Haber Detayı

ÖTV çözülse ihracat ve istihdam patlar


TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, “Türkiye’de 40 bine yakın kuyumcu perakendecisi, 5 bin üretici, 2 bin toptancı var.

Sektörümüz 400 bine yakın da istihdama sahip. Eğer değerli taş ithalatındaki ÖTV kalkarsa 10 yılda 20 milyar dolar ihracata, 1 milyon istihdama ulaşırız” diyor.

TÜRKİYE’de hiçbir sanayi sektörünün ithal etmek zorunda kaldığı ‘hammadde’ üzerinde ÖTV yok. Çünkü, ithal bir hammadde üzerine konulan her vergi, o sanayinin ürettiği üründeki maliyeti ve dolayısıyla fiyatı yükseltiyor. Bu da  o sanayi sektörünün ihracatta rekabete gücünü çok olumsuz etkiliyor. Bu ‘bilimsel ve iktisadi gerçeğe’ rağmen Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün ithal ettiği en önemli ham madde olan ‘işlenmemiş değerli taş’a yüzde 20 ÖTV yıllardan beri uygulanıyor. Sektör neredeyse tüm siyasi partilere derdini anlattı ama çözüm bir türlü gerçekleşmedi.

BİR NUMARALI DERDİMİZ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, “Yıllardan beri sektörümüzün bir numaralı sorunu ithal işlenmemiş ham taş üzerindeki yüzde 20 ÖTV’dir. Ülkemizde Anayasa bile değişiyor ama sektöre yüklenen bu ÖTV değişmiyor. Dahilde işleme ile çözmeye çalışıyoruz ama olmuyor” diyor. Altınbaş, “Mesela otomotiv sac ithal ediyor saca yüzde ÖTV koyabilir misiniz? Peki bizim sektörümüzdeki ithal değerli taşa ÖTV uygulamanın mantığı ne” diye soruyor.

İTALYAN MÜCEVHERİ AVANTAJLI

İmam Altınbaş, ÖTV konusundaki bir başka çarpıklığı da şöyle anlatıyor: “Türkiye AB ile gümrük birliğinde. İtalya’dan işlenmiş mücevheri al Türkiye’ye getir sadece yüzde 18 KDV ödüyorsun ama ham taş getirirsen yüzde 20 ÖTV var. Taş adı üstünde ‘değerli’ ve mücevherde fiyatın önemli bir bölümünü oluşturuyor. İhracata çıkınca rakiplere göre fiyat ÖTV yüzünden yüksek kalıyor. Dilimizin döndüğü kadar anlattık ama çözümlenmedi.

HEDEF İKİYE KATLANIR

Bu mesele (ÖTV) çözülürse 2023 yılı ihracat hedefimiz ikiye katlanır. 20 milyar dolarlık doğrudan ihracata ulaşırız ve en çok ihracat yapan ilk 5 sanayi sektörü arasına gireriz. Sektörde halen 400 bine yakın istihdam var ki bu rakam da 1 milyona yükselir. Çünkü sektörümüzde ne kadar teknoloji kullanırsan kullan, payı yüzde 50’de kalır. Mutlaka el emeği ustalık gerektiren istihdam yoğun bir sektörüz.”

MARKALI MÜCEVHER

İmam Altınbaş, şöyle konuşuyor: “Özellikle markalı mücevherde ihracat artışı devam ediyor. Yüzde 30’luk artış olabilir. Türkiye’de de hem mücevher üretiminde hem de kullanımında anlayış değişiyor. Türkiye’de halen 40 bine yakın kuyumcu perakendecisi, 5 bin üretici, 2 bin toptancı var. Sektörümüz 400 bine yakın da istihdama sahip. Doğrudan ve dolaylı ihracat 7-8 milyar dolar civarında. Türkiye’nin itibarı arttıkça yurtdışından mücevher markalarımıza talep de artıyor. Üretim kalitemiz de gayet iyi durumda ve bu nedenle bazı küresel markalar artık Türkiye’de üretim yaptırmaya başladı. Bizim markaların yurtdışı mağaza sayısı da son yıllarda ciddi şekilde hızlanmış durumda.

Kuyumcukent dünya markası olacak

SON Genel Kurul’da Kuyumcukent Başkanı da seçilen Özcan Halaç, İstanbul’daki kuyumculuğun üretim ve yeni perakende merkezi haline gelen Kuyumcukent ile ilgili şunları söylüyor: “İlk projemiz kendi elektriğimizi üretmek olacak. Kuyumcukent, 15 bin kişinin çalıştığı bir yer ve sürekli
yeni işletmeler açılıyor. Evlilik alışverişinin merkezi haline geldi. Yabancıların da,
büyük ilgisini çekiyor. Yeni yönetim olarak hedefimiz Kuyumcukent’i dünya markası yapmak. Bunun için yeni tanıtım
projelerimiz var. Şu anda 2 bin 300 bağımsız bölüm var. Yeni yapılan 900 bağımsız
bölüm de devreye giriyor. Üretim bölümleri tamamen dolmuş durumda. Temiz ve çevreye saygılı bir üretim yapılıyor.”


Bankalar altın işinde kuyumcularla yürüsün

İSTANBUL Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, bankaların altın toplama ve ardından da cumhuriyet altını satabilmeleri konusundaki çalışmaları eleştiriyor. Kameroğlu, şöyle konuşuyor: “Bankaların altın toplama işinde rekabet ortamının tesisi için çaba harcadık. Bankalar Birliği’ne öneride bulunduk. TEB olumlu yaklaştı. Mesela TEB, birkaç kuyumcuyla birlikte çalışmaya başladı. Biz ‘şubeler kuyumcularla çalışsın’ dedik. Çünkü her vatandaşın bir kuyumcusu vardır ve ona inanır, Bankaların cumhuriyet altını satma yetkisi konusunda da mahkemeye gittik. Henüz sonuçlanmadı ama hiçbir banka da cumhuriyet altını satmaya başlayamadı. Çünkü bu pratikte de sorunlu bir iş. Bin şubeli bir banka cumhuriyet altını satacak ve her şubede 1 kilogramlık cumhuriyet altını bulunduracaksa bu bir yatırım. Üstelik riskli bir yatırım çünkü altın fiyatları inebilir. İnince zararına satmaya da devam etmek zorunda. Bu kredi faizlerine benzemez.”  Başkan Kameroğlu, sektörün önemli sorunlarından birinden daha bahsediyor ve şöyle devam ediyor: “Türk kuyumculuk sektörünün kronikleşen sorunlarından biri de taklitçilik. Oda olarak taklitle mücadelemize devam ediyoruz. Sektör mensuplarının İKO’ya gerekli şikayetleri yapması gerekiyor. Bu amaçla kurduğumuz İKO Taklitle Mücadele Komisyonu, çok yönlü olarak, sektörün tüm aktörleriyle birlikte bu sıkıntının
aşılması için çalışıyor.”

Altın Rafinerisi ilklere adını yazdı

İSTANBUL Altın Rafinerisi’nin ürettiği külçe altınlar ve gümüşler Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, Bankalar ve Dubai Emtia Borsası’nda kabul görüyor. 2011 yılında Londra Külçe Piyasaları Birliği’nin (LBMA) Dünyadaki En İyi Rafineriler Listesi’ne de (Good Delivery List) girerek ürettiği altının ayar ve gramaj konrtolü yapılmadan dünyadaki tüm bankaların kasalarına girmesinin yolu açıldı. İstanbul Altın Rafinerisi AŞ Başkanı Özcan Halaç, “Rafinerimiz Kuyumcukent’te ve 400 kişi çalışıyor. Grupta 600 kişi var. Madenden, hurdadan ve ithal gelen altını rafine ediyoruz. Altın bankacılığı ile de son dönemde banka müşterilerimizin sayısı arttı” diyor.

İhracat 2 milyar doları aştı

MÜCEVHER İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, “Geçen yıl ihracatımız yüzde 42 artışla 2 milyar doları geçti. Türkiye’nin ihracatını en çok artıran ikinci sektörüyüz. Bu yıl da aynı ivme devam edecek” dedi. Mücevher sektöründe İstanbul Maden Metal İhracatçıları Birliği bünyesinde bugüne kadar kabul edilen en büyük meblağ olan 1.8 milyon TL bütçeli 3 proje için çalışmalar yürüttüklerini belirten Ayhan Güner projeler hakkında şu detayları verdi: “Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği fonlarından hibe alınarak yapılan 275 Bin Euro bütçeli Kuyumculuk Öğretmen Eğitimi Değerli Taşlarla Geleceği İşlemek projesinin Ön Başvurusu kabul edildi. Projeyle 25 tane kuyumculuk meslek dersi öğretmen yetiştirilecek. Bu projenin sahibi JTR ortaklarımız ise İstanbul Kuyumcular Odası, Küçükçekmece Kuyumculuk Meslek Lisesi’dir. Taşların tılsımını duymak projesi ile de işitme engellilere taş kesim eğitimi verilecek. 517 bin TL’lik bütçenin yüzde 75’i İstanbul Kalkınma Ajansı hibesi yüzde 25 ise Birliğimiz bütçesinden karşılanacak. Gençlerle Geleceği Tasarlamak Projesi ise bilgisayarlı tasarım kursunu kapsıyor. 275 bin Euro bütçeli
proje Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği fonlarından yüzde 80 hibe alınarak yürütülecek.”


Mücevherin genç mühendisleri yetişiyor

İSTANBUL Ticaret Üniversitesi Mühendislik ve Tasarım Fakültesi Mücevherat Mühendisliği Bölümü bu alanda dünyada ilk örneklerden biri oldu. Geçen dönem eğitime başlayan bölüm için Kuyumcukent’te bir de Araştırma ve Uygulama Laboratuvarı kuruldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik ve Tasarım Fakültesi Mücevherat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Çizmecioğlu, “Eğitimli eleman ihtiyacı ortaya çıktığı için İstanbul Ticaret Odası meslek komiteleri mücevherat mühendislik bölümünün açılmasını talep ettiler. Dünyada ilk defa mücevherat mühendisliği bölümü üniversitemizde açıldı. 2011-2012 yılında üniversitemizde mücevherat lisans eğitimi başladı” dedi. Mücevher İhracatları Birliği ve İMMB Koordinatör Başkanı Ayhan Güner ise “İstanbul Kuyumcu
Odası’yla birlikte Küçükçekmece Kuyumculuk Meslek Lisesi’ni hayata geçirdik. Atölyeler ve öğrenciler hazır. Oradan yetişen öğrenciler İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne altyapı olacak ve büyük katkı sağlayacak. Okul, üniversite sektörle beraber olursa daha kaliteli üretim yapabiliriz. Kaliteli üretim demek daha çok ihracat demek” diye konuştu.

TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, “Türkiye’de 40 bine yakın kuyumcu perakendecisi, 5 bin üretici, 2 bin toptancı var.

Sektörümüz 400 bine yakın da istihdama sahip. Eğer değerli taş ithalatındaki ÖTV kalkarsa 10 yılda 20 milyar dolar ihracata, 1 milyon istihdama ulaşırız” diyor.

TÜRKİYE’de hiçbir sanayi sektörünün ithal etmek zorunda kaldığı ‘hammadde’ üzerinde ÖTV yok. Çünkü, ithal bir hammadde üzerine konulan her vergi, o sanayinin ürettiği üründeki maliyeti ve dolayısıyla fiyatı yükseltiyor. Bu da  o sanayi sektörünün ihracatta rekabete gücünü çok olumsuz etkiliyor. Bu ‘bilimsel ve iktisadi gerçeğe’ rağmen Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün ithal ettiği en önemli ham madde olan ‘işlenmemiş değerli taş’a yüzde 20 ÖTV yıllardan beri uygulanıyor. Sektör neredeyse tüm siyasi partilere derdini anlattı ama çözüm bir türlü gerçekleşmedi.

BİR NUMARALI DERDİMİZ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş, “Yıllardan beri sektörümüzün bir numaralı sorunu ithal işlenmemiş ham taş üzerindeki yüzde 20 ÖTV’dir. Ülkemizde Anayasa bile değişiyor ama sektöre yüklenen bu ÖTV değişmiyor. Dahilde işleme ile çözmeye çalışıyoruz ama olmuyor” diyor. Altınbaş, “Mesela otomotiv sac ithal ediyor saca yüzde ÖTV koyabilir misiniz? Peki bizim sektörümüzdeki ithal değerli taşa ÖTV uygulamanın mantığı ne” diye soruyor.

İTALYAN MÜCEVHERİ AVANTAJLI

İmam Altınbaş, ÖTV konusundaki bir başka çarpıklığı da şöyle anlatıyor: “Türkiye AB ile gümrük birliğinde. İtalya’dan işlenmiş mücevheri al Türkiye’ye getir sadece yüzde 18 KDV ödüyorsun ama ham taş getirirsen yüzde 20 ÖTV var. Taş adı üstünde ‘değerli’ ve mücevherde fiyatın önemli bir bölümünü oluşturuyor. İhracata çıkınca rakiplere göre fiyat ÖTV yüzünden yüksek kalıyor. Dilimizin döndüğü kadar anlattık ama çözümlenmedi.

HEDEF İKİYE KATLANIR

Bu mesele (ÖTV) çözülürse 2023 yılı ihracat hedefimiz ikiye katlanır. 20 milyar dolarlık doğrudan ihracata ulaşırız ve en çok ihracat yapan ilk 5 sanayi sektörü arasına gireriz. Sektörde halen 400 bine yakın istihdam var ki bu rakam da 1 milyona yükselir. Çünkü sektörümüzde ne kadar teknoloji kullanırsan kullan, payı yüzde 50’de kalır. Mutlaka el emeği ustalık gerektiren istihdam yoğun bir sektörüz.”

MARKALI MÜCEVHER

İmam Altınbaş, şöyle konuşuyor: “Özellikle markalı mücevherde ihracat artışı devam ediyor. Yüzde 30’luk artış olabilir. Türkiye’de de hem mücevher üretiminde hem de kullanımında anlayış değişiyor. Türkiye’de halen 40 bine yakın kuyumcu perakendecisi, 5 bin üretici, 2 bin toptancı var. Sektörümüz 400 bine yakın da istihdama sahip. Doğrudan ve dolaylı ihracat 7-8 milyar dolar civarında. Türkiye’nin itibarı arttıkça yurtdışından mücevher markalarımıza talep de artıyor. Üretim kalitemiz de gayet iyi durumda ve bu nedenle bazı küresel markalar artık Türkiye’de üretim yaptırmaya başladı. Bizim markaların yurtdışı mağaza sayısı da son yıllarda ciddi şekilde hızlanmış durumda.

Kuyumcukent dünya markası olacak

SON Genel Kurul’da Kuyumcukent Başkanı da seçilen Özcan Halaç, İstanbul’daki kuyumculuğun üretim ve yeni perakende merkezi haline gelen Kuyumcukent ile ilgili şunları söylüyor: “İlk projemiz kendi elektriğimizi üretmek olacak. Kuyumcukent, 15 bin kişinin çalıştığı bir yer ve sürekli
yeni işletmeler açılıyor. Evlilik alışverişinin merkezi haline geldi. Yabancıların da,
büyük ilgisini çekiyor. Yeni yönetim olarak hedefimiz Kuyumcukent’i dünya markası yapmak. Bunun için yeni tanıtım
projelerimiz var. Şu anda 2 bin 300 bağımsız bölüm var. Yeni yapılan 900 bağımsız
bölüm de devreye giriyor. Üretim bölümleri tamamen dolmuş durumda. Temiz ve çevreye saygılı bir üretim yapılıyor.”


Bankalar altın işinde kuyumcularla yürüsün

İSTANBUL Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, bankaların altın toplama ve ardından da cumhuriyet altını satabilmeleri konusundaki çalışmaları eleştiriyor. Kameroğlu, şöyle konuşuyor: “Bankaların altın toplama işinde rekabet ortamının tesisi için çaba harcadık. Bankalar Birliği’ne öneride bulunduk. TEB olumlu yaklaştı. Mesela TEB, birkaç kuyumcuyla birlikte çalışmaya başladı. Biz ‘şubeler kuyumcularla çalışsın’ dedik. Çünkü her vatandaşın bir kuyumcusu vardır ve ona inanır, Bankaların cumhuriyet altını satma yetkisi konusunda da mahkemeye gittik. Henüz sonuçlanmadı ama hiçbir banka da cumhuriyet altını satmaya başlayamadı. Çünkü bu pratikte de sorunlu bir iş. Bin şubeli bir banka cumhuriyet altını satacak ve her şubede 1 kilogramlık cumhuriyet altını bulunduracaksa bu bir yatırım. Üstelik riskli bir yatırım çünkü altın fiyatları inebilir. İnince zararına satmaya da devam etmek zorunda. Bu kredi faizlerine benzemez.”  Başkan Kameroğlu, sektörün önemli sorunlarından birinden daha bahsediyor ve şöyle devam ediyor: “Türk kuyumculuk sektörünün kronikleşen sorunlarından biri de taklitçilik. Oda olarak taklitle mücadelemize devam ediyoruz. Sektör mensuplarının İKO’ya gerekli şikayetleri yapması gerekiyor. Bu amaçla kurduğumuz İKO Taklitle Mücadele Komisyonu, çok yönlü olarak, sektörün tüm aktörleriyle birlikte bu sıkıntının
aşılması için çalışıyor.”

Altın Rafinerisi ilklere adını yazdı

İSTANBUL Altın Rafinerisi’nin ürettiği külçe altınlar ve gümüşler Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, Bankalar ve Dubai Emtia Borsası’nda kabul görüyor. 2011 yılında Londra Külçe Piyasaları Birliği’nin (LBMA) Dünyadaki En İyi Rafineriler Listesi’ne de (Good Delivery List) girerek ürettiği altının ayar ve gramaj konrtolü yapılmadan dünyadaki tüm bankaların kasalarına girmesinin yolu açıldı. İstanbul Altın Rafinerisi AŞ Başkanı Özcan Halaç, “Rafinerimiz Kuyumcukent’te ve 400 kişi çalışıyor. Grupta 600 kişi var. Madenden, hurdadan ve ithal gelen altını rafine ediyoruz. Altın bankacılığı ile de son dönemde banka müşterilerimizin sayısı arttı” diyor.

İhracat 2 milyar doları aştı

MÜCEVHER İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, “Geçen yıl ihracatımız yüzde 42 artışla 2 milyar doları geçti. Türkiye’nin ihracatını en çok artıran ikinci sektörüyüz. Bu yıl da aynı ivme devam edecek” dedi. Mücevher sektöründe İstanbul Maden Metal İhracatçıları Birliği bünyesinde bugüne kadar kabul edilen en büyük meblağ olan 1.8 milyon TL bütçeli 3 proje için çalışmalar yürüttüklerini belirten Ayhan Güner projeler hakkında şu detayları verdi: “Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği fonlarından hibe alınarak yapılan 275 Bin Euro bütçeli Kuyumculuk Öğretmen Eğitimi Değerli Taşlarla Geleceği İşlemek projesinin Ön Başvurusu kabul edildi. Projeyle 25 tane kuyumculuk meslek dersi öğretmen yetiştirilecek. Bu projenin sahibi JTR ortaklarımız ise İstanbul Kuyumcular Odası, Küçükçekmece Kuyumculuk Meslek Lisesi’dir. Taşların tılsımını duymak projesi ile de işitme engellilere taş kesim eğitimi verilecek. 517 bin TL’lik bütçenin yüzde 75’i İstanbul Kalkınma Ajansı hibesi yüzde 25 ise Birliğimiz bütçesinden karşılanacak. Gençlerle Geleceği Tasarlamak Projesi ise bilgisayarlı tasarım kursunu kapsıyor. 275 bin Euro bütçeli
proje Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği fonlarından yüzde 80 hibe alınarak yürütülecek.”


Mücevherin genç mühendisleri yetişiyor

İSTANBUL Ticaret Üniversitesi Mühendislik ve Tasarım Fakültesi Mücevherat Mühendisliği Bölümü bu alanda dünyada ilk örneklerden biri oldu. Geçen dönem eğitime başlayan bölüm için Kuyumcukent’te bir de Araştırma ve Uygulama Laboratuvarı kuruldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik ve Tasarım Fakültesi Mücevherat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Çizmecioğlu, “Eğitimli eleman ihtiyacı ortaya çıktığı için İstanbul Ticaret Odası meslek komiteleri mücevherat mühendislik bölümünün açılmasını talep ettiler. Dünyada ilk defa mücevherat mühendisliği bölümü üniversitemizde açıldı. 2011-2012 yılında üniversitemizde mücevherat lisans eğitimi başladı” dedi. Mücevher İhracatları Birliği ve İMMB Koordinatör Başkanı Ayhan Güner ise “İstanbul Kuyumcu
Odası’yla birlikte Küçükçekmece Kuyumculuk Meslek Lisesi’ni hayata geçirdik. Atölyeler ve öğrenciler hazır. Oradan yetişen öğrenciler İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne altyapı olacak ve büyük katkı sağlayacak. Okul, üniversite sektörle beraber olursa daha kaliteli üretim yapabiliriz. Kaliteli üretim demek daha çok ihracat demek” diye konuştu.