Haber Detayı

Kurdan kaybeden ihracatçı ‘gramaj’ ayarı yapıyor


Euronun dolar karşısında tarihi düşük seviyeye gelmesi Türk şirketlerine pazar kaybettiriyor. Strateji değiştiren ihracatçılar, gramajla fiyatları düzenleme ve müşterilerle ilişkileri geliştirerek pazarlarını koruma savaşında

YENER KARADENİZ

İSTANBUL - Türk ihracatçıları Avrupalı şirketler ile rekabette avantaj kaybediyor ve pazar kaptırıyor. Dolar/euro paritesinin tarihi en düşük seviyelerde seyretmesinin ardından dolar ile ihracat yapan Türk şirketleri avantaj kaybederken, Avrupalı ihracatçılar ise düşük euronun keyfini sürüyor. Örneğin iflas noktasına gelen İtalyan seramik sektörü, ABD’ye ihracattaki artışla yeniden ayağa kalkıyor. Türk ihracatçılar ise kur artışlarının gerektirdiği dengelere uyum sağlamak için farklı stratejiler uyguluyor. Türk gıdacılar sırf bu nedenle Afrika ve Ortadoğu’da yeni yollara başvuruyor. Kimi sektör gramajları değiştirirken kimisi müşteri ilişkilerine ağırlık veriyor. Bir başka alternatif yöntem ise euro ile ihracata geçmek. Zira dolar ile ihracat yapan Türk şirketleri hacimsel olarak daha fazla gelir elde etse de euro ile ticaret yapan rakip ülke şirketleri karşısında fiyat avantajını yitirdiği için pazar kaybı yaşayor.

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, birçok faktör ile birlikte kendi sektörlerinde görülen yüzde 15’lik düşüşün nedenleri arasında söz konusu gelişmenin etkisi olduğunu söyledi. Özellikle ihracatlarının %60’ını yaptıkları Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde bu anlamda dezavantajlı hale geldiklerini belirten Mete, “Çeşitli çözümler geliştiriyoruz. Bunlar arasında gramaj ve buna bağlı olarak fiyat ayarlamaları geliyor. Bu tür çalışmalar ile pazarımızı korumaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Madende yüzde 5 düşüşe yol açtı

İstanbul Maden İhracatçı Birlikleri Başkanı (İMİB) Ali Kahyaoğlu da, ihracatın büyük bir kısmının dolar üzerinden yapıldığını ve artan dolar nedeni ile de üreticilerin şu aralar çok mutlu olduğunu söyledi. Kahyaoğlu, “Bu mutluluk ne kadar sürer ona bakmak lazım. Dolar yükseliyor. Yakın zamanda her şeye zam gelecek. Bizim maliyetler de artacak” dedi. Ancak hacimsel artışın yanı sıra bir yandan da dolar ile ithalat yapan ülkeler için euronun daha avantajlı hale gelmesi nedeni ile pazar kayıpları yaşadıklarını anlatan Kayhaoğlu, şöyle devam etti: “Euro düştüğü için İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler mal satmaya başladılar. Bir yandan kazanıyoruz dolar yükseldiği için ama bir yandan da pazar kaybediyoruz. Ben pazar kaybetmek istemem. ABD’de, Çin’de pazar kaybımız var. Şubatta %10 düşüş var sektörümüzde bunun %5’inin sebebi bu.”

Kimyacılar fiyat düşürüyor

Bir diğer sektör olan kimyevi maddeler sektöründe de aynı sıkıntı yaşanıyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Doğu AB ülkeleri arasında Almanya’nın eşdeğeri olabilecek ülkelerin eurodaki fiyat avantajı nedeniyle ön plana çıktığını anlattı. Bu süreçte Türk üreticilerin ürün fiyatlarını daha cazip hale getirmek zorunda kaldığını söyleyen Akyüz, “Bu ülkelerin kurun yanı sıra lojistik gibi önemli avantajları var. Hangi alanlarda zayıf kalıyorsak o alanlarda çalışma yapmamız lazım” dedi.

Tekstilciler Uzakdoğu’nun pazarını çalacak

İstanbul Tekstil ve Hazırgiyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “İşler stabil hale geldikten sonra çok etkilenmeyiz. Önümüzdeki dönemde Uzakdoğu’ya karşı avantaj elde ederiz ama belki 2-3 ay geçmesi lazım. Euro ile satmaya devam edeceğiz ki avantaj elde edelim. AB kur farkından dolayı sıkıntı içinde Uzakdoğu’dan aldığı mallarda. Şu an bir kargaşa var bunda fiyat tutturmak zor oluyor. Nisan gibi bizim fiyatlar da oturmuş olur ve AB de bizden daha çok mal alır diye düşünüyoruz” diye konuştu.

İhracatın yüzde 47’si dolar ile yapılıyor

Geçtiğimiz yıl 157 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve bunun 74 milyar dolarlık kısmı dolar, 69 milyar dolarlık kısmı ise euro ile yapıldı. İhracat içinde doların payı artan ihracat pazarı sayesinde daha hızlı artış gösteriyor. 2012’de toplam ihracatın 70 milyar doları, 2013’te 72 milyar doları, 2014’te ise 74 milyar dolar ile gerçekleştirildi. Euro ise aynı sürede 72 milyar dolardan 2013’te 69 milyar dolara gerilerken, 2014’te de yine 69 milyar dolar seviyelerinde kaldı. Bu sürede ihracattaki payını en fazla artıran para birimi TL oldu. 2009’da 2 milyar dolar seviyesinde olan TL ile ihracat geride bıraktığımız yıl 7 milyar dolar seviyesine yaklaştı

Euronun dolar karşısında tarihi düşük seviyeye gelmesi Türk şirketlerine pazar kaybettiriyor. Strateji değiştiren ihracatçılar, gramajla fiyatları düzenleme ve müşterilerle ilişkileri geliştirerek pazarlarını koruma savaşında

YENER KARADENİZ

İSTANBUL - Türk ihracatçıları Avrupalı şirketler ile rekabette avantaj kaybediyor ve pazar kaptırıyor. Dolar/euro paritesinin tarihi en düşük seviyelerde seyretmesinin ardından dolar ile ihracat yapan Türk şirketleri avantaj kaybederken, Avrupalı ihracatçılar ise düşük euronun keyfini sürüyor. Örneğin iflas noktasına gelen İtalyan seramik sektörü, ABD’ye ihracattaki artışla yeniden ayağa kalkıyor. Türk ihracatçılar ise kur artışlarının gerektirdiği dengelere uyum sağlamak için farklı stratejiler uyguluyor. Türk gıdacılar sırf bu nedenle Afrika ve Ortadoğu’da yeni yollara başvuruyor. Kimi sektör gramajları değiştirirken kimisi müşteri ilişkilerine ağırlık veriyor. Bir başka alternatif yöntem ise euro ile ihracata geçmek. Zira dolar ile ihracat yapan Türk şirketleri hacimsel olarak daha fazla gelir elde etse de euro ile ticaret yapan rakip ülke şirketleri karşısında fiyat avantajını yitirdiği için pazar kaybı yaşayor.

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, birçok faktör ile birlikte kendi sektörlerinde görülen yüzde 15’lik düşüşün nedenleri arasında söz konusu gelişmenin etkisi olduğunu söyledi. Özellikle ihracatlarının %60’ını yaptıkları Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde bu anlamda dezavantajlı hale geldiklerini belirten Mete, “Çeşitli çözümler geliştiriyoruz. Bunlar arasında gramaj ve buna bağlı olarak fiyat ayarlamaları geliyor. Bu tür çalışmalar ile pazarımızı korumaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Madende yüzde 5 düşüşe yol açtı

İstanbul Maden İhracatçı Birlikleri Başkanı (İMİB) Ali Kahyaoğlu da, ihracatın büyük bir kısmının dolar üzerinden yapıldığını ve artan dolar nedeni ile de üreticilerin şu aralar çok mutlu olduğunu söyledi. Kahyaoğlu, “Bu mutluluk ne kadar sürer ona bakmak lazım. Dolar yükseliyor. Yakın zamanda her şeye zam gelecek. Bizim maliyetler de artacak” dedi. Ancak hacimsel artışın yanı sıra bir yandan da dolar ile ithalat yapan ülkeler için euronun daha avantajlı hale gelmesi nedeni ile pazar kayıpları yaşadıklarını anlatan Kayhaoğlu, şöyle devam etti: “Euro düştüğü için İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler mal satmaya başladılar. Bir yandan kazanıyoruz dolar yükseldiği için ama bir yandan da pazar kaybediyoruz. Ben pazar kaybetmek istemem. ABD’de, Çin’de pazar kaybımız var. Şubatta %10 düşüş var sektörümüzde bunun %5’inin sebebi bu.”

Kimyacılar fiyat düşürüyor

Bir diğer sektör olan kimyevi maddeler sektöründe de aynı sıkıntı yaşanıyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Doğu AB ülkeleri arasında Almanya’nın eşdeğeri olabilecek ülkelerin eurodaki fiyat avantajı nedeniyle ön plana çıktığını anlattı. Bu süreçte Türk üreticilerin ürün fiyatlarını daha cazip hale getirmek zorunda kaldığını söyleyen Akyüz, “Bu ülkelerin kurun yanı sıra lojistik gibi önemli avantajları var. Hangi alanlarda zayıf kalıyorsak o alanlarda çalışma yapmamız lazım” dedi.

Tekstilciler Uzakdoğu’nun pazarını çalacak

İstanbul Tekstil ve Hazırgiyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “İşler stabil hale geldikten sonra çok etkilenmeyiz. Önümüzdeki dönemde Uzakdoğu’ya karşı avantaj elde ederiz ama belki 2-3 ay geçmesi lazım. Euro ile satmaya devam edeceğiz ki avantaj elde edelim. AB kur farkından dolayı sıkıntı içinde Uzakdoğu’dan aldığı mallarda. Şu an bir kargaşa var bunda fiyat tutturmak zor oluyor. Nisan gibi bizim fiyatlar da oturmuş olur ve AB de bizden daha çok mal alır diye düşünüyoruz” diye konuştu.

İhracatın yüzde 47’si dolar ile yapılıyor

Geçtiğimiz yıl 157 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve bunun 74 milyar dolarlık kısmı dolar, 69 milyar dolarlık kısmı ise euro ile yapıldı. İhracat içinde doların payı artan ihracat pazarı sayesinde daha hızlı artış gösteriyor. 2012’de toplam ihracatın 70 milyar doları, 2013’te 72 milyar doları, 2014’te ise 74 milyar dolar ile gerçekleştirildi. Euro ise aynı sürede 72 milyar dolardan 2013’te 69 milyar dolara gerilerken, 2014’te de yine 69 milyar dolar seviyelerinde kaldı. Bu sürede ihracattaki payını en fazla artıran para birimi TL oldu. 2009’da 2 milyar dolar seviyesinde olan TL ile ihracat geride bıraktığımız yıl 7 milyar dolar seviyesine yaklaştı