Haber Detayı

Gümrük Duvarı Örülmeden Kuzey Irak'a Yatırım Yapın


Kuzey Irak'ın her türlü yatırıma açık olduğunu anlatan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, ihraç etmek yerine henüz yüksek gümrük duvarları yokken Türk yatırımcıları ülkesine yatırım yapmaya davet etti.

MERSİN  - Kuzey Irak'ta her hangi bir üretim bulunmaması nedeniyle ihtiyaçların yüzde 98'inin Türkiye'den ithal edildiğini kaydeden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KIBY) Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, "Bu durum güzel ama sağlıklı değil. Benim arzum Türk firmalarının Kuzey Irak'ta yatırım yapmaları" dedi. Irak'a yalnızca Türkiye'den ürün girmediğini, İran'dan, Çin'den, farklı ülkelerden de ithalat yapıldığını hatırlatan Bakan Çelebi, kısa süre sonra bir yasa çıkıp gümrük duvarlarının yükselebileceğini, içeride üretilen malların dışarıya göre daha ucuz hale gelebileceğini ve bu yasanın tüm ülkelere uygulanıp Türklere ayrıcalık tanınamayacağını hatırlattı. Çelebi, "Bu nedenle henüz yüksek gümrük duvarları yokken Türk firmalarının bölgemize yatırım yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.

Türkiye - Irak Uluslararası Yatırımcılar Derneği (TURİYAD) ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) 'Irak'ta İş Fırsatları Zirvesi" düzenlendi. İki oturumda tamamlanan zirvenin DÜNYA Gazetesi Baş Yazarı Osman Saffet Arolat'ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumunda Türkiye ve Çukurova Bölgesi Kuzey Irak'ta fırsatları nasıl değerlendirmeli konusu tartışıldı. Moderatörlüğünü MTSO Meclis Başkanı Faik Burakgazi'nin gerçekleştirdiği ikinci oturumun konusu ile Irak genelinde fırsatlar ve karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.

Zirve açılışında söz alan Sinan Çelebi, Kuzey Irak'ta Türk ürünlerine büyük önem verildiğini, hemen her Iraklının evinde 5-6 tane Türk ürünü görmenin mümkün olduğunu söyledi. Kuzey Irak'ta üretilen hiçbir ürün bulunmadığını dile getiren Çelebi, "Bu nedenle sizleri yatırıma davet ediyoruz" dedi.

Kimse Irak'a köşeyi dönerim diye gelmesin

Irak'ın geleceğinin belli olmadığını, büyük sıkıntılar yaşandığını dile getiren Sinan Çelebi, ancak Kuzey Irak'ın çok sakin olduğunu, Amerikalıların Irak'a girdiği günden bu yana bir tek yabancının dahi burnunun kanamadığını söyledi. Bu nedenle rahatlıkla yatırım yapılabileceğini vurgulayan Çelebi, şunları söyledi:  "Benim tavsiyem kazandığınız 5-6 kuruşu boşa harcamamanız. Hangi alanda uzmansanız o alanda yatırım yapın. Eğer restoran işletiyorsanız güzel yemeklerinizle Iraklıların karşısına çıkın. Para kazanınca farklı iş kollarına geçersiniz. Biraz param var diye inşaata, sanayiye girerseniz başarı oranınız düşük olur, yazık olur. Kimse Irak'a 25 günde 1 ayda köşeyi dönerim düşüncesiyle gelmesin. İyi araştırma yapsın. İş fırsatları kimseye altın tabakta sunulmaz, ama çalışan kazanır. Binlerce Türk firması bölgemize geldi ve kazandı."

KOBİ'lere karşılıklı eşleşme teşviki
İki ülke arası ticaretin gelişmesi için ülke KOBİ'lerinin karşılıklı eşleşerek iş yapması halinde teşvik verilmesi yönünde çalışma başlatılabileceğini de anlatan Sinan Çelebi, bunun için Türk yetkililerle de görüşeceklerini bildirdi. Bakan olmasıyla birlikte ilk işinin Kuzey Irak'ta Türk firmalarının önünü açmak olduğunu kaydeden Sinan Çelebi, şu bilgileri verdi:
"2009'da bakan oldum o dönemde ekonomik hacmimiz 4 milyar dolarken bugün 8 milyar doların üzerindedir. Bakan olduğumda 485 Türk firmasının ticareti varken bugün rakam 1150'ye yükseldi. 300'e yakın da yerel ortakla iş yapan Türk firmasını sayarsak bu rakam 1500 civarında. Bana göre bu rakamlar da yetmez, daha ileri taşımalıyız."

Sever: Mersin Limanı'nda her 4 konteynırdan biri Irak'a gidiyor



Kuzey Irak'ın gerek stratejik konumu, gerek enerji zenginliği, gerekse genç nüfus yapısı ve turizm potansiyeli ile Türk işadamları için büyük fırsatlar sunduğunu anlatan Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Kuzey Irak'ın giderek Türkiye ekonomisinde daha büyük önem taşımaya başladığını söyledi. Mersin Limanı'na gelen her 4 konteynerden birinin Irak'a gittiğine dikkat çeken Sever, "Sadece Kuzey Irak'ta yabancı yatırım 20 milyar dolara ulaştı. Ekonomik refahın gelişmesinde bizim işadamlarımız, müteahhitlerimiz en büyük paya sahip. Irak'ın en çok ithalat yaptığı ülke Türkiye. Çimento, un, tavuk eti başta olmak üzere Türk ürünleri Irak ithalatının yüzde 80'den fazlasını oluşturuyor" dedi. Türk işadamlarının Kuzey Irak'ta kurduğu şirketlerin toplam yabancı yatırımın yarısından fazlasına denk geldiğini kaydeden Sever, 2012'de yaklaşık 10,7 milyar dolarlık Irak'a ihracat gerçekleştirildiğini hatırlattı. Irak'ın Almanya'dan sonra Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke konumunda olduğuna işaret eden Sever, "Türkiye, ihracatının yüzde 7'sini Irak'a yapıyor. Bu rakam cari açığımızın da yüzde 20'sine tekabül ediyor. Irak ticareti olmasa cari açık yüzde 20 daha artacak" dedi.

Müteahhitlik sektörü için de Irak'ın büyük önem taşıdığını vurgulayan Sever, "Tıpkı ihracat gibi 2012'de rekor kırarak 26 milyar dolara ulaşan Türk müteahhitlik sektörü için de Irak'ın önemi büyüktür. 2012'de dünyada üstlenilen 26 milyar dolarlık proje bedelinin 4,3 milyar doları, yani yüzde 17'si tek başına Irak'a gerçekleştirilmiştir" dedi. Geçen yıl yurtdışında en çok işçi istihdam edilen ülkenin de Irak olduğunu kaydeden Sever, yurtdışına giden her 4 işçiden birinin Irak'a gittiğini ve bugün Irak'taki Türk işçi rakamlarının 12 bini aştığını bildirdi.


Güldağ: Türkiye ile Irak arasında iletişim hattı güçlendirilmeli

DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi için Türkiye - Irak iletişim hattının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Mevcut durumda Irak Merkezi Yönetimi ile Türkiye arasında iletişim hattından çok fay hatlarından söz edilebileceğini kaydeden Güldağ, bu konunun 4 noktada özetlenebileceğini anlattı.

Türkiye'nin dış politikada en hareketli dönemlerinden birini yaşadığını dile getiren Güldağ, şunları söyledi: "Irak ile geçmişten gelen bazı konular üzerinde durulmalı. Türkiye, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinde ABD'ye destek sağlamayınca Irak'ın şekillenmesinde devre dışı kaldı. Bu nedenle yeni ilişkilerde sıkıntı yaşıyor. Ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2009'da Irak Başbakanı Nuri Maliki ile Bağdat'ta bir toplantı yaptı. Burada sudan sağlığa, orman ürünlerine kadar 48 mutabakat zaptı imzalandı ama arkasından beklenen gelmedi ki iki ülke arasındaki iletişim zaafını güçlendiren unsurlardan biri de buydu. Ayrıca Türkiye'nin Kuzey Irak ile ticari yakınlaşmasını ve ilişkilerini hepimiz biliyoruz. Bu da Bağdat Merkezi yönetimini ciddi şekilde kızdırıyor. Ankara ile Bağdat arasında tehlikeli rüzgarların esmesine neden oluyor. Bir de Haşimi sorunu var. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ölüm cezasına çarptırıldı ve ardından Türkiye'ye gelmesiyle Ankara ile Bağdat arası fay hattı güçlendi."

Kasımcan: Eylem planımız Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak

Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Ortadoğu Dairesi Başkanı Fuat Kasımcan ise toplantıda bakanlık olarak Irak'a yönelik bir eylem planları bulunduğunu bildirdi. Bu planın Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak şekilde hazırlandığını kaydeden Kasımcan, plan çerçevesinde 2015'e kadar Irak ihracatının 20 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Bu nedenle Irak'taki gelişmeleri yakından izlediklerini vurgulayan Kasımcan, yıl yıl eylem planlarını hazırladıklarını bildirdi. Bu bağlamda 2013'te özel sektör temaslarını mümkün olduğunca artırmak istediklerini dile getiren Kasımcan, bilgilendirme toplantıları düzenleneceğini, sektörel ticaret heyetleri, alım heyetlerinin Irak'a daha agresif şekilde gerçekleştirileceğini söyledi. Bu yıl 18 fuarın teşvik kapsamında yer aldığını açıklayan Fuat Kasımcan, benzer şekilde Türkiye'de Gaziantep Fuarı gibi fuarların düzenlenmesini planladıklarını söyledi. Irak'ta zaman zaman mevzuat eksikliği nedeniyle çalışmanın zor olabildiğine işaret eden Kasımcan, en temel sorunun sevk öncesi inceleme uygulaması olduğunu açıkladı. Bu konuyla ilgili sürekli temas halinde bulunduklarını bildiren Kasımcan, "Bir istişare mekanizması kuruldu. İşbirliği, birliktelik olumlu sonuçlar doğuruyor. Aksamadan ihracatımızın devamını hedefliyoruz" dedi.

Aksoy: Irak KOBİ'ler için bir Cennet
Irak'ın Almanya'dan sonra Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ülke olduğunu kaydeden TOBB DEİK Türkiye - Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, "Irak KOBİ'ler için bir cennet" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın ihracatta Almanya'dan daha önemli olduğuna inandığını kaydeden Aksoy, bunun sebeplerini şöyle açıkladı:
"Irak'ta Almanya'ya göre niteliksel bir farkımız var. Almanya'da 2,5 milyon Türk nüfus yaşıyor ve oraya sadece İslami esaslara göre üretilen gıda maddeleri, tekstil, otomotiv ihraç ediyoruz. Kuzey Irak'a ise her şeyi satabiliyoruz. Ben bu önemin Ankara tarafından da yeterince altının çizildiği kanısında değilim. Bu bölgeye daha fazla önem verilmeli."
Mersinli işadamlarının birlikte hareket ederek Irak'a gitmesi gerektiğini dile getiren Aksoy, kentin özellikle gıda sektöründe güçlü olması nedeniyle bu alana yoğunlaşabileceklerini söyledi. Kuzey Irak'ta bir güvenlik sorunu bulunmamasına rağmen Bağdat'tan aşağı inildiğinde Türklere karşı şahısların dahi protestosunun başladığını bildiren Aksoy, bu nedenle özellikle Bağdat'ta birlikte hareket edilmesinin daha da büyük önem taşıdığını dile getirdi. Aksoy, Kuzey Irak'la çok güzel çalışmalar yapıldığını ama Güney'in de ihmal edilmemesi gerektiğini, bu bölgede de çok büyük fırsatlar bulunduğunu, birlikte hareketle her sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Aşut: İşbirliğinden başka şansımız yok

Türkiye ile Irak'ın komşu olması nedeniyle lojistik anlamda birbirine bağlı iki ülke olduğunu anlatan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, "Irak ve Türkiye rakip olursa ikisi de kaybeder. İşbirliğini etkin ve akılcı yaparsa kazanan iki ülke olur. İşbirliğinden başka şansımız yok" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın Orta ve Güney bölgesinde sıkıntıların sürdüğünü hatırlatan Aşut, ciddi güvenlik sorunu bulunduğunu ancak bu bölgelerin ihmal edilip ilişkilerin kesintiye uğratılmaması gerektiğini vurguladı. Fizik kurallarının boşluk tanımayacağını dile getiren Aşut, "Bizim boşverdiğimiz her bölgeyi birileri doldurur" ifadelerini kullandı.
Irak'ı tanımayan yabancı firmaların finansal güçleri olsa da başarılı olamadığına değinen Şerafettin Aşut, Türk firmalarının farkının da bu noktada ortaya çıktığını, bölge insanı ile kültürel, dinsel, tarihsel yakınlığı olması nedeniyle başarılı olduğunu anlattı. Türkiye gibi Lübnan ve Ürdün'ün de bölgede güçlü olabileceğini dile getiren Aşut, Türkiye'nin bu noktadaki avantajının ise yetişmiş insan gücü olduğunu vurguladı. Mersin olarak Irak'a İran'a iş gezileri düzenlediklerini ve önemli anlaşmalar yaptıklarını bildiren Aşut, artık ekonomik işbirliklerinin yanı sıra kültürel ve eğitim işbirlikleri de yapılması gerektiğini söyledi. AB ülkelerinin Erasmus gibi eğitim projelerinin uygulanabileceğini kaydeden Aşut, öğrenci değişim programlarıyla ülkelerin birbirlerini daha yakından tanıyabileceğini ve beraberinde başarının da geleceğini sözlerine ekledi.

Özer: Çok uluslu firmalar oluşturup küresel firmalara dönüşmeliyiz

Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer ise konuşmasında Türk yatırımcıların Kerkük'ten, Süleymaniye'den, Erbil'den ortaklar bulması gerektiğini anlattı. Dünyanın artık çok uluslu şirket yapısını da aştığını, küresel firmalara dönüştüğünü vurgulayan Özer, iki ülkenin daha büyük başarılara imza atması için önce çok uluslu firmalar oluşturup ardından da küresel firmaya dönüşmeyi hedeflemesi gerektiğini söyledi. Artık katma değeri düşük ürünlerle zenginlik hayali kurulamadığına da değinen Özer, bu nedenle birlikte ar-ge yatırımları yapılması gerektiğini anlattı. Türkiye'nin dünya enerji kaynaklarının yüzde 80'ine sahip doğu ile bu enerjiyi kullanacak batının ortasındaki bir iletim hattı olduğuna dikkat çeken Ahmet Özer, Türkiye'nin bu avantajını iyi değerlendirmesi gerektiğini çünkü enerji kaynağına sahip olmaktansa Pazar geçiş yoluna sahip olup müdahale edebilmenin daha büyük önem taşıdığını anlattı.


Gündüz: Hedefimiz Irak'a gidecek girişimcileri doğru yönlendirmek

Dernek olarak yola çıkarken Irak'ın demokratikleşmesine ve sanayi hamlesine katkı koymayı hedeflediklerini anlatan TURİYAD Genel Başkanı Ferudun Gündüz, bunun da Irak'a gidecek Türk yatırımcıların doğru yönlendirilmesiyle mümkün olabileceğini anlattı. Türkiye'nin Irak'ın sanayi hamlesi gerçekleştirmesine katkı sağlayacak deneyimi bulunduğunu vurgulayan Gündüz, yeri geldiğinde Irak ve Türk girişimcilerin kol kola girerek, yeri geldiğinde Türk sermayesinin yeterli olmadığı yerde Amerika ve Avrupalı girişimciyle birlikte hareket edip onların teknolojinden de faydalanarak Kuzey Irak'ta daha önemli başarılar yakalanabileceğine inandıklarını anlattı. Artık Irak'ta ticaretin daha da kolaylaştığını, faaliyetteki 5 Türk bankası sayesinde para transferinin rahatlıkla yapılabildiğini anlatan Gündüz, özellikle Kuzey Irak ile hiçbir sıkıntı yaşanmadığını bildirdi.
Türkiye'de Avrupa ürününe yönelik oluşan kalite algısının Irak'ta da Türk ürünleri için oluştuğunu vurgulayan Gündüz, bunun çok önemli bir avantaj olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin doğru stratejiler geliştirip Irak'ta her iki bölgeye de ayrı ayrı bakması gerektiğini kaydeden Gündüz, dernek olarak bu stratejilerin geliştirilmesi, yatırımcı için gerekli olacak araştırmaların yapılması noktasına katkı koyacaklarını açıkladı. Irak'a yatırımda ciddi avantajlar bulunduğuna da dikkat çeken Ferudun Gündüz, "Orada SGK yok, vergiler yok, kazandığınız zenginlik size kalıyor" dedi. Kuzey Irak'ta güvenlik sorunu yaşanmadığını da vurgulayan Gündüz, Türk pasaportunun itibar gördüğü bir bölge olduğunu ve para kazanmak isteyen yatırımcının risk alabilmesi gerektiğini söyledi.

Toplantı sonunda Türkiye ve Mersin'den 2012 yılında en çok ihracat yapan 3'er firmaya da plaket verildi. Buna göre Mersin'den Irak'a en çok ihracat yapan Firma Dicle Gıda olurken ikinci Nawras Tarım Ürünleri üçüncü ise Teknoyap oldu.
Türkiye'den Irak'a 2012'de en çok ihracat yapan firma ise Gaziantep'ten Altunkaya İnşaat Nakliyat, ikinci Cizre'den Yüksel Dış Ticaret, üçüncü ise İstanbul'dan Taha Kargo Dış Ticaret firması oldu.

2023 HEDEFİ 50 MİLYAR DOLAR:  Ekonomi Bakanlığı'nca oluşturulan Irak'a yönelik eylem planı doğrultusunda 2015'e kadar Irak ihracatının 10,7 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. 2023 hedefi ise 50 milyar dolar.
Derya EĞRİCAN GÜLEÇ

Kuzey Irak'ın her türlü yatırıma açık olduğunu anlatan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, ihraç etmek yerine henüz yüksek gümrük duvarları yokken Türk yatırımcıları ülkesine yatırım yapmaya davet etti.

MERSİN  - Kuzey Irak'ta her hangi bir üretim bulunmaması nedeniyle ihtiyaçların yüzde 98'inin Türkiye'den ithal edildiğini kaydeden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KIBY) Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, "Bu durum güzel ama sağlıklı değil. Benim arzum Türk firmalarının Kuzey Irak'ta yatırım yapmaları" dedi. Irak'a yalnızca Türkiye'den ürün girmediğini, İran'dan, Çin'den, farklı ülkelerden de ithalat yapıldığını hatırlatan Bakan Çelebi, kısa süre sonra bir yasa çıkıp gümrük duvarlarının yükselebileceğini, içeride üretilen malların dışarıya göre daha ucuz hale gelebileceğini ve bu yasanın tüm ülkelere uygulanıp Türklere ayrıcalık tanınamayacağını hatırlattı. Çelebi, "Bu nedenle henüz yüksek gümrük duvarları yokken Türk firmalarının bölgemize yatırım yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.

Türkiye - Irak Uluslararası Yatırımcılar Derneği (TURİYAD) ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) 'Irak'ta İş Fırsatları Zirvesi" düzenlendi. İki oturumda tamamlanan zirvenin DÜNYA Gazetesi Baş Yazarı Osman Saffet Arolat'ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumunda Türkiye ve Çukurova Bölgesi Kuzey Irak'ta fırsatları nasıl değerlendirmeli konusu tartışıldı. Moderatörlüğünü MTSO Meclis Başkanı Faik Burakgazi'nin gerçekleştirdiği ikinci oturumun konusu ile Irak genelinde fırsatlar ve karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.

Zirve açılışında söz alan Sinan Çelebi, Kuzey Irak'ta Türk ürünlerine büyük önem verildiğini, hemen her Iraklının evinde 5-6 tane Türk ürünü görmenin mümkün olduğunu söyledi. Kuzey Irak'ta üretilen hiçbir ürün bulunmadığını dile getiren Çelebi, "Bu nedenle sizleri yatırıma davet ediyoruz" dedi.

Kimse Irak'a köşeyi dönerim diye gelmesin

Irak'ın geleceğinin belli olmadığını, büyük sıkıntılar yaşandığını dile getiren Sinan Çelebi, ancak Kuzey Irak'ın çok sakin olduğunu, Amerikalıların Irak'a girdiği günden bu yana bir tek yabancının dahi burnunun kanamadığını söyledi. Bu nedenle rahatlıkla yatırım yapılabileceğini vurgulayan Çelebi, şunları söyledi:  "Benim tavsiyem kazandığınız 5-6 kuruşu boşa harcamamanız. Hangi alanda uzmansanız o alanda yatırım yapın. Eğer restoran işletiyorsanız güzel yemeklerinizle Iraklıların karşısına çıkın. Para kazanınca farklı iş kollarına geçersiniz. Biraz param var diye inşaata, sanayiye girerseniz başarı oranınız düşük olur, yazık olur. Kimse Irak'a 25 günde 1 ayda köşeyi dönerim düşüncesiyle gelmesin. İyi araştırma yapsın. İş fırsatları kimseye altın tabakta sunulmaz, ama çalışan kazanır. Binlerce Türk firması bölgemize geldi ve kazandı."

KOBİ'lere karşılıklı eşleşme teşviki
İki ülke arası ticaretin gelişmesi için ülke KOBİ'lerinin karşılıklı eşleşerek iş yapması halinde teşvik verilmesi yönünde çalışma başlatılabileceğini de anlatan Sinan Çelebi, bunun için Türk yetkililerle de görüşeceklerini bildirdi. Bakan olmasıyla birlikte ilk işinin Kuzey Irak'ta Türk firmalarının önünü açmak olduğunu kaydeden Sinan Çelebi, şu bilgileri verdi:
"2009'da bakan oldum o dönemde ekonomik hacmimiz 4 milyar dolarken bugün 8 milyar doların üzerindedir. Bakan olduğumda 485 Türk firmasının ticareti varken bugün rakam 1150'ye yükseldi. 300'e yakın da yerel ortakla iş yapan Türk firmasını sayarsak bu rakam 1500 civarında. Bana göre bu rakamlar da yetmez, daha ileri taşımalıyız."

Sever: Mersin Limanı'nda her 4 konteynırdan biri Irak'a gidiyor



Kuzey Irak'ın gerek stratejik konumu, gerek enerji zenginliği, gerekse genç nüfus yapısı ve turizm potansiyeli ile Türk işadamları için büyük fırsatlar sunduğunu anlatan Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Kuzey Irak'ın giderek Türkiye ekonomisinde daha büyük önem taşımaya başladığını söyledi. Mersin Limanı'na gelen her 4 konteynerden birinin Irak'a gittiğine dikkat çeken Sever, "Sadece Kuzey Irak'ta yabancı yatırım 20 milyar dolara ulaştı. Ekonomik refahın gelişmesinde bizim işadamlarımız, müteahhitlerimiz en büyük paya sahip. Irak'ın en çok ithalat yaptığı ülke Türkiye. Çimento, un, tavuk eti başta olmak üzere Türk ürünleri Irak ithalatının yüzde 80'den fazlasını oluşturuyor" dedi. Türk işadamlarının Kuzey Irak'ta kurduğu şirketlerin toplam yabancı yatırımın yarısından fazlasına denk geldiğini kaydeden Sever, 2012'de yaklaşık 10,7 milyar dolarlık Irak'a ihracat gerçekleştirildiğini hatırlattı. Irak'ın Almanya'dan sonra Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke konumunda olduğuna işaret eden Sever, "Türkiye, ihracatının yüzde 7'sini Irak'a yapıyor. Bu rakam cari açığımızın da yüzde 20'sine tekabül ediyor. Irak ticareti olmasa cari açık yüzde 20 daha artacak" dedi.

Müteahhitlik sektörü için de Irak'ın büyük önem taşıdığını vurgulayan Sever, "Tıpkı ihracat gibi 2012'de rekor kırarak 26 milyar dolara ulaşan Türk müteahhitlik sektörü için de Irak'ın önemi büyüktür. 2012'de dünyada üstlenilen 26 milyar dolarlık proje bedelinin 4,3 milyar doları, yani yüzde 17'si tek başına Irak'a gerçekleştirilmiştir" dedi. Geçen yıl yurtdışında en çok işçi istihdam edilen ülkenin de Irak olduğunu kaydeden Sever, yurtdışına giden her 4 işçiden birinin Irak'a gittiğini ve bugün Irak'taki Türk işçi rakamlarının 12 bini aştığını bildirdi.


Güldağ: Türkiye ile Irak arasında iletişim hattı güçlendirilmeli

DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi için Türkiye - Irak iletişim hattının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Mevcut durumda Irak Merkezi Yönetimi ile Türkiye arasında iletişim hattından çok fay hatlarından söz edilebileceğini kaydeden Güldağ, bu konunun 4 noktada özetlenebileceğini anlattı.

Türkiye'nin dış politikada en hareketli dönemlerinden birini yaşadığını dile getiren Güldağ, şunları söyledi: "Irak ile geçmişten gelen bazı konular üzerinde durulmalı. Türkiye, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinde ABD'ye destek sağlamayınca Irak'ın şekillenmesinde devre dışı kaldı. Bu nedenle yeni ilişkilerde sıkıntı yaşıyor. Ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2009'da Irak Başbakanı Nuri Maliki ile Bağdat'ta bir toplantı yaptı. Burada sudan sağlığa, orman ürünlerine kadar 48 mutabakat zaptı imzalandı ama arkasından beklenen gelmedi ki iki ülke arasındaki iletişim zaafını güçlendiren unsurlardan biri de buydu. Ayrıca Türkiye'nin Kuzey Irak ile ticari yakınlaşmasını ve ilişkilerini hepimiz biliyoruz. Bu da Bağdat Merkezi yönetimini ciddi şekilde kızdırıyor. Ankara ile Bağdat arasında tehlikeli rüzgarların esmesine neden oluyor. Bir de Haşimi sorunu var. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ölüm cezasına çarptırıldı ve ardından Türkiye'ye gelmesiyle Ankara ile Bağdat arası fay hattı güçlendi."

Kasımcan: Eylem planımız Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak

Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Ortadoğu Dairesi Başkanı Fuat Kasımcan ise toplantıda bakanlık olarak Irak'a yönelik bir eylem planları bulunduğunu bildirdi. Bu planın Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak şekilde hazırlandığını kaydeden Kasımcan, plan çerçevesinde 2015'e kadar Irak ihracatının 20 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Bu nedenle Irak'taki gelişmeleri yakından izlediklerini vurgulayan Kasımcan, yıl yıl eylem planlarını hazırladıklarını bildirdi. Bu bağlamda 2013'te özel sektör temaslarını mümkün olduğunca artırmak istediklerini dile getiren Kasımcan, bilgilendirme toplantıları düzenleneceğini, sektörel ticaret heyetleri, alım heyetlerinin Irak'a daha agresif şekilde gerçekleştirileceğini söyledi. Bu yıl 18 fuarın teşvik kapsamında yer aldığını açıklayan Fuat Kasımcan, benzer şekilde Türkiye'de Gaziantep Fuarı gibi fuarların düzenlenmesini planladıklarını söyledi. Irak'ta zaman zaman mevzuat eksikliği nedeniyle çalışmanın zor olabildiğine işaret eden Kasımcan, en temel sorunun sevk öncesi inceleme uygulaması olduğunu açıkladı. Bu konuyla ilgili sürekli temas halinde bulunduklarını bildiren Kasımcan, "Bir istişare mekanizması kuruldu. İşbirliği, birliktelik olumlu sonuçlar doğuruyor. Aksamadan ihracatımızın devamını hedefliyoruz" dedi.

Aksoy: Irak KOBİ'ler için bir Cennet
Irak'ın Almanya'dan sonra Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ülke olduğunu kaydeden TOBB DEİK Türkiye - Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, "Irak KOBİ'ler için bir cennet" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın ihracatta Almanya'dan daha önemli olduğuna inandığını kaydeden Aksoy, bunun sebeplerini şöyle açıkladı:
"Irak'ta Almanya'ya göre niteliksel bir farkımız var. Almanya'da 2,5 milyon Türk nüfus yaşıyor ve oraya sadece İslami esaslara göre üretilen gıda maddeleri, tekstil, otomotiv ihraç ediyoruz. Kuzey Irak'a ise her şeyi satabiliyoruz. Ben bu önemin Ankara tarafından da yeterince altının çizildiği kanısında değilim. Bu bölgeye daha fazla önem verilmeli."
Mersinli işadamlarının birlikte hareket ederek Irak'a gitmesi gerektiğini dile getiren Aksoy, kentin özellikle gıda sektöründe güçlü olması nedeniyle bu alana yoğunlaşabileceklerini söyledi. Kuzey Irak'ta bir güvenlik sorunu bulunmamasına rağmen Bağdat'tan aşağı inildiğinde Türklere karşı şahısların dahi protestosunun başladığını bildiren Aksoy, bu nedenle özellikle Bağdat'ta birlikte hareket edilmesinin daha da büyük önem taşıdığını dile getirdi. Aksoy, Kuzey Irak'la çok güzel çalışmalar yapıldığını ama Güney'in de ihmal edilmemesi gerektiğini, bu bölgede de çok büyük fırsatlar bulunduğunu, birlikte hareketle her sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Aşut: İşbirliğinden başka şansımız yok

Türkiye ile Irak'ın komşu olması nedeniyle lojistik anlamda birbirine bağlı iki ülke olduğunu anlatan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, "Irak ve Türkiye rakip olursa ikisi de kaybeder. İşbirliğini etkin ve akılcı yaparsa kazanan iki ülke olur. İşbirliğinden başka şansımız yok" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın Orta ve Güney bölgesinde sıkıntıların sürdüğünü hatırlatan Aşut, ciddi güvenlik sorunu bulunduğunu ancak bu bölgelerin ihmal edilip ilişkilerin kesintiye uğratılmaması gerektiğini vurguladı. Fizik kurallarının boşluk tanımayacağını dile getiren Aşut, "Bizim boşverdiğimiz her bölgeyi birileri doldurur" ifadelerini kullandı.
Irak'ı tanımayan yabancı firmaların finansal güçleri olsa da başarılı olamadığına değinen Şerafettin Aşut, Türk firmalarının farkının da bu noktada ortaya çıktığını, bölge insanı ile kültürel, dinsel, tarihsel yakınlığı olması nedeniyle başarılı olduğunu anlattı. Türkiye gibi Lübnan ve Ürdün'ün de bölgede güçlü olabileceğini dile getiren Aşut, Türkiye'nin bu noktadaki avantajının ise yetişmiş insan gücü olduğunu vurguladı. Mersin olarak Irak'a İran'a iş gezileri düzenlediklerini ve önemli anlaşmalar yaptıklarını bildiren Aşut, artık ekonomik işbirliklerinin yanı sıra kültürel ve eğitim işbirlikleri de yapılması gerektiğini söyledi. AB ülkelerinin Erasmus gibi eğitim projelerinin uygulanabileceğini kaydeden Aşut, öğrenci değişim programlarıyla ülkelerin birbirlerini daha yakından tanıyabileceğini ve beraberinde başarının da geleceğini sözlerine ekledi.

Özer: Çok uluslu firmalar oluşturup küresel firmalara dönüşmeliyiz

Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer ise konuşmasında Türk yatırımcıların Kerkük'ten, Süleymaniye'den, Erbil'den ortaklar bulması gerektiğini anlattı. Dünyanın artık çok uluslu şirket yapısını da aştığını, küresel firmalara dönüştüğünü vurgulayan Özer, iki ülkenin daha büyük başarılara imza atması için önce çok uluslu firmalar oluşturup ardından da küresel firmaya dönüşmeyi hedeflemesi gerektiğini söyledi. Artık katma değeri düşük ürünlerle zenginlik hayali kurulamadığına da değinen Özer, bu nedenle birlikte ar-ge yatırımları yapılması gerektiğini anlattı. Türkiye'nin dünya enerji kaynaklarının yüzde 80'ine sahip doğu ile bu enerjiyi kullanacak batının ortasındaki bir iletim hattı olduğuna dikkat çeken Ahmet Özer, Türkiye'nin bu avantajını iyi değerlendirmesi gerektiğini çünkü enerji kaynağına sahip olmaktansa Pazar geçiş yoluna sahip olup müdahale edebilmenin daha büyük önem taşıdığını anlattı.


Gündüz: Hedefimiz Irak'a gidecek girişimcileri doğru yönlendirmek

Dernek olarak yola çıkarken Irak'ın demokratikleşmesine ve sanayi hamlesine katkı koymayı hedeflediklerini anlatan TURİYAD Genel Başkanı Ferudun Gündüz, bunun da Irak'a gidecek Türk yatırımcıların doğru yönlendirilmesiyle mümkün olabileceğini anlattı. Türkiye'nin Irak'ın sanayi hamlesi gerçekleştirmesine katkı sağlayacak deneyimi bulunduğunu vurgulayan Gündüz, yeri geldiğinde Irak ve Türk girişimcilerin kol kola girerek, yeri geldiğinde Türk sermayesinin yeterli olmadığı yerde Amerika ve Avrupalı girişimciyle birlikte hareket edip onların teknolojinden de faydalanarak Kuzey Irak'ta daha önemli başarılar yakalanabileceğine inandıklarını anlattı. Artık Irak'ta ticaretin daha da kolaylaştığını, faaliyetteki 5 Türk bankası sayesinde para transferinin rahatlıkla yapılabildiğini anlatan Gündüz, özellikle Kuzey Irak ile hiçbir sıkıntı yaşanmadığını bildirdi.
Türkiye'de Avrupa ürününe yönelik oluşan kalite algısının Irak'ta da Türk ürünleri için oluştuğunu vurgulayan Gündüz, bunun çok önemli bir avantaj olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin doğru stratejiler geliştirip Irak'ta her iki bölgeye de ayrı ayrı bakması gerektiğini kaydeden Gündüz, dernek olarak bu stratejilerin geliştirilmesi, yatırımcı için gerekli olacak araştırmaların yapılması noktasına katkı koyacaklarını açıkladı. Irak'a yatırımda ciddi avantajlar bulunduğuna da dikkat çeken Ferudun Gündüz, "Orada SGK yok, vergiler yok, kazandığınız zenginlik size kalıyor" dedi. Kuzey Irak'ta güvenlik sorunu yaşanmadığını da vurgulayan Gündüz, Türk pasaportunun itibar gördüğü bir bölge olduğunu ve para kazanmak isteyen yatırımcının risk alabilmesi gerektiğini söyledi.

Toplantı sonunda Türkiye ve Mersin'den 2012 yılında en çok ihracat yapan 3'er firmaya da plaket verildi. Buna göre Mersin'den Irak'a en çok ihracat yapan Firma Dicle Gıda olurken ikinci Nawras Tarım Ürünleri üçüncü ise Teknoyap oldu.
Türkiye'den Irak'a 2012'de en çok ihracat yapan firma ise Gaziantep'ten Altunkaya İnşaat Nakliyat, ikinci Cizre'den Yüksel Dış Ticaret, üçüncü ise İstanbul'dan Taha Kargo Dış Ticaret firması oldu.

2023 HEDEFİ 50 MİLYAR DOLAR:  Ekonomi Bakanlığı'nca oluşturulan Irak'a yönelik eylem planı doğrultusunda 2015'e kadar Irak ihracatının 10,7 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. 2023 hedefi ise 50 milyar dolar.
Derya EĞRİCAN GÜLEÇ