Azerbaycan, perakende yatırımlarına göz kırpıyor
Çift haneli yakaladığı büyüme rakamlarıyla dikkat çeken Azerbaycan'da tüketici talebi artmaya başladı. Ülkede, başta perakende olmak üzere pek çok sektörde yatırım imkanları var.
Taylan BÜYÜKŞAHİN
İSTANBUL - Bağımsızlığın ilan edildiği 1991 yılından 1995 yılına kadar olan sürede yüzde 60'lık bir küçülme yaşayan Azerbaycan ekonomisi, ilerleyen yıllarda enerji sektöründeki büyüme sayesinde yükselişe geçti. Halen petrol ve doğalgaz sektörleri ülkedeki ekonomik büyümenin motoru olduğu gibi, yabancı sermayenin büyük bir kısmı bu sektörlere geliyor. İhracatın yüzde 90'ını bu sektörler gerçekleştiriyor.
Son yıllarda küresel piyasalarda petrol ve doğalgaz fiyatlarının yüksek olmasının Azerbaycan'a büyük fayda sağladığını söyleyen DEİK Türk-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül, Azerbaycan'ın 2006'da yüzde 34.5, 2007'de yüzde 25, 2008'de yüzde 10.8, 2009'da yüzde 9.3, 2010'da yüzde 5 ve 2011'de yüzde 11.9 büyüme gerçekleştirdiğini belirtti. Ülkenin ekonomik büyümesi ile birlikte iç pazarda tüketici talebinin de yükseldiğini vurgulayan Gül, "Halihazırda her seviyeden tüketiciye hitap edecek çeşitlilikte ürünler mevcut. Genel olarak tüketici tercihi kaliteli ama fiyat olarak uygun mallara yönelik. Erkek, kadın, çocuk hazır giyimi ve ayakkabı gibi günlük ihtiyaca hitap eden ürünlerin yanı sıra, gıda alanında perakendecilik, mini ve orta büyüklükte marketler sektörü de revaçta olan alanlar. Bunun yanı sıra, sayıca az olsa da gelir seviyesi yüksek olan sınıftan Azerbaycanlıların lüks marka eşya kullanım oranı gittikçe artıyor" dedi.
Restoranlar yetersiz
Azerbaycan'da restoran ve yiyecek içecek sektöründe, zengin yerel mutfak örneklerinin yanı sıra dünya mutfaklarına ilginin oldukça büyük olduğunu ifade eden Gül, "İş konseyi olarak temaslarda bulunduğumuz kişilerden duyduğumuz istek, Azerbaycan'da çok şık ve kaliteli sunum yapan dünya standartlarında hizmet veren restoran sayısının artırılması gerektiği yönünde" diye konuştu.
Azerbaycan'ın bugünkü halinin Dubai'nin 10 yıl önceki durumuna benzetildiğini anlatan Gül, "Başkent Bakü başta olmak üzere, ülkenin birçok bölgesinde modern ve gösterişli yapılar, ticaret, kültür, eğitim ve sağlık merkezleri, konutlar inşa ediliyor. Petrol ve doğalgazdan elde edilen sermayenin belli bir kısmı sosyal amaçlı projelere yönlendirilmektedir" şeklinde konuştu.
Tarım ve turizm projeleri var
Son yıllarda Azerbaycan hükümeti tarafından yürütülen politikalar çerçevesinde, gayri petrol sektörlerine verilen önemin arttığının altını çizen Gül, bölgelere göre özellikle tarım ve turizm alanında büyük hacimli iyileştirme projelerinin hayata geçirildiğini kaydetti. Gül, sözlerine şöyle devam etti: "Tarım, teknik tarım, turizm, sağlık, yüksek teknolojiler ve bilişim Azerbaycan'da en çok desteklenen sektörlerdir. Bu sektörlerde yatırım yapan yerli ve yabancı yatırımcılar desteklenmektedirler. Türkiye'den gidecek olan müteşebbislerin de yukarıda belirttiğimiz sektörleri tercih etmeleri ve de özellikle Bakü dışındaki bölgelere gitmeleri Azerbaycan yöneticilerinin desteğini almalarını sağlayacaktır. Türk iş dünyasının Azerbaycan devletinin teşviklerini de dikkate alarak tarım ve teknik tarım, turizm ve sağlık alanlarında yapacakları yatırımları kısa zamanda kendilerini amorti edebileceği gibi uzun vadede sürekli yüksek talebi olan BDT ülkelerine de gümrüksüz ulaşabilmelerini sağlayacaktır. Özellikle meyve ve sebze ihracı, Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan'ın ürettiği sebze ve meyveler SSCB'nin tüm büyük pazarlarının tercih edilen ürünleri olmuş, hatta bu pazarların kontrolü genellikle Azerbaycanlıların hakimiyetinde olmuştur. Naftalan bölgesinde yapılacak sağlık turizmi yatırımı Azerbaycan ve tüm eski SSCB coğrafyasından sürekli müşteri bulabilecektir. Naftalan bölgesinde bulunan bu petrol çamuru ile yapılan banyoların birçok hastalığın tedavisine çok iyi geldiği ve çamur banyosu yapanların gençleştiği kabul edilmektedir. Tüm eski SSCB coğrafyasında kabul gören bu tedavi sistemi için yeni ve hijyen şartlarına uygun yapılacak yatırımların sürekli müşteri bulacağı ve çok karlı olabileceğini düşünülmektedir."
Azerbaycan'da yerleşik bin 200 civarında Türkiyeli yatırımcı ve ticaret erbabının hemen her sektörde yer aldığını aktaran Gül, bu yatırımcıların ihtiyaçlarını genellikle Türkiye'den sağladıklarını dile getirdi. Gül, şunları söyledi: "Büyük şirketlerimizin ve ihracatçılarımızın birçoğu bölge distribütörlükleri ve temsilcilikleri vasıtası ile ihraç ürünlerinin pazarda olmasını sağlıyorlar. Türk iş alemi, ham petrol ve doğalgaz dışında her türlü malı Azerbaycan'a ihraç edebilirler. Başta değindiğim gibi ürünlerin kaliteli olması ve fiyat ve servis rekabeti yapabilmeleri gerekmektedir. Vergiler Bakanlığı'na müracatla tek pencere sistemi ile üç gün içerisinde kendi şirketinizi kurabilir ve işinize başlayabilirsiniz. Tüm bankacılık işlemlerinizde Azerbaycan bankaları ile birlikte mevcut iki Türk bankasından hizmet alabilirsiniz. Önümüzdeki günler de bir bankamızın daha Azerbaycan da faaliyete geçeceği haberi bizleri memnun etmiştir. Bu ülkede iş yapmak için istiyorsanız yerel bir ortak aramanıza gerek olmadan kendi firmanızı kurabilir ve bu firma adına mülk edinebilirsiniz."
Azerbaycan, en fazla yatırım yapılan ikinci ülke
Azerbaycan, en fazla yatırım yapılan ikinci ülke
Türkiye-Azerbaycan ticaret hacminin 3.5 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Cengiz Gül, Azerbaycan'ın ihracat fazlası verdiğimiz birkaç ülkeden biri olduğunu kaydetti. Tüm dünyada Hollanda'dan sonra 6.5 milyar dolarla en fazla yatırım yapılan ikinci ülkenin Azerbaycan olduğunu anlatan Gül, sözlerine şöyle devam etti: "2009'da Azerbaycan Vergiler Bakanlığı'nda aldığımız bir brifingde bakan yardımcısı, Azerbaycan'da iş yapan Türkiyeli işadamlarının bir milyar manatın üzerinde vergi ödediklerini ifade etmişti. Önümüzdeki günlerde Türkiye ve Azerbaycan arasında tercihli ticaret antlaşmasının imzalanması bekleniyor. Azerbaycan devlet petrol şirketi Socar, 5 milyar dolarlık Aliağa Petrol Rafinerisi yatırımı ile tek kalemde Türkiye'nin en büyük yatırımının sahibidir. Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan Trans Anadolu Gaz Boru Hattı anlaşması ile Azerbaycan gazının Avrupa'ya ulaşımı Türkiye üzerinden sağlanacak ve Türkiye 16 milyar metreküp kapasiteli bu gazın yarısını Türkiye'de kullanabilecek. Bu anlaşma, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Gaz Boru Hattı ile birlikte ülkemizin önemli bir enerji koridoru olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca önümüzdeki yıl tamamlanması beklenen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile Azerbaycan ve Türkiye'nin Londra'dan Pekin'e demiryolu ile ulaşımını ve Türk ve Azerbaycanlı ihracatçıların ucuz navlun imkanlarına kavuşmasını sağlayacaktır."
DEİK Türk-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül, Türk yatırımcısının destek ve teşvik alabilmesi için Bakü dışındaki bölgelere ve enerji sektörü dışındaki alanlara yatırım yapmasının doğru olacağını söyledi.
Çift haneli yakaladığı büyüme rakamlarıyla dikkat çeken Azerbaycan'da tüketici talebi artmaya başladı. Ülkede, başta perakende olmak üzere pek çok sektörde yatırım imkanları var.
Taylan BÜYÜKŞAHİN
İSTANBUL - Bağımsızlığın ilan edildiği 1991 yılından 1995 yılına kadar olan sürede yüzde 60'lık bir küçülme yaşayan Azerbaycan ekonomisi, ilerleyen yıllarda enerji sektöründeki büyüme sayesinde yükselişe geçti. Halen petrol ve doğalgaz sektörleri ülkedeki ekonomik büyümenin motoru olduğu gibi, yabancı sermayenin büyük bir kısmı bu sektörlere geliyor. İhracatın yüzde 90'ını bu sektörler gerçekleştiriyor.
Son yıllarda küresel piyasalarda petrol ve doğalgaz fiyatlarının yüksek olmasının Azerbaycan'a büyük fayda sağladığını söyleyen DEİK Türk-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül, Azerbaycan'ın 2006'da yüzde 34.5, 2007'de yüzde 25, 2008'de yüzde 10.8, 2009'da yüzde 9.3, 2010'da yüzde 5 ve 2011'de yüzde 11.9 büyüme gerçekleştirdiğini belirtti. Ülkenin ekonomik büyümesi ile birlikte iç pazarda tüketici talebinin de yükseldiğini vurgulayan Gül, "Halihazırda her seviyeden tüketiciye hitap edecek çeşitlilikte ürünler mevcut. Genel olarak tüketici tercihi kaliteli ama fiyat olarak uygun mallara yönelik. Erkek, kadın, çocuk hazır giyimi ve ayakkabı gibi günlük ihtiyaca hitap eden ürünlerin yanı sıra, gıda alanında perakendecilik, mini ve orta büyüklükte marketler sektörü de revaçta olan alanlar. Bunun yanı sıra, sayıca az olsa da gelir seviyesi yüksek olan sınıftan Azerbaycanlıların lüks marka eşya kullanım oranı gittikçe artıyor" dedi.
Restoranlar yetersiz
Azerbaycan'da restoran ve yiyecek içecek sektöründe, zengin yerel mutfak örneklerinin yanı sıra dünya mutfaklarına ilginin oldukça büyük olduğunu ifade eden Gül, "İş konseyi olarak temaslarda bulunduğumuz kişilerden duyduğumuz istek, Azerbaycan'da çok şık ve kaliteli sunum yapan dünya standartlarında hizmet veren restoran sayısının artırılması gerektiği yönünde" diye konuştu.
Azerbaycan'ın bugünkü halinin Dubai'nin 10 yıl önceki durumuna benzetildiğini anlatan Gül, "Başkent Bakü başta olmak üzere, ülkenin birçok bölgesinde modern ve gösterişli yapılar, ticaret, kültür, eğitim ve sağlık merkezleri, konutlar inşa ediliyor. Petrol ve doğalgazdan elde edilen sermayenin belli bir kısmı sosyal amaçlı projelere yönlendirilmektedir" şeklinde konuştu.
Tarım ve turizm projeleri var
Son yıllarda Azerbaycan hükümeti tarafından yürütülen politikalar çerçevesinde, gayri petrol sektörlerine verilen önemin arttığının altını çizen Gül, bölgelere göre özellikle tarım ve turizm alanında büyük hacimli iyileştirme projelerinin hayata geçirildiğini kaydetti. Gül, sözlerine şöyle devam etti: "Tarım, teknik tarım, turizm, sağlık, yüksek teknolojiler ve bilişim Azerbaycan'da en çok desteklenen sektörlerdir. Bu sektörlerde yatırım yapan yerli ve yabancı yatırımcılar desteklenmektedirler. Türkiye'den gidecek olan müteşebbislerin de yukarıda belirttiğimiz sektörleri tercih etmeleri ve de özellikle Bakü dışındaki bölgelere gitmeleri Azerbaycan yöneticilerinin desteğini almalarını sağlayacaktır. Türk iş dünyasının Azerbaycan devletinin teşviklerini de dikkate alarak tarım ve teknik tarım, turizm ve sağlık alanlarında yapacakları yatırımları kısa zamanda kendilerini amorti edebileceği gibi uzun vadede sürekli yüksek talebi olan BDT ülkelerine de gümrüksüz ulaşabilmelerini sağlayacaktır. Özellikle meyve ve sebze ihracı, Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan'ın ürettiği sebze ve meyveler SSCB'nin tüm büyük pazarlarının tercih edilen ürünleri olmuş, hatta bu pazarların kontrolü genellikle Azerbaycanlıların hakimiyetinde olmuştur. Naftalan bölgesinde yapılacak sağlık turizmi yatırımı Azerbaycan ve tüm eski SSCB coğrafyasından sürekli müşteri bulabilecektir. Naftalan bölgesinde bulunan bu petrol çamuru ile yapılan banyoların birçok hastalığın tedavisine çok iyi geldiği ve çamur banyosu yapanların gençleştiği kabul edilmektedir. Tüm eski SSCB coğrafyasında kabul gören bu tedavi sistemi için yeni ve hijyen şartlarına uygun yapılacak yatırımların sürekli müşteri bulacağı ve çok karlı olabileceğini düşünülmektedir."
Azerbaycan'da yerleşik bin 200 civarında Türkiyeli yatırımcı ve ticaret erbabının hemen her sektörde yer aldığını aktaran Gül, bu yatırımcıların ihtiyaçlarını genellikle Türkiye'den sağladıklarını dile getirdi. Gül, şunları söyledi: "Büyük şirketlerimizin ve ihracatçılarımızın birçoğu bölge distribütörlükleri ve temsilcilikleri vasıtası ile ihraç ürünlerinin pazarda olmasını sağlıyorlar. Türk iş alemi, ham petrol ve doğalgaz dışında her türlü malı Azerbaycan'a ihraç edebilirler. Başta değindiğim gibi ürünlerin kaliteli olması ve fiyat ve servis rekabeti yapabilmeleri gerekmektedir. Vergiler Bakanlığı'na müracatla tek pencere sistemi ile üç gün içerisinde kendi şirketinizi kurabilir ve işinize başlayabilirsiniz. Tüm bankacılık işlemlerinizde Azerbaycan bankaları ile birlikte mevcut iki Türk bankasından hizmet alabilirsiniz. Önümüzdeki günler de bir bankamızın daha Azerbaycan da faaliyete geçeceği haberi bizleri memnun etmiştir. Bu ülkede iş yapmak için istiyorsanız yerel bir ortak aramanıza gerek olmadan kendi firmanızı kurabilir ve bu firma adına mülk edinebilirsiniz."
Azerbaycan, en fazla yatırım yapılan ikinci ülke
Azerbaycan, en fazla yatırım yapılan ikinci ülke
Türkiye-Azerbaycan ticaret hacminin 3.5 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Cengiz Gül, Azerbaycan'ın ihracat fazlası verdiğimiz birkaç ülkeden biri olduğunu kaydetti. Tüm dünyada Hollanda'dan sonra 6.5 milyar dolarla en fazla yatırım yapılan ikinci ülkenin Azerbaycan olduğunu anlatan Gül, sözlerine şöyle devam etti: "2009'da Azerbaycan Vergiler Bakanlığı'nda aldığımız bir brifingde bakan yardımcısı, Azerbaycan'da iş yapan Türkiyeli işadamlarının bir milyar manatın üzerinde vergi ödediklerini ifade etmişti. Önümüzdeki günlerde Türkiye ve Azerbaycan arasında tercihli ticaret antlaşmasının imzalanması bekleniyor. Azerbaycan devlet petrol şirketi Socar, 5 milyar dolarlık Aliağa Petrol Rafinerisi yatırımı ile tek kalemde Türkiye'nin en büyük yatırımının sahibidir. Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan Trans Anadolu Gaz Boru Hattı anlaşması ile Azerbaycan gazının Avrupa'ya ulaşımı Türkiye üzerinden sağlanacak ve Türkiye 16 milyar metreküp kapasiteli bu gazın yarısını Türkiye'de kullanabilecek. Bu anlaşma, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Gaz Boru Hattı ile birlikte ülkemizin önemli bir enerji koridoru olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca önümüzdeki yıl tamamlanması beklenen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile Azerbaycan ve Türkiye'nin Londra'dan Pekin'e demiryolu ile ulaşımını ve Türk ve Azerbaycanlı ihracatçıların ucuz navlun imkanlarına kavuşmasını sağlayacaktır."
DEİK Türk-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül, Türk yatırımcısının destek ve teşvik alabilmesi için Bakü dışındaki bölgelere ve enerji sektörü dışındaki alanlara yatırım yapmasının doğru olacağını söyledi.