'Cari açık yüzde 3'lerin altına inebilir'
Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Dış ticarette Türk lirası kullanımının artmasıyla, cari açığın yüzde 3’ün de altına inmesini bekliyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yazılı açıklamasında, mayıs ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabındaki açığın bu yılın ilk 5 ayı itibarıyla, geçen yılın aynı dönemine göre 5 milyar dolar azaldığını hatırlatan Zeybekci, toplamda yüzde 26,7'lik bir daralma anlamına gelen bu gelişmenin ülke ekonomisi için sevindirici bir duruma işaret ettiğini ifade etti.
Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığının mayıs ayı itibarıyla 27,2 milyar dolar olduğuna ve 2010 yılı Temmuz döneminden bu yana en düşük düzeyine indiğine dikkati çeken Zeybekci, dış ticaret açığındaki gerilemenin cari açıkla mücadeleyi desteklediğini kaydetti.
Türkiye ekonomisinin 2014 yılından bu yana dış ticaret açığını azalttığına, bu duruma bağlı olarak da cari işlemler açığının daha düşük seviyelere gerilediğine işaret eden Zeybekci, "2016 yılının başından itibaren devam eden bu ivme, mayıs ayında da kendini göstermiştir" ifadesini kullandı.
Geçen yıl küresel ticarette gözlemlenen sarsıntılı sürecin bu yıl da devam ettiğine değinen Zeybekci, küresel talep seviyesindeki olumsuzlukların, dünya genelinde söz konusu olduğu gibi Türkiye'nin dış ticaret hareketlerinde de kendisini gösterdiğini bildirdi.
Küresel konjonktürün yanı sıra, Ekonomi Bakanlığı olarak uygulamaya koydukları önlemler ve etkin politika araçları sayesinde dış ticaret açığını istikrarlı olarak daha düşük düzeylere indirdiklerini vurgulayan Zeybekci, "Bu doğrultuda ihracata dayalı üretim ve büyüme modeline geçişe öncelik veriyor, aynı zamanda da gereksiz ve lüks tüketim malı ithalatına karşı tedbirler geliştiriyoruz. Bu adımlarımız, dış ticaret açığımızı daha da azaltarak cari açığı düşürme gayretlerimize yardımcı olmaktadır. Nitekim bu yılın ilk 5 ayında ihracatımız toplam 3 ayda artış kaydederken, ithalatımız ise ocaktan bu yana azalmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
'Turizm gelirleri artacak'
Türkiye'nin hizmet ticaretinde net ihracatçı konumunun da güçleneceğini ifade eden Zeybekci, hizmet ihracatının mayısta yüzde 13,6 azalarak 3,3 milyar dolar olduğunu, 5 aylık dönemde de hizmet ihracatı gelirlerindeki azalışın yüzde 13,5 kaydedildiğini belirtti.
Hizmet ihracatındaki gerilemenin temel belirleyicisinin en önemli ihraç kalemleri olan turizm ve taşımacılık sektörlerindeki gelir azalışı olduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Son dönemlerde bölge ülkeleri ile başlatmış olduğumuz siyasi diyalog sürecinin pozitif meyveler vermeye başlaması ve hükümet olarak sektör taleplerine istinaden yakın dönemde hayata geçirdiğimiz tedbirler neticesinde turizm gelirlerimiz yılın geri kalanında daha olumlu bir trend içerisinde girecektir." görüşüne yer verdi.
'Türkiye cazibe merkezi olmaya devam edecek'
Doğrudan yatırım girişlerini artırmak için de yapısal reformların süreceğini vurgulayan Zeybekci, "Uygulanacak doğru politikalarla Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımlar hızlanarak artış kaydedecek, ülkemiz cazibe merkezi olmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.
Rezerv varlıklarının artmaya devam ettiğini ve ocak-mayıs döneminde Türkiye'ye 7,3 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi olduğunu hatırlatan Zeybekci, bu durumun, ekonominin küresel piyasalardaki dalgalanmalardan olumlu yönde ayrışmasının bir sonucu olduğunu belirtti. Zeybekci, şunları kaydetti:
"Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırma sürecine girmesiyle, ülkemizin finansman koşulları için ciddi bir tehdit durumunun ortaya çıktığına yönelik algı yerleştirilmeye çalışıldı.Türkiye’nin finansman koşulları için esas belirleyici olan durum, Avrupa Merkez Bankasının hali hazırda yürüttüğü ve kapsamını giderek artırdığı parasal genişleme sürecidir. Bu bölgede meydana gelen genişleyici süreç, 1 yıldan uzun bir süredir vurguladığımız gibi, ülkemize yönelecek finansman akımını daha pozitif yönde etkilemektedir. 2016, mevcut veriler ışığında hem resmi rezerv varlıklarımızın artışa geçtiği, hem de ekonomimize yönelen portföy yatırımlarının yeniden net girişe geçtiği bir yıl olarak kendini göstermektedir."
'Yüzde 3'ün altına inmesini bekliyoruz'
Cari açıkla mücadelede en etkili aracın daha çok üretim ve ihracat olduğunu vurgulayan Zeybekci, ekonomi yönetimi olarak, cari işlemler açığı gibi kırılganlık unsurlarını sürdürülebilir düzeylere çekmek ve daha sağlıklı finansman koşulları oluşturmak için her türlü tedbiri almaya kararlılıkla devam ettiklerini ifade etti. Bu noktada katma değeri yüksek, teknoloji yoğun ve marka değeri taşıyan ihracatı artıracak, cari açıkla mücadele etme yolunda rekabetçi bir ihracat yapısına kavuşmayı en temel hedef olarak kabul edeceklerin kaydeden Zeybekci, küresel tehditlere rağmen Türkiye'nin üretimini güçlü şekilde artıracak bir döneme girdiğini belirtti.
Zeybekci, "Yıl sonuna geldiğimizde, cari açığın milli gelire oranı için Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlediğimiz yüzde 3,9 düzeyini yakalayacağımızı öngörüyoruz. Dış ticaretimizde Türk Lirası kullanımının da artması ile beraber yabancı finansmana ihtiyaç duyduğumuz cari açığın yüzde 3’ün de altına inmesini bekliyoruz." görüşüne yer verdi.
kaynak:AA
Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Dış ticarette Türk lirası kullanımının artmasıyla, cari açığın yüzde 3’ün de altına inmesini bekliyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yazılı açıklamasında, mayıs ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabındaki açığın bu yılın ilk 5 ayı itibarıyla, geçen yılın aynı dönemine göre 5 milyar dolar azaldığını hatırlatan Zeybekci, toplamda yüzde 26,7'lik bir daralma anlamına gelen bu gelişmenin ülke ekonomisi için sevindirici bir duruma işaret ettiğini ifade etti.
Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığının mayıs ayı itibarıyla 27,2 milyar dolar olduğuna ve 2010 yılı Temmuz döneminden bu yana en düşük düzeyine indiğine dikkati çeken Zeybekci, dış ticaret açığındaki gerilemenin cari açıkla mücadeleyi desteklediğini kaydetti.
Türkiye ekonomisinin 2014 yılından bu yana dış ticaret açığını azalttığına, bu duruma bağlı olarak da cari işlemler açığının daha düşük seviyelere gerilediğine işaret eden Zeybekci, "2016 yılının başından itibaren devam eden bu ivme, mayıs ayında da kendini göstermiştir" ifadesini kullandı.
Geçen yıl küresel ticarette gözlemlenen sarsıntılı sürecin bu yıl da devam ettiğine değinen Zeybekci, küresel talep seviyesindeki olumsuzlukların, dünya genelinde söz konusu olduğu gibi Türkiye'nin dış ticaret hareketlerinde de kendisini gösterdiğini bildirdi.
Küresel konjonktürün yanı sıra, Ekonomi Bakanlığı olarak uygulamaya koydukları önlemler ve etkin politika araçları sayesinde dış ticaret açığını istikrarlı olarak daha düşük düzeylere indirdiklerini vurgulayan Zeybekci, "Bu doğrultuda ihracata dayalı üretim ve büyüme modeline geçişe öncelik veriyor, aynı zamanda da gereksiz ve lüks tüketim malı ithalatına karşı tedbirler geliştiriyoruz. Bu adımlarımız, dış ticaret açığımızı daha da azaltarak cari açığı düşürme gayretlerimize yardımcı olmaktadır. Nitekim bu yılın ilk 5 ayında ihracatımız toplam 3 ayda artış kaydederken, ithalatımız ise ocaktan bu yana azalmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
'Turizm gelirleri artacak'
Türkiye'nin hizmet ticaretinde net ihracatçı konumunun da güçleneceğini ifade eden Zeybekci, hizmet ihracatının mayısta yüzde 13,6 azalarak 3,3 milyar dolar olduğunu, 5 aylık dönemde de hizmet ihracatı gelirlerindeki azalışın yüzde 13,5 kaydedildiğini belirtti.
Hizmet ihracatındaki gerilemenin temel belirleyicisinin en önemli ihraç kalemleri olan turizm ve taşımacılık sektörlerindeki gelir azalışı olduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Son dönemlerde bölge ülkeleri ile başlatmış olduğumuz siyasi diyalog sürecinin pozitif meyveler vermeye başlaması ve hükümet olarak sektör taleplerine istinaden yakın dönemde hayata geçirdiğimiz tedbirler neticesinde turizm gelirlerimiz yılın geri kalanında daha olumlu bir trend içerisinde girecektir." görüşüne yer verdi.
'Türkiye cazibe merkezi olmaya devam edecek'
Doğrudan yatırım girişlerini artırmak için de yapısal reformların süreceğini vurgulayan Zeybekci, "Uygulanacak doğru politikalarla Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımlar hızlanarak artış kaydedecek, ülkemiz cazibe merkezi olmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.
Rezerv varlıklarının artmaya devam ettiğini ve ocak-mayıs döneminde Türkiye'ye 7,3 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi olduğunu hatırlatan Zeybekci, bu durumun, ekonominin küresel piyasalardaki dalgalanmalardan olumlu yönde ayrışmasının bir sonucu olduğunu belirtti. Zeybekci, şunları kaydetti:
"Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırma sürecine girmesiyle, ülkemizin finansman koşulları için ciddi bir tehdit durumunun ortaya çıktığına yönelik algı yerleştirilmeye çalışıldı.Türkiye’nin finansman koşulları için esas belirleyici olan durum, Avrupa Merkez Bankasının hali hazırda yürüttüğü ve kapsamını giderek artırdığı parasal genişleme sürecidir. Bu bölgede meydana gelen genişleyici süreç, 1 yıldan uzun bir süredir vurguladığımız gibi, ülkemize yönelecek finansman akımını daha pozitif yönde etkilemektedir. 2016, mevcut veriler ışığında hem resmi rezerv varlıklarımızın artışa geçtiği, hem de ekonomimize yönelen portföy yatırımlarının yeniden net girişe geçtiği bir yıl olarak kendini göstermektedir."
'Yüzde 3'ün altına inmesini bekliyoruz'
Cari açıkla mücadelede en etkili aracın daha çok üretim ve ihracat olduğunu vurgulayan Zeybekci, ekonomi yönetimi olarak, cari işlemler açığı gibi kırılganlık unsurlarını sürdürülebilir düzeylere çekmek ve daha sağlıklı finansman koşulları oluşturmak için her türlü tedbiri almaya kararlılıkla devam ettiklerini ifade etti. Bu noktada katma değeri yüksek, teknoloji yoğun ve marka değeri taşıyan ihracatı artıracak, cari açıkla mücadele etme yolunda rekabetçi bir ihracat yapısına kavuşmayı en temel hedef olarak kabul edeceklerin kaydeden Zeybekci, küresel tehditlere rağmen Türkiye'nin üretimini güçlü şekilde artıracak bir döneme girdiğini belirtti.
Zeybekci, "Yıl sonuna geldiğimizde, cari açığın milli gelire oranı için Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlediğimiz yüzde 3,9 düzeyini yakalayacağımızı öngörüyoruz. Dış ticaretimizde Türk Lirası kullanımının da artması ile beraber yabancı finansmana ihtiyaç duyduğumuz cari açığın yüzde 3’ün de altına inmesini bekliyoruz." görüşüne yer verdi.
kaynak:AA