100 Dolarlık İhracatın 58.5 Doları İthal Girdi
OECD'nin belirlemelerine göre Türkiye'den yapılan 100 dolarlık ihracatın 41.5 dolarlık kısmı yerli katma değerden oluşuyor. 58.5 dolarlık kısmını ithal katma değer girdisi teşkil ediyor.
ihracatı artırdıkça ithalatın daha hızlı artacağını gösterdiğini dile getiren Milliyet Gazetesi ekonomi yazarı Güngör Uras, döviz açığını (cari açık) kapatmak için
üretimi yavaşlatmanın, talebi frenlemenin işe yaramayacağını, üretimde yapısal değişim zorunluluğunu ortaya koyduğunu da aktardı. Uras, bu durumun aynı zamanda üretimin her dalında ithal girdi kullanımının azaltılması gerektiğini gösterdiğini yazdı. Üreticinin üretim aşamasında doğrudan ithalat yaptığını veya başkalarının ithal ettiği yabancı girdileri kullandığına işaret eden Uras, yazısında şu görüşlere yer verdi:
Buna ek olarak bir de dolaylı ithal girdisi kullanımı vardır. Örneğin otomobil üreten bir firma, doğrudan başka ülkelerden ithal ettiği parçalara ek olarak içeriye yan sanayiden parça temin eder. Lastik alır, demir çelik parça alır. Elektrik, mazot kullanır. İçeriden temin edilen lastiğin, demir çeliğin, elektriğin, mazotun da ithal girdisi vardır. Bunlar dolaylı ithal katma değeri oluşturur.
İthalata göbekten bağlıyız
OECD tarafından üye ülkelerin 2009 yılında ihracatlarında doğrudan ve dolaylı olarak yabancı katma değer katkı paylarını gösteren tablolar yayınlandı. İhracatı oluşturan belli mallarda doğrudan, dolaylı ve toplam yabancı katma değer payları ile yerli katma değer payları hesaplanmış.
Örneğin ihraç edilen tarım ürünlerinde doğrudan ithal katma değer girdisinin payı yüzde 7.8, dolaylı ithal girdi yüzde 22.0, toplam ithal girdi yüzde 29.8 oranında. Yerli katma değerin payı yüzde 70.2 olarak hesaplanmış.
Yapısal değişime mecburuz
İhraç ettiğimiz taşıt araçlarında yerli katma değer payı yüzde 34.9 oranında. Yüzde 28.6 doğrudan, yüzde 36.5 dolaylı olmak üzere toplam yüzde 65.1 oranında ithal katma değer kullanımı var.
Türkiye genelinde 2009'da ihraç ettiğimiz ürünlerdeki yerli katma değer oranı yüzde 41.5. İhraç ürünlerinde doğrudan ithal katma değer yüzde 21.1, dolaylı ithal katma değer yüzde 37.4, toplam ithal katma değer yüzde 58.5 oranında.
Tekrarda yarar var, bu tablo talebi kısarak, büyümeyi yavaşlatarak düzeltilemez. Mevcut üretim yapısında ihracatı artırdıkça ithalatın daha fazla artması kaçınılmaz bir durumdur. İşte bunun içindir ki kısa sürede çözmemiz gereken sorun üretimde ithal girdi kullanımının azaltılmasıdır. Bu ise üretimde (ve de döviz kuru politikasında) kalıcı yapısal değişim ile mümkün olabilir.
OECD'nin belirlemelerine göre Türkiye'den yapılan 100 dolarlık ihracatın 41.5 dolarlık kısmı yerli katma değerden oluşuyor. 58.5 dolarlık kısmını ithal katma değer girdisi teşkil ediyor.
ihracatı artırdıkça ithalatın daha hızlı artacağını gösterdiğini dile getiren Milliyet Gazetesi ekonomi yazarı Güngör Uras, döviz açığını (cari açık) kapatmak için
üretimi yavaşlatmanın, talebi frenlemenin işe yaramayacağını, üretimde yapısal değişim zorunluluğunu ortaya koyduğunu da aktardı. Uras, bu durumun aynı zamanda üretimin her dalında ithal girdi kullanımının azaltılması gerektiğini gösterdiğini yazdı. Üreticinin üretim aşamasında doğrudan ithalat yaptığını veya başkalarının ithal ettiği yabancı girdileri kullandığına işaret eden Uras, yazısında şu görüşlere yer verdi:
Buna ek olarak bir de dolaylı ithal girdisi kullanımı vardır. Örneğin otomobil üreten bir firma, doğrudan başka ülkelerden ithal ettiği parçalara ek olarak içeriye yan sanayiden parça temin eder. Lastik alır, demir çelik parça alır. Elektrik, mazot kullanır. İçeriden temin edilen lastiğin, demir çeliğin, elektriğin, mazotun da ithal girdisi vardır. Bunlar dolaylı ithal katma değeri oluşturur.
İthalata göbekten bağlıyız
OECD tarafından üye ülkelerin 2009 yılında ihracatlarında doğrudan ve dolaylı olarak yabancı katma değer katkı paylarını gösteren tablolar yayınlandı. İhracatı oluşturan belli mallarda doğrudan, dolaylı ve toplam yabancı katma değer payları ile yerli katma değer payları hesaplanmış.
Örneğin ihraç edilen tarım ürünlerinde doğrudan ithal katma değer girdisinin payı yüzde 7.8, dolaylı ithal girdi yüzde 22.0, toplam ithal girdi yüzde 29.8 oranında. Yerli katma değerin payı yüzde 70.2 olarak hesaplanmış.
Yapısal değişime mecburuz
İhraç ettiğimiz taşıt araçlarında yerli katma değer payı yüzde 34.9 oranında. Yüzde 28.6 doğrudan, yüzde 36.5 dolaylı olmak üzere toplam yüzde 65.1 oranında ithal katma değer kullanımı var.
Türkiye genelinde 2009'da ihraç ettiğimiz ürünlerdeki yerli katma değer oranı yüzde 41.5. İhraç ürünlerinde doğrudan ithal katma değer yüzde 21.1, dolaylı ithal katma değer yüzde 37.4, toplam ithal katma değer yüzde 58.5 oranında.
Tekrarda yarar var, bu tablo talebi kısarak, büyümeyi yavaşlatarak düzeltilemez. Mevcut üretim yapısında ihracatı artırdıkça ithalatın daha fazla artması kaçınılmaz bir durumdur. İşte bunun içindir ki kısa sürede çözmemiz gereken sorun üretimde ithal girdi kullanımının azaltılmasıdır. Bu ise üretimde (ve de döviz kuru politikasında) kalıcı yapısal değişim ile mümkün olabilir.