Merkez Bankası rezervi ile kısa vadeli dış borç dengesi bozuldu
Merkez Bankası döviz rezervlerinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı Haziran sonu itibariyle yüzde 84’le tehlikeli bir noktaya geriledi.
Naki BAKIR
DÜNYA'nın Merkez Bankası verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre bu yılın ilk yarısında Merkez Bankası'nın döviz rezervi yüzde 5.2 oranında 5.3 milyar dolarlık net artışla 105.6 milyar dolar olurken, kısa vadeli dış borç stoku yüzde 24.5 oranında 24.8 milyar dolar artarak 125.7 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası döviz rezervlerinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı haziran sonu itibariyle yüzde 84'le adeta dip noktaya indi. 2002 sonunda yüzde 162.7 olan döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı, izleyen dönemde yükselerek 2007 sonu itibariyle yüzde 165.2 ile zirveye çıkmıştı. Son çeyreğinde küresel krizin başladığı 2008 sonu itibariyle 133.4'e inen bu oran, 2009'da yeniden yükselerek 142.1 olmuştu. Ancak döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı izleyen dönemde yeniden düşüşe geçti, 2010 sonunda 104.4'e geriledi. 2011 sonunda yüzde 100'ün altına inen bu oran 2012 sonunda ise yüzde 99.4 oldu. Buna göre bu yılın ilk yarısında döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı 15.4 puanlık bir düşüş gösterdi.
Özel sektörün borcu 109.4 milyar dolar
Kısa vadeli dış borcun haziran sonu itibariyle 109.4 milyar dolarla büyük bölümü özel sektöre ait bulunuyor. Bunun da 71.9 milyar dolarını özel bankalar ve finans kuruluşlarına, 37.5 milyar dolarını da finansal olmayan özel sektör firmalarına ait tutar oluşturuyor. Aynı tarih itibariyle kamunun 15.4 milyar, Merkez Bankası’nın da 1 milyar dolara yakın kısa vadeli dış borcu bulunuyor.
Yılın ilk yarısında özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 23.1 oranında 20.5 milyar dolar arttı. Bunun da 13.5 milyar doları bankacılık ve finans kesiminin, 7.1 milyar doları finansal olmayan özel sektör firmalarının borcundan kaynaklandı. Kamuya ait kısa vadeli dış borcun yüzde 39.3 oranında 4.3 miyar dolar arttığı ilk altı ayda Merkez Bankası’nın borcunda ise 73 milyon dolarlık bir azalma oldu.
Türkiye'nin, haziran itibariyle orijinal vadesine bakılmaksızın gelecek bir yıl içinde yapması gereken toplam dış borç servisi ise 165.2 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bu tutar baz alındığında ise döviz rezervinin söz konusu dış borcu karşılama oranının yüzde 63.9'la çok daha düşük kaldığı dikkati çekiyor.
En büyük ağırlık özel sektöre ait
Bir yıl içinde yapılacak dış borç servisinde de en büyük ağırlık 141.6 milyar dolarla özel sektöre ait bulunuyor. Bu sürede özel bankaların 77.6 milyar, bankacılık dışı finans kuruluşlarının 7.1 milyar dolar geri ödemesi gerekiyor. Finansal olmayan özel sektör firmaların bir yılda yapacağı geri ödeme ise 57 milyar doları aşıyor. Bir yıl içinde kamu da toplam 20.3 milyar dolar tutarında bir dış borç geri ödemesi yapacak. Bunun da tamamına yakınını 15.5 milyar dolarla kamu bankalarının ve 4.6 milyar dolarla merkezi yönetimin geri ödeme yükü oluşturuyor. Bir yıl içinde Merkez Bankası'nın da 3.3 milyar dolarlık geri ödemesi bulunuyor.
Kısa vadeli dış borç stoku ve bir yıl içinde yapılacak dış borç servisinin büyük bölümü özel sektöre ait bulunuyor. Küresel finansta devam eden belirsizlikler ve özellikle gelişmiş ülkelerin parasal genişlemeye son vererek gelişmekte olan ülkelerden sıcak parayı çekme olasılığı nedeniyle, dış borçta riskli bir tablo bulunuyor. Bir yıl içinde yapılması gereken yüklü miktardaki dış borç servisi, özellikle özel sektör için ciddi bir kur riski oluşturuyor.
Merkez Bankası döviz rezervlerinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı Haziran sonu itibariyle yüzde 84’le tehlikeli bir noktaya geriledi.
Naki BAKIR
DÜNYA'nın Merkez Bankası verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre bu yılın ilk yarısında Merkez Bankası'nın döviz rezervi yüzde 5.2 oranında 5.3 milyar dolarlık net artışla 105.6 milyar dolar olurken, kısa vadeli dış borç stoku yüzde 24.5 oranında 24.8 milyar dolar artarak 125.7 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası döviz rezervlerinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı haziran sonu itibariyle yüzde 84'le adeta dip noktaya indi. 2002 sonunda yüzde 162.7 olan döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı, izleyen dönemde yükselerek 2007 sonu itibariyle yüzde 165.2 ile zirveye çıkmıştı. Son çeyreğinde küresel krizin başladığı 2008 sonu itibariyle 133.4'e inen bu oran, 2009'da yeniden yükselerek 142.1 olmuştu. Ancak döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı izleyen dönemde yeniden düşüşe geçti, 2010 sonunda 104.4'e geriledi. 2011 sonunda yüzde 100'ün altına inen bu oran 2012 sonunda ise yüzde 99.4 oldu. Buna göre bu yılın ilk yarısında döviz rezervinin kısa vadeli dış borcu karşılama oranı 15.4 puanlık bir düşüş gösterdi.
Özel sektörün borcu 109.4 milyar dolar
Kısa vadeli dış borcun haziran sonu itibariyle 109.4 milyar dolarla büyük bölümü özel sektöre ait bulunuyor. Bunun da 71.9 milyar dolarını özel bankalar ve finans kuruluşlarına, 37.5 milyar dolarını da finansal olmayan özel sektör firmalarına ait tutar oluşturuyor. Aynı tarih itibariyle kamunun 15.4 milyar, Merkez Bankası’nın da 1 milyar dolara yakın kısa vadeli dış borcu bulunuyor.
Yılın ilk yarısında özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 23.1 oranında 20.5 milyar dolar arttı. Bunun da 13.5 milyar doları bankacılık ve finans kesiminin, 7.1 milyar doları finansal olmayan özel sektör firmalarının borcundan kaynaklandı. Kamuya ait kısa vadeli dış borcun yüzde 39.3 oranında 4.3 miyar dolar arttığı ilk altı ayda Merkez Bankası’nın borcunda ise 73 milyon dolarlık bir azalma oldu.
Türkiye'nin, haziran itibariyle orijinal vadesine bakılmaksızın gelecek bir yıl içinde yapması gereken toplam dış borç servisi ise 165.2 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bu tutar baz alındığında ise döviz rezervinin söz konusu dış borcu karşılama oranının yüzde 63.9'la çok daha düşük kaldığı dikkati çekiyor.
En büyük ağırlık özel sektöre ait
Bir yıl içinde yapılacak dış borç servisinde de en büyük ağırlık 141.6 milyar dolarla özel sektöre ait bulunuyor. Bu sürede özel bankaların 77.6 milyar, bankacılık dışı finans kuruluşlarının 7.1 milyar dolar geri ödemesi gerekiyor. Finansal olmayan özel sektör firmaların bir yılda yapacağı geri ödeme ise 57 milyar doları aşıyor. Bir yıl içinde kamu da toplam 20.3 milyar dolar tutarında bir dış borç geri ödemesi yapacak. Bunun da tamamına yakınını 15.5 milyar dolarla kamu bankalarının ve 4.6 milyar dolarla merkezi yönetimin geri ödeme yükü oluşturuyor. Bir yıl içinde Merkez Bankası'nın da 3.3 milyar dolarlık geri ödemesi bulunuyor.
Kısa vadeli dış borç stoku ve bir yıl içinde yapılacak dış borç servisinin büyük bölümü özel sektöre ait bulunuyor. Küresel finansta devam eden belirsizlikler ve özellikle gelişmiş ülkelerin parasal genişlemeye son vererek gelişmekte olan ülkelerden sıcak parayı çekme olasılığı nedeniyle, dış borçta riskli bir tablo bulunuyor. Bir yıl içinde yapılması gereken yüklü miktardaki dış borç servisi, özellikle özel sektör için ciddi bir kur riski oluşturuyor.