3. ihracat pazarımız Irak’ta boşluğu İran mı dolduruyor?
2013 yılında ulaştığı 12 milyar dolar seviyesiyle Irak, Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı olmuştu.Son bir yıldır ülkedeki kriz ve Türkiye’deki gelişmeler pazarı geriletti.Şimdi Irak,üçüncü ihracat pazarı. Ancak en büyük korku pazarı İran'a kaptırmak
Petrol fiyatındaki dramatik düşüş ve IŞİD’in bazı petrol kuyularını ele geçirmesi ile Irak’ta başlayan kriz, derinleşiyor. IŞİD, Irak’ta günlük yaklaşık 8 milyon dolar değerinde üretim yapabilecek 7 petrol sahasını elinde bulunduruyor. IŞİD’ın, Irak’ta Ayn Zalah, Batma, Najma, Kayara, Himrin, Acil ve Beled sahalarını elinde bulundurduğu biliniyor. Irak’ı yaklaşık bir yıldır etkisi altına alan kriz, en büyük ikinci ihracat pazarımız olan ülkeyi üçüncü sıraya geriletti. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2015 Ağustos verilerine göre lider ihracat pazarımız geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Almanya. Almanya’nın ardından artık Irak yerine İngiltere geliyor. Cizre’de yaşanan şiddet ortamının Habur Sınır Kapısı üzerindeki son etkisi de dikkate alındığında, hali hazırda gerileyen pazarla ilgili iş dünyasının endişeleri büyüyor. İran’a uygulanan ambargonun kalkmasıyla ülkenin Irak’ta daha etkin olacağı, Türkiye’nin şu anda krizde olsa da önemli bir ihracat pazarını kaybedeceği iddiaları iş dünyası tarafından dillendiriliyor. Hatta şimdiden Bağdat’ın İran’dan alımları arttırdığı söyleniyor. Irak’taki en büyük sektörlerimizden inşaatta ise sorunlar büyüyor. 18 Türk işçinin kaçırılması moralleri bozarken, kriz nedeniyle hem Bağdat hem de Erbil kamu ihalelerinden uzak duruyor. İhracat içindeki kalemler arasında yer almayan Türk inşaat sektörünün ülkede 3 milyar dolarlık bir iş hacmi oluşturduğu da biliniyor. İş dünyasının bu sıkıntılı süreci aşmak için seçim sonrası hayata geçirilmesini beklediği bir de formülü var.
Aksoy: Petrol fiyatı yükselmezse zorlanırız
Sorularımızı yanıtlayan Türk Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Irak’ın ihracat pazarı arasında bir sıra gerilemesini şöyle yorumluyor: “Sıralamadaki düşüş bir gösterge değil. Irak’a yaptığımız ihracata rakamsal değil ürün yelpazesi olarak bakmamız gerekiyor. Türkiye’nin pek çok kentinden pek çok sektörde Irak’a ürün satılıyor.” Aksoy, Türk firmaların tüm sıkıntılara rağmen pazarı korumak için çalıştığını ve bu alanda da başarılı olduğunu söylüyor. Ancak uyarıyor: “Petrol fiyatları yükselmezse zorlanmaya devam ederiz.”
Bağdat, İstanbul'dan daha pahalı hale geldi
Hem Bağdat’ın hem de Erbil’in yaşanan kriz nedeniyle kamu ihalelerini askıya aldığını da anımsatıyor Aksoy, “Hem kamu hem de insanlar artık harcamak istemiyor. Tüketici sıkıntıları göz önüne alarak harcamalarını öteliyor. Ancak Irak’ta karne olayı var. Devlet vatandaşları için alım yapıyor. Bağdat artık İstanbul’dan daha pahalı bir kent haline geldi. Ama Iraklılar için Türkiye adeta bir oksijen çadırı gibidir. Kapıda yaptıkları vize işlemiyle giriş yapabiliyorlar. İstanbul çok seviliyor. Onun için bizi seçmeye devam edeceklerini düşünüyorum” diyor.
Formülde 'petrol karşılığı iş' var
Ekonomi yönetiminin sağlıklı kararlar alması için 1 Kasım seçimlerinin tamamlanmasını bekleyen iş dünyası arasında Irak’a iş yapanlar da önemli bir bölümü oluşturuyor. Ercüment Aksoy, “Bağdat, Dünya Bankası gibi bir takım yerlerden krediler kullanabilirse, kamu projelerine devam edebilir. Biz de 1 Kasım’dan sonra, ekonomi yönetimi kabul ederse aklımızdaki projeleri onlara sunacağız. Petrol karşılığı iş gibi bir çok formülümüz var” şeklinde konuşuyor.
Ülkede yıllık 3 milyar dolarlık iş yapan Türk inşaat sektörünün de bu durgunluğu aşması için çalıştıklarını söyleyen Aksoy, “Krizden önce 1.5 milyar dolarlık demir çelik ihracatımız vardı. Şimdi düşen rakamdan sıkıntının boyutu anlaşılıyor. Irak komşumuz ticaretimiz devam edecek” diyor.
Akyıl: İran üzerinden ihtiyaçlarını alıyorlar
Erbil’den sorularımızı Ortadoğu Sanayici ve Genç İşadamları Derneği Erbil Şube Başkanı Mehmet Akyıl yanıtlıyor. Akyıl, “Cizre’de yaşananlardan beri kapılar kapalı, kimse giriş çıkış yapamıyor” diyerek şunları anlatıyor: “Biz bu ay yaşanan sıkıntının etkisini ciddi şekilde hissettik. Bir de batıdan gelen araçlar yakılırız korkusuyla bölgeye gelmek istemedi. Burada insanlar tedirgin. Diyarbakır ya da Gaziantep OSB’deki bir tesisin durması tüm Türkiye’yi olumsuz etkiler. Onun için bu sorunların bir an önce çözülmesini huzur ortamının sağlanmasını bekliyoruz.”
Karayoluyla malların giremediğini ancak insanların havayolu ile Erbil’e ulaşabildiklerini de anlatıyor Akyıl, “Her ihracat önemli. Kayseri’den yapılan da Gaziantep’ten yapılan da Diyarbakır’dan yapılan da. Pazar şu anda daralsa da pazarımızı kaybetmememiz gerekiyor. Irak yüzde 90 ithalatçı bir ülke. Şimdi Türkiye’den alamadıkları ürünleri insanlar İran’dan temin ediyor. Ambargonun da kalkmasıyla İran pazarda etkin hale geliyor. Özellikle inşaat sektöründeki kaybın yüzde 30’ları bulduğu söyleniyor. İnşaat firmaları ödeneklerini alamıyor. İşler tamamen yavaşlamış durumda” diyor.
2013 yılında ulaştığı 12 milyar dolar seviyesiyle Irak, Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı olmuştu.Son bir yıldır ülkedeki kriz ve Türkiye’deki gelişmeler pazarı geriletti.Şimdi Irak,üçüncü ihracat pazarı. Ancak en büyük korku pazarı İran'a kaptırmak
Petrol fiyatındaki dramatik düşüş ve IŞİD’in bazı petrol kuyularını ele geçirmesi ile Irak’ta başlayan kriz, derinleşiyor. IŞİD, Irak’ta günlük yaklaşık 8 milyon dolar değerinde üretim yapabilecek 7 petrol sahasını elinde bulunduruyor. IŞİD’ın, Irak’ta Ayn Zalah, Batma, Najma, Kayara, Himrin, Acil ve Beled sahalarını elinde bulundurduğu biliniyor. Irak’ı yaklaşık bir yıldır etkisi altına alan kriz, en büyük ikinci ihracat pazarımız olan ülkeyi üçüncü sıraya geriletti. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2015 Ağustos verilerine göre lider ihracat pazarımız geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Almanya. Almanya’nın ardından artık Irak yerine İngiltere geliyor. Cizre’de yaşanan şiddet ortamının Habur Sınır Kapısı üzerindeki son etkisi de dikkate alındığında, hali hazırda gerileyen pazarla ilgili iş dünyasının endişeleri büyüyor. İran’a uygulanan ambargonun kalkmasıyla ülkenin Irak’ta daha etkin olacağı, Türkiye’nin şu anda krizde olsa da önemli bir ihracat pazarını kaybedeceği iddiaları iş dünyası tarafından dillendiriliyor. Hatta şimdiden Bağdat’ın İran’dan alımları arttırdığı söyleniyor. Irak’taki en büyük sektörlerimizden inşaatta ise sorunlar büyüyor. 18 Türk işçinin kaçırılması moralleri bozarken, kriz nedeniyle hem Bağdat hem de Erbil kamu ihalelerinden uzak duruyor. İhracat içindeki kalemler arasında yer almayan Türk inşaat sektörünün ülkede 3 milyar dolarlık bir iş hacmi oluşturduğu da biliniyor. İş dünyasının bu sıkıntılı süreci aşmak için seçim sonrası hayata geçirilmesini beklediği bir de formülü var.
Aksoy: Petrol fiyatı yükselmezse zorlanırız
Sorularımızı yanıtlayan Türk Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Irak’ın ihracat pazarı arasında bir sıra gerilemesini şöyle yorumluyor: “Sıralamadaki düşüş bir gösterge değil. Irak’a yaptığımız ihracata rakamsal değil ürün yelpazesi olarak bakmamız gerekiyor. Türkiye’nin pek çok kentinden pek çok sektörde Irak’a ürün satılıyor.” Aksoy, Türk firmaların tüm sıkıntılara rağmen pazarı korumak için çalıştığını ve bu alanda da başarılı olduğunu söylüyor. Ancak uyarıyor: “Petrol fiyatları yükselmezse zorlanmaya devam ederiz.”
Bağdat, İstanbul'dan daha pahalı hale geldi
Hem Bağdat’ın hem de Erbil’in yaşanan kriz nedeniyle kamu ihalelerini askıya aldığını da anımsatıyor Aksoy, “Hem kamu hem de insanlar artık harcamak istemiyor. Tüketici sıkıntıları göz önüne alarak harcamalarını öteliyor. Ancak Irak’ta karne olayı var. Devlet vatandaşları için alım yapıyor. Bağdat artık İstanbul’dan daha pahalı bir kent haline geldi. Ama Iraklılar için Türkiye adeta bir oksijen çadırı gibidir. Kapıda yaptıkları vize işlemiyle giriş yapabiliyorlar. İstanbul çok seviliyor. Onun için bizi seçmeye devam edeceklerini düşünüyorum” diyor.
Formülde 'petrol karşılığı iş' var
Ekonomi yönetiminin sağlıklı kararlar alması için 1 Kasım seçimlerinin tamamlanmasını bekleyen iş dünyası arasında Irak’a iş yapanlar da önemli bir bölümü oluşturuyor. Ercüment Aksoy, “Bağdat, Dünya Bankası gibi bir takım yerlerden krediler kullanabilirse, kamu projelerine devam edebilir. Biz de 1 Kasım’dan sonra, ekonomi yönetimi kabul ederse aklımızdaki projeleri onlara sunacağız. Petrol karşılığı iş gibi bir çok formülümüz var” şeklinde konuşuyor.
Ülkede yıllık 3 milyar dolarlık iş yapan Türk inşaat sektörünün de bu durgunluğu aşması için çalıştıklarını söyleyen Aksoy, “Krizden önce 1.5 milyar dolarlık demir çelik ihracatımız vardı. Şimdi düşen rakamdan sıkıntının boyutu anlaşılıyor. Irak komşumuz ticaretimiz devam edecek” diyor.
Akyıl: İran üzerinden ihtiyaçlarını alıyorlar
Erbil’den sorularımızı Ortadoğu Sanayici ve Genç İşadamları Derneği Erbil Şube Başkanı Mehmet Akyıl yanıtlıyor. Akyıl, “Cizre’de yaşananlardan beri kapılar kapalı, kimse giriş çıkış yapamıyor” diyerek şunları anlatıyor: “Biz bu ay yaşanan sıkıntının etkisini ciddi şekilde hissettik. Bir de batıdan gelen araçlar yakılırız korkusuyla bölgeye gelmek istemedi. Burada insanlar tedirgin. Diyarbakır ya da Gaziantep OSB’deki bir tesisin durması tüm Türkiye’yi olumsuz etkiler. Onun için bu sorunların bir an önce çözülmesini huzur ortamının sağlanmasını bekliyoruz.”
Karayoluyla malların giremediğini ancak insanların havayolu ile Erbil’e ulaşabildiklerini de anlatıyor Akyıl, “Her ihracat önemli. Kayseri’den yapılan da Gaziantep’ten yapılan da Diyarbakır’dan yapılan da. Pazar şu anda daralsa da pazarımızı kaybetmememiz gerekiyor. Irak yüzde 90 ithalatçı bir ülke. Şimdi Türkiye’den alamadıkları ürünleri insanlar İran’dan temin ediyor. Ambargonun da kalkmasıyla İran pazarda etkin hale geliyor. Özellikle inşaat sektöründeki kaybın yüzde 30’ları bulduğu söyleniyor. İnşaat firmaları ödeneklerini alamıyor. İşler tamamen yavaşlamış durumda” diyor.