Haber Detayı

“KOSGEB destekleri kökten değişiyor”


KOSGEB desteklemede köklü değişikliklere hazırlanıyor. Artık her gelene değil, projesi olana destek vereceklerini söyleyen KOSGEB Başkanı Recep Biçer; kaynağın büyük kısmının teknoloji ağırlıklı üretime yönlendirileceğini bildirdi

KOSGEB, destek mekanizmasında köklü değişikliklere hazırlanıyor. KOSGEB Başkanı Recep Biçer, “Artık her gelene değil, projeye destek vereceğiz. Kaynağın büyük kısmı teknoloji ağırlıklı üretime yönelecek. Ar-Ge, inovasyon öne çıkacak. Her destek kalemi için bütçe belirleyeceğiz. Çağrı modeli değişecek, şirketler ne zamana kadar başvurabileceklerini bilecekler” dedi. Başkan Recep Biçer, TEKMER’lerin verimliliğini tekrar gözden geçireceklerini, fazla katkı yapmayan ve ‘tabelaya dönenler’in sürdürülmeyeceğini de belirtti.

Üretici KOBİ’lerin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan, daha sonra görev alanına hizmetler sektörünün de dahil olduğu KOSGEB, destek mekanizmasında köklü değişikliklere hazırlanıyor. KOSGEB Başkanı Recep Biçer, kurumun artık konularına göre desteklerde bütçeyi önceden belirleyerek proje çağrısına çıkacağını söyledi. Yeni dönemde hizmetler sektörünün de destekleneceğini ancak ağırlığın teknoloji ve Ar-Ge’ye dayalı üretime yöneleceğini belirten Biçer, KOSGEB adını kullanarak insanlardan danışmanlık ücreti alan suistimalcilere karşı da şirketleri uyardı. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Recep Biçer, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

KOSGEB’in, görevlerini yerine getirebilmek için ayrılan kaynaklar yeterli mi?

Biz sonuçta kurum olarak ağırlıkla Hazine’den aldığımız kaynaklarla bu işi sürdürüyoruz. Değişik kamu bankaları ve diğer kurumlardan gelen aidatlarımız var. Onlar nispeten daha düşük kaynaklar. Arızi dönemlerde KOSGEB’e başvuru sayısı artınca kaynaklar yeterli olmuyor. Bir de KOSGEB’de kaynak çok, her gidene kaynak verilecek diye bir intiba oluşmuş durumda.

Biz kaynakları proje karşılığında sağlıyoruz. Bu işin mutlaka yazılı prosedürü oluyor. İnsanlar “Zor durumdayız, biz gidince KOSGEB bize destek verecek” diye düşünüyor. Bu durum aynı zamanda kuruma bakışı negatif algıya dönüşüyor. Biz bunu daha realist bir tabana oturtmaya çalışıyoruz.

Kaynağı çıkıp da ödenmeyenler şikayetçi oluyor. Bununla ilgili bir konsept değişikliğine gideceğinizi duyuyoruz…

Bu doğal olarak bütçe sıkışıklığından kaynaklanıyor, biz bunu daha destek modellerini belki planlı hale getirirsek, yani toplam kullandırılacak krediyi belirli bir sürede kullandıracak şekilde vade verebilecek çalışma yapıyoruz.
Artık insanlar “başvurdum, mutlak alacağım” şeklinde değil, önceden duyurulmuş takvim içinde kalmak şartıyla, işlemleri onaylanmış, desteğini almış şekilde dönemsel hale getirmeyi düşünüyoruz. Bir yılı birkaç döneme böleceğiz. Bu durum bizi bütçemizi daha gerçekçi kullanmaya yöneltir ve insanların da mağduriyetini önlemiş olur.

Kalkınma ajansları ve AB projeleri gibi çağrıya çıkacaksınız o zaman?

Evet bir nevi proje çağrısı olacak, mevcut çağrı modeli biraz değişecek. İnsanlara ne zamana kadar başvurabileceklerini daha net olarak belirteceğiz. Aksi halde, destek modeli açıkladığınızda toplam bütçesi belli değil, ne zaman sona ereceği belli olmayınca insanlar herhangi bir zaman başvurduklarında yararlanabileceklerini umut ederek yığılmaya neden oluyorlar. Yıl sonuna doğru kaynak yetmezse mağduriyet oluşuyordu. Bunu önleyecek destek modelini gözden geçirmeye çalışıyoruz. Şu an henüz düşünce aşamasındayız.

Destekleme modeli değişiminde hangi kriterleri somut olarak ön plana çıkaracaksınız?

Bizim amacımız sanayisiyle dünya ihracatından daha fazla pay alan, özgün tasarımlı, yüksek katma değerli ürünleri çoğaltmak ve çevreye duyarlı bir sanayi anlayışına geçişi hızlandırma yönündeki genel sanayileşme politikasını destekleyici unsurlar oluşturmaktır. Bunu Üç Y yani “Yerli, Yenilikçi ve Yeşil” başlığı altında toparlayabiliriz. Yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi artırmak ve üretirken de kalkınmada sürdürülebilirliği sağlamak istiyoruz. Hedefimiz, bugün yüzde 4’ler düzeyinde olan yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını AB ülkelerinde olduğu gibi en az yüzde 15’ler seviyesine çıkarmaktır.

GAP Eylem Planı’nda özel bölüm ayrılmıştı, bölgedeki işletmelerin finansmana erişiminin kolaylaştırılacağında bahsediliyor…

Evet, Bu KGF ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma. Yani finansmana ihtiyacı olan KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırma anlamında, garantör olma şeklinde bir proje. Teminat sorunlarının çözmesi konusunda zaten ortağımız olan KGF ile birlikte hareket edeceğiz.

Kaynak konusunda işlerimiz arttıkça talepte bulunacağız. isteyeceğiz. Bu sene 580 milyon lira civarında bir kaynağımız var. Bunun bir kısmını cari giderlere harcıyoruz. Yapılan işlere bakarsanız çok büyük para değil.

Kadın ve gençlere girişimcilik eğitimi veriliyor. Bunların geri dönüşleri nasıl oluyor?

Girişimcilik eğitimleri 2010 sonunda başladı, toplam 300 binin üzerinde eğitim verilmiş. Değişik yaş gruplarından ve eğitim gruplarından eğitim kurumlarına başvuru yapılıyor. Bireysel işletme açmaya yönelik insanların fikirleri varsa öncelikle girişimcilik eğitimi alsın istiyoruz ki kendi sınırlarını tanısın, işi yapıp yapamayacağını görsün istiyoruz. İnsanlar kendilerini tanıyıp memnun da oluyor. Çok eğitimli insanlar bile çok yeni şeyler öğreniyorlar. Biz bunun dalga dalga yayılmasını da istiyoruz. Bunların hepsinin iş kurması çok önemli değil. KOBİ desteklerinden yararlanmanın ilk basamağı olarak görüyoruz. İşletmesi olan insan için destek modellerinden yararlanmak daha kolay ama istihdama katkı, işin sosyal tarafını gözetme anlamında yeni girişimcilik önemli. Genel desteklerden bahsedersek, 2010’dan bugüne 70 bine yakın işletmeye 1.2 milyardan fazla destek sağlandı. 17 bin kişi KOSGEB destekleriyle girişimci oldu. Toplam 2 bin 500 işletmeye Ar-Ge desteği verilirken, 182 işletme KOSGEB destekleriyle işbirliği yaptı.

Sınırlı kaynağı etkin kullanmak adına modellerden hangisi önde?

Hükümetin de gelen yaklaşımına uygun olarak girişimcilik ödül törenlerinde Başbakanımız destek modellerinden birkaç tanesinin rakamlarını artırdı. Kadın, engelli, gazi ve şehit yakınlarına da belli ayrıcalıklar açıkladı. Burada da ağırlıklı olarak Ar-Ge inovasyon, teknoolji ağırlıklı, katma değeri yüksek olan ürün ve projelere yönelik, Türkiye’yi sınıf atlatacak, cari açığı kapatacak, ekonomiye olumlu etki yapacak projelere ağırlık vereceğiz. Küçük esnaftan tutun da orta ölçeğin en yukarısındaki şirkete kadar destek verdiğimiz geniş bir yelpaze var. Dolayısıyla destek modellerini daha realist kullanarak bunlara ağırlık vermeyi öngörüyoruz. Ancak bu durum diğer sektörleri de ihmal edeceğimiz anlamına gelmiyor.

Desteğin parasal kısmı nasıl?

30 bin liraya kadar hibe desteği, 70 bin liraya kadar da geri ödemeli destek sağlıyoruz. 70 bin lira kredi, sıfır faizli, ilk 2 yılı ödemesiz olmak üzere 4 yıl vadeyle sağlanıyor. Bu şartlarda bir krediyi, artık insana babası bile vermiyor ama devlet baba veriyor. Şunun da altını çizmek istiyorum: Kadın ve engelli girişimcilerimize pozitif ayrımcılık yapıyor ve oransal olarak yüzde 10 daha fazla destek sağlıyoruz.

Holdingler lokomotif KOBİ’ler yük vagonu…

Devlet ve büyük holdinglerimizi geleceğe doğru hiç durmadan ilerleyen, ekspres bir lokomotife benzetecek olursak, KOBİ’leri de öyle sanıyorum ki ülkenin yükünü taşıyan, birbirlerine piyasa şartlarında eklenmiş ve her biri yek diğerlerinden farklı ve birbirinden değerli malzemeler taşıyan yük vagonlarına benzetebiliriz.

"KOBİ Borsası için BIST ile görüşmelerimiz sürüyor"

►TEKMER sayıları artırılacak mı? KOBİ Borsası konusu yıllardır konuşuluyor, bir gelişme olacak mı?

KOBİ Borsası konusunda çalışmalarımız sürüyor. Bu konuda BIST ile görüşüyoruz. Tabii ki her KOBİ’yi değil, borsa yönetiminin kriterlerini karşılayanları borsaya açmak için görüşmeler sürüyor. Bunların şemsiyesi altında bu iş yapılacak. Dolayısıyla biz borsaya açılmak demek, şirketin şeff afl ık anlamında, tanınırlık anlamında, güvenilirlik anlamında belli yerlere taşıyor.

►KOSGEB, inovasyon alanında önemli bir yere sahiptir. Bu faaliyet döneminde de KOSGEB olarak Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) İşbirliği Protokolleri ile girişimcilerin ve KOBİ’lerin Ar-Ge, inovasyon ve endüstriyel uygulama projelerine destek sağlamıştır. KOSGEB, hizmet ve desteklerimizi hedef kitlemize yerinde sunabilmek için 10 yeni Hizmet Merkezi Müdürlüğü açılmış, böylelikle 81 ilde, 88 hizmet merkezi müdürlüğü ile hizmet vermeye devam etmektedir. TEKMER’lerde verim aldıklarımız var, alamadıklarımız var. Biz öyle TEKMER’lerin sayısını artırıp tabelada kalmasını istemiyoruz. Yani TEKMER’lerin verimliliğini tekrar gözden geçireceğiz.

►Kapanacak mı yani?

Türkiye ekonomisine çok fazla katkı yapmayan yapıya dönüştürürlerse, burayı sürdürmenin de anlamı olmayacak. Bunları tekrar gözden geçireceğiz. Yanı sıra yeni TEKMER için talip olan yerleri de gözden geçiriyoruz. Uygun olanlarda açabiliriz.

"KOSGEB'in adını kullanarak para isteyenler var"

Sivil toplum örgütleri, kamu kuruluşları ve dernek, vakıfl arla işbirliklerimiz var. Geçenlerde ziyarete gelen bir heyetteki işletme sahibi arkadaşımız, KOSGEB desteklerinden yararlandırmak için para isteyenler olduğunu bildirdi. Bu işleri bilen olduğunu belirtmesine rağmen, işlerin kendileriyle daha kolay olduğunu belirtmişler. Bu kişiler Çanakkale’den aramışlar. Yani Ankara’daki bir şirketi, Çanakkale’den arayıp, hem durumu istismar edip hem de kurumumuzun adını lekeliyorlar. Sosyal medyada bizim logomuzu kullanarak fayda sağlamaya çalışanlar var, bunları da engellemeye çalışıyoruz. Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz ki KOSGEB danışmanlık dahil hizmetlerini ücretsiz veriyor.

KOSGEB desteklemede köklü değişikliklere hazırlanıyor. Artık her gelene değil, projesi olana destek vereceklerini söyleyen KOSGEB Başkanı Recep Biçer; kaynağın büyük kısmının teknoloji ağırlıklı üretime yönlendirileceğini bildirdi

KOSGEB, destek mekanizmasında köklü değişikliklere hazırlanıyor. KOSGEB Başkanı Recep Biçer, “Artık her gelene değil, projeye destek vereceğiz. Kaynağın büyük kısmı teknoloji ağırlıklı üretime yönelecek. Ar-Ge, inovasyon öne çıkacak. Her destek kalemi için bütçe belirleyeceğiz. Çağrı modeli değişecek, şirketler ne zamana kadar başvurabileceklerini bilecekler” dedi. Başkan Recep Biçer, TEKMER’lerin verimliliğini tekrar gözden geçireceklerini, fazla katkı yapmayan ve ‘tabelaya dönenler’in sürdürülmeyeceğini de belirtti.

Üretici KOBİ’lerin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan, daha sonra görev alanına hizmetler sektörünün de dahil olduğu KOSGEB, destek mekanizmasında köklü değişikliklere hazırlanıyor. KOSGEB Başkanı Recep Biçer, kurumun artık konularına göre desteklerde bütçeyi önceden belirleyerek proje çağrısına çıkacağını söyledi. Yeni dönemde hizmetler sektörünün de destekleneceğini ancak ağırlığın teknoloji ve Ar-Ge’ye dayalı üretime yöneleceğini belirten Biçer, KOSGEB adını kullanarak insanlardan danışmanlık ücreti alan suistimalcilere karşı da şirketleri uyardı. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Recep Biçer, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

KOSGEB’in, görevlerini yerine getirebilmek için ayrılan kaynaklar yeterli mi?

Biz sonuçta kurum olarak ağırlıkla Hazine’den aldığımız kaynaklarla bu işi sürdürüyoruz. Değişik kamu bankaları ve diğer kurumlardan gelen aidatlarımız var. Onlar nispeten daha düşük kaynaklar. Arızi dönemlerde KOSGEB’e başvuru sayısı artınca kaynaklar yeterli olmuyor. Bir de KOSGEB’de kaynak çok, her gidene kaynak verilecek diye bir intiba oluşmuş durumda.

Biz kaynakları proje karşılığında sağlıyoruz. Bu işin mutlaka yazılı prosedürü oluyor. İnsanlar “Zor durumdayız, biz gidince KOSGEB bize destek verecek” diye düşünüyor. Bu durum aynı zamanda kuruma bakışı negatif algıya dönüşüyor. Biz bunu daha realist bir tabana oturtmaya çalışıyoruz.

Kaynağı çıkıp da ödenmeyenler şikayetçi oluyor. Bununla ilgili bir konsept değişikliğine gideceğinizi duyuyoruz…

Bu doğal olarak bütçe sıkışıklığından kaynaklanıyor, biz bunu daha destek modellerini belki planlı hale getirirsek, yani toplam kullandırılacak krediyi belirli bir sürede kullandıracak şekilde vade verebilecek çalışma yapıyoruz.
Artık insanlar “başvurdum, mutlak alacağım” şeklinde değil, önceden duyurulmuş takvim içinde kalmak şartıyla, işlemleri onaylanmış, desteğini almış şekilde dönemsel hale getirmeyi düşünüyoruz. Bir yılı birkaç döneme böleceğiz. Bu durum bizi bütçemizi daha gerçekçi kullanmaya yöneltir ve insanların da mağduriyetini önlemiş olur.

Kalkınma ajansları ve AB projeleri gibi çağrıya çıkacaksınız o zaman?

Evet bir nevi proje çağrısı olacak, mevcut çağrı modeli biraz değişecek. İnsanlara ne zamana kadar başvurabileceklerini daha net olarak belirteceğiz. Aksi halde, destek modeli açıkladığınızda toplam bütçesi belli değil, ne zaman sona ereceği belli olmayınca insanlar herhangi bir zaman başvurduklarında yararlanabileceklerini umut ederek yığılmaya neden oluyorlar. Yıl sonuna doğru kaynak yetmezse mağduriyet oluşuyordu. Bunu önleyecek destek modelini gözden geçirmeye çalışıyoruz. Şu an henüz düşünce aşamasındayız.

Destekleme modeli değişiminde hangi kriterleri somut olarak ön plana çıkaracaksınız?

Bizim amacımız sanayisiyle dünya ihracatından daha fazla pay alan, özgün tasarımlı, yüksek katma değerli ürünleri çoğaltmak ve çevreye duyarlı bir sanayi anlayışına geçişi hızlandırma yönündeki genel sanayileşme politikasını destekleyici unsurlar oluşturmaktır. Bunu Üç Y yani “Yerli, Yenilikçi ve Yeşil” başlığı altında toparlayabiliriz. Yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi artırmak ve üretirken de kalkınmada sürdürülebilirliği sağlamak istiyoruz. Hedefimiz, bugün yüzde 4’ler düzeyinde olan yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını AB ülkelerinde olduğu gibi en az yüzde 15’ler seviyesine çıkarmaktır.

GAP Eylem Planı’nda özel bölüm ayrılmıştı, bölgedeki işletmelerin finansmana erişiminin kolaylaştırılacağında bahsediliyor…

Evet, Bu KGF ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma. Yani finansmana ihtiyacı olan KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırma anlamında, garantör olma şeklinde bir proje. Teminat sorunlarının çözmesi konusunda zaten ortağımız olan KGF ile birlikte hareket edeceğiz.

Kaynak konusunda işlerimiz arttıkça talepte bulunacağız. isteyeceğiz. Bu sene 580 milyon lira civarında bir kaynağımız var. Bunun bir kısmını cari giderlere harcıyoruz. Yapılan işlere bakarsanız çok büyük para değil.

Kadın ve gençlere girişimcilik eğitimi veriliyor. Bunların geri dönüşleri nasıl oluyor?

Girişimcilik eğitimleri 2010 sonunda başladı, toplam 300 binin üzerinde eğitim verilmiş. Değişik yaş gruplarından ve eğitim gruplarından eğitim kurumlarına başvuru yapılıyor. Bireysel işletme açmaya yönelik insanların fikirleri varsa öncelikle girişimcilik eğitimi alsın istiyoruz ki kendi sınırlarını tanısın, işi yapıp yapamayacağını görsün istiyoruz. İnsanlar kendilerini tanıyıp memnun da oluyor. Çok eğitimli insanlar bile çok yeni şeyler öğreniyorlar. Biz bunun dalga dalga yayılmasını da istiyoruz. Bunların hepsinin iş kurması çok önemli değil. KOBİ desteklerinden yararlanmanın ilk basamağı olarak görüyoruz. İşletmesi olan insan için destek modellerinden yararlanmak daha kolay ama istihdama katkı, işin sosyal tarafını gözetme anlamında yeni girişimcilik önemli. Genel desteklerden bahsedersek, 2010’dan bugüne 70 bine yakın işletmeye 1.2 milyardan fazla destek sağlandı. 17 bin kişi KOSGEB destekleriyle girişimci oldu. Toplam 2 bin 500 işletmeye Ar-Ge desteği verilirken, 182 işletme KOSGEB destekleriyle işbirliği yaptı.

Sınırlı kaynağı etkin kullanmak adına modellerden hangisi önde?

Hükümetin de gelen yaklaşımına uygun olarak girişimcilik ödül törenlerinde Başbakanımız destek modellerinden birkaç tanesinin rakamlarını artırdı. Kadın, engelli, gazi ve şehit yakınlarına da belli ayrıcalıklar açıkladı. Burada da ağırlıklı olarak Ar-Ge inovasyon, teknoolji ağırlıklı, katma değeri yüksek olan ürün ve projelere yönelik, Türkiye’yi sınıf atlatacak, cari açığı kapatacak, ekonomiye olumlu etki yapacak projelere ağırlık vereceğiz. Küçük esnaftan tutun da orta ölçeğin en yukarısındaki şirkete kadar destek verdiğimiz geniş bir yelpaze var. Dolayısıyla destek modellerini daha realist kullanarak bunlara ağırlık vermeyi öngörüyoruz. Ancak bu durum diğer sektörleri de ihmal edeceğimiz anlamına gelmiyor.

Desteğin parasal kısmı nasıl?

30 bin liraya kadar hibe desteği, 70 bin liraya kadar da geri ödemeli destek sağlıyoruz. 70 bin lira kredi, sıfır faizli, ilk 2 yılı ödemesiz olmak üzere 4 yıl vadeyle sağlanıyor. Bu şartlarda bir krediyi, artık insana babası bile vermiyor ama devlet baba veriyor. Şunun da altını çizmek istiyorum: Kadın ve engelli girişimcilerimize pozitif ayrımcılık yapıyor ve oransal olarak yüzde 10 daha fazla destek sağlıyoruz.

Holdingler lokomotif KOBİ’ler yük vagonu…

Devlet ve büyük holdinglerimizi geleceğe doğru hiç durmadan ilerleyen, ekspres bir lokomotife benzetecek olursak, KOBİ’leri de öyle sanıyorum ki ülkenin yükünü taşıyan, birbirlerine piyasa şartlarında eklenmiş ve her biri yek diğerlerinden farklı ve birbirinden değerli malzemeler taşıyan yük vagonlarına benzetebiliriz.

"KOBİ Borsası için BIST ile görüşmelerimiz sürüyor"

►TEKMER sayıları artırılacak mı? KOBİ Borsası konusu yıllardır konuşuluyor, bir gelişme olacak mı?

KOBİ Borsası konusunda çalışmalarımız sürüyor. Bu konuda BIST ile görüşüyoruz. Tabii ki her KOBİ’yi değil, borsa yönetiminin kriterlerini karşılayanları borsaya açmak için görüşmeler sürüyor. Bunların şemsiyesi altında bu iş yapılacak. Dolayısıyla biz borsaya açılmak demek, şirketin şeff afl ık anlamında, tanınırlık anlamında, güvenilirlik anlamında belli yerlere taşıyor.

►KOSGEB, inovasyon alanında önemli bir yere sahiptir. Bu faaliyet döneminde de KOSGEB olarak Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) İşbirliği Protokolleri ile girişimcilerin ve KOBİ’lerin Ar-Ge, inovasyon ve endüstriyel uygulama projelerine destek sağlamıştır. KOSGEB, hizmet ve desteklerimizi hedef kitlemize yerinde sunabilmek için 10 yeni Hizmet Merkezi Müdürlüğü açılmış, böylelikle 81 ilde, 88 hizmet merkezi müdürlüğü ile hizmet vermeye devam etmektedir. TEKMER’lerde verim aldıklarımız var, alamadıklarımız var. Biz öyle TEKMER’lerin sayısını artırıp tabelada kalmasını istemiyoruz. Yani TEKMER’lerin verimliliğini tekrar gözden geçireceğiz.

►Kapanacak mı yani?

Türkiye ekonomisine çok fazla katkı yapmayan yapıya dönüştürürlerse, burayı sürdürmenin de anlamı olmayacak. Bunları tekrar gözden geçireceğiz. Yanı sıra yeni TEKMER için talip olan yerleri de gözden geçiriyoruz. Uygun olanlarda açabiliriz.

"KOSGEB'in adını kullanarak para isteyenler var"

Sivil toplum örgütleri, kamu kuruluşları ve dernek, vakıfl arla işbirliklerimiz var. Geçenlerde ziyarete gelen bir heyetteki işletme sahibi arkadaşımız, KOSGEB desteklerinden yararlandırmak için para isteyenler olduğunu bildirdi. Bu işleri bilen olduğunu belirtmesine rağmen, işlerin kendileriyle daha kolay olduğunu belirtmişler. Bu kişiler Çanakkale’den aramışlar. Yani Ankara’daki bir şirketi, Çanakkale’den arayıp, hem durumu istismar edip hem de kurumumuzun adını lekeliyorlar. Sosyal medyada bizim logomuzu kullanarak fayda sağlamaya çalışanlar var, bunları da engellemeye çalışıyoruz. Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz ki KOSGEB danışmanlık dahil hizmetlerini ücretsiz veriyor.