rotasyona tabi. Sayımla devrediyorlar, ayrıca kuralları belirledik bütün antrepolara kamera sistemi koymaları gerekiyor. Hatta eleştiriler oldu teknik şartnameye göre sadece birkaç firma girebiliyormuş ihaleye bunu düzeltiyoruz. Bu hafta içinde pazartesi ya da salı günü bunu tüm firmaları kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Kapsamlı bir çalışma yaptık hemen hemen tüm firmalarla rekabet sağlanacak. Bu haklı bir eleştiriydi.
Dahilde İşleme Rejimi konusunda yaptığınız çalışmanın sonucu nedir?
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ihracatı teşvik modeli. Ancak bu da çok tartışılan uygulamada suistimale neden olan alanlardan bir tanesi yıllardır söyleniyor, doğru mu değil mi bir çalışma başlattık. Önce Mersin’de sonra Türkiye’nin tamamında DİR kapsamında ithal edilip içinde ithal ürün kullanılan ihraçlarla ilgili bir tespit yaptık. DİR kapsamında 2013'te toplam 32 milyar dolar ithalat, 68 milyar dolarda ihracat yapılmış aslında sistem iyi çalışıyor. Ama bu 32 milyar dolar ithalatın ne kadarı bu ihracatta kullanıyor ne kadarı haksız olarak içeriye alınıyor? Dedikodu çok, fotoğrafı görmek için bir çalışma başlattık tüm DİR kapsamında yapılan ihraç ürünlerinden numune aldık ve analize gönderdik. Sektör ayağa kalktı. Mesela tekstilde numune almak için paketi açıyorsun ve bir ürün alıyorsun çok hassas davrandık ama bizim de bir numune almamız ve tahlile göndermemiz lazım. Gerçekten o üründe ithal edilen ürün kullanılmış mı kullanılmamış mı hangi oranda kullanılmış bir rakamlar geldi dehşet. 250 beyannameden 75’inde sıkıntı çıktı. Mersin Limanı’nda aşağı yukarı 70 beyannamede 30 firmada sıkıntı çıktı. Burada asıl zararı gerçek ihracatçı görüyor. Uygulamayı kısa tuttuk 6 gün sürdü ama gürültü 6 günlük değil 6 yıllık gibiydi. Biz amacımıza ulaştık fotoğrafı çektik üzerine gidilmesi gereken firmaları tespit ettik onların üzerine gidiyoruz, incelemeye sevk ettik. Orayı da temizlememiz lazım.
AŞ ve limited şirketlerde sermaye artırımı konusunda son durum nedir?
Sermayesini artırmadığı için 6102 Sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi kapsamında kaydı silinen şirket sayıları 9 Ocak ile 11 Aralık 2014 tarihleri arasında 38’i anonim şirket, 596’sı limited şirket olmak üzere toplam 634 olarak gerçekleşti. 5 Mayıs - 9 Ocak 2014 tarihleri arasında yine kayıtları silinip sermayeleri kanunda öngörülen asgari tutarın altında olan şirket sayısı anonim şirketlerde bin 453, limited şirketlerde 31 bin 558, toplamda ise 33 bin 11 oldu. Anonim ve limited şirketlerde sermaye artırımı süresi 11 Aralıkta bitti, tekrar süre uzatımı yok.
Halkalı Gümrüğü Çatalca'ya taşınacak
Yeni teknoloji ne zaman kurulacak?
Gürbulak’ta başlayacağız. Ama elimizdeki tarama kapasitesi sınırlı olanla başlayacağız çünkü diğerinin üretimi 6 ay sürüyor. Yurtdışından önümüzdeki hafta sunuma geliyorlar sonra ihalesini yapacağız. 80-90 tane X-Ray almamız gerekiyor. 1.5-2 ay içinde kurmaya başlarız. Tamamı 2016 sonu itibariyle bitecek. Araçların, eşyanın tamamı X-Ray’dan geçecek. Halkalı Gümrüğü’nü Çatalca’ya taşıyacağız. İlk % 100 tarama mayıs ayında. Devrim manasında bir gelişme olacak hiçbir ülke gümrüklerinde %100’e yakın bir denetimle işlem gerçekleştiremedi.
İthal akaryakıtı karada vergilendirme 15 Şubat’ta
Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesine dönük neler yapılıyor?
Gemiyle gelen kaçak akaryakıt konusunda çalışmalarımız var petrol gemi ve petrol boru hattı ile geliyor. Denizden 6-7 km açıkta gemiler geliyor boru hattıyla karadaki depolara aktarılıyor fakat vergilendirme içeride tankerlere yüklenirken teslimde yapılıyor. Girerken teminat alınıyor ama dağıtıldıktan sonra izleme imkanı ortadan kalkıyor. Vergilendirmeyi artık Türkiye’de karaya çıktıktan sonra yapacağız 15 Şubat’a kadar süre verdik, boru hattının karaya çıktığı yerde sayaçlar olacak. Orada ölçüp orada vergilendiriyoruz, biz vergimizin hepsinin tahakkukunu yapıyoruz ama parayı bir ay sonra tahsil ediyoruz çünkü sektöre finansman yükü gelir ve maliyetler artar. Yaptığımız düzenleme piyasa şartlarını hiçbir şekilde etkilemeyecek Hazine aleyhine de bir durum yaratmayacak. 15 Şubat’a kadar sayaçlar konacak. Koymazlarsa ithalat izni vermeyeceğiz bu şekilde kaçağı ciddi şekilde minimize etmiş olacağız.
Antrepolarda YGM sorununu 3 imza ile çözdük
Yürütmeyi durdurma kararı çıktı, sistem şimdi nasıl izleyecek?
Biz önce yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğini tamamen kaldırdık onun yerine önceden olduğu gibi memurları monte ettik. Fakat Danıştay yürütmeyi durdurma verdi, biz buna hazırlıydık böyle bir tahminde bulunmuştuk, B planını da hazırlamıştık. Şimdi şöyle bir model getirdik giriş çıkış yaparken bizim memurlarımız da imzalarını atacak yani üç imza olacak. Bu işlem sırasında bizim kamunun denetim yetkisini o anda kullanmamız gerekiyor. Mahkeme kararı çerçevesinde yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri şu anda sistemde kalıyor, ücret almaya devam edecekler, biz ücret almadan o hizmeti veriyoruz. Ayrıca başka bir ücret de ödenmeyecek sadece yoğun olmayan antrepolarda idareden memur alıp getirilecekler başka bir maliyeti yok. Çok işlem hacmi olan antrepolarda zaten sürekli eleman bulunacak. Şimdi model bu noktaya geldi ve bu modelde esasında yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğinin fonksiyonu gereksiz ve sisteme maliyet getiriyor. Şu anda 375 yetkilendirilmiş gümrük müşaviri var. 304’ü aktif durumda. Şu anda özel hat kurduk, antrepolarla ilgili bir sıkıntı olduğunda telefon edecek ve biz müdahale edeceğiz. Bu uygulamadan sonra bazı antrepolarda da kapanma bekliyoruz. Zaten antrepolarda atıl bir kapasite var, bazı bölgelerde kapasitenin üzerinde antrepolar açılmış rekabeti engellememek için bakanlık gerekli izinleri vermiş ama talebin üzerinde bir yapı var.
“Antrepolarda memurlar da çalışacak geri dönüş yok” diyen Bakan Nurettin Canikli, antrepolarda kamera sistemi için açılacak ihalenin şartnamesini değiştirdiklerini söyledi. Canikli, Mayıstan itibaren gümrüklerde %100 taramaya başlayacaklarını kaydetti
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, gümrüklerden giren çıkan bütün araçların, insanların, eşyanın, konteynerin yüzde 100’e yakın bir şekilde denetimin yapılacağı bir sisteme geçileceğini açıkladı. Bunun için yeni nesil X-Ray cihazları alınacağını belirten Canikli, gümrüklerde yeni teknolojiye geçişin 2016 yılı sonuna kadar tamamlanacağını bildirdi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, gümrüklerde son dönemde yaşanan değişim süreci, akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi konusunda atılan adımlara ilişkin yapılan çalışmaları Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ile arkadaşımız Canan Sakarya’ya anlattı.
Gümrüklerde değişim ihtiyacı neden kaynaklandı?
Aslında gümrüklerde değişim dönüşüm 2003 yılında başladı. Biz geldikten sonra kendi bakış açımız ve spesifik özellikleri de devreye sokarak bu dönüşüme biraz daha ivme kazandırmaya çalıştık. Gümrük işlemleriyle ilgili iki temel hedefimiz var bir tanesi işlemlerin hızlandırılması. Hizmetin en yüksek kalitede insanlara yeni bir maliyet yüklenmeden verilmesi. Bu yapılırken bir de bunun güvenli olması mevzuata uygun şekilde yapılması gerekiyor. Esas amaç hızlandırılması ama bu yapılırken güvenli olması gerekiyor. Güvenli olmasını sağlamak son derece önemli ama bu kuralı uygularken birincisinden de taviz vermemek gerekiyor. 2002 yılında bir ihracat işlemi başından sonuna 10 saatte gerçekleşirken şu anda 2.5 saate kadar düşmüş durumda. Daha da düşürmeye devam edeceğiz. Bu ikisini bir arada kombine edebileceğimiz en uygun modeli geliştirme konusunda bir çalışma yaptık. Bunun sonucunda da Türkiye’ye giren ve çıkan bütün araçların, insanların, eşyanın, konteynerin %100’e yakın bir şekilde ama hızlı bir şekilde denetimden geçirilmesini yeni nesil X-Ray cihazlarını kullanılarak yapılabileceğimiz sonucuna vardık. Bugün 38 tane araç X-Ray cihazı, farklı gümrük kapılarında hizmet veriyor. Bu cihazlar aracın içinde mevzuata aykırı bir işlem olup olmadığını tespit ediyor. Ancak mevcut X-Ray’ların kapasiteleri böyle bir amacı gerçekleştirmek için yeterli değil çünkü günde 120 araç tarayabiliyor. Yeni geliştirilen cihazlar var. Gelecek hafta dünyanın pek çok ülkesinden sunum için Türkiye’ye geliyorlar. Yeni nesil X-Ray cihazları saatte 100 tarama yapabiliyor. Giren çıkan tüm eşyanın X-Ray’dan geçirilebilmesi, sağlıklı bir denetim için 2 milyar liraya yakın bir yatırım gerekiyordu ama yeni nesille şu anda bu 200-250 milyon lira kadar düştü. Çalışmalara başladık, araçlar dahil özel araçlar, kamyon, TIR’lar dahil bütün eşyayı X-Ray’dan geçirme imkanımız ortaya çıkacak.
Sistem nasıl işleyecek?
Şu anda X-Ray cihazları peronlardan sonra, peronda tescil işlemi yapılırken şüpheli görünen araç oraya gönderiliyor. Yeni sistemde perondan önce X-Ray olacak önce taranacak, sonra perona geçecek. Taranma sırasında görüntü 40 saniyede alınıyor, operatörün önüne düşüyor, operatör için ayrı bir bölüm ayırıyoruz. 10-20 tane operatör, görüntüyü ekranında değerlendirecek. Araç X-Ray’dan geçtikten sonra diğer işlemlerin yapılması için perona geliyor. Bu da en az 10 dakika sürüyor biz de o arada araç gümrük sahasını terk etmeden yüküyle ilgili yüzde yüz güvenliği sağlamış oluyoruz. Türkiye’de kaçakçılık uyuşturucu dahil bu araçlarla yapılıyor. Bizim şu anda X-Ray tarama oranlarımız ya da Kırmızı Hat’tan geçirme oranlarımız ihracatta yüzde 6, ithalatta yüzde 15 civarında yani yüzde 85’i taramadan hiçbir denetime tabii olmadan giriyor. Bu dünyada da farklı değil ama bu çok tehlikeli bir oran. Türkiye diğer ülkelerden çok farklı hem gümrük sınırlarımız çok fazla, hem de özellikle bazı eşyada konum olarak eşsiz geçiş özelliğine sahip. Türkiye Afganistan’dan gelen Batı’ya uzanan eroin ticaretinin de, Uzakdoğu’dan gelen sentetik uyuşturucunun da, Güney Amerika ülkelerinden gelen kokainin de geçiş ülkesi. Ayrıca sınır ülkelerimizle Suriye, Irak, İran ile fiyat farkı çok fazla olan ürünler var mesela sigara, petrol, et, elektronik eşya, çay, şeker gibi pek çok ürün. Dolayısıyla bütün bunlarla da baş etmek zorundayız. O anlamda yük ağır. Teknoloji hem hızlı hem de insan faktörünü en aza indiriyor. Burada taramada elde edilen görüntüler sadece operatörün önüne gitmiyor. Merkeze de gelecek burada güçlü bir kumanda merkezimiz var, tamamını teknolojik olarak yapıyoruz.
Gümrüklerde başlayacak yeni projeler var mı?
Tek durak projemiz var. Bir gümrük işleminde bir araç girerken 6 işlemden geçiyor bu da 6 peron demek yani altı peronda durması gerekiyor. Şimdi bunu teke düşürüyoruz. Eğer İçişleri Bakanlığı’ndan pasaport kontrolü yetkisini de alabilirsek tek elemanla ve tek durakla yapacağız alamazsak iki eleman tek durak olacak. Çok hızlı bir şekilde gümrük işlemleri yapılacak ilk uygulamasını da şu anda Sarp, Habur ve Kapıkule’de yapıyoruz.
Gümrük kapılarının sayısını artırma konusunda bir çalışma var mı?
En çok Irak’ta ihtiyaç var, oraya üç kapı daha yapıyoruz. Bir tanesi bitti. Üzümlü açıldı. Derecik ve Ovaköy’ü açacağız. İran’la mevcudun geliştirilmesi çalışmaları var. İkinci bir kapı var ama İran sıcak bakmıyor. Yunanistan’la bir çalışmamız var, Pazarkule Kapısı’nın yerinin değiştirilmesi gerekiyor. Gürcistan’la görüşmeler var Sarp çok yoğunlaştı. Ticaret güvenliği açısından alternatif getirmek istiyoruz.
YGM'lerin yetkilerini kısıtlamaya niye ihtiyaç duyuldu?
Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği (YGM) 2009 yılında uygulamaya geçti son derece iyi niyetle yola çıkılmış. Gümrük müşavirlerinden belli niteliklere sahip olanların bu işlemleri yapmaları ve aynı zamanda sorumlu olmaları şeklinde bir model hayata geçirilmiş. Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük memurunun yaptığını yapıyor antrepodan mal giriş çıkışında nezaret ediyor, imzası olmadan mal giriş çıkışı yapılamıyor. Yaptığı iş kamu işi, ücretini de antrepo işletmecisinden alıyor. Antrepo mekanizmasında dört taraf var antrepoyu işleten, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, devlet ve antrepoya malını getiren ithalatçı ya da ihracatçı. Bu dört tarafında aslında menfaatlerinin birbiriyle çatışması gerekir özellikle yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ile antrepo işletmecisinin menfaatlerinin çatışması gerekir. Bunların ikisinin imzası gerekiyor ve anahtarlar ikisinde bulunuyor. Teorik olarak çatışıyor gözüküyor çünkü yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin devlete karşı sorumluluğu var ama orada bir detay var yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ücretini diğer imza sahibi olan antrepo işletmecisinden alıyor. Dolayısıyla çatışması gereken iki imza birleşiyor. Bir de yetkilendirilmiş gümrük müşaviri rekabeti ne diye yapacak, ücret tarifesi belli, Bakanlık belirliyor. Rekabet yapacak tek bir unsur var ben sana daha iyi hizmet veririm. İyi hizmet vermek ne demek? Nitekim bazı büyük kaçakçılık olaylarının da, et ve ayakkabı kaçakçılıkları başta olmak üzere aslında çatışması gereken bu yetkilerin ve yetkililerin birleşmesi nedeniyle ortaya çıktığını görüyoruz. Bunu tabii ki yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin tümü için söylemiyoruz ama et ve ayakkabı da yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin işin içinde olduğunu gördük. Bu sistemin bu şekilde yürümesi mümkün değil ve sistemde tehlikeli bir gedik oluşturuyor, bir zafiyet var ve bunu mutlaka değiştirmemiz gerekiyordu.
Yeminli mali müşavirlikte işleyen sistem burada niye işlemiyor?
Yeminli mali müşavirlikte devletin denetim yetkisi var ve bunu her zaman yapabilir ama antrepo işinde sonradan yapılan denetimin hiçbir faydası yok sonradan ortaya çıkarmanız mümkün değil. Mal geliyor tutanak düzenleniyor mal çıkıyor tutanak düzenleniyor. Bitti. Ama yeminli mali müşavirlikte böyle değil sonradan denetim yapabilirsin dolayısıyla bu yetkinin doğrudan devlet tarafından kullanılması gerekiyor. Bu yetkiyi devredemezsin, devretsen de bu şekilde devredemezsin, ücretini antrepo işletmecisinden alarak bu şekilde işlemez, nitekim de işlemedi. Şu anda 375 yetkilendirilmiş gümrük müşaviri var. 304’ü aktif durumda.
Memurun zafiyeti olmayacak mı?
Ona ilişkin de tedbirlerimiz var, sorumluluğu Bölge müdürlerine ve müdürlere veriyoruz. Ayrıca her yıl memurlar rotasyona tabi. Sayımla devrediyorlar, ayrıca kuralları belirledik bütün antrepolara kamera sistemi koymaları gerekiyor. Hatta eleştiriler oldu teknik şartnameye göre sadece birkaç firma girebiliyormuş ihaleye bunu düzeltiyoruz. Bu hafta içinde pazartesi ya da salı günü bunu tüm firmaları kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Kapsamlı bir çalışma yaptık hemen hemen tüm firmalarla rekabet sağlanacak. Bu haklı bir eleştiriydi.
Dahilde İşleme Rejimi konusunda yaptığınız çalışmanın sonucu nedir?
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ihracatı teşvik modeli. Ancak bu da çok tartışılan uygulamada suistimale neden olan alanlardan bir tanesi yıllardır söyleniyor, doğru mu değil mi bir çalışma başlattık. Önce Mersin’de sonra Türkiye’nin tamamında DİR kapsamında ithal edilip içinde ithal ürün kullanılan ihraçlarla ilgili bir tespit yaptık. DİR kapsamında 2013'te toplam 32 milyar dolar ithalat, 68 milyar dolarda ihracat yapılmış aslında sistem iyi çalışıyor. Ama bu 32 milyar dolar ithalatın ne kadarı bu ihracatta kullanıyor ne kadarı haksız olarak içeriye alınıyor? Dedikodu çok, fotoğrafı görmek için bir çalışma başlattık tüm DİR kapsamında yapılan ihraç ürünlerinden numune aldık ve analize gönderdik. Sektör ayağa kalktı. Mesela tekstilde numune almak için paketi açıyorsun ve bir ürün alıyorsun çok hassas davrandık ama bizim de bir numune almamız ve tahlile göndermemiz lazım. Gerçekten o üründe ithal edilen ürün kullanılmış mı kullanılmamış mı hangi oranda kullanılmış bir rakamlar geldi dehşet. 250 beyannameden 75’inde sıkıntı çıktı. Mersin Limanı’nda aşağı yukarı 70 beyannamede 30 firmada sıkıntı çıktı. Burada asıl zararı gerçek ihracatçı görüyor. Uygulamayı kısa tuttuk 6 gün sürdü ama gürültü 6 günlük değil 6 yıllık gibiydi. Biz amacımıza ulaştık fotoğrafı çektik üzerine gidilmesi gereken firmaları tespit ettik onların üzerine gidiyoruz, incelemeye sevk ettik. Orayı da temizlememiz lazım.
AŞ ve limited şirketlerde sermaye artırımı konusunda son durum nedir?
Sermayesini artırmadığı için 6102 Sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi kapsamında kaydı silinen şirket sayıları 9 Ocak ile 11 Aralık 2014 tarihleri arasında 38’i anonim şirket, 596’sı limited şirket olmak üzere toplam 634 olarak gerçekleşti. 5 Mayıs - 9 Ocak 2014 tarihleri arasında yine kayıtları silinip sermayeleri kanunda öngörülen asgari tutarın altında olan şirket sayısı anonim şirketlerde bin 453, limited şirketlerde 31 bin 558, toplamda ise 33 bin 11 oldu. Anonim ve limited şirketlerde sermaye artırımı süresi 11 Aralıkta bitti, tekrar süre uzatımı yok.
Halkalı Gümrüğü Çatalca'ya taşınacak
Yeni teknoloji ne zaman kurulacak?
Gürbulak’ta başlayacağız. Ama elimizdeki tarama kapasitesi sınırlı olanla başlayacağız çünkü diğerinin üretimi 6 ay sürüyor. Yurtdışından önümüzdeki hafta sunuma geliyorlar sonra ihalesini yapacağız. 80-90 tane X-Ray almamız gerekiyor. 1.5-2 ay içinde kurmaya başlarız. Tamamı 2016 sonu itibariyle bitecek. Araçların, eşyanın tamamı X-Ray’dan geçecek. Halkalı Gümrüğü’nü Çatalca’ya taşıyacağız. İlk % 100 tarama mayıs ayında. Devrim manasında bir gelişme olacak hiçbir ülke gümrüklerinde %100’e yakın bir denetimle işlem gerçekleştiremedi.
İthal akaryakıtı karada vergilendirme 15 Şubat’ta
Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesine dönük neler yapılıyor?
Gemiyle gelen kaçak akaryakıt konusunda çalışmalarımız var petrol gemi ve petrol boru hattı ile geliyor. Denizden 6-7 km açıkta gemiler geliyor boru hattıyla karadaki depolara aktarılıyor fakat vergilendirme içeride tankerlere yüklenirken teslimde yapılıyor. Girerken teminat alınıyor ama dağıtıldıktan sonra izleme imkanı ortadan kalkıyor. Vergilendirmeyi artık Türkiye’de karaya çıktıktan sonra yapacağız 15 Şubat’a kadar süre verdik, boru hattının karaya çıktığı yerde sayaçlar olacak. Orada ölçüp orada vergilendiriyoruz, biz vergimizin hepsinin tahakkukunu yapıyoruz ama parayı bir ay sonra tahsil ediyoruz çünkü sektöre finansman yükü gelir ve maliyetler artar. Yaptığımız düzenleme piyasa şartlarını hiçbir şekilde etkilemeyecek Hazine aleyhine de bir durum yaratmayacak. 15 Şubat’a kadar sayaçlar konacak. Koymazlarsa ithalat izni vermeyeceğiz bu şekilde kaçağı ciddi şekilde minimize etmiş olacağız.
Antrepolarda YGM sorununu 3 imza ile çözdük
Yürütmeyi durdurma kararı çıktı, sistem şimdi nasıl izleyecek?
Biz önce yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğini tamamen kaldırdık onun yerine önceden olduğu gibi memurları monte ettik. Fakat Danıştay yürütmeyi durdurma verdi, biz buna hazırlıydık böyle bir tahminde bulunmuştuk, B planını da hazırlamıştık. Şimdi şöyle bir model getirdik giriş çıkış yaparken bizim memurlarımız da imzalarını atacak yani üç imza olacak. Bu işlem sırasında bizim kamunun denetim yetkisini o anda kullanmamız gerekiyor. Mahkeme kararı çerçevesinde yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri şu anda sistemde kalıyor, ücret almaya devam edecekler, biz ücret almadan o hizmeti veriyoruz. Ayrıca başka bir ücret de ödenmeyecek sadece yoğun olmayan antrepolarda idareden memur alıp getirilecekler başka bir maliyeti yok. Çok işlem hacmi olan antrepolarda zaten sürekli eleman bulunacak. Şimdi model bu noktaya geldi ve bu modelde esasında yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğinin fonksiyonu gereksiz ve sisteme maliyet getiriyor. Şu anda 375 yetkilendirilmiş gümrük müşaviri var. 304’ü aktif durumda. Şu anda özel hat kurduk, antrepolarla ilgili bir sıkıntı olduğunda telefon edecek ve biz müdahale edeceğiz. Bu uygulamadan sonra bazı antrepolarda da kapanma bekliyoruz. Zaten antrepolarda atıl bir kapasite var, bazı bölgelerde kapasitenin üzerinde antrepolar açılmış rekabeti engellememek için bakanlık gerekli izinleri vermiş ama talebin üzerinde bir yapı var.