Haber Detayı

Piyasaların gözü Merkez’de, kulağı Fed’de


24 Şubat’ta yapılacak PPK toplantısında 4 ekonomistten 3'ü politika faizinde indirim bekliyor. Ağırlıklı beklenti, faiz koridorunda alt bandın ineceği yönünde. Politika faizinde sadece 1 ekonomist 75 baz puan indirim bekliyor

Bu hafta piyasalar için en önemli gündem maddesi Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ocak ayı enflasyonunda 1 puanlık düşüşün olağanüstü PPK getirebileceği açıklaması ile beklentiyi yükselttiği piyasalarda enfl asyondaki düşüş 93 baz puanla sınırlı kalınca artık piyasa için faizin kaderi salı günü yapılacak ‘normal’ PPK’da çizilecek. Siyasilerinde sık sık gündeme getirdiği faiz indirimi için piyasa profesyonellerine danıştığımızda olağanüstü PPK beklenirken oluşan ‘faiz kesin inecek’ beklentisinin kırıldığını gördük. Anketlere yansıyan sonuçlara göre 19 ekonomistin 5’i Merkez Bankası’nın politika faizi olan 1 haftalık repo ihale faizinde indirim beklemiyor. Kalan 14 ekonomist ise indirim bekliyor ama ölçü her birinde farklı. Ağırlıklı beklenti ise 25 baz puanı işaret ediyor.

Piyasalar için içeride en önemli gündem maddesi PPK olurken dışarıda da Fed’den gelecek haberler izlenmeye devam ediyor. Nitekim ekonomistler, bu ay Merkez Bankası’nın elinin olası bir indirim için rahat olduğunu düşünürken bunun bir nedenini de Fed’e bağlıyor. Fed tutanaklarında faiz artışında aceleci davranılmayacağının işaret edilmesi ve artırımın hazirandan sonraya kalabileceği beklentisinin TCMB için önemli bir destek olacağı vurgulanıyor.

Ocak ayı enflasyonu Merkez Bankası’nı alarma geçirmedi ama bu yıl enflasyonda dip seviyelerin görüleceği de ifade ediliyor. Faiz indiriminde MB’nin ön koşulu olan enfl asyon için ekonomistler, “Politik gerginlik olmasaydı da Merkez Bankası’nın faiz indirmesini bekliyorduk. Baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonun 7’nin altına inmesi şaşırtıcı olmayacak” diyor.

Nitekim haftanın son günü açıklanan Beklenti Anketi’nde yıl sonu için TÜFE beklentisi yüzde 6.82’den yüzde 6.77’ye geriledi. Anketteki uzun dönem beklentilere bakıldığında ise 12 ay ve 24 ay sonrası TÜFE beklentileri sırasıyla yüzde 6.69 ve yüzde 6.42 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası bu yıl hem enfl asyondan hem Fed’den hem de petrolden elini rahatlatırken içeride de 2.50 TL’ye yükselen dolar ise önemli bir handikap oluşturuyor. 2015 ‘güçlü dolar’ın yılı olurken son günlerde özellikle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in piyasaları sakinleştiren açıklamalarının ardından dolar/ TL kuru zirvesinden geriye döndü. Ekonomistler şimdilik bu geri çekilmenin 24 Şubat için ‘iyi haber’ olduğunu söylüyor.

Beklenti Anketi’nde 2015 yıl sonu dolar/TL beklentisi 2.41 TL'den 2.50 TL'ye çıkarken 12 ay sonrası için beklenti 2.54 TL’de.

Koridorun üst bandında indirim bekleyen az

Ekonomistler, yüzde 7.75 seviyesinde bulunan politika faizinin en az 7.50 en çok 7.00 düzeyine ineceğini düşünürken 5 ekonomist seviyenin aynı kalacağını varsayıyor. Faiz koridorunda da hem alt hem üst banda indirim beklenirken alt bantta indirim bekleyenler çoğunlukta. Merkez Bankası’nın alt bandı indirmeyeceğini 19 ekonomistten 4’ü beklerken üst bandın ineceğine inanmayan ekonomist sayısı 9. İndirim bekleyenlerin dağılımına bakıldığında ise yüzde 7.50’de bulunan faiz koridorunun alt bandının en az 7.25, en çok 6.75’e ineceği tahmini yapılıyor. Yüzde 11.25’te bulunan üst bandın ise en az yüzde 11.00’e, en çok 10.50’ye ineceği düşünülüyor. Ekonomistler, politika faizindeki indirimden çok, üst banttaki indirimin önemli olduğunu kaydederken, “Üst banttaki indirim hem repo hem de mevduat faizlerinin inmesini sağlayacaktır” diye konuştu.

İkinci yarıda faiz artırımı bekleyen bazı ekonomistler, “Fed’in faiz artırımına kesin gözle bakılıyor. Merkez’in de faiz artırması kaçınılmaz olacak. Bu aylarda yapacağı indirim ile düşük tabandan faiz artırması için kendine yer açmış olacaktır” dedi.


Ölçülü faiz indirimi bekleniyor

► TOBB ETÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve DÜNYA Gazetesi yazarı Atılım Murat: Türkiye ekonomisi zorlanıyor. Bu açıdan bakıldığında faiz indirimi gerekiyor. Ancak şu aşamada Merkez’in agresif faiz indirimi yapması kredibilitesine zarar verir. Küresel piyasalardaki oynaklık seviyeleri yükseliyor. Enflasyon, cari açık gibi kalemler için önemli olan petrol fiyatı son haftalarda yüzde 40 civarında yükseldi. TCMB’nin 50 baz puanlık bir indirim yaptığını, faiz koridorunun üst sınırını indirdiğini, yeni indirimlerin sinyalini de verdiğini düşünelim. Aynı gün konuşma yapacak olan Fed Başkanı Yellen: ’’Global ekonomideki gelişmelere duyarlıyız. Fakat öncelikle kendi ekonomimizi değerlendiriyoruz.’’ dese, yatırımcılar Türkiye benzeri piyasalara cezayı keser. PPK’dan sembolik bir faiz indirimi daha iyi olabilir. Yüklü indirim, toz duman biraz kalktıktan sonra yapılır.

► Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı: PPK toplantısında faiz indirimi kararı hem koridorda hem de politika faizinde gelebileceğini düşünüyoruz. Ancak, özellikle gıda fiyatlarının bu ay da olumlu sinyaller vermemesi ve benzin fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle, enflasyon görünümündeki iyimserliğin ihtiyatlı devam edeceği varsayımıyla bunun 25 baz puanla sınırlı kalmasını bekliyoruz.

►Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu: Merkez Bankası’nın işi gerçekten çok zor. Bir tarafta katı ve direnen bir enflasyon ve diğer tarafta da kurdaki artış baskısı. Eğer faiz oranlarında bir düşüş söz konusu olursa Türk lirasını savunmak oldukça zor olacak. ABD’den faiz artırımına dair gelen haberler de bizim gibi kırılganlığı yüksek olan ülkeler için büyük risk oluşturuyor. Bu da yine kur baskısı olarak yansıyacak gibi görünüyor. Dolayısıyla MB için faiz düşürme kararı çok zor verilecek bir karar.

► Egeli & Co Araştırma ve Strateji Direktörü Güldem Atabay Şanlı: Üzerinde bu kadar baskı varken şubat başında ‘acil toplar, indirebilirim’ demesi büyük bir stratejik hataydı. Sonuçta yapmadı ama 24 Şubat toplantısı için bana göre Merkez Bankası’nın faiz indirecek marjı halen var. Üst bantta 25-50 baz puan indirmesini ve sonra devam edecek sert eleştirilere göğüs germek zorunda kalarak sene sonuna kadar bir daha indirmemesini beklerim.

► Şeker Yatırım Başekonomisti Gülay Elif Girgin: Henüz enfl asyon tarafındaki düşüşün beklenilen hızda olup olmayacağına dair elimizde ikna edici bir gösterge yok. Yunanistan kaynaklı belirsizliklerde bir çözülme emaresi görünmüyor. Fed ile ilgili olarak da tedbiri elden bırakmamak ve güvercin yaklaşımların getirdiği rehavete kapılmamak gerekir diye düşünüyoruz. Bu çerçevede şubat ayında PPK’nun faizlerde indirime gitmeme ihtimalini daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.

► Ünlü Menkul Değerler Araştırma Müdürü Vedat Mizrahi: Merkez Bankası’nın 24 Şubat’taki toplantıda politika faizini ve gecelik borç alma (faiz koridorunun alt bandı) 50’şer baz puan indirerek yüzde 7.25’e ve yüzde 7.00’ye çekmesini bekliyorum. Fakat TL’de son bir ayda yaşanan değer kaybını göz önüne alarak borç verme faizini yüzde 11.25’de tutacağını düşünüyorum. Öte yandan faiz indirimi TL’deki zayıfl ığın kalıcı olmasına yol açacaktır. Merkez Bankası beklentilerimizin aksine politika faizlerinde herhangi bir değişiklik yapmaz ise piyasaya enfl asyon hedefl emesine ilişkin duruşunu koruduğunu gösterecek, kredibilitesini artıracak ve TL’nin son bir aydaki kayıplarını tersine çevirmesine yardımcı olacaktır.

24 Şubat’ta yapılacak PPK toplantısında 4 ekonomistten 3'ü politika faizinde indirim bekliyor. Ağırlıklı beklenti, faiz koridorunda alt bandın ineceği yönünde. Politika faizinde sadece 1 ekonomist 75 baz puan indirim bekliyor

Bu hafta piyasalar için en önemli gündem maddesi Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ocak ayı enflasyonunda 1 puanlık düşüşün olağanüstü PPK getirebileceği açıklaması ile beklentiyi yükselttiği piyasalarda enfl asyondaki düşüş 93 baz puanla sınırlı kalınca artık piyasa için faizin kaderi salı günü yapılacak ‘normal’ PPK’da çizilecek. Siyasilerinde sık sık gündeme getirdiği faiz indirimi için piyasa profesyonellerine danıştığımızda olağanüstü PPK beklenirken oluşan ‘faiz kesin inecek’ beklentisinin kırıldığını gördük. Anketlere yansıyan sonuçlara göre 19 ekonomistin 5’i Merkez Bankası’nın politika faizi olan 1 haftalık repo ihale faizinde indirim beklemiyor. Kalan 14 ekonomist ise indirim bekliyor ama ölçü her birinde farklı. Ağırlıklı beklenti ise 25 baz puanı işaret ediyor.

Piyasalar için içeride en önemli gündem maddesi PPK olurken dışarıda da Fed’den gelecek haberler izlenmeye devam ediyor. Nitekim ekonomistler, bu ay Merkez Bankası’nın elinin olası bir indirim için rahat olduğunu düşünürken bunun bir nedenini de Fed’e bağlıyor. Fed tutanaklarında faiz artışında aceleci davranılmayacağının işaret edilmesi ve artırımın hazirandan sonraya kalabileceği beklentisinin TCMB için önemli bir destek olacağı vurgulanıyor.

Ocak ayı enflasyonu Merkez Bankası’nı alarma geçirmedi ama bu yıl enflasyonda dip seviyelerin görüleceği de ifade ediliyor. Faiz indiriminde MB’nin ön koşulu olan enfl asyon için ekonomistler, “Politik gerginlik olmasaydı da Merkez Bankası’nın faiz indirmesini bekliyorduk. Baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonun 7’nin altına inmesi şaşırtıcı olmayacak” diyor.

Nitekim haftanın son günü açıklanan Beklenti Anketi’nde yıl sonu için TÜFE beklentisi yüzde 6.82’den yüzde 6.77’ye geriledi. Anketteki uzun dönem beklentilere bakıldığında ise 12 ay ve 24 ay sonrası TÜFE beklentileri sırasıyla yüzde 6.69 ve yüzde 6.42 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası bu yıl hem enfl asyondan hem Fed’den hem de petrolden elini rahatlatırken içeride de 2.50 TL’ye yükselen dolar ise önemli bir handikap oluşturuyor. 2015 ‘güçlü dolar’ın yılı olurken son günlerde özellikle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in piyasaları sakinleştiren açıklamalarının ardından dolar/ TL kuru zirvesinden geriye döndü. Ekonomistler şimdilik bu geri çekilmenin 24 Şubat için ‘iyi haber’ olduğunu söylüyor.

Beklenti Anketi’nde 2015 yıl sonu dolar/TL beklentisi 2.41 TL'den 2.50 TL'ye çıkarken 12 ay sonrası için beklenti 2.54 TL’de.

Koridorun üst bandında indirim bekleyen az

Ekonomistler, yüzde 7.75 seviyesinde bulunan politika faizinin en az 7.50 en çok 7.00 düzeyine ineceğini düşünürken 5 ekonomist seviyenin aynı kalacağını varsayıyor. Faiz koridorunda da hem alt hem üst banda indirim beklenirken alt bantta indirim bekleyenler çoğunlukta. Merkez Bankası’nın alt bandı indirmeyeceğini 19 ekonomistten 4’ü beklerken üst bandın ineceğine inanmayan ekonomist sayısı 9. İndirim bekleyenlerin dağılımına bakıldığında ise yüzde 7.50’de bulunan faiz koridorunun alt bandının en az 7.25, en çok 6.75’e ineceği tahmini yapılıyor. Yüzde 11.25’te bulunan üst bandın ise en az yüzde 11.00’e, en çok 10.50’ye ineceği düşünülüyor. Ekonomistler, politika faizindeki indirimden çok, üst banttaki indirimin önemli olduğunu kaydederken, “Üst banttaki indirim hem repo hem de mevduat faizlerinin inmesini sağlayacaktır” diye konuştu.

İkinci yarıda faiz artırımı bekleyen bazı ekonomistler, “Fed’in faiz artırımına kesin gözle bakılıyor. Merkez’in de faiz artırması kaçınılmaz olacak. Bu aylarda yapacağı indirim ile düşük tabandan faiz artırması için kendine yer açmış olacaktır” dedi.


Ölçülü faiz indirimi bekleniyor

► TOBB ETÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve DÜNYA Gazetesi yazarı Atılım Murat: Türkiye ekonomisi zorlanıyor. Bu açıdan bakıldığında faiz indirimi gerekiyor. Ancak şu aşamada Merkez’in agresif faiz indirimi yapması kredibilitesine zarar verir. Küresel piyasalardaki oynaklık seviyeleri yükseliyor. Enflasyon, cari açık gibi kalemler için önemli olan petrol fiyatı son haftalarda yüzde 40 civarında yükseldi. TCMB’nin 50 baz puanlık bir indirim yaptığını, faiz koridorunun üst sınırını indirdiğini, yeni indirimlerin sinyalini de verdiğini düşünelim. Aynı gün konuşma yapacak olan Fed Başkanı Yellen: ’’Global ekonomideki gelişmelere duyarlıyız. Fakat öncelikle kendi ekonomimizi değerlendiriyoruz.’’ dese, yatırımcılar Türkiye benzeri piyasalara cezayı keser. PPK’dan sembolik bir faiz indirimi daha iyi olabilir. Yüklü indirim, toz duman biraz kalktıktan sonra yapılır.

► Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı: PPK toplantısında faiz indirimi kararı hem koridorda hem de politika faizinde gelebileceğini düşünüyoruz. Ancak, özellikle gıda fiyatlarının bu ay da olumlu sinyaller vermemesi ve benzin fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle, enflasyon görünümündeki iyimserliğin ihtiyatlı devam edeceği varsayımıyla bunun 25 baz puanla sınırlı kalmasını bekliyoruz.

►Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu: Merkez Bankası’nın işi gerçekten çok zor. Bir tarafta katı ve direnen bir enflasyon ve diğer tarafta da kurdaki artış baskısı. Eğer faiz oranlarında bir düşüş söz konusu olursa Türk lirasını savunmak oldukça zor olacak. ABD’den faiz artırımına dair gelen haberler de bizim gibi kırılganlığı yüksek olan ülkeler için büyük risk oluşturuyor. Bu da yine kur baskısı olarak yansıyacak gibi görünüyor. Dolayısıyla MB için faiz düşürme kararı çok zor verilecek bir karar.

► Egeli & Co Araştırma ve Strateji Direktörü Güldem Atabay Şanlı: Üzerinde bu kadar baskı varken şubat başında ‘acil toplar, indirebilirim’ demesi büyük bir stratejik hataydı. Sonuçta yapmadı ama 24 Şubat toplantısı için bana göre Merkez Bankası’nın faiz indirecek marjı halen var. Üst bantta 25-50 baz puan indirmesini ve sonra devam edecek sert eleştirilere göğüs germek zorunda kalarak sene sonuna kadar bir daha indirmemesini beklerim.

► Şeker Yatırım Başekonomisti Gülay Elif Girgin: Henüz enfl asyon tarafındaki düşüşün beklenilen hızda olup olmayacağına dair elimizde ikna edici bir gösterge yok. Yunanistan kaynaklı belirsizliklerde bir çözülme emaresi görünmüyor. Fed ile ilgili olarak da tedbiri elden bırakmamak ve güvercin yaklaşımların getirdiği rehavete kapılmamak gerekir diye düşünüyoruz. Bu çerçevede şubat ayında PPK’nun faizlerde indirime gitmeme ihtimalini daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.

► Ünlü Menkul Değerler Araştırma Müdürü Vedat Mizrahi: Merkez Bankası’nın 24 Şubat’taki toplantıda politika faizini ve gecelik borç alma (faiz koridorunun alt bandı) 50’şer baz puan indirerek yüzde 7.25’e ve yüzde 7.00’ye çekmesini bekliyorum. Fakat TL’de son bir ayda yaşanan değer kaybını göz önüne alarak borç verme faizini yüzde 11.25’de tutacağını düşünüyorum. Öte yandan faiz indirimi TL’deki zayıfl ığın kalıcı olmasına yol açacaktır. Merkez Bankası beklentilerimizin aksine politika faizlerinde herhangi bir değişiklik yapmaz ise piyasaya enfl asyon hedefl emesine ilişkin duruşunu koruduğunu gösterecek, kredibilitesini artıracak ve TL’nin son bir aydaki kayıplarını tersine çevirmesine yardımcı olacaktır.