Haber Detayı

Çelik üretimine ithalat darbesi


İthalattaki artış demir çelik üretimini vurdu. TÇÜD Genel Sekreteri Yayan, ithalatın yılın ilk 5 ayında miktar bazında yüzde 30,4, değer bazında da yüzde 15 arttığına dikkat çekti.

İthalat nedeniyle yılın ilk yarısında demir-çelik üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 gerileyerek 17,4 milyon tona düştü. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıllarda demir-çelik sektörünün üretim performansının sanayinin genel üretim ortalamalarına göre daha iyi durumda olduğunu belirterek, yılın ilk 6 ayı itibarıyla tersine bir durumun yaşandığını söyledi.

Haziran ayında çelik üretiminin 2 milyon 941 bin ton olarak gerçekleştiğini dile getiren Yayan, bunun bir önceki aya göre yüzde 3,6’lık bir düşüşü, 2012 Haziran ayına göre ise yüzde 0,5’lik bir artışı ifade ettiğini kaydetti. Yayan, ocak-haziran döneminde ham çelik üretiminin geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,9 azalarak 17,4 milyon tona gerilediğini bildirdi.

Çelik tüketiminde artış olmasına rağmen üretimin düştüğüne dikkati çeken Yayan, ’’Bu durum, ithalattaki artıştan kaynaklandı. Yılın ilk 5 ayında ithalat, miktar bazında yüzde 30,4, değer bazında da yüzde 15 arttı. Dolayısıyla üretimimiz ithalattaki olağanüstü artış yüzünden gerileme gösterdi’’ dedi.

İthalattaki hızlı artışın nedenleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yayan, geçen yılın son çeyreğinden bu zamana kadar girdi maliyetleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını, bu durumun ithalatı daha cazip hale getirdiğini söyledi. Hurda fiyatlarının yılın ilk 5 ayında çok yüksek seyrettiğini anlatan Yayan, ’’Dünyada 500 milyon ton civarında bir kapasite fazlalılığı var. Bu kapasite fazlalılığı nihai ürün fiyatlarını baskı altına alıyor. Hem nihai ürün fiyatları baskı altında olup hem de girdi fiyatları yüksek seyrettiğinde üretici, hurda üreticileri ile tüketiciler arasında sıkışıyor. Bu da kendileri açısından zarara neden oluyor’’ diye konuştu.

Rekabet etmekte güçlük çektiklerini dile getiren Yayan, AB’nin rekabet konusundaki olumsuzluklar karşısında sessiz kalmadığını ve çelik eylem planı hazırladığını vurguladı. Çevre katkı ve TRT payı gibi kamu kaynaklı kesintilerin sektör üzerinde ağır yük oluşturduğunu dile getiren Yayan, her yıl çevre katkı payına 50 milyon, TRT payına da 25 milyon dolar civarında para ödediklerinin altını çizdi. Yayan, enerji maliyetlerinin de rakip ülkelerdeki maliyetlerin oldukça üzerinde seyrettiğini kaydetti.

İthalattaki artış demir çelik üretimini vurdu. TÇÜD Genel Sekreteri Yayan, ithalatın yılın ilk 5 ayında miktar bazında yüzde 30,4, değer bazında da yüzde 15 arttığına dikkat çekti.

İthalat nedeniyle yılın ilk yarısında demir-çelik üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 gerileyerek 17,4 milyon tona düştü. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıllarda demir-çelik sektörünün üretim performansının sanayinin genel üretim ortalamalarına göre daha iyi durumda olduğunu belirterek, yılın ilk 6 ayı itibarıyla tersine bir durumun yaşandığını söyledi.

Haziran ayında çelik üretiminin 2 milyon 941 bin ton olarak gerçekleştiğini dile getiren Yayan, bunun bir önceki aya göre yüzde 3,6’lık bir düşüşü, 2012 Haziran ayına göre ise yüzde 0,5’lik bir artışı ifade ettiğini kaydetti. Yayan, ocak-haziran döneminde ham çelik üretiminin geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,9 azalarak 17,4 milyon tona gerilediğini bildirdi.

Çelik tüketiminde artış olmasına rağmen üretimin düştüğüne dikkati çeken Yayan, ’’Bu durum, ithalattaki artıştan kaynaklandı. Yılın ilk 5 ayında ithalat, miktar bazında yüzde 30,4, değer bazında da yüzde 15 arttı. Dolayısıyla üretimimiz ithalattaki olağanüstü artış yüzünden gerileme gösterdi’’ dedi.

İthalattaki hızlı artışın nedenleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yayan, geçen yılın son çeyreğinden bu zamana kadar girdi maliyetleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını, bu durumun ithalatı daha cazip hale getirdiğini söyledi. Hurda fiyatlarının yılın ilk 5 ayında çok yüksek seyrettiğini anlatan Yayan, ’’Dünyada 500 milyon ton civarında bir kapasite fazlalılığı var. Bu kapasite fazlalılığı nihai ürün fiyatlarını baskı altına alıyor. Hem nihai ürün fiyatları baskı altında olup hem de girdi fiyatları yüksek seyrettiğinde üretici, hurda üreticileri ile tüketiciler arasında sıkışıyor. Bu da kendileri açısından zarara neden oluyor’’ diye konuştu.

Rekabet etmekte güçlük çektiklerini dile getiren Yayan, AB’nin rekabet konusundaki olumsuzluklar karşısında sessiz kalmadığını ve çelik eylem planı hazırladığını vurguladı. Çevre katkı ve TRT payı gibi kamu kaynaklı kesintilerin sektör üzerinde ağır yük oluşturduğunu dile getiren Yayan, her yıl çevre katkı payına 50 milyon, TRT payına da 25 milyon dolar civarında para ödediklerinin altını çizdi. Yayan, enerji maliyetlerinin de rakip ülkelerdeki maliyetlerin oldukça üzerinde seyrettiğini kaydetti.