Haber Detayı

Reel Kesim Güven Endeksi 4,8 puan azaldı


Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi 4,8 puan azalarak 101,7 seviyesine indi.



2016 yılı Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 4,8 puan azalarak 101,7 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, mevcut toplam sipariş miktarı endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, mevcut mamul mal stoku miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise (RKGE-MA) bir önceki aya göre 3,3 puan azalarak 103,8 puan oldu.

Açıklamada şöyle denildi:
"Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı görülmektedir. İhracat sipariş miktarında ise, bir önceki ayda artış bildirenler lehine olan seyrin azalış bildirenler lehine döndüğü gözlenmektedir.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı gözlenmektedir. Mevcut mamul mal stoklarının seviyesinin mevsim normallerinin üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmelerin ise güçlendiği görülmektedir.

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarına ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki istihdam ve gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamalarına ilişkin artış beklentilerinin de zayıfladığı gözlenmektedir.

Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlenerek devam ettiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentilerinin de güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 7,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Ankete katılan işyerlerinin yüzde 49,4'ü üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 21,6'sı talep yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu belirtmiş, onu sırasıyla hammadde-ekipman yetersizliği, mali imkansızlıklar ile işgücü yetersizliği ve diğer faktörler izlemiştir.

Son üç aydaki rekabet gücüne ilişkin gelişmeler değerlendirildiğinde, yurt içi piyasalardaki rekabet gücünde artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin bir önceki döneme göre zayıfladığı görülmektedir. Avrupa Birliği içindeki yurt dışı piyasalarda rekabet gücünde azalış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin artış bildirenler lehine döndüğü, Avrupa Birliği dışındaki yurt dışı piyasalarda rekabet gücüne ilişkin değerlendirmelerin ise güçlenerek devam ettiği gözlenmektedir.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir ay öncesine kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9,4'e gerilerken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 73,3'e, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17,3'e yükselmiştir."



Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi 4,8 puan azalarak 101,7 seviyesine indi.



2016 yılı Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 4,8 puan azalarak 101,7 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, mevcut toplam sipariş miktarı endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, mevcut mamul mal stoku miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise (RKGE-MA) bir önceki aya göre 3,3 puan azalarak 103,8 puan oldu.

Açıklamada şöyle denildi:
"Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı görülmektedir. İhracat sipariş miktarında ise, bir önceki ayda artış bildirenler lehine olan seyrin azalış bildirenler lehine döndüğü gözlenmektedir.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı gözlenmektedir. Mevcut mamul mal stoklarının seviyesinin mevsim normallerinin üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmelerin ise güçlendiği görülmektedir.

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarına ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki istihdam ve gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamalarına ilişkin artış beklentilerinin de zayıfladığı gözlenmektedir.

Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlenerek devam ettiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentilerinin de güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 7,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Ankete katılan işyerlerinin yüzde 49,4'ü üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 21,6'sı talep yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu belirtmiş, onu sırasıyla hammadde-ekipman yetersizliği, mali imkansızlıklar ile işgücü yetersizliği ve diğer faktörler izlemiştir.

Son üç aydaki rekabet gücüne ilişkin gelişmeler değerlendirildiğinde, yurt içi piyasalardaki rekabet gücünde artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin bir önceki döneme göre zayıfladığı görülmektedir. Avrupa Birliği içindeki yurt dışı piyasalarda rekabet gücünde azalış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin artış bildirenler lehine döndüğü, Avrupa Birliği dışındaki yurt dışı piyasalarda rekabet gücüne ilişkin değerlendirmelerin ise güçlenerek devam ettiği gözlenmektedir.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir ay öncesine kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 9,4'e gerilerken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 73,3'e, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17,3'e yükselmiştir."