İflas erteleme için yeni kriterler gelecek
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iflas ertelemenin bir ihtiyaç olduğunu ancak son dönemde bu işlemin kötüye kullanıldığı örneklerin sıklaştığını dile getirdi.
İMAM GÜNEŞ - SERCAN AKINCI
İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, zora girmiş şirketlere iflas erteleme olanağı sağlayan mevzuatın ihtiyaçtan kaynaklandığını, ancak uygulamada suistimallerin bulunduğunu söyledi. Son dönemde bu işin tüccarlarının ortaya çıktığına ve bazı hukuk bürolarının hileli "iflas erteleme kararı çıkarma" konusunda çalıştığına işaret eden Hisacıklıoğlu, haksız uygulamaların önlenmesi gerektiğini vurguladı.
İflas erteleme ile ilgili tarafların yakında bir araya gelerek yeni kriterler belirleyeceklerini açıklayan Hisarcıklıoğlu, iflas erteleme kararı sayısı için de sınırlama getirileceğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, "İflas erteleme bir ihtiyaç. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" dedi. EGD'nin Kartepe Zirvesi'nde, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin sunum gerçekleştiren TOBB Başkanı, "kolay bir yıl olmayacak" diye nitelediği 2016'da riskler yerine fırsatlara odaklanılması gerektiğini belirtti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gerek iş dünyasının gerekse finansçıların son dönemde sık sık gündeme getirdiği iflas ertelemeler konusunu mercek altına aldı. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, iflas ertelemeye yeni kriterler getirilmesi için bakanlıklarla çalıştıklarını söyledi. Ekonomi Gazeteciler Derneği'nin (EGD) bu yıl 12'ncisini düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi'nde, "Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik Görünüm" başlıklı bir sunum gerçekleştiren Hisarcıklıoğlu, son günlerin en önemli tartışmalarından "iflas erteleme"ye de geniş bir bölüm ayırdı ve son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Hisarcıklıoğlu, "İflas erteleme bir ihtiyaç. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'nin 2015 büyüme verilerine değinen Hisarcıklıoğlu, 2016'nın kolay bir yıl olmayacağını, gelişen ülkelerdeki ekonomik sıkıntıların devam ettiğini, orta vadeli düşünmenin daha yararlı olacağını, böyle dönemlerde fırsatların neler olduğuna bakılması gerektiğini aktardı. Orta vadeli düşünmenin daha iyi olacağını savunan Hisarcıklıoğlu, "Yarın neyi daha iyi yapacağımıza bakmamız lazım. Riskler yerine firsatlara odaklanmalıyız" dedi.
Hisarcıklıoğlu, 21'inci yüzyılda ilk defa 2015'te Çin ve Hindistan haricinde, gelişmiş ülkelerin büyüme hızının gelişmiş ülkelerden daha hızlı olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, bunun, fakirin zengine yaklaşmasını engelleyen durum olduğunu ifade etti. İş makinesi satış rakamlarına bakarak dünya ekonomisini okuduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, son 3 yıldır büyük bir firmanın satış rakamlarının gerilediğini bildirdi. Türkiye'de özel sektörün makine teçhizat yatırımlarında 2011 yılını hala yakalayamadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, buna karşın büyüme trendine girildiğini kaydetti. Küresel gelir eşitsizliğini azaltmak için gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı büyümesine ihtiyaç olduğuna dikat çeken Hisarcıklıoğlu, "Hindistan ve Çin'i çıkardığımızda gelişmiş ülkeler, gelişen ülkelerin üzerinde büyümüş" şeklinde konuştu.
Riskleri bırakıp fırsatlara odaklanmalıyız'
Çevre coğrafyalardaki karışıklık, terör, FED kaynaklı belirsizlik, petrol satan ülkelerin alım gücünün zayıflaması, özel sektördeki yüksek borçluluk gibi risklerin görüldüğünü kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu noktada fırsatlara odaklanılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin yüzde 4 büyüme yakaladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Dünya ortalaması yüzde 3.1. Gelişen ülkeler ortalaması yüzde 4. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme bekliyorum. Krizden sonra 20082015 döneminde büyümede yüzde 3.4 ortalama yakaladık. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde, yüzde 5'e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'Sanayi, Türkiye ortalamasının altında büyüdü'
Küresel ekonominin geçen yıl yüzde 3.1 büyüyerek toparlandığını belirten Hisarcıklıoğlu, 2016'da dünya geneli büyümenin binde 3'lük bir toparlanma ile yüzde 3.4 olarak gerçekleşmesinin beklendiğine dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin büyüme oranının 2016'da yüzde 1.9'dan yüzde 2.1'e, gelişen ülkelerinkinin ise yüzde 4'ten yüzde 4.3'e çıkacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "AB ekonomisi yüzde 1.7 büyüyecek. 2015'te yüzde 1.5 büyümüştü. Bu güzel bir gelişme. Bizim en önemli pazarımız. Küresel ticaret hacmi 2015'te yüzde 2.8 arttı. 2016'da da yüzde 2.8 artış bekleniyor" diye konuştu.
Geçen yıl 2014'e göre finans sektöründe yüzde 10, tarımda yüzde 7.6, turizmde yüzde 4.6, eğitimde yüzde 5.4'lük büyüme yakalandığı kaydeden Hisarcıklıoğlu, sanayinin Türkiye ortalamasının altında yüzde 3.8 olarak büyüdüğünü aktardı. Hisarcıklıoğlu, yüzde 4'lük büyümenin 3.7'sinin iç tüketimden geldiğini kaydederek, yatırımların katkısının yüzde 0.9, ihracatın katkısının yüzde -0.3 olduğunu, başarılı bir büyüme için bu 3 kalemin dengede olması gerektiğini vurguladı.
'Potansiyelimizi kullanabilirsek hızlı büyürüz'
Harvard Üniversitesi'nin "Türkiye kendi liginde 2020'ye kadar dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olacak", IMF'nin ise "13'üncü ülke olacak" dediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "İçimize kapanıp kavga edersek IMF'nin, içimize kapanmayıp üretime odaklanırsak Harvard'ın tahmini tutar. Harvard potansiyele bakıyor. Türkiye'de bu potansiyel var. Ne olur kavga etmeyelim, geleceğimize odaklanalım" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin mevcut potansiyelini kullanabilirse hızlı bir büyüme performansı göstereceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bundan daha iyi olmaya aday olduğunu savundu.
'Kadın girişimciler artarsa Türkiye kazanır'
Zenginleşmenin 3 anahtarına değinen Hisarcıklıoğlu, bu konuda kadın girişimciliğinin büyük önem arz ettiğini, OECD ülkeleri arasında 2014'te kadınların çalışma hayatında yer alma endeksinde sondan üçüncü olduklarını söyledi. Buna rağmen güzel gelişmeler yaşandığını, bu konuda atılan tohumların tuttuğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, 2015'te kadınların kurduğu şirket sayısında müthiş bir artış görüldüğünü bildirdi. Kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapılması konusunda çağrıda bulunan Hisarcıklıoğlu, "Genç kızlarımızı girişimciliğe heveslendirirsek Türkiye o zaman kazanır" dedi.
Zenginleşmenin ikinci anahtarının "inovasyon" olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, küresel inovasyonda Türkiye'nin daha üst sıraları hedeflemesini ve daha fazla odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.
Dünyanın ortaklık ekonomisine doğru gittiğini, eski köye yeni adet getirenin kazandığını, paylaşım ekonomisinin en güzel noktalarından bir tanesinin de bu durum olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, "Mesela UBER'in bir tane taksisi yok ancak en büyük taksi şirketi. Facebook dünyanın en büyük sosyal medya şirketi ama bir tane içerik üretmiyor. Yemek Sepeti hiç yemek yapmıyor ama en büyük restoran" ifadelerini kullandı.
'Kamu, iç tüketimden alım yapıyor'
Zenginleşmenin diğer bir anahtarının da "markalaşma" olduğu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 1 kilogram ihracatının ortalama değerinin 1.6 dolar olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bu rakam tasarımlı ürünlerde 2.5 dolara, markalı ürünlerde 4.7 dolara, patentli ürünlerde ise 6 dolara yükseliyor" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, kamu alımlarında Türkiye'de üretilen ürünün yüzde 15 pahalı olsa da tercih edilmesine ilişkin desteğin açıklanmasından sonra yerli ürün alımının arttığını dile getirdi. Bu destekle birlikte kamunun satın aldığı yerli malların oranının son 6 ayda yüzde 10'dan yüzde 30'a çıktığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, böyle durumlarda kamu kurumlarının yerli malı almasının zorunlu olduğu bilgisini verdi. Yerli malı belgesini kendilerinin verdiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, 71 ilde 4 bin 736 yerli malı belgesi verdiklerini, bunun 3 bin 135'inin geçen yıl, bin 601'inin 2016'nın ilk çeyreğinde verildiğini kaydetti.
'Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayanlar çalışamayacak'
Mecidiyeköy'de yaşanan asansör kazasından ciddi ders aldıklarını, buna bağlı olarak Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezlerini kurduklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, "Artık 'Ben her işi yaparım' anlayışı bitecek. Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan hazirandan sonra çalışamayacak. Bundan sonra inşaata aldığınız adamlar, hem sıvacı hem duvarcı olup her şeyi yapmayacak" dedi. Hisarcıklıoğlu, asansör bakım ve onarımcısı, duvarcı, sıvacı, betoncu, metal saç işlemecisi gibi farklı alanlarda uluslararası geçerliliği de olan sertifika vereceklerini aktardı.
Gazze'de 5 milyar dolarlık potansiyel
TOBB olarak yurtdışı ile ilgili önemli bir adım atıp Gazze'ye ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Gazze'nin yeniden imarı konusunda 5 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu ve Türk özel sektörünün burada daha aktif olması gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, Gazze'ye kesinlikle maddi açıdan bakmadıklarını, buraya yaklaşımlarının duygusal olduğunu, Gazze'nin kendilerinde farklı bir yerde bulunduğunu dile getirdi.
'Karşılıksız çeklerde yüzde 37 artış var'
Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında sorunlu kredilerde yüzde 31, karşılıksız çeklerde yüzde 37 artış yaşandığını söyledi. Ödenmeyen çeklerde hapis cezasının kalktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, Hükümet, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile gerekli görüşmelerin tamamlandığını, 1 Ocak 2017'de çeklerin karekodlu olacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, firmaların çekleri zamanında ödemeleri konusunda değerlendirmelerinin yapılacağını ve çeklerin üzerinde "çek endeksi"nin yer alacağını belirterek, buna göre çekin güvenli olup olmadığının anlaşılabileceğini dile getirdi. Bu sayede çekin güvenli olup olmadığının görülebileceğini aktararak, "Bütün çekler karekodlu olacak ve bu dünyada bir ilk. Çek sahteciliği de bitecek" şeklinde konuştu.
'Şirketleri büyütmekte sıkıntı yaşıyoruz'
Kapanan şirketlerin kurulan şirketlere oranının 2015 yılına en düşük seviyeye gerilediğini bildiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu oranın yüzde 18'lere düştüğünü, kurulan her 100 şirket karşılığında 18 şirket kapandığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"2009 yılı verilerine göre bu rakam 24'tü. Hatta 2012 yılında 36'lara kadar çıkmıştı. 2014 yılında tekrar 24'lere geriledi. Cumhuriyet tarihinde anonim şirket ve limited şirket olarak toplam 1 milyon 164 bin şirket kurmuşuz. Şahıs değil. Şirketlerin 5 yıl hayatta kalma oranı yüzde 67.5, 10 yıl hayatta kalma oranı yüzde 42.6, 20 yıl hayatta kalma oranı yüzde 35.8. Bu oranlar İngiltere, ABD gibi Anglosakson hukukunun olduğu ülkelere göre çok yüksek. Anglosakson ülkelerdeki şirketlerin kapanma hızı bizden yüksek. Biz şirketleri yaşatıyoruz ama büyütmekte sıkıntı çekiyoruz. Şirketlerimizi nasıl büyüteceğimizi öğrenmeliyiz. Ayakta tutmayı başardık."
'Yüksek teknoloji ihracatına önem vermeliyiz'
Kişi başına düşen milli gelirde 2001'den 2008'e kadar güzel bir ivme yakalandığını, ondan sonra dalgalı bir seyir izlediklerine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, dünyanın en büyük 18'inci ekonomisi olmaya devam ettiklerini, bunu korumanın güzel olduğunu daha da ileriye gidilmesi gerektiğini ifade etti. Rekabetçilikte, inovasyonda, iş yapma kolaylığında iyileşme bulunduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, ancak bu alanlardaki dünya sıralamalarında daha yukarılara çıkmaları gerektiğini kaydetti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ihracatta ileri teknolojik ürünlerin payının sadece yüzde 5 olduğunu, OECD ortalaması olan yüzde 19'un altında kaldığını anlattı. Yüksek teknoloji ihracatında 2000-2014 döneminde Hindistan'ın 2 milyar dolardan 17 milyar dolara, Çin'in 42 milyar dolardan 580 milyar dolara, Polonya'nın 1 milyar dolardan 12 milyar dolara çıktığından bahseden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ise sadece 2 milyar dolardan 3 milyar dolara çıkabildiğini, bu işe odaklanarak daha yüksek artış sağlanabileceğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, ISO-500 listesinde yüksek teknoloji üreten firma sayısının sadece 12 olduğunun altını çizdi.
Suriye'de ışıklar sönüyor Anadolu'da yaygınlaşıyor
Türkiye'nin iç göçle başlayan verimlilik artışının ve büyüme sürecinin sonuna geldiğini belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şu anda Almanya ile aynı şehirleşme oranını yakaladıklarını, artık iç göç ve şehirleşme ile büyümenin dışında bir şeylerin yapılması gerektiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, gece uzaydan çekilen bu fotoğrafların bir nevi dünya üzerindeki ekonomik aktiviteyi gösterdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Işıma ne kadar yoğunsa, zaman içinde ne kadar yoğunlaşıyorsa, orada refah düzeyinde bir artış olduğu varsayılıyor. Peki, Türkiye'nin gece ışıma haritası ne gösteriyor? 1992-2013 döneminin değerlendirmesini yapayım. Birincisi, gece ışıması Türkiye'de refahın arttığını gösteriyor. İkincisi, refah ülke çapında artık daha dengeli yayılıyor. Üçüncüsü ise ülkede artık bir dizi iktisadi koridor ortaya çıkmaya başlıyor. Bazı bölgelerin giderek birbirine bağlandığı, ülke içi bağlantının güçlendiği görülüyor. 'Neden?' diye bakıyorsunuz. Otoyolların bir ülke için önemini görüyorsunuz. Işıkları bütün Anadolu'ya yaydık. Şimdi sıra yaydığımız bu ışıkları parlatmakta. Suriye'de 2010 ile 2014'teki ışık haritasına baktığımızda, ışıkların azaldığını görüyoruz.'' Hisarcıklıoğlu, Anadolu'nun yeni yıldızlarının ortaya çıktığını ve artık ışıkları hiç sönmeyen şehirlerin bulunduğunu belirterek, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Konya, Kayseri ve Gaziantep'i örnek gösterdi, ISO-500 listesindeki şirketlerin dağılımının Anadolu lehine değiştiğini, 1997-2014 yılları arasında ISO-1000 listesinde İstanbul şirketlerinin sayısının 105 eksildiğini söyledi.
Yerel basındaki 'iflas erteleme ilanları' dikkar çekiyor
Son dönemde kamuoyunda sıkça konuşulan iflas ertelemelerle ilgili de açıklama yapan Hisarcıklıoğlu, bununla ilgili yasanın 2004'te çıktığını dile getirdi. İflas ertelemenin bir ihtiyaçtan doğduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, "2015'te iflas erteleme isteyen firma sayısı 492. Bu rakamı Ticaret Sicil Gazetesi'nden öğrenebilirsiniz. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. İflas ertelemenin bir ihtiyaç olmasına karşın son dönemde bu işin tüccarlarının çıktığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Bazı hukuk büroları iflas erteleme kararı çıkartılması için hizmet veriyor. Bunu yerel basına verdikleri ilanlardan görüyoruz. İlanda verdikleri hizmet kısmında; 'Mali durum uygunluk kontrolü, Borca batıklık bilançosu hazırlanması, İyileşme projesi hazırlanması, Süreç mali danışmanlığı' gibi hizmetler verdikleri dikkat çekiyor. Tüm süreci yönetiyorlar. Bunlara karşı önlemler alınmalı." Öte yandan yakın bir dönemde iflas erteleme ile ilgili taraflar bir araya gelerek, bu konuda yeni kriterler belirleyecekler. Öğrenilenlere göre bir firmanın 4 kere iflas erteleme kararı çıkartabilmesinde de düzenleme yapılarak daha az sayıya çekilecek.
Borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanmaz
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl iş gücü piyasasına 892 bin kişinin katıldığından bahsederek, "2015'te 688 bin kişi işe başlamış. Bunun 611 bini özel sektör. Kamu kaynaklı istihdam ise 77 bin. Bu çok güzel. Ayrıca kayıt dışılık azalıyor, özel sektör kayıt altına giriyor. İstihdam hizmetler sektöründe rekor düzeyde 658 bin artmış. En üzüldüğümüz yer sanayi, artış 16 bin. İnşaatta 2 bin, tarımda 13 bin istihdam artışı var" dedi. Hisarcıklıoğlu, 2014-2015 mukayesesi yapıldığında cari açıkta iyileşmenin görüldüğünü belirterek, toplam cari açığın 44 milyar dolardan 32 milyar dolara düştüğünü aktardı. 2016'da 35 milyar dolar cari açık beklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kamunun 5 milyar dolar, mali sektörün 108 milyar dolar, reel sektörün 59 milyar dolar vadesi gelen kredi ödemesi bulunduğunu, bunların toplamının 207 milyar dolar tuttuğunu bildirdi. Reel sektörün aldığı borcu yatırımlarda kullandığını bildiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geleceğine yatırım yaptığını ve borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanacağını düşünmediğini aktardı.
CERN 879 milyon dolarlık ihale açacak
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne (CERN) de katkı vermeye başladığını ifade etti. TOBB'un, CERN'in Türkiye İrtibat Ofisi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, son 6 ayda Türk firmaların 4 tane ihale kazandığını dile getirdi. 3 firmanın birleşerek bu ihaleleri kazandığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu çok önemli, yıllardır takip etiğimiz işti. CERN'in irtibat ofisini TOBB merkezinde açtık. Dünyada ne kadar belge varsa var hepsi hikaye. Sen şirket olarak 'Ben CERN'e bunu yaptım' diyorsan başka bir şeye gerek yok. Türk firmalarının CERN mal ve hizmet alım ihalelerine girmelerini kolaylaştırıyoruz. 14 Nisan'da ikinci toplantıyı yapacağız. 879 milyon dolarlık 2 dev projenin tanıtımını yapacağız. Ankara OSTİM'de bi r şirket CERN'in kalite ve standardında ürün yapabiliyor." Ayrıca Hisarcıklıoğlu, nükleer endüstri için de Japonya ile çalıştıklarını söyledi.
'E- ticareti kullanmamız lazım'
Sanayide geleceğin 3 temel teknoloji etrafında şekilleneceğine değinen Hisarcıklıoğlu, bunların "biyoteknoloji", "nanoteknoloji" ve "bilgi-iletişim teknolojisi" olduğunu aktardı. Türkiye'deki KOBİ'lerin bulut teknoloji kullanma oranının çok düşük olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "E-ticarette bütün dünya ayağının ucuna geliyor. Türkiye'de e-ticaret kanallarını kullanan şirketlerin oranı OECD ortalamasının çok gerisinde. Bunu bütün dünya kullanıyor, biz neden kullanmıyoruz? E-ticaret ile bütün dünyaya mal satabiliyorsunuz" şeklinde konuştu.
37 milyar doların 1 milyar doları Türkiye’de
Son dönemde gelişmekte olan ülkelere para girişi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Bunun altında Fed’in faiz artışını yavaşlatması, Avrupa Merkez Bankası’nın faizi sıfıra yakınlaştırması yatıyor. Gelişmekte olan ülkelere 37 milyar dolar para girdi. Bunun 1 milyar doları ülkemize dışarıdan geldi” ifadelerini kullandı. Kamu bütçesinin çok iyi yönetildiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, bu alanda Avrupa Birliğinin 28 ülkesinin 22’sinden iyi konumda olduklarını, 2015’te bir önceki yıla göre bütçe gelirinin yüzde 14, bütçe giderinin ise yüzde 13 arttığını anlattı. Hisarcıklıoğlu, “Burada faiz giderleri ne kadar artarsa bize vergi olarak dönüyor. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.2. Bu bütçenin iyi yönetildiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iflas ertelemenin bir ihtiyaç olduğunu ancak son dönemde bu işlemin kötüye kullanıldığı örneklerin sıklaştığını dile getirdi.
İMAM GÜNEŞ - SERCAN AKINCI
İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, zora girmiş şirketlere iflas erteleme olanağı sağlayan mevzuatın ihtiyaçtan kaynaklandığını, ancak uygulamada suistimallerin bulunduğunu söyledi. Son dönemde bu işin tüccarlarının ortaya çıktığına ve bazı hukuk bürolarının hileli "iflas erteleme kararı çıkarma" konusunda çalıştığına işaret eden Hisacıklıoğlu, haksız uygulamaların önlenmesi gerektiğini vurguladı.
İflas erteleme ile ilgili tarafların yakında bir araya gelerek yeni kriterler belirleyeceklerini açıklayan Hisarcıklıoğlu, iflas erteleme kararı sayısı için de sınırlama getirileceğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, "İflas erteleme bir ihtiyaç. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" dedi. EGD'nin Kartepe Zirvesi'nde, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin sunum gerçekleştiren TOBB Başkanı, "kolay bir yıl olmayacak" diye nitelediği 2016'da riskler yerine fırsatlara odaklanılması gerektiğini belirtti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gerek iş dünyasının gerekse finansçıların son dönemde sık sık gündeme getirdiği iflas ertelemeler konusunu mercek altına aldı. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, iflas ertelemeye yeni kriterler getirilmesi için bakanlıklarla çalıştıklarını söyledi. Ekonomi Gazeteciler Derneği'nin (EGD) bu yıl 12'ncisini düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi'nde, "Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik Görünüm" başlıklı bir sunum gerçekleştiren Hisarcıklıoğlu, son günlerin en önemli tartışmalarından "iflas erteleme"ye de geniş bir bölüm ayırdı ve son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Hisarcıklıoğlu, "İflas erteleme bir ihtiyaç. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'nin 2015 büyüme verilerine değinen Hisarcıklıoğlu, 2016'nın kolay bir yıl olmayacağını, gelişen ülkelerdeki ekonomik sıkıntıların devam ettiğini, orta vadeli düşünmenin daha yararlı olacağını, böyle dönemlerde fırsatların neler olduğuna bakılması gerektiğini aktardı. Orta vadeli düşünmenin daha iyi olacağını savunan Hisarcıklıoğlu, "Yarın neyi daha iyi yapacağımıza bakmamız lazım. Riskler yerine firsatlara odaklanmalıyız" dedi.
Hisarcıklıoğlu, 21'inci yüzyılda ilk defa 2015'te Çin ve Hindistan haricinde, gelişmiş ülkelerin büyüme hızının gelişmiş ülkelerden daha hızlı olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, bunun, fakirin zengine yaklaşmasını engelleyen durum olduğunu ifade etti. İş makinesi satış rakamlarına bakarak dünya ekonomisini okuduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, son 3 yıldır büyük bir firmanın satış rakamlarının gerilediğini bildirdi. Türkiye'de özel sektörün makine teçhizat yatırımlarında 2011 yılını hala yakalayamadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, buna karşın büyüme trendine girildiğini kaydetti. Küresel gelir eşitsizliğini azaltmak için gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı büyümesine ihtiyaç olduğuna dikat çeken Hisarcıklıoğlu, "Hindistan ve Çin'i çıkardığımızda gelişmiş ülkeler, gelişen ülkelerin üzerinde büyümüş" şeklinde konuştu.
Riskleri bırakıp fırsatlara odaklanmalıyız'
Çevre coğrafyalardaki karışıklık, terör, FED kaynaklı belirsizlik, petrol satan ülkelerin alım gücünün zayıflaması, özel sektördeki yüksek borçluluk gibi risklerin görüldüğünü kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu noktada fırsatlara odaklanılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin yüzde 4 büyüme yakaladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Dünya ortalaması yüzde 3.1. Gelişen ülkeler ortalaması yüzde 4. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme bekliyorum. Krizden sonra 20082015 döneminde büyümede yüzde 3.4 ortalama yakaladık. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde, yüzde 5'e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'Sanayi, Türkiye ortalamasının altında büyüdü'
Küresel ekonominin geçen yıl yüzde 3.1 büyüyerek toparlandığını belirten Hisarcıklıoğlu, 2016'da dünya geneli büyümenin binde 3'lük bir toparlanma ile yüzde 3.4 olarak gerçekleşmesinin beklendiğine dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin büyüme oranının 2016'da yüzde 1.9'dan yüzde 2.1'e, gelişen ülkelerinkinin ise yüzde 4'ten yüzde 4.3'e çıkacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "AB ekonomisi yüzde 1.7 büyüyecek. 2015'te yüzde 1.5 büyümüştü. Bu güzel bir gelişme. Bizim en önemli pazarımız. Küresel ticaret hacmi 2015'te yüzde 2.8 arttı. 2016'da da yüzde 2.8 artış bekleniyor" diye konuştu.
Geçen yıl 2014'e göre finans sektöründe yüzde 10, tarımda yüzde 7.6, turizmde yüzde 4.6, eğitimde yüzde 5.4'lük büyüme yakalandığı kaydeden Hisarcıklıoğlu, sanayinin Türkiye ortalamasının altında yüzde 3.8 olarak büyüdüğünü aktardı. Hisarcıklıoğlu, yüzde 4'lük büyümenin 3.7'sinin iç tüketimden geldiğini kaydederek, yatırımların katkısının yüzde 0.9, ihracatın katkısının yüzde -0.3 olduğunu, başarılı bir büyüme için bu 3 kalemin dengede olması gerektiğini vurguladı.
'Potansiyelimizi kullanabilirsek hızlı büyürüz'
Harvard Üniversitesi'nin "Türkiye kendi liginde 2020'ye kadar dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olacak", IMF'nin ise "13'üncü ülke olacak" dediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "İçimize kapanıp kavga edersek IMF'nin, içimize kapanmayıp üretime odaklanırsak Harvard'ın tahmini tutar. Harvard potansiyele bakıyor. Türkiye'de bu potansiyel var. Ne olur kavga etmeyelim, geleceğimize odaklanalım" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin mevcut potansiyelini kullanabilirse hızlı bir büyüme performansı göstereceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bundan daha iyi olmaya aday olduğunu savundu.
'Kadın girişimciler artarsa Türkiye kazanır'
Zenginleşmenin 3 anahtarına değinen Hisarcıklıoğlu, bu konuda kadın girişimciliğinin büyük önem arz ettiğini, OECD ülkeleri arasında 2014'te kadınların çalışma hayatında yer alma endeksinde sondan üçüncü olduklarını söyledi. Buna rağmen güzel gelişmeler yaşandığını, bu konuda atılan tohumların tuttuğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, 2015'te kadınların kurduğu şirket sayısında müthiş bir artış görüldüğünü bildirdi. Kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapılması konusunda çağrıda bulunan Hisarcıklıoğlu, "Genç kızlarımızı girişimciliğe heveslendirirsek Türkiye o zaman kazanır" dedi.
Zenginleşmenin ikinci anahtarının "inovasyon" olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, küresel inovasyonda Türkiye'nin daha üst sıraları hedeflemesini ve daha fazla odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.
Dünyanın ortaklık ekonomisine doğru gittiğini, eski köye yeni adet getirenin kazandığını, paylaşım ekonomisinin en güzel noktalarından bir tanesinin de bu durum olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, "Mesela UBER'in bir tane taksisi yok ancak en büyük taksi şirketi. Facebook dünyanın en büyük sosyal medya şirketi ama bir tane içerik üretmiyor. Yemek Sepeti hiç yemek yapmıyor ama en büyük restoran" ifadelerini kullandı.
'Kamu, iç tüketimden alım yapıyor'
Zenginleşmenin diğer bir anahtarının da "markalaşma" olduğu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 1 kilogram ihracatının ortalama değerinin 1.6 dolar olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bu rakam tasarımlı ürünlerde 2.5 dolara, markalı ürünlerde 4.7 dolara, patentli ürünlerde ise 6 dolara yükseliyor" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, kamu alımlarında Türkiye'de üretilen ürünün yüzde 15 pahalı olsa da tercih edilmesine ilişkin desteğin açıklanmasından sonra yerli ürün alımının arttığını dile getirdi. Bu destekle birlikte kamunun satın aldığı yerli malların oranının son 6 ayda yüzde 10'dan yüzde 30'a çıktığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, böyle durumlarda kamu kurumlarının yerli malı almasının zorunlu olduğu bilgisini verdi. Yerli malı belgesini kendilerinin verdiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, 71 ilde 4 bin 736 yerli malı belgesi verdiklerini, bunun 3 bin 135'inin geçen yıl, bin 601'inin 2016'nın ilk çeyreğinde verildiğini kaydetti.
'Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayanlar çalışamayacak'
Mecidiyeköy'de yaşanan asansör kazasından ciddi ders aldıklarını, buna bağlı olarak Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezlerini kurduklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, "Artık 'Ben her işi yaparım' anlayışı bitecek. Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan hazirandan sonra çalışamayacak. Bundan sonra inşaata aldığınız adamlar, hem sıvacı hem duvarcı olup her şeyi yapmayacak" dedi. Hisarcıklıoğlu, asansör bakım ve onarımcısı, duvarcı, sıvacı, betoncu, metal saç işlemecisi gibi farklı alanlarda uluslararası geçerliliği de olan sertifika vereceklerini aktardı.
Gazze'de 5 milyar dolarlık potansiyel
TOBB olarak yurtdışı ile ilgili önemli bir adım atıp Gazze'ye ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Gazze'nin yeniden imarı konusunda 5 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu ve Türk özel sektörünün burada daha aktif olması gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, Gazze'ye kesinlikle maddi açıdan bakmadıklarını, buraya yaklaşımlarının duygusal olduğunu, Gazze'nin kendilerinde farklı bir yerde bulunduğunu dile getirdi.
'Karşılıksız çeklerde yüzde 37 artış var'
Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında sorunlu kredilerde yüzde 31, karşılıksız çeklerde yüzde 37 artış yaşandığını söyledi. Ödenmeyen çeklerde hapis cezasının kalktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, Hükümet, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile gerekli görüşmelerin tamamlandığını, 1 Ocak 2017'de çeklerin karekodlu olacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, firmaların çekleri zamanında ödemeleri konusunda değerlendirmelerinin yapılacağını ve çeklerin üzerinde "çek endeksi"nin yer alacağını belirterek, buna göre çekin güvenli olup olmadığının anlaşılabileceğini dile getirdi. Bu sayede çekin güvenli olup olmadığının görülebileceğini aktararak, "Bütün çekler karekodlu olacak ve bu dünyada bir ilk. Çek sahteciliği de bitecek" şeklinde konuştu.
'Şirketleri büyütmekte sıkıntı yaşıyoruz'
Kapanan şirketlerin kurulan şirketlere oranının 2015 yılına en düşük seviyeye gerilediğini bildiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu oranın yüzde 18'lere düştüğünü, kurulan her 100 şirket karşılığında 18 şirket kapandığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"2009 yılı verilerine göre bu rakam 24'tü. Hatta 2012 yılında 36'lara kadar çıkmıştı. 2014 yılında tekrar 24'lere geriledi. Cumhuriyet tarihinde anonim şirket ve limited şirket olarak toplam 1 milyon 164 bin şirket kurmuşuz. Şahıs değil. Şirketlerin 5 yıl hayatta kalma oranı yüzde 67.5, 10 yıl hayatta kalma oranı yüzde 42.6, 20 yıl hayatta kalma oranı yüzde 35.8. Bu oranlar İngiltere, ABD gibi Anglosakson hukukunun olduğu ülkelere göre çok yüksek. Anglosakson ülkelerdeki şirketlerin kapanma hızı bizden yüksek. Biz şirketleri yaşatıyoruz ama büyütmekte sıkıntı çekiyoruz. Şirketlerimizi nasıl büyüteceğimizi öğrenmeliyiz. Ayakta tutmayı başardık."
'Yüksek teknoloji ihracatına önem vermeliyiz'
Kişi başına düşen milli gelirde 2001'den 2008'e kadar güzel bir ivme yakalandığını, ondan sonra dalgalı bir seyir izlediklerine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, dünyanın en büyük 18'inci ekonomisi olmaya devam ettiklerini, bunu korumanın güzel olduğunu daha da ileriye gidilmesi gerektiğini ifade etti. Rekabetçilikte, inovasyonda, iş yapma kolaylığında iyileşme bulunduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, ancak bu alanlardaki dünya sıralamalarında daha yukarılara çıkmaları gerektiğini kaydetti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ihracatta ileri teknolojik ürünlerin payının sadece yüzde 5 olduğunu, OECD ortalaması olan yüzde 19'un altında kaldığını anlattı. Yüksek teknoloji ihracatında 2000-2014 döneminde Hindistan'ın 2 milyar dolardan 17 milyar dolara, Çin'in 42 milyar dolardan 580 milyar dolara, Polonya'nın 1 milyar dolardan 12 milyar dolara çıktığından bahseden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ise sadece 2 milyar dolardan 3 milyar dolara çıkabildiğini, bu işe odaklanarak daha yüksek artış sağlanabileceğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, ISO-500 listesinde yüksek teknoloji üreten firma sayısının sadece 12 olduğunun altını çizdi.
Suriye'de ışıklar sönüyor Anadolu'da yaygınlaşıyor
Türkiye'nin iç göçle başlayan verimlilik artışının ve büyüme sürecinin sonuna geldiğini belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şu anda Almanya ile aynı şehirleşme oranını yakaladıklarını, artık iç göç ve şehirleşme ile büyümenin dışında bir şeylerin yapılması gerektiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, gece uzaydan çekilen bu fotoğrafların bir nevi dünya üzerindeki ekonomik aktiviteyi gösterdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Işıma ne kadar yoğunsa, zaman içinde ne kadar yoğunlaşıyorsa, orada refah düzeyinde bir artış olduğu varsayılıyor. Peki, Türkiye'nin gece ışıma haritası ne gösteriyor? 1992-2013 döneminin değerlendirmesini yapayım. Birincisi, gece ışıması Türkiye'de refahın arttığını gösteriyor. İkincisi, refah ülke çapında artık daha dengeli yayılıyor. Üçüncüsü ise ülkede artık bir dizi iktisadi koridor ortaya çıkmaya başlıyor. Bazı bölgelerin giderek birbirine bağlandığı, ülke içi bağlantının güçlendiği görülüyor. 'Neden?' diye bakıyorsunuz. Otoyolların bir ülke için önemini görüyorsunuz. Işıkları bütün Anadolu'ya yaydık. Şimdi sıra yaydığımız bu ışıkları parlatmakta. Suriye'de 2010 ile 2014'teki ışık haritasına baktığımızda, ışıkların azaldığını görüyoruz.'' Hisarcıklıoğlu, Anadolu'nun yeni yıldızlarının ortaya çıktığını ve artık ışıkları hiç sönmeyen şehirlerin bulunduğunu belirterek, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Konya, Kayseri ve Gaziantep'i örnek gösterdi, ISO-500 listesindeki şirketlerin dağılımının Anadolu lehine değiştiğini, 1997-2014 yılları arasında ISO-1000 listesinde İstanbul şirketlerinin sayısının 105 eksildiğini söyledi.
Yerel basındaki 'iflas erteleme ilanları' dikkar çekiyor
Son dönemde kamuoyunda sıkça konuşulan iflas ertelemelerle ilgili de açıklama yapan Hisarcıklıoğlu, bununla ilgili yasanın 2004'te çıktığını dile getirdi. İflas ertelemenin bir ihtiyaçtan doğduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, "2015'te iflas erteleme isteyen firma sayısı 492. Bu rakamı Ticaret Sicil Gazetesi'nden öğrenebilirsiniz. Buradaki eksik ve noksanların düzeltilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. İflas ertelemenin bir ihtiyaç olmasına karşın son dönemde bu işin tüccarlarının çıktığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Bazı hukuk büroları iflas erteleme kararı çıkartılması için hizmet veriyor. Bunu yerel basına verdikleri ilanlardan görüyoruz. İlanda verdikleri hizmet kısmında; 'Mali durum uygunluk kontrolü, Borca batıklık bilançosu hazırlanması, İyileşme projesi hazırlanması, Süreç mali danışmanlığı' gibi hizmetler verdikleri dikkat çekiyor. Tüm süreci yönetiyorlar. Bunlara karşı önlemler alınmalı." Öte yandan yakın bir dönemde iflas erteleme ile ilgili taraflar bir araya gelerek, bu konuda yeni kriterler belirleyecekler. Öğrenilenlere göre bir firmanın 4 kere iflas erteleme kararı çıkartabilmesinde de düzenleme yapılarak daha az sayıya çekilecek.
Borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanmaz
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl iş gücü piyasasına 892 bin kişinin katıldığından bahsederek, "2015'te 688 bin kişi işe başlamış. Bunun 611 bini özel sektör. Kamu kaynaklı istihdam ise 77 bin. Bu çok güzel. Ayrıca kayıt dışılık azalıyor, özel sektör kayıt altına giriyor. İstihdam hizmetler sektöründe rekor düzeyde 658 bin artmış. En üzüldüğümüz yer sanayi, artış 16 bin. İnşaatta 2 bin, tarımda 13 bin istihdam artışı var" dedi. Hisarcıklıoğlu, 2014-2015 mukayesesi yapıldığında cari açıkta iyileşmenin görüldüğünü belirterek, toplam cari açığın 44 milyar dolardan 32 milyar dolara düştüğünü aktardı. 2016'da 35 milyar dolar cari açık beklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kamunun 5 milyar dolar, mali sektörün 108 milyar dolar, reel sektörün 59 milyar dolar vadesi gelen kredi ödemesi bulunduğunu, bunların toplamının 207 milyar dolar tuttuğunu bildirdi. Reel sektörün aldığı borcu yatırımlarda kullandığını bildiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geleceğine yatırım yaptığını ve borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanacağını düşünmediğini aktardı.
CERN 879 milyon dolarlık ihale açacak
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne (CERN) de katkı vermeye başladığını ifade etti. TOBB'un, CERN'in Türkiye İrtibat Ofisi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, son 6 ayda Türk firmaların 4 tane ihale kazandığını dile getirdi. 3 firmanın birleşerek bu ihaleleri kazandığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu çok önemli, yıllardır takip etiğimiz işti. CERN'in irtibat ofisini TOBB merkezinde açtık. Dünyada ne kadar belge varsa var hepsi hikaye. Sen şirket olarak 'Ben CERN'e bunu yaptım' diyorsan başka bir şeye gerek yok. Türk firmalarının CERN mal ve hizmet alım ihalelerine girmelerini kolaylaştırıyoruz. 14 Nisan'da ikinci toplantıyı yapacağız. 879 milyon dolarlık 2 dev projenin tanıtımını yapacağız. Ankara OSTİM'de bi r şirket CERN'in kalite ve standardında ürün yapabiliyor." Ayrıca Hisarcıklıoğlu, nükleer endüstri için de Japonya ile çalıştıklarını söyledi.
'E- ticareti kullanmamız lazım'
Sanayide geleceğin 3 temel teknoloji etrafında şekilleneceğine değinen Hisarcıklıoğlu, bunların "biyoteknoloji", "nanoteknoloji" ve "bilgi-iletişim teknolojisi" olduğunu aktardı. Türkiye'deki KOBİ'lerin bulut teknoloji kullanma oranının çok düşük olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "E-ticarette bütün dünya ayağının ucuna geliyor. Türkiye'de e-ticaret kanallarını kullanan şirketlerin oranı OECD ortalamasının çok gerisinde. Bunu bütün dünya kullanıyor, biz neden kullanmıyoruz? E-ticaret ile bütün dünyaya mal satabiliyorsunuz" şeklinde konuştu.
37 milyar doların 1 milyar doları Türkiye’de
Son dönemde gelişmekte olan ülkelere para girişi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Bunun altında Fed’in faiz artışını yavaşlatması, Avrupa Merkez Bankası’nın faizi sıfıra yakınlaştırması yatıyor. Gelişmekte olan ülkelere 37 milyar dolar para girdi. Bunun 1 milyar doları ülkemize dışarıdan geldi” ifadelerini kullandı. Kamu bütçesinin çok iyi yönetildiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, bu alanda Avrupa Birliğinin 28 ülkesinin 22’sinden iyi konumda olduklarını, 2015’te bir önceki yıla göre bütçe gelirinin yüzde 14, bütçe giderinin ise yüzde 13 arttığını anlattı. Hisarcıklıoğlu, “Burada faiz giderleri ne kadar artarsa bize vergi olarak dönüyor. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.2. Bu bütçenin iyi yönetildiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.