Haber Detayı

2013'te cari açık-büyüme savaşı yaşanabilir


Ekonomistler, 2013'te cari açık yerine büyümeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor


ANKARA  - Ekonomistler, 2012 yılında cari açığın bir önceki yıla oranla beklentinin üzerinde daralmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, 2013'te cari açık yerine büyümeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor.

2012 yılında 49 milyar dolara gerileyen cari açık konusundaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar, 2012 yılında cari açık verilerine etki eden dış ticaret açığının ayaklarından ihracatın AB'ye olan ihracattaki daralmaya karşın yüzde 13,1 artmasının önemli olduğunu ve bunun pazar çeşitlendirmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyledi.

Buna karşın büyümede yavaşlamaya rağmen 2012'de ithalatın bir önceki yıla göre yüzde 1,8 azalmasını sınırlı bulduğunu dile getiren Kar, "Büyüme hızının düşmesine karşın ithalatta daha fazla bir azalma beklenebilirdi. Bu durum bize cari açığın hala yapısal bir sorun olarak dikkatle takip edilmesi gerektiğini gösteriyor" dedi.
Yeni Teşvik Paketi ile üretimde yerli girdi kullanılmasının orta ve uzun vadede büyüme hızındaki artışa rağmen cari açığa olumlu etkilerinin olabileceğini kaydeden Kar, "Cari açığın yüksek büyümeye karşın azalması açısından yeni teşvik yasası önemli. Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin cari açık konusundaki kırılanlığına bakıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Yeni turizm gelirleri ışığında cari açık hesapları da revize edilebilir"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) revize edilmiş verilerine göre turizm gelirlerinin 2012 yılında 6,1 milyar dolar arttığının hatırlatılarak, yeni veriler ışığında cari işlemler hesabının da revize edilip edilmemesi gerektiği sorusunu da yanıtlayan Kar, geçmiş dönemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla verilerinin hesaplanması ile ilgili tartışmaların yaşandığını ancak daha sonra yeni hesaplama yönteminin kabul gördüğünü hatırlattı.
Turizm gelirlerinin yeni hesaplama yönteminde Avrupa standartlarının dikkate alınmasını olumlu karşıladığını belirten Kar, "Eğer turizm gelirlerine yeni dahil edilen unsurlar, başka hesaplamalarda karşımıza çıkmayacaksa yeni hesaplama yöntemini olumlu buluyorum. Cari açık hesaplamalarında TÜİK'in turizm gelirlerini hesaplarken baz aldığı Avrupa standartları uygulanmıyorsa cari açık verileri de revize edilebilir" dedi.

"Cari açık büyümeyle artacak"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Ekonomisti Prof. Dr. Erdal Karagöl de cari açığın 2013 yılında büyüme hızındaki artışa paralel olarak artmasının beklendiğini kaydetti.
2012 enerji dışı cari işlemler hesabının 11-12 milyar dolar fazla verdiğini dile getiren Karagöl, "2013'te büyüme artışına paralel olarak enerji tüketimi de artacaktır. Bu da cari açığı etkileyecektir" dedi.
Türkiye'nin cari açıktaki büyüme artacak diye büyüme hedefinden vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Karagöl, bu anlayışın cari açığı düşük tutmak adına iyi bir alternatif olmadığını ifade etti.
Gelecek dönemde hem cari açığı düşük tutup hem de büyüme oranlarını yükseltme konusunda neler yapılabileceğine ilişkin görüşlerini de paylaşan Karagöl, bu anlamda Türkiye'nin katma değeri yüksek ürünler üretmesi, pazar çeşitlendirmesi çalışmalarına devam etmesi ve ihracata konu ürünleri çeşitlendirmesi gerektiğine dikkati çekti. Karagöl, "Her sene başında cari açık-büyüme ikileminde kalmamak için bunu yapmak gerekiyor" ifadesini kullandı.
Karagöl, revize edilen turizm gelirlerinin cari işlemler hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek, daha eski yıllara ilişkin bunu yapmak söz konusu olmasa bile en azından 2012 cari açık verilerinin bu yönde güncellenmesi gerektiğini dile getirdi.

"Cari açığa değil, büyümeye odaklanılmalı"
Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban da 2012 cari açığının beklentilerin altında gelmesinin çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2012'de büyümeye yavaşlamaya gitmesinin ithalatı azalttığını ve bunun da cari açığın azalmasında etkili olduğunu anlatan Ban, "Ancak Türkiye'nin ithalatla büyüyen bir ülke olduğunu unutmamak gerek. Dolayısıyla 2013'te ithalatta ciddi bir daralma yaşanırsa bu büyümeyi de etkiler. Böyle bir durumun yaşanmaması için ekonomi yönetiminin önlem alması gerekir. Merkez Bankası da faizleri aşağı çekerek buna katkı sağlamalı" dedi.
2013'te cari açık konusunda ne gibi gelişmeler yaşanabileceğine de değinen Ban, Türkiye'nin gelecek yıl cari açıktan ziyade üretim ve büyümeye odaklanması gerektiğini kaydetti.
Üretim konusundaki hareketliliğin hala istenilen düzeyde olmadığına işaret eden Ban, "Orta ve uzun vadede üretime yönelik daha radikal kararlar alınmalıdır. Dolayısıyla 2013'te cari açık değil büyüme odaklı bir anlayış benimsenmelidir" ifadesini kullandı.
Ban revize edilen turizm gelirlerinin cari açık hesaplarında göz önüne alınması ile ilgili de TÜİK'in değerlendirmeye aldığı yeni gelir kalemlerinin net-hata noksan verilerine bir şekilde girmiş olabileceğini belirterek, turizm gelirlerindeki artışın net hata noksan verilerinden düşülebileceğini dile getirdi.

Ekonomistler, 2013'te cari açık yerine büyümeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor


ANKARA  - Ekonomistler, 2012 yılında cari açığın bir önceki yıla oranla beklentinin üzerinde daralmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, 2013'te cari açık yerine büyümeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor.

2012 yılında 49 milyar dolara gerileyen cari açık konusundaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar, 2012 yılında cari açık verilerine etki eden dış ticaret açığının ayaklarından ihracatın AB'ye olan ihracattaki daralmaya karşın yüzde 13,1 artmasının önemli olduğunu ve bunun pazar çeşitlendirmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyledi.

Buna karşın büyümede yavaşlamaya rağmen 2012'de ithalatın bir önceki yıla göre yüzde 1,8 azalmasını sınırlı bulduğunu dile getiren Kar, "Büyüme hızının düşmesine karşın ithalatta daha fazla bir azalma beklenebilirdi. Bu durum bize cari açığın hala yapısal bir sorun olarak dikkatle takip edilmesi gerektiğini gösteriyor" dedi.
Yeni Teşvik Paketi ile üretimde yerli girdi kullanılmasının orta ve uzun vadede büyüme hızındaki artışa rağmen cari açığa olumlu etkilerinin olabileceğini kaydeden Kar, "Cari açığın yüksek büyümeye karşın azalması açısından yeni teşvik yasası önemli. Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin cari açık konusundaki kırılanlığına bakıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Yeni turizm gelirleri ışığında cari açık hesapları da revize edilebilir"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) revize edilmiş verilerine göre turizm gelirlerinin 2012 yılında 6,1 milyar dolar arttığının hatırlatılarak, yeni veriler ışığında cari işlemler hesabının da revize edilip edilmemesi gerektiği sorusunu da yanıtlayan Kar, geçmiş dönemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla verilerinin hesaplanması ile ilgili tartışmaların yaşandığını ancak daha sonra yeni hesaplama yönteminin kabul gördüğünü hatırlattı.
Turizm gelirlerinin yeni hesaplama yönteminde Avrupa standartlarının dikkate alınmasını olumlu karşıladığını belirten Kar, "Eğer turizm gelirlerine yeni dahil edilen unsurlar, başka hesaplamalarda karşımıza çıkmayacaksa yeni hesaplama yöntemini olumlu buluyorum. Cari açık hesaplamalarında TÜİK'in turizm gelirlerini hesaplarken baz aldığı Avrupa standartları uygulanmıyorsa cari açık verileri de revize edilebilir" dedi.

"Cari açık büyümeyle artacak"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Ekonomisti Prof. Dr. Erdal Karagöl de cari açığın 2013 yılında büyüme hızındaki artışa paralel olarak artmasının beklendiğini kaydetti.
2012 enerji dışı cari işlemler hesabının 11-12 milyar dolar fazla verdiğini dile getiren Karagöl, "2013'te büyüme artışına paralel olarak enerji tüketimi de artacaktır. Bu da cari açığı etkileyecektir" dedi.
Türkiye'nin cari açıktaki büyüme artacak diye büyüme hedefinden vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Karagöl, bu anlayışın cari açığı düşük tutmak adına iyi bir alternatif olmadığını ifade etti.
Gelecek dönemde hem cari açığı düşük tutup hem de büyüme oranlarını yükseltme konusunda neler yapılabileceğine ilişkin görüşlerini de paylaşan Karagöl, bu anlamda Türkiye'nin katma değeri yüksek ürünler üretmesi, pazar çeşitlendirmesi çalışmalarına devam etmesi ve ihracata konu ürünleri çeşitlendirmesi gerektiğine dikkati çekti. Karagöl, "Her sene başında cari açık-büyüme ikileminde kalmamak için bunu yapmak gerekiyor" ifadesini kullandı.
Karagöl, revize edilen turizm gelirlerinin cari işlemler hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek, daha eski yıllara ilişkin bunu yapmak söz konusu olmasa bile en azından 2012 cari açık verilerinin bu yönde güncellenmesi gerektiğini dile getirdi.

"Cari açığa değil, büyümeye odaklanılmalı"
Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban da 2012 cari açığının beklentilerin altında gelmesinin çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2012'de büyümeye yavaşlamaya gitmesinin ithalatı azalttığını ve bunun da cari açığın azalmasında etkili olduğunu anlatan Ban, "Ancak Türkiye'nin ithalatla büyüyen bir ülke olduğunu unutmamak gerek. Dolayısıyla 2013'te ithalatta ciddi bir daralma yaşanırsa bu büyümeyi de etkiler. Böyle bir durumun yaşanmaması için ekonomi yönetiminin önlem alması gerekir. Merkez Bankası da faizleri aşağı çekerek buna katkı sağlamalı" dedi.
2013'te cari açık konusunda ne gibi gelişmeler yaşanabileceğine de değinen Ban, Türkiye'nin gelecek yıl cari açıktan ziyade üretim ve büyümeye odaklanması gerektiğini kaydetti.
Üretim konusundaki hareketliliğin hala istenilen düzeyde olmadığına işaret eden Ban, "Orta ve uzun vadede üretime yönelik daha radikal kararlar alınmalıdır. Dolayısıyla 2013'te cari açık değil büyüme odaklı bir anlayış benimsenmelidir" ifadesini kullandı.
Ban revize edilen turizm gelirlerinin cari açık hesaplarında göz önüne alınması ile ilgili de TÜİK'in değerlendirmeye aldığı yeni gelir kalemlerinin net-hata noksan verilerine bir şekilde girmiş olabileceğini belirterek, turizm gelirlerindeki artışın net hata noksan verilerinden düşülebileceğini dile getirdi.