Piyasada 3'lü kur donemi sona erdi
Seçimlerden önce artan belirsizlik ve kurda oluşan baskının etkisiyle oluşan 3’lü kur dönemi, ekonomi yönetiminin belli olması ve piyasalardaki baskının kalkmasıyla birlikte sona erdi. Kapalıçarşı’da dolar kuru banka kotasyonlarının altına düştü.
Piyasada 3'lü kur donemi sona erdi
Seçimlerden önce artan belirsizlik ve kurda oluşan baskının etkisiyle oluşan 3’lü kur dönemi, ekonomi yönetiminin belli olması ve piyasalardaki baskının kalkmasıyla birlikte sona erdi. Kapalıçarşı’da dolar kuru banka kotasyonlarının altına düştü.
Birol BOZKURT
Türkiye’nin 90’lı yıllarında yaşadığı üçlü kur dönemi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yeniden Türkiye’nin gündemine gelmişti. Yaşanan belirsizlik ortamı ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile kur üzerinde oluşturulan suni baskı, buna ek olarak bankalara getirilen döviz kısıtlamalarının da etkisiyle piyasada Merkez Bankası’nda, bankalarda ve Kapalıçarşı’da olmak üzere üç ayrı kurun oluşmasına yol açmıştı.
Piyasada roller değişti
Seçimlerden sonra ekonominin yönetimine Mehmet Şimşek’in geçmesi, Merkez Bankası Başkanlığı’na finansal piyasaların çok yakından tanıdığı Hafize Gaye Erkan’ın atanması ve verilen rasyonel zemine dönmeliyiz mesajları piyasalarda karşılık bulmuşa benziyor.
Kur üzerindeki baskının kalkmasıyla beraber piyasalarda oluşan 3’lü kur da sona ermiş oldu. Kapalıçarşı’da dolar kuru şuanda bankaların altında oluşmuş durumda. Hatta seçimlerden önce bankalarda yüzde 5’i geçen alış satış makası da düşüşe geçti. Bankalarda bu makas ortalama yüzde 2’lere doğru çekilmiş durumda.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz bankacılık kaynağı, “Bankacılık sisteminin rahat bırakılmış olması buna ek olarak TL mevduat faizlerinin yüzde 50’lere çıkmış olmasının etkisiyle döviz talebi azalmış durumda. Bir miktarda olsa dövizde çıkışların hızlandığını görüyoruz. Bu da dövizin üzerinde oluşan baskıyı hafifletiyor. Ancak yine de temkinli olmak lazım kalıcı olacağını sanmıyorum” diye konuştu.
Üçlü kur döneminin seçimlerden önce oluşan belirsizlik ortamında ortaya çıktığına dikkat çeken Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Seçimden sonra hükümetin kurulması ve ekonomi yönetiminin belli olmasıyla ve normalleşme mesajlarının verilmiş olmasıyla birlikte belirsizlik ortadan kalktı ve kurda normalleşmeyi gördük.
Bankaların kurun üzerindeki baskıyı çekmesiyle beraber kur normal seviyelerine geldi. Böylece oluşan fark ortadan kalkmış oldu. Bunun da etkisiyle vatandaş döviz ihtiyacını bankalardan karşılamaya başladı.
Şuanda kapalı çarşıda dolar/TL 23.28 seviyesinden işlem görüyor. Bankalarda 5-10 kuruş daha fazla. Bunun yanı sıra bayramda vatandaşların nakit ihtiyacı olması ve dövizini bozduranların sayısının fazla olması da doların bir miktar aşağı gelmesine yol açtı. Bu da kapalı çarşıdan döviz talebinin azalmasına yol açtı” diye konuştu.
“Bayramdan sonra dolar/TL 25 olur”
Merkez Bankasının vereceği faiz kararıyla ilgili de konuşan Yıldırımtürk, “Merkez Bankası’nın faiz artıracak döviz düşecek söylentisine de katılmıyorum. Faizin yüzde 14’e yükseltilmesini bekliyorum. Kademeli bir faiz döngüsü olacağını düşünüyorum. Bayramdan sonra doların 25 lira seviyelerine çıkmasını bekliyorum” dedi.
Bankacılık kaynakları da Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 20’lere yükseltmesini ve faiz artırım döngüsüne girildiği mesajının verilmesini beklediklerini belirtiyor. Aksi takdirde piyasada çok sert bir tepki olacağını söyleyen bankacılık kaynağı, Merkez’in faiz kararı ve vereceği mesajlar karşılık bulmaz ise Türkiye’ye şans vermek isteyen yabancı yatırımcının hayal kırıklığına uğrayacağını söylüyor.
Merkez Bankası’nın net rezervi yükselişe geçti
Merkez Bankası’nın net rezervleri de toparlanma eğilimine girdi. Buna göre Banka’nın net rezervi 9 Haziran haftasında eksi 3,17 milyar dolara yükseldi. Net rezervler önceki hafta eksi 5,7 milyar dolar olarak tarihi düşük seviyeye gerilemişti. Hatta bugün açıklanacak rezervlerde bu rakamın daha da yukarı çıkması bekleniyor.
Brüt rezervler 9 Haziran haftasında 99,8 milyar dolara geriledi. Önceki hafta bu rakam 100,5 milyar dolardı. TCMB’nin döviz rezervi ise 58,2 milyar dolardan 57 milyar 790 milyon dolara geriledi. Altın rezervi ise 42 milyar 246 milyon dolardan 41 milyar 993 milyon dolara geriledi. 9 Haziran haftasında net rezerv ise eksi 5,7 milyar dolardan eksi 3,2 milyar dolara yükseldi. Swap hariç net rezerv ise eksi 61,2 milyar dolardan eksi 59,9 milyar dolara çıktı.
“Merkez yabancıyla dirsek temasında”
Görüşlerine başvurduğumuz bankacılık kaynağı, Merkez Bankası’nın yabancı yatırımcılarla temasa geçtiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti- “Yatırımcılar Merkez Bankası’na şans verme eğiliminde. Merkez Bankası bugün vereceği faiz kararında beklentileri karşılayan bir faiz artırımı ve söz konusu sürecin devamı konusunda mesaj verirse bu yatırımcılar belirsizliği iyice bitirecektir.
Yabancı yatırımcı satış tarafında olmak istemiyor. Ancak alış tarafında olmak içinde atılan adımları görmek istiyor. Genel tavrın şimdilik nötr kalma yönünde olduğunu söyleyebilirim. Yabancı yatırımcının gelmesiyle birlikte dolarda bir miktar düşüş olabilir ancak hisselere dönüş için biraz daha zaman olduğunu düşünüyorum.”
Seçimlerden önce artan belirsizlik ve kurda oluşan baskının etkisiyle oluşan 3’lü kur dönemi, ekonomi yönetiminin belli olması ve piyasalardaki baskının kalkmasıyla birlikte sona erdi. Kapalıçarşı’da dolar kuru banka kotasyonlarının altına düştü.
Piyasada 3'lü kur donemi sona erdi
Seçimlerden önce artan belirsizlik ve kurda oluşan baskının etkisiyle oluşan 3’lü kur dönemi, ekonomi yönetiminin belli olması ve piyasalardaki baskının kalkmasıyla birlikte sona erdi. Kapalıçarşı’da dolar kuru banka kotasyonlarının altına düştü.
Birol BOZKURT
Türkiye’nin 90’lı yıllarında yaşadığı üçlü kur dönemi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yeniden Türkiye’nin gündemine gelmişti. Yaşanan belirsizlik ortamı ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile kur üzerinde oluşturulan suni baskı, buna ek olarak bankalara getirilen döviz kısıtlamalarının da etkisiyle piyasada Merkez Bankası’nda, bankalarda ve Kapalıçarşı’da olmak üzere üç ayrı kurun oluşmasına yol açmıştı.
Piyasada roller değişti
Seçimlerden sonra ekonominin yönetimine Mehmet Şimşek’in geçmesi, Merkez Bankası Başkanlığı’na finansal piyasaların çok yakından tanıdığı Hafize Gaye Erkan’ın atanması ve verilen rasyonel zemine dönmeliyiz mesajları piyasalarda karşılık bulmuşa benziyor.
Kur üzerindeki baskının kalkmasıyla beraber piyasalarda oluşan 3’lü kur da sona ermiş oldu. Kapalıçarşı’da dolar kuru şuanda bankaların altında oluşmuş durumda. Hatta seçimlerden önce bankalarda yüzde 5’i geçen alış satış makası da düşüşe geçti. Bankalarda bu makas ortalama yüzde 2’lere doğru çekilmiş durumda.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz bankacılık kaynağı, “Bankacılık sisteminin rahat bırakılmış olması buna ek olarak TL mevduat faizlerinin yüzde 50’lere çıkmış olmasının etkisiyle döviz talebi azalmış durumda. Bir miktarda olsa dövizde çıkışların hızlandığını görüyoruz. Bu da dövizin üzerinde oluşan baskıyı hafifletiyor. Ancak yine de temkinli olmak lazım kalıcı olacağını sanmıyorum” diye konuştu.
Üçlü kur döneminin seçimlerden önce oluşan belirsizlik ortamında ortaya çıktığına dikkat çeken Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Seçimden sonra hükümetin kurulması ve ekonomi yönetiminin belli olmasıyla ve normalleşme mesajlarının verilmiş olmasıyla birlikte belirsizlik ortadan kalktı ve kurda normalleşmeyi gördük.
Bankaların kurun üzerindeki baskıyı çekmesiyle beraber kur normal seviyelerine geldi. Böylece oluşan fark ortadan kalkmış oldu. Bunun da etkisiyle vatandaş döviz ihtiyacını bankalardan karşılamaya başladı.
Şuanda kapalı çarşıda dolar/TL 23.28 seviyesinden işlem görüyor. Bankalarda 5-10 kuruş daha fazla. Bunun yanı sıra bayramda vatandaşların nakit ihtiyacı olması ve dövizini bozduranların sayısının fazla olması da doların bir miktar aşağı gelmesine yol açtı. Bu da kapalı çarşıdan döviz talebinin azalmasına yol açtı” diye konuştu.
“Bayramdan sonra dolar/TL 25 olur”
Merkez Bankasının vereceği faiz kararıyla ilgili de konuşan Yıldırımtürk, “Merkez Bankası’nın faiz artıracak döviz düşecek söylentisine de katılmıyorum. Faizin yüzde 14’e yükseltilmesini bekliyorum. Kademeli bir faiz döngüsü olacağını düşünüyorum. Bayramdan sonra doların 25 lira seviyelerine çıkmasını bekliyorum” dedi.
Bankacılık kaynakları da Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 20’lere yükseltmesini ve faiz artırım döngüsüne girildiği mesajının verilmesini beklediklerini belirtiyor. Aksi takdirde piyasada çok sert bir tepki olacağını söyleyen bankacılık kaynağı, Merkez’in faiz kararı ve vereceği mesajlar karşılık bulmaz ise Türkiye’ye şans vermek isteyen yabancı yatırımcının hayal kırıklığına uğrayacağını söylüyor.
Merkez Bankası’nın net rezervi yükselişe geçti
Merkez Bankası’nın net rezervleri de toparlanma eğilimine girdi. Buna göre Banka’nın net rezervi 9 Haziran haftasında eksi 3,17 milyar dolara yükseldi. Net rezervler önceki hafta eksi 5,7 milyar dolar olarak tarihi düşük seviyeye gerilemişti. Hatta bugün açıklanacak rezervlerde bu rakamın daha da yukarı çıkması bekleniyor.
Brüt rezervler 9 Haziran haftasında 99,8 milyar dolara geriledi. Önceki hafta bu rakam 100,5 milyar dolardı. TCMB’nin döviz rezervi ise 58,2 milyar dolardan 57 milyar 790 milyon dolara geriledi. Altın rezervi ise 42 milyar 246 milyon dolardan 41 milyar 993 milyon dolara geriledi. 9 Haziran haftasında net rezerv ise eksi 5,7 milyar dolardan eksi 3,2 milyar dolara yükseldi. Swap hariç net rezerv ise eksi 61,2 milyar dolardan eksi 59,9 milyar dolara çıktı.
“Merkez yabancıyla dirsek temasında”
Görüşlerine başvurduğumuz bankacılık kaynağı, Merkez Bankası’nın yabancı yatırımcılarla temasa geçtiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti- “Yatırımcılar Merkez Bankası’na şans verme eğiliminde. Merkez Bankası bugün vereceği faiz kararında beklentileri karşılayan bir faiz artırımı ve söz konusu sürecin devamı konusunda mesaj verirse bu yatırımcılar belirsizliği iyice bitirecektir.
Yabancı yatırımcı satış tarafında olmak istemiyor. Ancak alış tarafında olmak içinde atılan adımları görmek istiyor. Genel tavrın şimdilik nötr kalma yönünde olduğunu söyleyebilirim. Yabancı yatırımcının gelmesiyle birlikte dolarda bir miktar düşüş olabilir ancak hisselere dönüş için biraz daha zaman olduğunu düşünüyorum.”