Habur Sınır Kapısı, Tanker Taşıması İçin Uygun Değil
MERSİN - Türkiye'nin en önemli ihracat kapıları arasında yer alan Habur Sınır Kapısı'nda şu an için çok fazla sıkıntı bulunmadığını kaydeden Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Ruhi Engin Özmen, "Asıl sıkıntılar önümüzdeki günlerde tanker taşımaları ile başlayacak, çünkü bu kapı tanker taşıması için uygun değil" değerlendirmesini yaptı. Habur Sınır Kapısı'nda 10-15 günlük uzun geçiş sürelerinden şikayet edildiğini anlatan Özmen, bu sıkıntıların önümüzdeki günlerde iki kat artacağına dikkat çekti.
İstanbul'da 19 Ocak 2013'te yapılacak Genel Kurul öncesinde Mersin'deki üyelerle bir araya gelen R. Engin Özmen yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi ve sektörü değerlendirdi. Özellikle bölge ticareti açısından büyük önem taşıyan Habur Sınır Kapısı'nda yaşanan sıkıntılara yoğunlaşan Özmen, önümüzdeki süreçte bu konudaki çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini anlattı.
Habur'dan günlük 2 bin araç giriş çıkışı yapıldığını kaydeden Özmen, bu haliyle bile çok uzun araç kuyrukları oluştuğunu önümüzdeki süreçte ise tanker taşımalarının başlamasıyla bu kuyrukların artacağını dile getirdi. O bölgede bir tane köprü bulunduğunu ve ikinci bir köprüyle takviye edilmesi yönünde rapor verdiklerini, konuyla ilgili projeler hazırlanmasına karşın henüz bir çalışma yapılmadığını ifade eden Özmen şunları söyledi: "Türkiye'nin 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Şu anda ise 142 milyar dolar ihracatı varsa mevcut şartlarda 500 milyar dolara ulaşmak mümkün değil. Şartların iyileştirilmesi gerek. Habur ve ona alternatif bir kapı mutlaka hayata geçirilmeli.
Mevcut durumuyla Habur, nakliyeci için tam bir işkence. Şoföre de mala da arabaya da eziyet. Oradaki tek sorun tek köprü olması ve muhafaza kontrolünün yanında asker kontrolü de yapılması. Asker kaputun içindekinden ne anlar? Asker kontrolüne gerek yok." Türkiye'nin ikinci büyük ticaretini Kuzey Irak'a gerçekleştirdiğini hatırlatan Özmen, önümüzdeki süreçte bu kapının şartlarının iyileştirilmesinin öncelikli görevleri olması gerektiğini söyledi.
TOBB ile ortak takograf takacak şirket kurduk
UND olarak yeni bir çalışmaya imza attıklarını bildiren R. Engin Özmen, Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) ile UND'nin birlikte TOBB UND Lojistik Yatırım Şirketi adı altında bir şirket kurduklarını açıkladı. Özmen, 4 milyon TL ile kurulan şirketin 2 milyon TL nakit sermaye girişinin UND tarafından karşılandığını bildirdi. "Dünyada 5. büyük takograf organizasyonunu Aselsan ile yapılan işbirliği ile Türkiye'de yürütüp yurtiçinde satış yapacak bir şirket oluşturduk" diyen Özmen, "Yaklaşık 5 milyon euroluk bir pazar var. Aselsan tarafından üretilen takografların satışını yapacağız. 2014'te takograf takılması zorunlu hale gelecek. Biz de bu sayede UND olarak önemli bir gelir kalemi elde edeceğiz" ifadelerini kullandı. Her yıl bu anlaşmadan 1- 1.5 milyon TL kazanacaklarını tahmin ettiğini dile getiren R. Engin Özmen bu zamana kadar yaptıkları yatırımları kredilerle gerçekleştirmeleri nedeniyle gelirlerinin olmadığını, bu çalışma sonucunda gelir elde edecek olmalarının büyük önem taşıdığını söyledi.
Yönetime geldiklerinde ilk olarak kendilerine nakliyecinin önündeki engelleri kaldırma hedefini koyduklarını dile getiren R. Engin Özmen, nakliyecinin sırtında taşıdığı yükten çok daha hazfla yük bulunduğunu ve bunu hafifletmeleri gerektiğini söyledi.
"Yeni yollar için çalışıyoruz"
Yeni yollar, açılımlar getirme amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Özmen şu bilgileri verdi: "Taşımaların önemli bir bölümü Ortadoğu'ya yapılıyor. Ancak Suriye'deki olayların patlamasıyla yarın ne gibi sıkıntılar yaşanacağını bilmememiz nedeniyle Ürdün'de Arap Nakliyeciler Birliği ile temasa geçtik. Ortadoğu'da 17 ülkenin 70 meslek örgütünün oluşturduğu bir birlik. Dubai'den, Fas'a, Cezayir, Tunus, Yemen'e uzanan bir birlik. Bu birlikle gerek Ürdün gerekse İstanbul'da görüşmeler yaparak bir komisyon kurduk. 6'şar ayda karşılıklı işbirliklerini geliştirecekler. Bu çalışmalardan sektördeki arkadaşlarımızın işine yarayacak organizasyonların çıkabileceğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Bağdat'a gidemiyoruz. Yaptığımız görüşmelerde Suudi Arabistan üzerinden Bağdat ve oradan Türkiye'ye gelecek bağlantı kurulması konusunu taahhüt ettiler. Bu da önemli bir açılım."
Teker dönmezse para kazanamayız
Teker dönmezse nakliyecinin para kazanamayacağını vurgulayan R. Engin Özmen, bu nedenle tüm sorunların üzerine kararlılıkla gittiklerini söyledi. Araç yüksekliklerinde yaşanan sıkıntılardan yurtdışına çıkış belgelerindeki sıkıntılara kadar her türlü sorunun üzerine titizlikle gittiklerini vurgulayan Özmen, son dönemlerde trafik sigortaları üzerinde çalıştıklarını anlattı. Trafik sigortalarının stabil olmamasının ciddi bir sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Özmen, kazası çok olan araçların primlerinin 5 bin TL'ye kadar çıktığını anlattı. Sigorta Genel Müdürlüğü ve Hazine ile görüşmeler yaptıklarını bildiren Özmen, Ulaştırma Bakanlığı'na tüm araçların bilgilerinin verildiğini, tüm araçların kazalarının ve risklerinin incelendiğini kaydetti. Özmen, bu çalışma sonunda sigorta primlerinin bugünkü şartlarından daha uygun hale geleceği yönünde bir sonuç çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Derya EĞRİCAN GÜLEÇ
MERSİN - Türkiye'nin en önemli ihracat kapıları arasında yer alan Habur Sınır Kapısı'nda şu an için çok fazla sıkıntı bulunmadığını kaydeden Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Ruhi Engin Özmen, "Asıl sıkıntılar önümüzdeki günlerde tanker taşımaları ile başlayacak, çünkü bu kapı tanker taşıması için uygun değil" değerlendirmesini yaptı. Habur Sınır Kapısı'nda 10-15 günlük uzun geçiş sürelerinden şikayet edildiğini anlatan Özmen, bu sıkıntıların önümüzdeki günlerde iki kat artacağına dikkat çekti.
İstanbul'da 19 Ocak 2013'te yapılacak Genel Kurul öncesinde Mersin'deki üyelerle bir araya gelen R. Engin Özmen yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi ve sektörü değerlendirdi. Özellikle bölge ticareti açısından büyük önem taşıyan Habur Sınır Kapısı'nda yaşanan sıkıntılara yoğunlaşan Özmen, önümüzdeki süreçte bu konudaki çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini anlattı.
Habur'dan günlük 2 bin araç giriş çıkışı yapıldığını kaydeden Özmen, bu haliyle bile çok uzun araç kuyrukları oluştuğunu önümüzdeki süreçte ise tanker taşımalarının başlamasıyla bu kuyrukların artacağını dile getirdi. O bölgede bir tane köprü bulunduğunu ve ikinci bir köprüyle takviye edilmesi yönünde rapor verdiklerini, konuyla ilgili projeler hazırlanmasına karşın henüz bir çalışma yapılmadığını ifade eden Özmen şunları söyledi: "Türkiye'nin 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Şu anda ise 142 milyar dolar ihracatı varsa mevcut şartlarda 500 milyar dolara ulaşmak mümkün değil. Şartların iyileştirilmesi gerek. Habur ve ona alternatif bir kapı mutlaka hayata geçirilmeli.
Mevcut durumuyla Habur, nakliyeci için tam bir işkence. Şoföre de mala da arabaya da eziyet. Oradaki tek sorun tek köprü olması ve muhafaza kontrolünün yanında asker kontrolü de yapılması. Asker kaputun içindekinden ne anlar? Asker kontrolüne gerek yok." Türkiye'nin ikinci büyük ticaretini Kuzey Irak'a gerçekleştirdiğini hatırlatan Özmen, önümüzdeki süreçte bu kapının şartlarının iyileştirilmesinin öncelikli görevleri olması gerektiğini söyledi.
TOBB ile ortak takograf takacak şirket kurduk
UND olarak yeni bir çalışmaya imza attıklarını bildiren R. Engin Özmen, Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) ile UND'nin birlikte TOBB UND Lojistik Yatırım Şirketi adı altında bir şirket kurduklarını açıkladı. Özmen, 4 milyon TL ile kurulan şirketin 2 milyon TL nakit sermaye girişinin UND tarafından karşılandığını bildirdi. "Dünyada 5. büyük takograf organizasyonunu Aselsan ile yapılan işbirliği ile Türkiye'de yürütüp yurtiçinde satış yapacak bir şirket oluşturduk" diyen Özmen, "Yaklaşık 5 milyon euroluk bir pazar var. Aselsan tarafından üretilen takografların satışını yapacağız. 2014'te takograf takılması zorunlu hale gelecek. Biz de bu sayede UND olarak önemli bir gelir kalemi elde edeceğiz" ifadelerini kullandı. Her yıl bu anlaşmadan 1- 1.5 milyon TL kazanacaklarını tahmin ettiğini dile getiren R. Engin Özmen bu zamana kadar yaptıkları yatırımları kredilerle gerçekleştirmeleri nedeniyle gelirlerinin olmadığını, bu çalışma sonucunda gelir elde edecek olmalarının büyük önem taşıdığını söyledi.
Yönetime geldiklerinde ilk olarak kendilerine nakliyecinin önündeki engelleri kaldırma hedefini koyduklarını dile getiren R. Engin Özmen, nakliyecinin sırtında taşıdığı yükten çok daha hazfla yük bulunduğunu ve bunu hafifletmeleri gerektiğini söyledi.
"Yeni yollar için çalışıyoruz"
Yeni yollar, açılımlar getirme amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Özmen şu bilgileri verdi: "Taşımaların önemli bir bölümü Ortadoğu'ya yapılıyor. Ancak Suriye'deki olayların patlamasıyla yarın ne gibi sıkıntılar yaşanacağını bilmememiz nedeniyle Ürdün'de Arap Nakliyeciler Birliği ile temasa geçtik. Ortadoğu'da 17 ülkenin 70 meslek örgütünün oluşturduğu bir birlik. Dubai'den, Fas'a, Cezayir, Tunus, Yemen'e uzanan bir birlik. Bu birlikle gerek Ürdün gerekse İstanbul'da görüşmeler yaparak bir komisyon kurduk. 6'şar ayda karşılıklı işbirliklerini geliştirecekler. Bu çalışmalardan sektördeki arkadaşlarımızın işine yarayacak organizasyonların çıkabileceğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Bağdat'a gidemiyoruz. Yaptığımız görüşmelerde Suudi Arabistan üzerinden Bağdat ve oradan Türkiye'ye gelecek bağlantı kurulması konusunu taahhüt ettiler. Bu da önemli bir açılım."
Teker dönmezse para kazanamayız
Teker dönmezse nakliyecinin para kazanamayacağını vurgulayan R. Engin Özmen, bu nedenle tüm sorunların üzerine kararlılıkla gittiklerini söyledi. Araç yüksekliklerinde yaşanan sıkıntılardan yurtdışına çıkış belgelerindeki sıkıntılara kadar her türlü sorunun üzerine titizlikle gittiklerini vurgulayan Özmen, son dönemlerde trafik sigortaları üzerinde çalıştıklarını anlattı. Trafik sigortalarının stabil olmamasının ciddi bir sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Özmen, kazası çok olan araçların primlerinin 5 bin TL'ye kadar çıktığını anlattı. Sigorta Genel Müdürlüğü ve Hazine ile görüşmeler yaptıklarını bildiren Özmen, Ulaştırma Bakanlığı'na tüm araçların bilgilerinin verildiğini, tüm araçların kazalarının ve risklerinin incelendiğini kaydetti. Özmen, bu çalışma sonunda sigorta primlerinin bugünkü şartlarından daha uygun hale geleceği yönünde bir sonuç çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Derya EĞRİCAN GÜLEÇ