Haber Detayı

Kur çıktı, ekonomi yavaşladı, antrepo taştı


İthalatçı, kur düşer diye malını bekletiyor. Yavaşlama da etkili olunca antrepolarda doluluk oranı yüzde 100’ü buldu

Kur yükselişi ve oynaklığı ithal malların antrepolara yığılmasına yol açtı. İthalatçı ‘kur düşer’ beklentisi ile malı bekletince antrepolar doldu. Bazı bölgelerde doluluk yüzde 100’ü buldu. Bekletmelerde ekonomideki yavaşlama, malı antrepodayken yüksek gümrük ödemeden satma çabası gibi faktörler de rol oynuyor.

İthal eşya gümrüklenmeden antrepolarda bekleyebiliyor. Malın çekilmesi aşamasında o günkü kur üzerinden gümrükleme yapılıyor, vergiler alınıyor. Antrepoda bulunan eşyanın gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulması yönünde beyanname tescil ettirilmesi halinde 30 gün içinde işlemlerinin bitirilmesi gerekiyor. Bu istisna dışında bütün durumlarda eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsız. İthalatçı da mevzuatın verdiği bu haktan yararlanıyor. İthal malı, antrepoda kaldığı sürece serbest dolaşıma girmemiş eşya kabul edildiği için, ithalat vergilerine ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmadan bekleyebiliyor.

Antrepocular yeni müşteri alamıyor

Antrepoculuk sektörü, son yıllarda çok gelişti. Türkiye'de halen bazı rakamlara göre 1400'e yakın antrepo var. Bunların içinde 300 kadar C tipi antrepo var ki bunlar şirketlerin kendi özel antrepoları. Bunlarda sorun yok. İthalatçının malı bekletmesi gibi sorunlar yaşayanlar ise A tipi 'genel' antrepolar. Bunlara her ithalatçı malını koyabiliyor. Türkiye'nin 250 milyar doları aşan ithalatı bu antrepolardan geçiyor. Bu ithalatın yaklaşık yüzde 75'i ara malı, yüzde 15'i sermaye malı, yüzde 10'u tüketim malı ithalatından oluşuyor. Antrepocuların verdiği bilgiye göre 'bekletme' yalnızca üretimde girdi olarak kullanılan ara mallarında değil, aynı zamanda tüketim mallarında da yapılıyor. Hedef Antrepo ortağı, Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Binerbay, "Kurlar yükselince hem ithalat yavaşladı hem de mal çekimi. Vergiler fazla. Çekince hemen vergi ödeyecek. Antrepolar şişti. Yer sıkıntısı var. Antrepolarda kalış sınırsız olduğu için. Bazı mallarda, teminata bağlandığından en ufak bir şey kalsa teminat da çözülmüyor. Aslında biz emanetçiyiz. İthalatçı işin kolayını buldu. Antrepo teminatı versin... Biliyorsunuz zaten kamera sistemi, teminat sistemi birçok sıkıntı yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Antrepo işletmecisi Salih Durdu, "Yeni gümrük yönetmeliği sektörü büyük sıkıntıya soktu. Şimdi kur hareketiyle başka bir sorun var. Özellikle belirli sektörlerde, porselen ve hammaddelerde mallar antrepolarda bekletiliyor. Giriş yoğun ama çıkışlarda sıkıntı var. Gemimizi yüzdürme savaşını veriyoruz" dedi. Perpa Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü ise "Beklemenin faydası yok. Kur 2.60 bandına oturdu" dedi.

Malı çekmeden satmaya çalışıyorlar

Mersin Gümrüklü Antrepocular Derneği Başkanı Mustafa Açıkgöz, antrepolarda mal bekletmenin, kurdan çok ekonomik yavaşlamadan, ayrıca ithalatçının malı antrepodayken, çekip gümrük ödemeden satma arayışından kaynaklandığını söyledi. Açıkgöz, şöyle konuştu: "Mersin'de yatay antrepolarda TMO'nun tahılı var. Kendi siloları yetmeyince antrepolara geliyorlar. Yüzde 75'i tahıl. Bu dönemseldir, 2 - 3 ay sürer. Normal depolarda yüzde 100 doluluk yok. Yüzde 50 civarında. İstanbul'da, bazı antrepolarda doluluk olabilir. Benim görebildiğim kurdan çok ekonomik yavaşlama etkili. Üretim yavaşladıkça mal da bekletilebiliyor. Bir de ithalatçı malını çeker çekmez satamayacaksa 100 bin dolarlık mal çekip niye peşin 50 bin dolar vergi ödesin. Bekletip çekmeden satmaya çalışıyor. Satınca gümrüğünü ödüyor." Asbir Antrepo Genel Müdürü Erkan Başboğa, konu hakkında şunları söyledi: "Dolar kuru artışından dolayı mallarını bekletenler var. Kozmetik ve bilgisayar gibi kar oranı düşük sektörler özellikle bekletiyor. Üretim maliyetleri artınca karlılık düştüğü için bu sektörler, plastik sektörü gibi sürümden kazanıyor. Fazla mal satarsa para kazanıyor. Dolar kurunun bir cent bile artması bu tarz karlılığı düşük sürümden kazanan sektörlerde inanılmaz etki yapıyor. Bunların hepsi bitmiş mamulü satıyor, üstüne bir şey katması mümkün değil. Bu nedenle bir cent bile artış olsa maliyeti yükseltiyor. Sıkıntı yaratıyor. Son 1.5 - 2 aydır bu durum yaşanıyor. Antrepoda mal kaldığı sürece ithalatçı vergisini ödemiyor. Mesela 1 TIR malı var. O TIR ürünün fiyatı 100 bin dolar. 5 gün fazla bekletseniz size maliyeti 400-500 TL. Ama 2.60'dan 100 bin dolarlık malı çektiğinizde size en azından 26 bin lira ek maliyet getirebilir. Kur düşmezse bir süre sonra bu iç piyasaya fiyat artışı olarak yansıyacak. Bu bekletme bizim için sıkıntı. Çünkü antrepocu da sürümden kazanıyor. Bize ne kadar çok mal grip çıkarsa biz de o kadar kazanıyoruz. 1 metrekare yeri 30 gün boyunca ne kadar çok farklı kişiye kiralarsan o kadar çok para kazanıyorsun. Bizde eşya sirkülasyonu çok önemli."

İthalatçı, kur düşer diye malını bekletiyor. Yavaşlama da etkili olunca antrepolarda doluluk oranı yüzde 100’ü buldu

Kur yükselişi ve oynaklığı ithal malların antrepolara yığılmasına yol açtı. İthalatçı ‘kur düşer’ beklentisi ile malı bekletince antrepolar doldu. Bazı bölgelerde doluluk yüzde 100’ü buldu. Bekletmelerde ekonomideki yavaşlama, malı antrepodayken yüksek gümrük ödemeden satma çabası gibi faktörler de rol oynuyor.

İthal eşya gümrüklenmeden antrepolarda bekleyebiliyor. Malın çekilmesi aşamasında o günkü kur üzerinden gümrükleme yapılıyor, vergiler alınıyor. Antrepoda bulunan eşyanın gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulması yönünde beyanname tescil ettirilmesi halinde 30 gün içinde işlemlerinin bitirilmesi gerekiyor. Bu istisna dışında bütün durumlarda eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsız. İthalatçı da mevzuatın verdiği bu haktan yararlanıyor. İthal malı, antrepoda kaldığı sürece serbest dolaşıma girmemiş eşya kabul edildiği için, ithalat vergilerine ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmadan bekleyebiliyor.

Antrepocular yeni müşteri alamıyor

Antrepoculuk sektörü, son yıllarda çok gelişti. Türkiye'de halen bazı rakamlara göre 1400'e yakın antrepo var. Bunların içinde 300 kadar C tipi antrepo var ki bunlar şirketlerin kendi özel antrepoları. Bunlarda sorun yok. İthalatçının malı bekletmesi gibi sorunlar yaşayanlar ise A tipi 'genel' antrepolar. Bunlara her ithalatçı malını koyabiliyor. Türkiye'nin 250 milyar doları aşan ithalatı bu antrepolardan geçiyor. Bu ithalatın yaklaşık yüzde 75'i ara malı, yüzde 15'i sermaye malı, yüzde 10'u tüketim malı ithalatından oluşuyor. Antrepocuların verdiği bilgiye göre 'bekletme' yalnızca üretimde girdi olarak kullanılan ara mallarında değil, aynı zamanda tüketim mallarında da yapılıyor. Hedef Antrepo ortağı, Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Binerbay, "Kurlar yükselince hem ithalat yavaşladı hem de mal çekimi. Vergiler fazla. Çekince hemen vergi ödeyecek. Antrepolar şişti. Yer sıkıntısı var. Antrepolarda kalış sınırsız olduğu için. Bazı mallarda, teminata bağlandığından en ufak bir şey kalsa teminat da çözülmüyor. Aslında biz emanetçiyiz. İthalatçı işin kolayını buldu. Antrepo teminatı versin... Biliyorsunuz zaten kamera sistemi, teminat sistemi birçok sıkıntı yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Antrepo işletmecisi Salih Durdu, "Yeni gümrük yönetmeliği sektörü büyük sıkıntıya soktu. Şimdi kur hareketiyle başka bir sorun var. Özellikle belirli sektörlerde, porselen ve hammaddelerde mallar antrepolarda bekletiliyor. Giriş yoğun ama çıkışlarda sıkıntı var. Gemimizi yüzdürme savaşını veriyoruz" dedi. Perpa Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü ise "Beklemenin faydası yok. Kur 2.60 bandına oturdu" dedi.

Malı çekmeden satmaya çalışıyorlar

Mersin Gümrüklü Antrepocular Derneği Başkanı Mustafa Açıkgöz, antrepolarda mal bekletmenin, kurdan çok ekonomik yavaşlamadan, ayrıca ithalatçının malı antrepodayken, çekip gümrük ödemeden satma arayışından kaynaklandığını söyledi. Açıkgöz, şöyle konuştu: "Mersin'de yatay antrepolarda TMO'nun tahılı var. Kendi siloları yetmeyince antrepolara geliyorlar. Yüzde 75'i tahıl. Bu dönemseldir, 2 - 3 ay sürer. Normal depolarda yüzde 100 doluluk yok. Yüzde 50 civarında. İstanbul'da, bazı antrepolarda doluluk olabilir. Benim görebildiğim kurdan çok ekonomik yavaşlama etkili. Üretim yavaşladıkça mal da bekletilebiliyor. Bir de ithalatçı malını çeker çekmez satamayacaksa 100 bin dolarlık mal çekip niye peşin 50 bin dolar vergi ödesin. Bekletip çekmeden satmaya çalışıyor. Satınca gümrüğünü ödüyor." Asbir Antrepo Genel Müdürü Erkan Başboğa, konu hakkında şunları söyledi: "Dolar kuru artışından dolayı mallarını bekletenler var. Kozmetik ve bilgisayar gibi kar oranı düşük sektörler özellikle bekletiyor. Üretim maliyetleri artınca karlılık düştüğü için bu sektörler, plastik sektörü gibi sürümden kazanıyor. Fazla mal satarsa para kazanıyor. Dolar kurunun bir cent bile artması bu tarz karlılığı düşük sürümden kazanan sektörlerde inanılmaz etki yapıyor. Bunların hepsi bitmiş mamulü satıyor, üstüne bir şey katması mümkün değil. Bu nedenle bir cent bile artış olsa maliyeti yükseltiyor. Sıkıntı yaratıyor. Son 1.5 - 2 aydır bu durum yaşanıyor. Antrepoda mal kaldığı sürece ithalatçı vergisini ödemiyor. Mesela 1 TIR malı var. O TIR ürünün fiyatı 100 bin dolar. 5 gün fazla bekletseniz size maliyeti 400-500 TL. Ama 2.60'dan 100 bin dolarlık malı çektiğinizde size en azından 26 bin lira ek maliyet getirebilir. Kur düşmezse bir süre sonra bu iç piyasaya fiyat artışı olarak yansıyacak. Bu bekletme bizim için sıkıntı. Çünkü antrepocu da sürümden kazanıyor. Bize ne kadar çok mal grip çıkarsa biz de o kadar kazanıyoruz. 1 metrekare yeri 30 gün boyunca ne kadar çok farklı kişiye kiralarsan o kadar çok para kazanıyorsun. Bizde eşya sirkülasyonu çok önemli."