İhracat Yapmak İçin 1.9 Milyon Ödedi
Güney Hasır Çelik Genel Müdürü Ferhat Akgüngör, ihracatta son 3 aydır gümrük kapılarında çıkarılan zorluklar olduğunu vurgulayarak, "Kendi gümrüklerimizde ihracatçılar engelleniyor. Bu yıl ihracat yapmak için 1.9 milyon TL ödedim"dedi.
Türkiye ihracat eksenli kalkınma modeliyle, ithalatta bağımlı olduğu ürünleri içeride üretip, katma değerli ürünlerin ihracatı ile gelir artışına odaklanırken, tam da bu stratejiye uygun bir şirketten "Engelleniyoruz" çığlığı geldi.
Adana OSB'de 4 fabrikası ile hizmet veren Güney Hasır Çelik, Türkiye'deki hasır çeliğin yüzde 25'ini üretiyor, yüksek teknoloji ürünleriyle ithalat bağımlılığını kırıp cari açığın azalmasına katkıda bulunuyor. İnşaat çeliğinde bir numaralı kaliteye ulaşan, Türkiye'de galfantlı tel üretimini başaran tek örnek olan şirketin Genel Müdürü Ferhat Akgüngör, son 3 ayda ihracatta önemli zorluk yaşadıklarını anlatıyor.
Son dönemde gümrüklerde gönderilen her malın kırmızı hat denilen inceleme bölgesine düştüğünü anlatıyor Akgüngör. "Tüm sektörler ve firmaların yaşadığı bir sorun bu. Enteresan şeyler oluyor, anlamış değiliz neden olduğunu" diyor. Ton başına 60 TL yolluk ücreti, 70 dolar da inceleme ücreti alınıyormuş gümrükte... Akgüngör yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor:
"10 konteyner gönderirseniz 600 TL yolluk parası, 700 dolar da inceleme parası alıyorlar. Zaten kazançlar cent'lere düştü. Bunu niye alıyorsunuz? Son 3 aydır böyle bir uygulama var. Yeni bir yönetmelik çıkmış. Evrakları bir görseniz, bir konteyner incelemeye 2 günlük yol harcı alıyor ayrıca. Devlet kendi arabasıyla gitmiyor, ben götürüp getiriyorum. Bütün ihracat noktalarında böyle bir sıkıntı yaşıyoruz."
Akgüngör'ün tahmini hayali ihracat yapanların denetimine yönelik böyle bir uygulama başlatılmış olması. "Ama bunun maliyetini üreticiye yüklemek, ihracattaki hedeflerimizi baltalamaktır" tespiti yapıyor.
"Biz de size doğalgaz, elektrik zamlarını soracaktık. Daha büyük dertleriniz varmış" diyoruz, Akgüngör esprili üslubuyla cevaplıyor: "O, şuna benziyor. Büyük balık küçük balığa anlatıyor. 'Evladım çengelin ucunda yem varsa, biri çekiyorsa oltadır hemen kaç' diyor. O sırada yukarıdan bir ağ geliyor, 'Bu da evladım yukarıdan atılır, yapacak bir şey yok, kendini teslim edeceksin' diyor. Bu doğalgaz ve elektrik zamları böyle tepeden iniyor ve onlara teslimiz. Ama Bosna Hersek'le ticaret yapmak istiyorsunuz. O ülke, diğer ülkelere yüzde 10 gümrük vergisi koymuş, bize koymamış. Bizden mal almak istiyorlar. Malı yapıp yolluyorsunuz. Devlet diyor ki bir gümrük müsteşarından bu gönderi ile ilgili rapor hazırlat. Rapor 1500 dolar. E ben zaten bir konteyner'dan 500 dolar kazanacaktım, bu parayı nasıl vereyim? Bunu ister istemez fiyata yansıtıyorsunuz, müşteriniz rakiplerinizi tercih etmeye başlıyor."
Artık ne kazandığına değil nerelerde para kaybettiğine bakıyormuş Akgüngör... Üşenmemiş, hesaplamış. Bu yılın 10 ayında ihracat yaparken aslında hiç ödememesi gereken 1.9 milyon TL cebinden çıkmış. Anlatıyor: "Notere 160 bin TL vermişim örneğin. Gümrüğün verdiği evrağı notere tastikletiyorum, bir suretini ihracatçı birliklerine veriyorum. Orada bir kişi evrağı alıyor, internete girip, gümrüğün sitesinden karşılaştırıp işleme koyuyor. Akdeniz İhracatçılar Birliği'ne ayriyetten de para ödüyoruz. Müşavirlere verdiğim parayla fabrika kurardım." Peki hata nerede? Agüngör yasaların iyi yönde çıktığını ancak kararname ve yönetmeliklerin çeliştiğini, bürokratların da kendilerini riske atmamak için yerli yersiz tüm kuralları uygulamak durumunda kaldığını belirtiyor.
NE İTHAL EDİLİYORSA O ÜRÜNLERİ ÜRETİYORUZ
Güney Hasır Çelik, 180 milyon dolarlık ciro, 40 milyon dolarlık bir ihracatta imza atıyor. Akgüngör havaya uçan bu sermayenin ve boşa harcanan zamanın ihracat performansını birebir etkilediğini vurguluyor. Bunun çözümünün ise tüm işlemlerin internet üzerinden online yapılması gerektiğini söylüyor. "Bir fatura kestiğimde vergi idaresi
Güney Hasır Çelik Genel Müdürü Ferhat Akgüngör, ihracatta son 3 aydır gümrük kapılarında çıkarılan zorluklar olduğunu vurgulayarak, "Kendi gümrüklerimizde ihracatçılar engelleniyor. Bu yıl ihracat yapmak için 1.9 milyon TL ödedim"dedi.
Türkiye ihracat eksenli kalkınma modeliyle, ithalatta bağımlı olduğu ürünleri içeride üretip, katma değerli ürünlerin ihracatı ile gelir artışına odaklanırken, tam da bu stratejiye uygun bir şirketten "Engelleniyoruz" çığlığı geldi.
Adana OSB'de 4 fabrikası ile hizmet veren Güney Hasır Çelik, Türkiye'deki hasır çeliğin yüzde 25'ini üretiyor, yüksek teknoloji ürünleriyle ithalat bağımlılığını kırıp cari açığın azalmasına katkıda bulunuyor. İnşaat çeliğinde bir numaralı kaliteye ulaşan, Türkiye'de galfantlı tel üretimini başaran tek örnek olan şirketin Genel Müdürü Ferhat Akgüngör, son 3 ayda ihracatta önemli zorluk yaşadıklarını anlatıyor.
Son dönemde gümrüklerde gönderilen her malın kırmızı hat denilen inceleme bölgesine düştüğünü anlatıyor Akgüngör. "Tüm sektörler ve firmaların yaşadığı bir sorun bu. Enteresan şeyler oluyor, anlamış değiliz neden olduğunu" diyor. Ton başına 60 TL yolluk ücreti, 70 dolar da inceleme ücreti alınıyormuş gümrükte... Akgüngör yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor:
"10 konteyner gönderirseniz 600 TL yolluk parası, 700 dolar da inceleme parası alıyorlar. Zaten kazançlar cent'lere düştü. Bunu niye alıyorsunuz? Son 3 aydır böyle bir uygulama var. Yeni bir yönetmelik çıkmış. Evrakları bir görseniz, bir konteyner incelemeye 2 günlük yol harcı alıyor ayrıca. Devlet kendi arabasıyla gitmiyor, ben götürüp getiriyorum. Bütün ihracat noktalarında böyle bir sıkıntı yaşıyoruz."
Akgüngör'ün tahmini hayali ihracat yapanların denetimine yönelik böyle bir uygulama başlatılmış olması. "Ama bunun maliyetini üreticiye yüklemek, ihracattaki hedeflerimizi baltalamaktır" tespiti yapıyor.
"Biz de size doğalgaz, elektrik zamlarını soracaktık. Daha büyük dertleriniz varmış" diyoruz, Akgüngör esprili üslubuyla cevaplıyor: "O, şuna benziyor. Büyük balık küçük balığa anlatıyor. 'Evladım çengelin ucunda yem varsa, biri çekiyorsa oltadır hemen kaç' diyor. O sırada yukarıdan bir ağ geliyor, 'Bu da evladım yukarıdan atılır, yapacak bir şey yok, kendini teslim edeceksin' diyor. Bu doğalgaz ve elektrik zamları böyle tepeden iniyor ve onlara teslimiz. Ama Bosna Hersek'le ticaret yapmak istiyorsunuz. O ülke, diğer ülkelere yüzde 10 gümrük vergisi koymuş, bize koymamış. Bizden mal almak istiyorlar. Malı yapıp yolluyorsunuz. Devlet diyor ki bir gümrük müsteşarından bu gönderi ile ilgili rapor hazırlat. Rapor 1500 dolar. E ben zaten bir konteyner'dan 500 dolar kazanacaktım, bu parayı nasıl vereyim? Bunu ister istemez fiyata yansıtıyorsunuz, müşteriniz rakiplerinizi tercih etmeye başlıyor."
Artık ne kazandığına değil nerelerde para kaybettiğine bakıyormuş Akgüngör... Üşenmemiş, hesaplamış. Bu yılın 10 ayında ihracat yaparken aslında hiç ödememesi gereken 1.9 milyon TL cebinden çıkmış. Anlatıyor: "Notere 160 bin TL vermişim örneğin. Gümrüğün verdiği evrağı notere tastikletiyorum, bir suretini ihracatçı birliklerine veriyorum. Orada bir kişi evrağı alıyor, internete girip, gümrüğün sitesinden karşılaştırıp işleme koyuyor. Akdeniz İhracatçılar Birliği'ne ayriyetten de para ödüyoruz. Müşavirlere verdiğim parayla fabrika kurardım." Peki hata nerede? Agüngör yasaların iyi yönde çıktığını ancak kararname ve yönetmeliklerin çeliştiğini, bürokratların da kendilerini riske atmamak için yerli yersiz tüm kuralları uygulamak durumunda kaldığını belirtiyor.
NE İTHAL EDİLİYORSA O ÜRÜNLERİ ÜRETİYORUZ
Güney Hasır Çelik, 180 milyon dolarlık ciro, 40 milyon dolarlık bir ihracatta imza atıyor. Akgüngör havaya uçan bu sermayenin ve boşa harcanan zamanın ihracat performansını birebir etkilediğini vurguluyor. Bunun çözümünün ise tüm işlemlerin internet üzerinden online yapılması gerektiğini söylüyor. "Bir fatura kestiğimde vergi idaresi