Haber Detayı

‘Dövizdeki artış özel sektör için tehlike oluşturuyor’


Fed’in faiz artırımına gideceği yönündeki beklentilerin ihracatçı ve sanayicileri endişelendirdiğini vurgulayan AKİB Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, dolardaki artışın döviz cinsinden dış borcu olan özel sektör için tehlike oluşturduğunu söyledi

BELMA BAĞRIK

MERSİN - Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, Türk ihracatçısını ve sanayicisini en çok endişelerden konulardan birisinin Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz artırımına gideceği yönündeki beklentiler olduğunu söyledi. Aymen, “Her ne kadar faiz artırım kararı bir sonraki aya bırakılsa da son zamanlarda dolarda yaşanan yükselme özellikle döviz cinsinden dış borcu bulunan özel sektör için büyük bir tehlike oluşturuyor” dedi. Aymen, dolardaki artışın ihracatçıya yarayacağı düşünülse de ihraç kaydı ile ithal edilen birçok hammadde ve ara malının dolar karşılığı geldiğini dile getirirken, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağı gibi, firmaların rekabet gücünü de zayıflattığını anlattı. “Üstelik Çin’de yaşanan devalüasyon nedeniyle emtia fiyatlarının düşmesi ve dünya emtia fiyatlarını da aşağıya çekmesi, Türk firmalarının birçok üründe dünya piyasalarında pazar kaybı yaşamasına neden olacaktır” diyen Aymen, dünya ticaretinin daralmasına yol açan bu gelişmenin doğal olarak Türkiye’nin de ticaretini daraltacağına işaret etti.

İran nefes aldırabilir ancak ikili ilişkiler geliştirilmeli

Yılbaşından bu yana etkisi artarak süren ihracat gerilemesinin birden fazla nedeni olduğunu söyleyen Aymen, AB ülkelerinde toparlanmanın halen tamamlanamamasının, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki karışıklığın giderek artmasının Türkiye’nin yanı başındaki pazarların kapanma derecesine gelmesine yol açtığını vurguladı. Aymen, “Suriye ve Irak’taki karışıklık, ihraç ürünlerimizin diğer Körfez ülkelerine ulaşmasında lojistik sorunlar çıkardı. Bu durumdan en çok etkilenen, ihracatının önemli bir bölümünü bu ülkelere yapan Akdeniz Bölgesi’ndeki üretici ve ihracatçılarımız oldu” dedi. Aymen, nükleer anlaşmalar çerçevesinde İran’a uygulanan ambargonun kademeli olarak kaldırılacak olmasının bu sıkıntılı dönemde Türk ihracatçıları için önemli bir fırsat olabileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “İran’da ambargonun kademeli olarak kaldırılmasıyla Türkiye’nin ve özellikle AKİB bölgesinin İran’a olan ihracatında artış bekliyoruz. Bunun için de zaman geçirmeden ikili ilişkileri geliştirecek organizasyonlar gerçekleştirmeliyiz.”

Ar-Ge'nin GSMH içindeki payı yüzde 0.8

Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine ulaşabilmesinin ancak yüksek katma değerli ürün ihracatına ağırlık verilmesiyle gerçekleştirilebileceğini aktaran Aymen, bunun için Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaştırılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Türkiye genelinde Ar-Ge’nin GSMH içindeki payının yüzde 0.8 olduğunu dile getiren Aymen, Akdeniz Bölgesi’nde bu oranın yüzde 0.5’in bile altında olduğunu vurguladı. Aymen şunları kaydetti: “Bu rakamlar Ar-Ge yatırımlarına hız vermemizin zorunluluğunu gösteriyor. Düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı yarışmaları ile bir taraftan gençleri araştırmaya geliştiremeye teşvik ederken, diğer yandan büyük bölümü KOBİ niteliğinde olan ve Ar-Ge yatırımına kaynak ayıramayan sanayicimize de yüksek katma değerli üretim olanakları sunuyoruz. Gerek markalaşma, gerek yüksek teknoloji ve katma değerli üretime geçiş ve gerekse de ihracat birim kilogram fiyatlarının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılmasında en büyük engeli teşkil eden bu konunun devlet politikası haline getirilmesi, bizim gibi kurumlara destek olacağı gibi, diğer kurum ve firmaları da işin içine çekecek.”

Fed’in faiz artırımına gideceği yönündeki beklentilerin ihracatçı ve sanayicileri endişelendirdiğini vurgulayan AKİB Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, dolardaki artışın döviz cinsinden dış borcu olan özel sektör için tehlike oluşturduğunu söyledi

BELMA BAĞRIK

MERSİN - Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, Türk ihracatçısını ve sanayicisini en çok endişelerden konulardan birisinin Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz artırımına gideceği yönündeki beklentiler olduğunu söyledi. Aymen, “Her ne kadar faiz artırım kararı bir sonraki aya bırakılsa da son zamanlarda dolarda yaşanan yükselme özellikle döviz cinsinden dış borcu bulunan özel sektör için büyük bir tehlike oluşturuyor” dedi. Aymen, dolardaki artışın ihracatçıya yarayacağı düşünülse de ihraç kaydı ile ithal edilen birçok hammadde ve ara malının dolar karşılığı geldiğini dile getirirken, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağı gibi, firmaların rekabet gücünü de zayıflattığını anlattı. “Üstelik Çin’de yaşanan devalüasyon nedeniyle emtia fiyatlarının düşmesi ve dünya emtia fiyatlarını da aşağıya çekmesi, Türk firmalarının birçok üründe dünya piyasalarında pazar kaybı yaşamasına neden olacaktır” diyen Aymen, dünya ticaretinin daralmasına yol açan bu gelişmenin doğal olarak Türkiye’nin de ticaretini daraltacağına işaret etti.

İran nefes aldırabilir ancak ikili ilişkiler geliştirilmeli

Yılbaşından bu yana etkisi artarak süren ihracat gerilemesinin birden fazla nedeni olduğunu söyleyen Aymen, AB ülkelerinde toparlanmanın halen tamamlanamamasının, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki karışıklığın giderek artmasının Türkiye’nin yanı başındaki pazarların kapanma derecesine gelmesine yol açtığını vurguladı. Aymen, “Suriye ve Irak’taki karışıklık, ihraç ürünlerimizin diğer Körfez ülkelerine ulaşmasında lojistik sorunlar çıkardı. Bu durumdan en çok etkilenen, ihracatının önemli bir bölümünü bu ülkelere yapan Akdeniz Bölgesi’ndeki üretici ve ihracatçılarımız oldu” dedi. Aymen, nükleer anlaşmalar çerçevesinde İran’a uygulanan ambargonun kademeli olarak kaldırılacak olmasının bu sıkıntılı dönemde Türk ihracatçıları için önemli bir fırsat olabileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “İran’da ambargonun kademeli olarak kaldırılmasıyla Türkiye’nin ve özellikle AKİB bölgesinin İran’a olan ihracatında artış bekliyoruz. Bunun için de zaman geçirmeden ikili ilişkileri geliştirecek organizasyonlar gerçekleştirmeliyiz.”

Ar-Ge'nin GSMH içindeki payı yüzde 0.8

Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine ulaşabilmesinin ancak yüksek katma değerli ürün ihracatına ağırlık verilmesiyle gerçekleştirilebileceğini aktaran Aymen, bunun için Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaştırılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Türkiye genelinde Ar-Ge’nin GSMH içindeki payının yüzde 0.8 olduğunu dile getiren Aymen, Akdeniz Bölgesi’nde bu oranın yüzde 0.5’in bile altında olduğunu vurguladı. Aymen şunları kaydetti: “Bu rakamlar Ar-Ge yatırımlarına hız vermemizin zorunluluğunu gösteriyor. Düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı yarışmaları ile bir taraftan gençleri araştırmaya geliştiremeye teşvik ederken, diğer yandan büyük bölümü KOBİ niteliğinde olan ve Ar-Ge yatırımına kaynak ayıramayan sanayicimize de yüksek katma değerli üretim olanakları sunuyoruz. Gerek markalaşma, gerek yüksek teknoloji ve katma değerli üretime geçiş ve gerekse de ihracat birim kilogram fiyatlarının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılmasında en büyük engeli teşkil eden bu konunun devlet politikası haline getirilmesi, bizim gibi kurumlara destek olacağı gibi, diğer kurum ve firmaları da işin içine çekecek.”