Haber Detayı

Yeni başkan resesyonla boğuşacak


ABD’de resesyon döngülerini inceleyen uzmanlar şu anda bir krizin gecikmiş durumda olduğunu aktarıyor.

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Amerikan halkının 8 Kasım’da sandığa giderek seçeceği yeni başkan yeni bir resesyon dönemiyle mücadele etmek zorunda. Kimse resesyonun ABD’yi ne zaman vuracağını kesin olarak bilmiyor fakat resesyon döngülerine bakıldığında uzmanlara göre şu anda kriz gecikmiş durumda. Ve ABD ekonomisinin 2017 ya da 2018’de bocalayacağını düşünen uzman sayısı her geçen gün artıyor. ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Merkezi verilerine göre resesyon döngüsü şimdiye kadar en fazla beş yıl olmuşken, 2008’den bu yana büyük bir resesyon yaşanmaması dünyanın en büyük ekonomisinin 2017 yılında ciddi bir resesyon yaşayacağı ihtimalini artırıyor.

Yatırım danışmanlığı şirketi Commonwealth Financial Yatırım Masası Başkanı Brad McMillan, “ 2017’nin sonunda; 2018’in başlangıcında resesyonun kuvvetle ihtimal olduğunu düşünüyorum. Tüm ekonomik göstergeler bu zaman dilimini işaret ediyor” diye uyarıyor.

Yatırım firması Carlyle Group’un kurucu ortağı milyarder David Rubenstein yeni seçilecek ABD Başkanı’nın resesyonla yüzleşecebileceği olasılığını ilk dillendirenlerdendi. Rubenstein “Trump ya da Clinton’ın başkan seçilmesi halinde neler yapacağını kestirmek şu an için çok erken. Ancak ortada kesin olan bir şey var; o da yeni başkanın ekonomik yavaşlamayla karşı karşıya kalacağıdır” diye konuşmuştu.

'İki resesyon arası en fazla sekiz yıldır, on yıl olmaz'

ABD'nin nispeten düşük oranlarda büyüme kaydettiğini aktaran Rubenstein "Birkaç yıl öncesine oranla ekonomik yavaşlama ihtimalinin çok daha yüksek olduğu bir dönemdeyiz. En son resesyonumuz 2009’un haziran ayında son buldu. Genel olarak reseyonlar arasında yedi yıl geçer. Bazen sekiz ya da sekiz buçuk yıl geçebilir ama 10 veya 11 yıl olmaz Muhtemelen bir sonraki başkanın ilk döneminde resesyona çok yakın bir süreç veya düşük büyüme ortamı olabilecek” değerlendimesini yaptı.

ABD'nin TÜSİAD'ı endişeli, yeni başkana şimdiden mesaj verdi

Amerikan iş dünyası da resesyon konusunda endişeli. Kurulduğu 70’li yıllardan bu yana izlenen kamu politikalarının Amerikan iş dünyasının yararına hareket etmesi için çalışan Business Roundtable Başkanı John Engler, “Bizim beklentimiz ABD ekonomisi görece zayıf olacağı yönünde. Yeni başkan görevi devralır almaz bir plana ihtiyacı olacak” değerlendirmesini yaptı.

Business Roundtable ABD’nin en büyük şirketlerinin tepe yöneticilerinin üye olduğu ‘muhafazakar’ bir grup olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar ABD’yi bekleyen olası resesyonun 1929 yılında başlayan ve 1930 yılında küresel etkileri büyüyen ‘Büyük Buhran’daki kadar kötü olmayacağını belirtiyor. Bir sonraki başkan ve Kongre’nin uygun eylem planını hayata geçirmesi durumunda krizin ömrünün kısa olabileceği ifade ediliyor. Öte yandan Amerikan iş cemiyeti, vergi ve göçmen reformu konularında bastırıyor. Business Roundtable üyesi ve Caterpillar’ın (CAT) CEO’su Doug Oberhelman, “ Biz bu iki konu hakkında keskin politikalara ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.

Analistler, geçmişte yaşanan ‘Büyük Buhran’ ve finasal krizlerde kurtarıcı olarak devreye giren ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yeni resesyonla mücadelede elinde fazla silahının kalmadığı konusunda uyarıyor. Kriz dönemlerinde ilk olarak faizleri düşüren Fed’in bu hamlesinin çok fazla bir etkisi olmayacak. Zira ABD’de faizler halihazırda yüzde 0,25-0,50 aralığıyla tarihi düşük seviyelerde. Hal böyle olunca reseyonla mücadelede en büyük görev Beyaz Saray ve ABD Kongresine düşecek.

Clinton ve Trump'ın kriz reçeteleri farklı

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de ekonomik kriz dönemlerinde Demokrat ve Cumhuriyetçilerin izledikleri ekonomik yol haritaları birbirinden çok faklı. Demokratlar ekonomik krizin pençesindeyken hükümet harcamalarını artırma eğiliminde bir yol izliyor. Buradaki amaç ekonomiye güvenin zayıfl adığı bir ortamda nakit sıkıntısı içinde olan şirketlerin ve tüketicilerin yerine kamunun öne çıkarak piyasaları destekleyici harcamalar yapmasını sağlamak. Demokrat başkan aday adayı Hillary Clinton bu anlamda ekonomist ve iş dünyasının hoş karşıladığı büyük altyapı harcamaları planını duyurdu. Cumhuriyetçiler ise iş sahipleri ve tüketicilerin eline daha fazla para geçmesi düşüncesiyle vergi kesintileri hamlelerini devreye sokuyor. Bu bağlamda Cumhuriyetçi aday adayı Donald Trump şirket ve bireyleri içeren geniş kapsamlı vergi kesintisi planını sundu.

ABD’de resesyon döngülerini inceleyen uzmanlar şu anda bir krizin gecikmiş durumda olduğunu aktarıyor.

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Amerikan halkının 8 Kasım’da sandığa giderek seçeceği yeni başkan yeni bir resesyon dönemiyle mücadele etmek zorunda. Kimse resesyonun ABD’yi ne zaman vuracağını kesin olarak bilmiyor fakat resesyon döngülerine bakıldığında uzmanlara göre şu anda kriz gecikmiş durumda. Ve ABD ekonomisinin 2017 ya da 2018’de bocalayacağını düşünen uzman sayısı her geçen gün artıyor. ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Merkezi verilerine göre resesyon döngüsü şimdiye kadar en fazla beş yıl olmuşken, 2008’den bu yana büyük bir resesyon yaşanmaması dünyanın en büyük ekonomisinin 2017 yılında ciddi bir resesyon yaşayacağı ihtimalini artırıyor.

Yatırım danışmanlığı şirketi Commonwealth Financial Yatırım Masası Başkanı Brad McMillan, “ 2017’nin sonunda; 2018’in başlangıcında resesyonun kuvvetle ihtimal olduğunu düşünüyorum. Tüm ekonomik göstergeler bu zaman dilimini işaret ediyor” diye uyarıyor.

Yatırım firması Carlyle Group’un kurucu ortağı milyarder David Rubenstein yeni seçilecek ABD Başkanı’nın resesyonla yüzleşecebileceği olasılığını ilk dillendirenlerdendi. Rubenstein “Trump ya da Clinton’ın başkan seçilmesi halinde neler yapacağını kestirmek şu an için çok erken. Ancak ortada kesin olan bir şey var; o da yeni başkanın ekonomik yavaşlamayla karşı karşıya kalacağıdır” diye konuşmuştu.

'İki resesyon arası en fazla sekiz yıldır, on yıl olmaz'

ABD'nin nispeten düşük oranlarda büyüme kaydettiğini aktaran Rubenstein "Birkaç yıl öncesine oranla ekonomik yavaşlama ihtimalinin çok daha yüksek olduğu bir dönemdeyiz. En son resesyonumuz 2009’un haziran ayında son buldu. Genel olarak reseyonlar arasında yedi yıl geçer. Bazen sekiz ya da sekiz buçuk yıl geçebilir ama 10 veya 11 yıl olmaz Muhtemelen bir sonraki başkanın ilk döneminde resesyona çok yakın bir süreç veya düşük büyüme ortamı olabilecek” değerlendimesini yaptı.

ABD'nin TÜSİAD'ı endişeli, yeni başkana şimdiden mesaj verdi

Amerikan iş dünyası da resesyon konusunda endişeli. Kurulduğu 70’li yıllardan bu yana izlenen kamu politikalarının Amerikan iş dünyasının yararına hareket etmesi için çalışan Business Roundtable Başkanı John Engler, “Bizim beklentimiz ABD ekonomisi görece zayıf olacağı yönünde. Yeni başkan görevi devralır almaz bir plana ihtiyacı olacak” değerlendirmesini yaptı.

Business Roundtable ABD’nin en büyük şirketlerinin tepe yöneticilerinin üye olduğu ‘muhafazakar’ bir grup olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar ABD’yi bekleyen olası resesyonun 1929 yılında başlayan ve 1930 yılında küresel etkileri büyüyen ‘Büyük Buhran’daki kadar kötü olmayacağını belirtiyor. Bir sonraki başkan ve Kongre’nin uygun eylem planını hayata geçirmesi durumunda krizin ömrünün kısa olabileceği ifade ediliyor. Öte yandan Amerikan iş cemiyeti, vergi ve göçmen reformu konularında bastırıyor. Business Roundtable üyesi ve Caterpillar’ın (CAT) CEO’su Doug Oberhelman, “ Biz bu iki konu hakkında keskin politikalara ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.

Analistler, geçmişte yaşanan ‘Büyük Buhran’ ve finasal krizlerde kurtarıcı olarak devreye giren ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yeni resesyonla mücadelede elinde fazla silahının kalmadığı konusunda uyarıyor. Kriz dönemlerinde ilk olarak faizleri düşüren Fed’in bu hamlesinin çok fazla bir etkisi olmayacak. Zira ABD’de faizler halihazırda yüzde 0,25-0,50 aralığıyla tarihi düşük seviyelerde. Hal böyle olunca reseyonla mücadelede en büyük görev Beyaz Saray ve ABD Kongresine düşecek.

Clinton ve Trump'ın kriz reçeteleri farklı

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de ekonomik kriz dönemlerinde Demokrat ve Cumhuriyetçilerin izledikleri ekonomik yol haritaları birbirinden çok faklı. Demokratlar ekonomik krizin pençesindeyken hükümet harcamalarını artırma eğiliminde bir yol izliyor. Buradaki amaç ekonomiye güvenin zayıfl adığı bir ortamda nakit sıkıntısı içinde olan şirketlerin ve tüketicilerin yerine kamunun öne çıkarak piyasaları destekleyici harcamalar yapmasını sağlamak. Demokrat başkan aday adayı Hillary Clinton bu anlamda ekonomist ve iş dünyasının hoş karşıladığı büyük altyapı harcamaları planını duyurdu. Cumhuriyetçiler ise iş sahipleri ve tüketicilerin eline daha fazla para geçmesi düşüncesiyle vergi kesintileri hamlelerini devreye sokuyor. Bu bağlamda Cumhuriyetçi aday adayı Donald Trump şirket ve bireyleri içeren geniş kapsamlı vergi kesintisi planını sundu.