Haber Detayı

Faruk Çelik'ten İhracat Açıklaması




Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 10 yıl içinde ihracatı 500 milyar dolara, kişi başına düşen milli geliri ise 25 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm bu hedeflerimizin istihdam boyutunu oluşturan ulusal istihdam stratejisini hazırladık ve önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'deki işsizlik oranını yüzde 5'e düşürmeyi hedeflemekteyiz" dedi.

Çelik, Kalkınma Bakanlığı ve Dünya Bankası Türkiye Ofisinin "Türkiye: Ekonomik Dalgalanma Boyunca İşgücü Piyasalarının Yönetimi" raporu lansmanında yaptığı konuşmada, küresel krizin bütün ülkeleri, az ya da çok etkilediğini, finans sektörüyle başlayan krizin hızla diğer alanlara yayıldığını ve gereken tedbirlerin alınmaması durumunda işsizliğin ilerleyen zamanda 10 yılları etkileyebileceğini söyledi. Çelik, veri ve yapılan tahminlerle kriz nedeniyle işsizler ordusuna milyonlarca kişinin eklendiğini ve dünyadaki işsiz sayısının 200 milyonu aşarak rekor seviyeye ulaştığını vurguladı.

"Dünya Bankasının raporuna göre, mevcut işsizlik oranını korumak için önümüzdeki 15 yıl içinde 600 milyon ilave istihdam oluşturulması gerekmektedir" diyen Çelik, şöyle konuştu:

"Türkiye'de de son finans krizinin etkilerini 2009 yılından itibaren hissetmeye başladık. Ancak bugün tanıtımı yapılan raporda da belirtildiği gibi toparlanmamız çabuk ve güçlü bir şekilde gerçekleşti. Bunda krizlere daha dirençli hale gelen ekonomimiz kadar, krizle eş zamanlı olarak uygulamaya koyduğumuz iş gücü piyasasına yönelik sonuç odaklı politikalarımız da etkili olmuştur. Bu çerçevede aktif iş gücü programları ile beşeri sermayemiz, piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikte yapılan ve milyonlarca ilave istihdam oluşturmayı başarmıştır."

-"Yıllık, 2,2 büyümeyi gerçekleştirdik"-

Çelik, aktif iş gücü programlarından yararlanan kişi sayısının 2009 yılından bu yana 1 milyon 300 bin kişiyi aştığını ve tahsis edilen kaynağın ise bu dönem için 5,5 milyar dolayında olduğuna da değindi. Pasif iş gücü programlarını, eş zamanlı olarak devreye koyduklarına dikkati çeken Çelik, "İşsizlik sigortası, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu ödemeleri gibi uygulamalar sayesinde kriz döneminde büyük iş kayıplarını önledik. Ayrıca ülke genelinde uyguladığımız sigorta prim teşviklerini de işverenlerimize, ilave istihdam kurulması için gereken ortamı ve kolaylıkları sağladık. Tüm bu tedbirlerin sonucu olarak Ocak 2009-2013 arası 4 yıllık dönemde 4 buçuk milyon ilave istihdam oluşturmayı başardık. Uyguladığımız disiplinli makro ekonomik politikalar sayesinde kriz dönemi olmasına rağmen 2010 yılında 9,2, 2011 de 8,8 büyümeyi başardık. 2012'de de etkin büyüme oranını koruyarak yıllık 2,2 büyümeyi gerçekleştirdik" değerlendirmesinde bulundu.

-"Sigorta prim teşvikleri için 7,3 milyar lira kaynak"-

Geçen ay Norveç'te düzenlenen ILO Avrupa Bölgesi Toplantısına katıldığını hatırlatan Bakan Çelik, krizin Avrupa'da iş gücü piyasalarını derinden etkilediğini belirtti.

Çelik, "Avrupa'nın ateşi, her geçen gün yükseliyor, yükselmeye devam ediyor. Avrupa'daki sorunların temelinde, siyasi istikrarsızlık ve lidersizlik olduğunu düşünüyorum" dedi.

Çelik, Türkiye'de 10 yıllık süregelen siyasi istikrar sayesinde aldığı cesur kararları, başarıyla uygulayabilen bir siyasi iradenin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer almayı başaran ve G-20 ülkeleri arasında krizden çıkış döneminde istihdamını en çok arttıran ülke olduğuna işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

"Birçok ülkenin bütçelerinde kesintiye gittiği kriz döneminde, resmi kalkınma yardımlarımızı her yıl arttırarak 2012 yılında ihtiyaç sahibi ülkelere 2 buçuk milyar dolar tutarında yardımda bulunduk. Dünya Bankası'nın raporunda da belirttiği gibi krizde en fazla etkilenen kesimler arasında, dezavantajlı gruplar yer almaktadır. Malasef dezavantajlı grupların kriz dönemlerinde diğer gruplara oranla işini kaybetme riski 3 kat daha fazladır. Bu riski bertaraf etmek amacıyla bazı adımlar attık.

Kadın, genç ve engelli istihdamını teşvik etmek üzere iş verenlere sigorta primlerini indirme veya iş verenlere sigorta prim indirimlerini sağladık. Sigorta prim teşvikleri için 7,3 milyar lira kaynak tahsis ettik. Bürokrasiyi azaltarak iş verenlere mali külfet getiren kuralları hafiflettik. Sosyal yardımların kapsam ve miktarını arttırarak 2012 yılında toplam 19,5 milyar liralık harcama gerçekleştirdik. Sosyal yardım alan kişilere, gerekli beceriler kazandırılarak, iş gücüne, iş gücü piyasasına yönlendirilmesi için sosyal yardımlar ile istihdam hizmetlerini ilişkilendirdik."

-"4 bin iş ve meslek danışmanı sahada"-

Çelik, asgari ücreti 2009 yılından bu yana yüzde 147 oranında arttırdıklarını vurgulayarak, GSS uygulamasını herkesi kapsayacak şekilde genişlettiklerini dile getirdi. Prim ödeme imkanı olmayanların primini, kamu devlet kapsamına kayıt ettiklerini bildiren Çelik, "Özel sektör ve kamuda engelli kontenjan kullanım oranını ortalama yüzde 70'lere çıkarttık. Roman vatandaşlarımızın istihdam, eğitim ve barınma gibi temel sorunlarının çözümü için çok önemli adımlar attık. Yaptığımız bu çalışmalar ile başta dezavantajlı grup olmak üzere krizden etkilenen kesimleri, ekonomik bakımdan güçlü kılarak toplam talepte bir düşüş yaşanmamasının önüne geçtik. İş gücü piyasasında arz-talep uyuşmazlığını gidermek amacıyla iş ve meslek danışmanlığı uygulamasını da devreye koyuyoruz. Şu anda 4 bin iş ve meslek danışmanı sahada görev yapmaktadır" diye konuştu.

Çelik, OECD'nin üyelerinde uyguladığı "Yetişkin becerilerinin ölçülmesi" adlı projesine katıldıklarını, projenin çıktılarıyla iş gücünü, ihtiyaç duyulan becerilerilerle donatmaya yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini ve bu yöndeki çalışmalarına devam edeceklerini anlattı. Olumlu gelişmelere rağmen hala eksiklerin bulunduğuna, istihdamda ve eğitimde yer almayan gençlerin olduğuna dikkati çeken Çelik, "Bu durumda olan gençlerimizin oranı, yüzde 35 ile malasef çok yüksek bir seviyededir. Bu oranı düşürmek ve gençlerimizin çağın gereklerine uygun, mesleki eğitimi alabilmelerini sağlamak amacıyla ilk ve orta öğretim sistemimizi, mesleki eğitime geçiş imkanı da sağlayacak şekilde yeniden yapılandırdık" ifadesini kullandı.

-"Çocuk teşvik paketi"-

Kayıt dışı istihdamın son 10 yılda yüzde 52'lerden, yüzde 36'lara gerilemesine rağmen halen yüksek olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Kayıt dışıyla mücadele çerçevesinde son yıllarda SGK'nın teftiş kapasitesini arttırdık. Diğer sorunlu alan ise yaşlanan nüfüsumuz. Küresel rekabette başarılı olabilmek için demokratik bir fırsat olarak gördüğümüz genç nüfüs yapımızı korumak gerektiğinden, çocuk teşvik paketi hazırlığı içerisindeyiz. Ayrıca sosyal taraflarla mutabakata varmamız halinde katı iş gücü piyasasını esnekleştirecek ve aynı zamanada iş güvencesini koruyacak adımlar atma konusunda önemli çalışmaların arifesinde olduğumuzu belirtmek isitiyorum.

2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye'yi 10 yıl içinde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. 10 yıl içinde ihracatı 500 milyar dolara, kişi başına düşen milli geliri ise 25 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm bu hedeflerimizin istihdam boyutunu oluşturan ulusal istihdam stratejisini hazırladık ve önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'deki işszlik oranını yüzde 5'e düşürmeyi hedeflemekteyiz." - Ankara



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 10 yıl içinde ihracatı 500 milyar dolara, kişi başına düşen milli geliri ise 25 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm bu hedeflerimizin istihdam boyutunu oluşturan ulusal istihdam stratejisini hazırladık ve önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'deki işsizlik oranını yüzde 5'e düşürmeyi hedeflemekteyiz" dedi.

Çelik, Kalkınma Bakanlığı ve Dünya Bankası Türkiye Ofisinin "Türkiye: Ekonomik Dalgalanma Boyunca İşgücü Piyasalarının Yönetimi" raporu lansmanında yaptığı konuşmada, küresel krizin bütün ülkeleri, az ya da çok etkilediğini, finans sektörüyle başlayan krizin hızla diğer alanlara yayıldığını ve gereken tedbirlerin alınmaması durumunda işsizliğin ilerleyen zamanda 10 yılları etkileyebileceğini söyledi. Çelik, veri ve yapılan tahminlerle kriz nedeniyle işsizler ordusuna milyonlarca kişinin eklendiğini ve dünyadaki işsiz sayısının 200 milyonu aşarak rekor seviyeye ulaştığını vurguladı.

"Dünya Bankasının raporuna göre, mevcut işsizlik oranını korumak için önümüzdeki 15 yıl içinde 600 milyon ilave istihdam oluşturulması gerekmektedir" diyen Çelik, şöyle konuştu:

"Türkiye'de de son finans krizinin etkilerini 2009 yılından itibaren hissetmeye başladık. Ancak bugün tanıtımı yapılan raporda da belirtildiği gibi toparlanmamız çabuk ve güçlü bir şekilde gerçekleşti. Bunda krizlere daha dirençli hale gelen ekonomimiz kadar, krizle eş zamanlı olarak uygulamaya koyduğumuz iş gücü piyasasına yönelik sonuç odaklı politikalarımız da etkili olmuştur. Bu çerçevede aktif iş gücü programları ile beşeri sermayemiz, piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikte yapılan ve milyonlarca ilave istihdam oluşturmayı başarmıştır."

-"Yıllık, 2,2 büyümeyi gerçekleştirdik"-

Çelik, aktif iş gücü programlarından yararlanan kişi sayısının 2009 yılından bu yana 1 milyon 300 bin kişiyi aştığını ve tahsis edilen kaynağın ise bu dönem için 5,5 milyar dolayında olduğuna da değindi. Pasif iş gücü programlarını, eş zamanlı olarak devreye koyduklarına dikkati çeken Çelik, "İşsizlik sigortası, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu ödemeleri gibi uygulamalar sayesinde kriz döneminde büyük iş kayıplarını önledik. Ayrıca ülke genelinde uyguladığımız sigorta prim teşviklerini de işverenlerimize, ilave istihdam kurulması için gereken ortamı ve kolaylıkları sağladık. Tüm bu tedbirlerin sonucu olarak Ocak 2009-2013 arası 4 yıllık dönemde 4 buçuk milyon ilave istihdam oluşturmayı başardık. Uyguladığımız disiplinli makro ekonomik politikalar sayesinde kriz dönemi olmasına rağmen 2010 yılında 9,2, 2011 de 8,8 büyümeyi başardık. 2012'de de etkin büyüme oranını koruyarak yıllık 2,2 büyümeyi gerçekleştirdik" değerlendirmesinde bulundu.

-"Sigorta prim teşvikleri için 7,3 milyar lira kaynak"-

Geçen ay Norveç'te düzenlenen ILO Avrupa Bölgesi Toplantısına katıldığını hatırlatan Bakan Çelik, krizin Avrupa'da iş gücü piyasalarını derinden etkilediğini belirtti.

Çelik, "Avrupa'nın ateşi, her geçen gün yükseliyor, yükselmeye devam ediyor. Avrupa'daki sorunların temelinde, siyasi istikrarsızlık ve lidersizlik olduğunu düşünüyorum" dedi.

Çelik, Türkiye'de 10 yıllık süregelen siyasi istikrar sayesinde aldığı cesur kararları, başarıyla uygulayabilen bir siyasi iradenin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer almayı başaran ve G-20 ülkeleri arasında krizden çıkış döneminde istihdamını en çok arttıran ülke olduğuna işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

"Birçok ülkenin bütçelerinde kesintiye gittiği kriz döneminde, resmi kalkınma yardımlarımızı her yıl arttırarak 2012 yılında ihtiyaç sahibi ülkelere 2 buçuk milyar dolar tutarında yardımda bulunduk. Dünya Bankası'nın raporunda da belirttiği gibi krizde en fazla etkilenen kesimler arasında, dezavantajlı gruplar yer almaktadır. Malasef dezavantajlı grupların kriz dönemlerinde diğer gruplara oranla işini kaybetme riski 3 kat daha fazladır. Bu riski bertaraf etmek amacıyla bazı adımlar attık.

Kadın, genç ve engelli istihdamını teşvik etmek üzere iş verenlere sigorta primlerini indirme veya iş verenlere sigorta prim indirimlerini sağladık. Sigorta prim teşvikleri için 7,3 milyar lira kaynak tahsis ettik. Bürokrasiyi azaltarak iş verenlere mali külfet getiren kuralları hafiflettik. Sosyal yardımların kapsam ve miktarını arttırarak 2012 yılında toplam 19,5 milyar liralık harcama gerçekleştirdik. Sosyal yardım alan kişilere, gerekli beceriler kazandırılarak, iş gücüne, iş gücü piyasasına yönlendirilmesi için sosyal yardımlar ile istihdam hizmetlerini ilişkilendirdik."

-"4 bin iş ve meslek danışmanı sahada"-

Çelik, asgari ücreti 2009 yılından bu yana yüzde 147 oranında arttırdıklarını vurgulayarak, GSS uygulamasını herkesi kapsayacak şekilde genişlettiklerini dile getirdi. Prim ödeme imkanı olmayanların primini, kamu devlet kapsamına kayıt ettiklerini bildiren Çelik, "Özel sektör ve kamuda engelli kontenjan kullanım oranını ortalama yüzde 70'lere çıkarttık. Roman vatandaşlarımızın istihdam, eğitim ve barınma gibi temel sorunlarının çözümü için çok önemli adımlar attık. Yaptığımız bu çalışmalar ile başta dezavantajlı grup olmak üzere krizden etkilenen kesimleri, ekonomik bakımdan güçlü kılarak toplam talepte bir düşüş yaşanmamasının önüne geçtik. İş gücü piyasasında arz-talep uyuşmazlığını gidermek amacıyla iş ve meslek danışmanlığı uygulamasını da devreye koyuyoruz. Şu anda 4 bin iş ve meslek danışmanı sahada görev yapmaktadır" diye konuştu.

Çelik, OECD'nin üyelerinde uyguladığı "Yetişkin becerilerinin ölçülmesi" adlı projesine katıldıklarını, projenin çıktılarıyla iş gücünü, ihtiyaç duyulan becerilerilerle donatmaya yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini ve bu yöndeki çalışmalarına devam edeceklerini anlattı. Olumlu gelişmelere rağmen hala eksiklerin bulunduğuna, istihdamda ve eğitimde yer almayan gençlerin olduğuna dikkati çeken Çelik, "Bu durumda olan gençlerimizin oranı, yüzde 35 ile malasef çok yüksek bir seviyededir. Bu oranı düşürmek ve gençlerimizin çağın gereklerine uygun, mesleki eğitimi alabilmelerini sağlamak amacıyla ilk ve orta öğretim sistemimizi, mesleki eğitime geçiş imkanı da sağlayacak şekilde yeniden yapılandırdık" ifadesini kullandı.

-"Çocuk teşvik paketi"-

Kayıt dışı istihdamın son 10 yılda yüzde 52'lerden, yüzde 36'lara gerilemesine rağmen halen yüksek olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Kayıt dışıyla mücadele çerçevesinde son yıllarda SGK'nın teftiş kapasitesini arttırdık. Diğer sorunlu alan ise yaşlanan nüfüsumuz. Küresel rekabette başarılı olabilmek için demokratik bir fırsat olarak gördüğümüz genç nüfüs yapımızı korumak gerektiğinden, çocuk teşvik paketi hazırlığı içerisindeyiz. Ayrıca sosyal taraflarla mutabakata varmamız halinde katı iş gücü piyasasını esnekleştirecek ve aynı zamanada iş güvencesini koruyacak adımlar atma konusunda önemli çalışmaların arifesinde olduğumuzu belirtmek isitiyorum.

2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye'yi 10 yıl içinde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. 10 yıl içinde ihracatı 500 milyar dolara, kişi başına düşen milli geliri ise 25 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm bu hedeflerimizin istihdam boyutunu oluşturan ulusal istihdam stratejisini hazırladık ve önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'deki işszlik oranını yüzde 5'e düşürmeyi hedeflemekteyiz." - Ankara