Büyükekşi'den ihracatçılara 'euro' uyarısı
TİM Başkanı Büyükekşi, "İhracatçıların bütçe yaparken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, euronun dolar karşısındaki değer kaybının toplam ihracata 8 milyar dolar külfet getirebileceğini belirterek, "İhracatçıların bütçe yaparken, geleceğe yönelik fiyat belirlerken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
2015 ihracatına ilişkin değerlendirmeler yapan Büyükekşi, küresel ekonomideki toparlanmanın kademeli ancak yavaş bir şekilde devam ettiğini, 2015'e ilişkin büyüme tahminlerinin de yakın dönemde gelişen riskler dikkate alınarak aşağı yönlü revize edildiğini anlattı.
Büyüme ve küresel talebe katkıda ibrenin son 6 yıllık dönemden farklı olarak tekrar gelişmiş ülkelere doğru kaydığına işaret eden Büyükekşi, bu yıl, küresel ekonomide yüzde 2,8'lik büyümeyle dünya ticaretinde değer bazında yüzde 4,5'lik bir artış öngörüldüğünü söyledi.
Büyükekşi, "Batı-Rusya, Ukrayna-Rusya gerginliği, Orta Doğu'da yaşanan IŞİD krizi ve yakın coğrafyamızda yıllardır süregelen diğer gelişmeler başta olmak üzere, 2014 yılında yaşanan siyasi gerilimlerin bu yıl da etkileri devam edebilir. Son aylarda derinleşen Rusya krizi ile emtia ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün devam edeceği öngörüsünü de 2015'in temel riskleri arasında saymak mümkün" diye konuştu.
Emtia fiyatlarındaki gerilemenin Latin Amerika ülkeleri, Güney Afrika ve Rusya gibi emtia ihracatçısı ülkeleri olumsuz etkilediğini, Türkiye'nin ise enerji maliyetlerini aşağıya çektiğini aktaran Büyükekşi, petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesinin başta Türkiye olmak üzere Tayvan ve Hindistan gibi petrol ithal eden gelişmekte olan ülkeleri olumlu etkileyeceğini öngördüklerini aktardı.
Büyükekşi, "Petrol fiyatlarında yaşanan gerilemeyle 2015 yılında Türkiye'nin enflasyon ve cari açık rakamlarında önemli bir iyileşme bekliyoruz. Tüm bunlara ilaveten, büyük resme odaklandığımızda yani cari açıkta 2015 yılında en az 15-20 milyar dolarlık bir avantaj sağlayabileceğimiz kanaatindeyiz. Şüphesiz ki bu gelişmeler orta vadede faiz düşüşlerine ve yatırım artışlarına yol açacaktır. Halihazırda küresel alanda yaşanmakta olan tüm bu gelişmelerden hareketle oluşan beklentiler Türkiye'yi diğer gelişen ülkeler içinde pozitif ayrıştırıyor" diye konuştu.
"Euro/Dolar paritesi son 11 yılın en düşük seviyelerine geriledi"
Bu yıl gerek emtia fiyatlarında gerek euro-dolar paritesinde öngörüleri aşan düşüşler gerçekleştiğini anlatan Büyükekşi, şunları kaydetti:
"23 ocak itibarıyla euro-dolar paritesi 1,12 seviyesini gördü. Hakeza, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) 2016 eylül ayına kadar sürmesi beklenen aylık 60 milyar avroluk varlık alımı programı planlaması ve toplamda 1 trilyon euroyu aşan bir parasal genişleme öngörmesi ve yine İsviçre Merkez Bankası'nın euro-isviçre frangı kurundaki çıpayı kaldırması kararı akabinde paritede yaşanan düşüşün devam edeceği yönünde algıları artırmış görünüyor. Bu gelişmeler akabinde euro/dolar son 11 yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Bu gelişmeler ihraç birim fiyatlarına baskı oluşturabilecek önemli hususlar arasında yer alıyor. İhracatçılarımızın ani kur ve parite değişimlerinden etkilenmemek için gerekli önlemleri alması gerekiyor. O yüzden ihracatçılarımızın türev enstrümanlardan ve hedge işlemlerinden daha etkin şekilde faydalanmaları gerektiğini düşünüyoruz."
"İhracatçılarımız döviz riskine karşı enstrümanları kullanmalı"
TİM tarafından gerçekleştirilen 2014 3.Çeyrek İhracatçı Eğilim Anketi sonuçlarına göre, ihracatçı firmaların yüzde 43'ünün döviz risklerinden korunmak için herhangi bir araç kullanmadığını hatırlatan Büyükekşi, "İhracatçılarımızın bu alanda mutlaka daha proaktif olması gerektiğini gösteriyor. Euroda son dönemdeki gelişmelere paralel olarak senelik bazda ortalamadan yüzde 10'dan daha fazla bir değer kaybı olacağını öngörüyoruz" uyarısında bulundu.
İhracatçılara dış ticaret ve yatırım finansmanı açısından her türlü kolaylığın azami seviyede sağlanması gerektiğini, geçen yılın son çeyreğinde paritedeki gelişmelerin ihracat birim fiyatına yüzde 4 baskı yaptığını anımsatan Mehmet Büyükekşi, bu yıl için de benzer bir senaryonun görülebileceğini anlattı.
TİM Başkanı Büyükekşi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önceki yılın son çeyreğinde paritedeki gelişmelerin ihracat birim fiyatına yüzde 4 baskı yaptığını gözlemliyoruz. Gerileyen pariteyle bu oran önceki yıla göre toplam ihracata yüzde 5 birim fiyat baskısı yaratabilir. Bu da ihracata 8 milyar dolarlık etki yapabilir. İhracatçıların bu dalgalanmaları göze alarak bütçe yaparken, geleceğe yönelik fiyat belirlerken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor. İhracatçılarımız 2015 yılında özellikle gelişmiş ülkelerde ve hacimli pazarlar yaşanan talep canlanmasından yararlanarak temkinli ve iyimser bir bakış açısıyla dünya pazarlarında var olmaya devam edecektir. Önümüze çıkan fırsatları değerlendirerek ve yarattığımız yeni avantajlarla, 2015 yılında büyümenin ana sürükleyicisinin yine ihracat olmasını umut ediyoruz."
kaynak:AA
TİM Başkanı Büyükekşi, "İhracatçıların bütçe yaparken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, euronun dolar karşısındaki değer kaybının toplam ihracata 8 milyar dolar külfet getirebileceğini belirterek, "İhracatçıların bütçe yaparken, geleceğe yönelik fiyat belirlerken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
2015 ihracatına ilişkin değerlendirmeler yapan Büyükekşi, küresel ekonomideki toparlanmanın kademeli ancak yavaş bir şekilde devam ettiğini, 2015'e ilişkin büyüme tahminlerinin de yakın dönemde gelişen riskler dikkate alınarak aşağı yönlü revize edildiğini anlattı.
Büyüme ve küresel talebe katkıda ibrenin son 6 yıllık dönemden farklı olarak tekrar gelişmiş ülkelere doğru kaydığına işaret eden Büyükekşi, bu yıl, küresel ekonomide yüzde 2,8'lik büyümeyle dünya ticaretinde değer bazında yüzde 4,5'lik bir artış öngörüldüğünü söyledi.
Büyükekşi, "Batı-Rusya, Ukrayna-Rusya gerginliği, Orta Doğu'da yaşanan IŞİD krizi ve yakın coğrafyamızda yıllardır süregelen diğer gelişmeler başta olmak üzere, 2014 yılında yaşanan siyasi gerilimlerin bu yıl da etkileri devam edebilir. Son aylarda derinleşen Rusya krizi ile emtia ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün devam edeceği öngörüsünü de 2015'in temel riskleri arasında saymak mümkün" diye konuştu.
Emtia fiyatlarındaki gerilemenin Latin Amerika ülkeleri, Güney Afrika ve Rusya gibi emtia ihracatçısı ülkeleri olumsuz etkilediğini, Türkiye'nin ise enerji maliyetlerini aşağıya çektiğini aktaran Büyükekşi, petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesinin başta Türkiye olmak üzere Tayvan ve Hindistan gibi petrol ithal eden gelişmekte olan ülkeleri olumlu etkileyeceğini öngördüklerini aktardı.
Büyükekşi, "Petrol fiyatlarında yaşanan gerilemeyle 2015 yılında Türkiye'nin enflasyon ve cari açık rakamlarında önemli bir iyileşme bekliyoruz. Tüm bunlara ilaveten, büyük resme odaklandığımızda yani cari açıkta 2015 yılında en az 15-20 milyar dolarlık bir avantaj sağlayabileceğimiz kanaatindeyiz. Şüphesiz ki bu gelişmeler orta vadede faiz düşüşlerine ve yatırım artışlarına yol açacaktır. Halihazırda küresel alanda yaşanmakta olan tüm bu gelişmelerden hareketle oluşan beklentiler Türkiye'yi diğer gelişen ülkeler içinde pozitif ayrıştırıyor" diye konuştu.
"Euro/Dolar paritesi son 11 yılın en düşük seviyelerine geriledi"
Bu yıl gerek emtia fiyatlarında gerek euro-dolar paritesinde öngörüleri aşan düşüşler gerçekleştiğini anlatan Büyükekşi, şunları kaydetti:
"23 ocak itibarıyla euro-dolar paritesi 1,12 seviyesini gördü. Hakeza, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) 2016 eylül ayına kadar sürmesi beklenen aylık 60 milyar avroluk varlık alımı programı planlaması ve toplamda 1 trilyon euroyu aşan bir parasal genişleme öngörmesi ve yine İsviçre Merkez Bankası'nın euro-isviçre frangı kurundaki çıpayı kaldırması kararı akabinde paritede yaşanan düşüşün devam edeceği yönünde algıları artırmış görünüyor. Bu gelişmeler akabinde euro/dolar son 11 yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Bu gelişmeler ihraç birim fiyatlarına baskı oluşturabilecek önemli hususlar arasında yer alıyor. İhracatçılarımızın ani kur ve parite değişimlerinden etkilenmemek için gerekli önlemleri alması gerekiyor. O yüzden ihracatçılarımızın türev enstrümanlardan ve hedge işlemlerinden daha etkin şekilde faydalanmaları gerektiğini düşünüyoruz."
"İhracatçılarımız döviz riskine karşı enstrümanları kullanmalı"
TİM tarafından gerçekleştirilen 2014 3.Çeyrek İhracatçı Eğilim Anketi sonuçlarına göre, ihracatçı firmaların yüzde 43'ünün döviz risklerinden korunmak için herhangi bir araç kullanmadığını hatırlatan Büyükekşi, "İhracatçılarımızın bu alanda mutlaka daha proaktif olması gerektiğini gösteriyor. Euroda son dönemdeki gelişmelere paralel olarak senelik bazda ortalamadan yüzde 10'dan daha fazla bir değer kaybı olacağını öngörüyoruz" uyarısında bulundu.
İhracatçılara dış ticaret ve yatırım finansmanı açısından her türlü kolaylığın azami seviyede sağlanması gerektiğini, geçen yılın son çeyreğinde paritedeki gelişmelerin ihracat birim fiyatına yüzde 4 baskı yaptığını anımsatan Mehmet Büyükekşi, bu yıl için de benzer bir senaryonun görülebileceğini anlattı.
TİM Başkanı Büyükekşi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önceki yılın son çeyreğinde paritedeki gelişmelerin ihracat birim fiyatına yüzde 4 baskı yaptığını gözlemliyoruz. Gerileyen pariteyle bu oran önceki yıla göre toplam ihracata yüzde 5 birim fiyat baskısı yaratabilir. Bu da ihracata 8 milyar dolarlık etki yapabilir. İhracatçıların bu dalgalanmaları göze alarak bütçe yaparken, geleceğe yönelik fiyat belirlerken mutlaka trend analizi yapmaları ve döviz riskine karşı enstrümanları kullanmaları gerekiyor. İhracatçılarımız 2015 yılında özellikle gelişmiş ülkelerde ve hacimli pazarlar yaşanan talep canlanmasından yararlanarak temkinli ve iyimser bir bakış açısıyla dünya pazarlarında var olmaya devam edecektir. Önümüze çıkan fırsatları değerlendirerek ve yarattığımız yeni avantajlarla, 2015 yılında büyümenin ana sürükleyicisinin yine ihracat olmasını umut ediyoruz."
kaynak:AA