Haber Detayı

Fitch, Türkiye'nin notunu değiştirir mi?


Ekonomistler, uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Fitch Ratings'in 18 Eylül Cuma günü yapacağı Türkiye değerlendirmesinde kredi notu ve görünümü değiştirmeyeceğini tahmin ediyor.

Türkiye'nin kredi notunu kasım 2012'de yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Fitch, bu yıl ikinci gözden geçirmesini 18 Eylül'de yapacak.

Fitch tarafından geçen hafta Türk bankalarına ilişkin yapılan açıklamada bankaların dış borçlarının artmaya devam ettiği belirtilerek, "Temel senaryomuza göre ülke ani ve devam eden bir şekilde sermaye piyasalarına olan erişiminin kesilmesi olasılığından veya sermaye akışındaki ani dönüşten korunacak" değerlendirmesine yer verilmişti.

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi Fitch'in cuma günkü gözden geçirmede bir not değişikliğine gitmesini beklemediğini, eğer bir risk varsa daha çok not görünümü üzerinde olabileceğini ifade etti.

Kuruluşun Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir kategoriye yükselttiği 5 Kasım 2012'den beri aynı düzeyde tuttuğunu ve not görünümünü de "istikrarlı" olarak koruduğunu dile getiren Bürümcekçi, "Fitch son olarak 11 Eylül'de Türk bankaları üzerine yayımladığı değerlendirmede, Türkiye'nin ABD faiz artışına karşı en hassas gelişmekte olan ülkeler arasında olduğunu belirtmesine karşılık, baz senaryolarının Türk piyasalarının ani ve uzun sürecek bir sermaye çıkışına sahne olmayacağı şeklinde olduğunu vurgulamıştı. Bu nedenlerle, cuma günkü gözden geçirmede yatırım yapılabilir ülke kategorisinden düşmeyeceğimizi düşünüyoruz. Ancak, az da olsa not görünümünün negatife çekilme ihtimali olabilecektir" dedi.

"Fitch'in kredi not ve görünümünü sabit tutacağını düşünüyoruz"

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da cuma günü Fitch'in eğer bir açıklama yaparsa kredi not ve görünümünü sabit tutacağını düşündüklerini söyledi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının bir ülkenin borcuna sadakatini ölçmeye çalıştıklarını ve ülkelerin borçlarına sadık kalabilmeleri için kamu maliyelerinin güçlü olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, dolayısıyla bir ülkenin borcunu geri ödeyip ödeyemeyeceğini ülkenin kamu maliyesinin belirlediğine dikkati çekti.

Yılmaz, hem ülke çevresinde artan jeopolitik gelişmeler hem de yurt içindeki siyasi tablonun Fitch'i biraz daha sert bir dille risk faktörlerini sıralamaya teşvik edebileceğini dile getirdi.

"Fitch’in Türkiye’nin notunda değişiklik yapmamasını bekliyorum"

Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, Fitch'in Türkiye'nin kredi notunda veya görünümünde bir değişiklik yapmamasını beklediklerini ifade etti.

Türkiye'nin zayıf yönlerinin yükselen politik/jeopolitik riskler ve yeterince hızlı bir biçimde düşmeyen cari açığın olduğunu belirten Kanlı, ekonomideki kısa vadeli döviz ihtiyacının Merkez Bankası rezervlerine kıyasla yüksek oluşunun da zayıf yönler içerisinde sayılacağını söyledi.

Tüm politik belirsizliğe karşın sıkı mali duruşun korunmasının Türkiye'nin güçlü yanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kanlı, hala belli bir seviyenin üzerindeki büyümenin ve cari açıktaki iyileşmenin de ülkenin artılar olarak sayılabileceğini dile getirdi.

Kanlı, emtia fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olduğu beklentisinin küresel olarak giderek güçlenmesiyle bundan en olumlu etkilenecek ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu kaydetti.


Ekonomistler, uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Fitch Ratings'in 18 Eylül Cuma günü yapacağı Türkiye değerlendirmesinde kredi notu ve görünümü değiştirmeyeceğini tahmin ediyor.

Türkiye'nin kredi notunu kasım 2012'de yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Fitch, bu yıl ikinci gözden geçirmesini 18 Eylül'de yapacak.

Fitch tarafından geçen hafta Türk bankalarına ilişkin yapılan açıklamada bankaların dış borçlarının artmaya devam ettiği belirtilerek, "Temel senaryomuza göre ülke ani ve devam eden bir şekilde sermaye piyasalarına olan erişiminin kesilmesi olasılığından veya sermaye akışındaki ani dönüşten korunacak" değerlendirmesine yer verilmişti.

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi Fitch'in cuma günkü gözden geçirmede bir not değişikliğine gitmesini beklemediğini, eğer bir risk varsa daha çok not görünümü üzerinde olabileceğini ifade etti.

Kuruluşun Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir kategoriye yükselttiği 5 Kasım 2012'den beri aynı düzeyde tuttuğunu ve not görünümünü de "istikrarlı" olarak koruduğunu dile getiren Bürümcekçi, "Fitch son olarak 11 Eylül'de Türk bankaları üzerine yayımladığı değerlendirmede, Türkiye'nin ABD faiz artışına karşı en hassas gelişmekte olan ülkeler arasında olduğunu belirtmesine karşılık, baz senaryolarının Türk piyasalarının ani ve uzun sürecek bir sermaye çıkışına sahne olmayacağı şeklinde olduğunu vurgulamıştı. Bu nedenlerle, cuma günkü gözden geçirmede yatırım yapılabilir ülke kategorisinden düşmeyeceğimizi düşünüyoruz. Ancak, az da olsa not görünümünün negatife çekilme ihtimali olabilecektir" dedi.

"Fitch'in kredi not ve görünümünü sabit tutacağını düşünüyoruz"

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da cuma günü Fitch'in eğer bir açıklama yaparsa kredi not ve görünümünü sabit tutacağını düşündüklerini söyledi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının bir ülkenin borcuna sadakatini ölçmeye çalıştıklarını ve ülkelerin borçlarına sadık kalabilmeleri için kamu maliyelerinin güçlü olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, dolayısıyla bir ülkenin borcunu geri ödeyip ödeyemeyeceğini ülkenin kamu maliyesinin belirlediğine dikkati çekti.

Yılmaz, hem ülke çevresinde artan jeopolitik gelişmeler hem de yurt içindeki siyasi tablonun Fitch'i biraz daha sert bir dille risk faktörlerini sıralamaya teşvik edebileceğini dile getirdi.

"Fitch’in Türkiye’nin notunda değişiklik yapmamasını bekliyorum"

Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, Fitch'in Türkiye'nin kredi notunda veya görünümünde bir değişiklik yapmamasını beklediklerini ifade etti.

Türkiye'nin zayıf yönlerinin yükselen politik/jeopolitik riskler ve yeterince hızlı bir biçimde düşmeyen cari açığın olduğunu belirten Kanlı, ekonomideki kısa vadeli döviz ihtiyacının Merkez Bankası rezervlerine kıyasla yüksek oluşunun da zayıf yönler içerisinde sayılacağını söyledi.

Tüm politik belirsizliğe karşın sıkı mali duruşun korunmasının Türkiye'nin güçlü yanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kanlı, hala belli bir seviyenin üzerindeki büyümenin ve cari açıktaki iyileşmenin de ülkenin artılar olarak sayılabileceğini dile getirdi.

Kanlı, emtia fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olduğu beklentisinin küresel olarak giderek güçlenmesiyle bundan en olumlu etkilenecek ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu kaydetti.