Haber Detayı

Kur artışı ihracatçıyı da zorlayacak


Dolar ve eurodaki değer artışı, sanayici-ihracatçının had safhadaki ithal girdi bağımlılığı yüzünden ihracatta da avantaj yaratamayacak.

Naki BAKIR

ANALİZ

Küresel sermaye otoritelerinin "parasal sıkılaştırma" ve gelişmekte olan ülkelerden sermayeyi çekme kararı ile Türkiye'de yaşanan devalüasyonun ithalatı baskılarken, ihracata ise doping etkisi yaratması beklenmiyor. Ani yükselişle 2 TL'yi aşan dolar ve 2.7 TL'ye ulaşan euronun, sanayici-ihracatçı kesimin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı nedeniyle, bu kesimi de olumsuz etkileyecek. 

Türkiye'nin ithalatının dörtte üçü, ara mallarından (hammadde) oluşuyor. Yapılan toplam ihracat, ara malı ithalatını karşılamaya yetmiyor. Bu ithalatın da yarıdan fazlasını, sanayide yap-satçılık eğilimini gösteren "işlem görmüş hammaddeler" ithalatı oluşturuyor. Dış ticaret açığı ve dolayısıyla cari işlemler açığındaki büyüme de asıl olarak, petrol ve gaz gibi neredeyse tamamen dışarıya bağımlı olunan enerji ürünlerinden çok, bu işlem görmüş ara mallarından kaynaklanıyor.
Büyük oranda ithal girdi ile üretim ve ihracat yapan sanayicinin üretim maliyetlerinin aynı hızla yükselmesi anlamına geldiği için kurdaki hızlı yükselişin bu kesime bir avantaj yaratması beklenmiyor.

7 ayda ara malına 109.6 milyar dolar
DÜNYA'nın TÜİK verilerinden yaptığı belirlemelere göre Ocak-Temmuz döneminde sanayi için işlem görmüş hammaddelerin ithalatı yüzde 19.4 artışla 53 milyar dolara ulaştı. Bu kalemde geçen yıla göre 8.6 milyar dolar daha fazla ithalat gerçekleştirildi. Buna karşılık, ara malı (hammadde) niteliğindeki diğer fasıllarda ithalat geçen yıla göre geriledi ya da düşük artışlar gösterdi. Özellikle en önemli girdilerden enerji ürünlerinde ithalatın düşüş gösterdiği belirlendi. "Gizli veri" kapsamındaki ham petrol, bitümenli taşkömürü ve doğal gaz ithalatı 20.5 milyar dolarla geçen yılın aynı dönemindekine göre 1.8 milyar dolar daha düşük kaldı. Geçen yıla göre sanayi için işlem görmemiş maddelerde de 1.1 milyar dolarlık bir düşüş yaşandı. İthalat ayrıca işlem görmüş diğer yakıt ve yağlar ve işlem görmemiş yakıt ve yağlar ile esası yiyecek ve içecek olan işlenmemiş hammaddelerde de geriledi.
Hammadde-ara malı grubunda yer alan diğer fasıllardan yatırım mallarının aksam ve parçaları,  taşımacılık araçlarının aksam ve parçaları ve esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş hammadde ise ithalat küçük çaplı artışlar gösterdi. Bu gelişmelerle ara malı ithalatının yedi aylık toplam tutarı, geçen yıla göre yüzde 6.3 oranında 6.5 milyar dolarlık artışla 109.6 milyar dolara ulaştı.
Aynı dönemde yatırım malı ithalatı 1.7 milyar dolarlık bir artışla 21.3 milyar, büyük bölümü binek otomobil olmak üzere tüketim malı ithalatı da 2.2 milyar dolarlık bir artışla 17.4 milyar dolar oldu.
Bu gelişmelerle toplam ithalat geçen yıla göre yüzde 7.6 oranında 10.5 milyar dolar büyüyerek 148.8 milyar dolara çıktı. Bu artışın 6.5 milyar dolarının ara malı ithalatından gelmesi dikkati çekti.

Açığa 'işlenmiş ara malı' etkisi
Geçen yıla göre toplam ithalatta 10 milyar doların üzerinde bir artış yaşanırken, toplam ihracat artışı ise 1.2 milyar dolarda kaldı. İhracat geçen yıla göre sadece yüzde 1.3 artarak 88.3 milyar dolar oldu.
Yedi ayda 60.5 milyar dolarla, geçen yıla göre 9.4 milyar dolar daha fazla dış ticaret açığı verildi. Açıktaki bu artış büyük oranda ara malı grubundaki ithalattan; bu gruptaki artış ise esas olarak "sanayi için işlem görmüş ara malları" fasılından kaynaklandı.
Yedi aylık toplam ithalatın yaklaşık yüzde 74'ünü oluşturan hammadde ithalatı, aynı dönemdeki toplam ihracatın yüzde 124.2'si düzeyinde gerçekleşti. Bu oran geçen yılın aynı döneminde de yüzde 118.3 olmuştu. Başka deyişle yedi aylık dönemlere göre toplam ihracatın ara malı ithalatını karşılama oranı yüzde 84.5'ten yüzde 80.5'e geriledi.
Ocak-Temmuz döneminde tüketim malı ihracatının ara malı ithalatına oranının yüzde 31.6 ile düşük kalması ise sanayinin kullandığı ithal girdilerin ihraçlık ürünlerden çok iç tüketime yönelik üretimde kullandığını gösteriyor.

Kur artışı ihracata neden yaramıyor?
Normalde ihracat performansını olumlu etkileyen faktörlerin başında kur artışı geliyor. Ancak Türkiye'de dövizin pahalanması ithalatı düşürürken, ihracatı da artırmıyor. Bu durum ihracat mallarının üretimindeki ithal girdi bağımlılığından kaynaklanıyor. Sanayici-ihracatçı kesim büyük oranda ithal girdiyle üretim yaptığı için, kur artışları aslında bu kesim için de bir maliyet artışı yaratıyor. Kurdaki yükseliş, büyük oranda ithal girdi kullanarak üretim ve ihracat yapan kesimin üretim maliyetlerini artırıyor, üretimde bağımlı olduğu girdiyi ithal etmesini zorlaştırıyor. Bu da fiyat artışı ve rekabet gücünün daha da azalmasını doğuracak bir faktörü oluşturuyor.

Rekabet gücü için katma değerli ürün
Türkiye'nin emek ve girdi maliyetleri, dünyayı ucuz ihracat mallarına boğan Çin gibi ülkelerle rekabet edemeyecek kadar yüksek düzeyde bulunuyor. Öte yandan Türkiye, dünyada yüksek talep yaratan yüksek katma değerli malların üretiminde çok gerilerde bulunuyor. Japonya gibi ülkeler uzun yıllardır yüksek döviz kurlarına rağmen dış talep yaratan bu malları üretip ihraç edebiliyor. Türkiye ise halen düşük ve orta katma değerli malları üretip ihraç ediyor.

İthalatın geniş ekonomik gruplara göre dağılımı (Ocak-Temmuz; Milyon $)
     2012    2013    Değişim
            (%)    Tutar
İTHALAT    138.230,2    148.756,1    7,6    10.525,9
YATIRIM (SERMAYE) MALLARI    19.620,6    21.285,0    8,5    1.664,4
HAMMADDE (ARA MALLAR)    103.111,8    109.635,6    6,3    6.523,8
   Sanayi için işlem görmemiş hammaddeler    9.479,2    8.372,7    -11,7    -1.106,5
   Sanayi için işlem görmüş hammaddeler    44.394,2    53.024,7    19,4    8.630,5
   İşlem görmemiş yakıt ve yağlar    748,8    595,1    -20,5    -153,7
   Yatırım mallarının aksam ve parçaları    6.091,7    6.996,3    14,8    904,6
   Taşımacılık araçlarının aksam ve parçaları    6.782,0    7.000,1    3,2    218,1
   Esası yiyecek ve iç. olan işlenmemiş hammadde    2.221,6    2.100,9    -5,4    -120,7
   Esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş hammadde    1.275,1    1.330,8    4,4    55,7
   İşlem görmüş diğer yakıt ve yağlar    9.768,3    9.685,3    -0,8    -83,0
   Gizli veri(*)    22.350,9    20.529,6    -8,1    -1.821,3
TÜKETİM  MALLARI    15.136,2    17.406,0    15,0    2.269,8
DİĞERLERİ    361,6    429,4    18,8    67,9
(*): Bir fasıldaki ithalatçı sayısı 3’ten az, ya da 1-2 ithalatçının hakim konumda olduğu
durumlarda devreye giren veri gizliliği uygulaması kapsamındaki petrol ve diğer enerji maddeleri.

Geniş ekonomik gruplara göre dış ticaret (Ocak-Temmuz; Milyon $)
    2012    2013    Değişim
            (%)    Tutar
İHRACAT    87.128,4    88.293,2    1,3    1.164,8
Sermaye (Yatırım) malları    8.144,7    8.917,9    9,5    773,2
Ara (Ham madde) malları    47.238,1    44.379,7    -6,1    -2.858,5
Tüketim malları    31.457,9    34.623,7    10,1    3.165,8
Diğerleri    287,7    372,0    29,3    84,3
İTHALAT    138.230,2    148.756,1    7,6    10.525,9
Sermaye (Yatırım) malları    19.620,6    21.285,0    8,5    1.664,4
Ara (Ham madde) malları    103.111,8    109.635,6    6,3    6.523,8
Tüketim malları    15.136,2    17.406,1    15,0    2.269,8
Diğerleri    361,6    429,4    18,8    67,9
DIŞ TİCARET DENGESİ    -51.101,8    -60.462,9    18,3    -9.361,1
İhracat/İthalat(%)    63,0    59,4
Toplam ihracat/Hammadde İthalatı(%)    84,5    80,5
Hammadde ithalatı/Toplam ihracat    118,3    124,2
Hammadde İthalatı/Toplam İthalat(%)    74,6    73,7
Tüketim Malı İhracatı/Hammadde İthalatı%)    30,5    31,6   
Tüketim Malı İhracatı/Toplam ihracat.(%)    36,1    39,2   
Tüketim Malı İthalatı./Toplam İthalat(%)    11,0    11,7

Dolar ve eurodaki değer artışı, sanayici-ihracatçının had safhadaki ithal girdi bağımlılığı yüzünden ihracatta da avantaj yaratamayacak.

Naki BAKIR

ANALİZ

Küresel sermaye otoritelerinin "parasal sıkılaştırma" ve gelişmekte olan ülkelerden sermayeyi çekme kararı ile Türkiye'de yaşanan devalüasyonun ithalatı baskılarken, ihracata ise doping etkisi yaratması beklenmiyor. Ani yükselişle 2 TL'yi aşan dolar ve 2.7 TL'ye ulaşan euronun, sanayici-ihracatçı kesimin had safhadaki ithal girdi bağımlılığı nedeniyle, bu kesimi de olumsuz etkileyecek. 

Türkiye'nin ithalatının dörtte üçü, ara mallarından (hammadde) oluşuyor. Yapılan toplam ihracat, ara malı ithalatını karşılamaya yetmiyor. Bu ithalatın da yarıdan fazlasını, sanayide yap-satçılık eğilimini gösteren "işlem görmüş hammaddeler" ithalatı oluşturuyor. Dış ticaret açığı ve dolayısıyla cari işlemler açığındaki büyüme de asıl olarak, petrol ve gaz gibi neredeyse tamamen dışarıya bağımlı olunan enerji ürünlerinden çok, bu işlem görmüş ara mallarından kaynaklanıyor.
Büyük oranda ithal girdi ile üretim ve ihracat yapan sanayicinin üretim maliyetlerinin aynı hızla yükselmesi anlamına geldiği için kurdaki hızlı yükselişin bu kesime bir avantaj yaratması beklenmiyor.

7 ayda ara malına 109.6 milyar dolar
DÜNYA'nın TÜİK verilerinden yaptığı belirlemelere göre Ocak-Temmuz döneminde sanayi için işlem görmüş hammaddelerin ithalatı yüzde 19.4 artışla 53 milyar dolara ulaştı. Bu kalemde geçen yıla göre 8.6 milyar dolar daha fazla ithalat gerçekleştirildi. Buna karşılık, ara malı (hammadde) niteliğindeki diğer fasıllarda ithalat geçen yıla göre geriledi ya da düşük artışlar gösterdi. Özellikle en önemli girdilerden enerji ürünlerinde ithalatın düşüş gösterdiği belirlendi. "Gizli veri" kapsamındaki ham petrol, bitümenli taşkömürü ve doğal gaz ithalatı 20.5 milyar dolarla geçen yılın aynı dönemindekine göre 1.8 milyar dolar daha düşük kaldı. Geçen yıla göre sanayi için işlem görmemiş maddelerde de 1.1 milyar dolarlık bir düşüş yaşandı. İthalat ayrıca işlem görmüş diğer yakıt ve yağlar ve işlem görmemiş yakıt ve yağlar ile esası yiyecek ve içecek olan işlenmemiş hammaddelerde de geriledi.
Hammadde-ara malı grubunda yer alan diğer fasıllardan yatırım mallarının aksam ve parçaları,  taşımacılık araçlarının aksam ve parçaları ve esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş hammadde ise ithalat küçük çaplı artışlar gösterdi. Bu gelişmelerle ara malı ithalatının yedi aylık toplam tutarı, geçen yıla göre yüzde 6.3 oranında 6.5 milyar dolarlık artışla 109.6 milyar dolara ulaştı.
Aynı dönemde yatırım malı ithalatı 1.7 milyar dolarlık bir artışla 21.3 milyar, büyük bölümü binek otomobil olmak üzere tüketim malı ithalatı da 2.2 milyar dolarlık bir artışla 17.4 milyar dolar oldu.
Bu gelişmelerle toplam ithalat geçen yıla göre yüzde 7.6 oranında 10.5 milyar dolar büyüyerek 148.8 milyar dolara çıktı. Bu artışın 6.5 milyar dolarının ara malı ithalatından gelmesi dikkati çekti.

Açığa 'işlenmiş ara malı' etkisi
Geçen yıla göre toplam ithalatta 10 milyar doların üzerinde bir artış yaşanırken, toplam ihracat artışı ise 1.2 milyar dolarda kaldı. İhracat geçen yıla göre sadece yüzde 1.3 artarak 88.3 milyar dolar oldu.
Yedi ayda 60.5 milyar dolarla, geçen yıla göre 9.4 milyar dolar daha fazla dış ticaret açığı verildi. Açıktaki bu artış büyük oranda ara malı grubundaki ithalattan; bu gruptaki artış ise esas olarak "sanayi için işlem görmüş ara malları" fasılından kaynaklandı.
Yedi aylık toplam ithalatın yaklaşık yüzde 74'ünü oluşturan hammadde ithalatı, aynı dönemdeki toplam ihracatın yüzde 124.2'si düzeyinde gerçekleşti. Bu oran geçen yılın aynı döneminde de yüzde 118.3 olmuştu. Başka deyişle yedi aylık dönemlere göre toplam ihracatın ara malı ithalatını karşılama oranı yüzde 84.5'ten yüzde 80.5'e geriledi.
Ocak-Temmuz döneminde tüketim malı ihracatının ara malı ithalatına oranının yüzde 31.6 ile düşük kalması ise sanayinin kullandığı ithal girdilerin ihraçlık ürünlerden çok iç tüketime yönelik üretimde kullandığını gösteriyor.

Kur artışı ihracata neden yaramıyor?
Normalde ihracat performansını olumlu etkileyen faktörlerin başında kur artışı geliyor. Ancak Türkiye'de dövizin pahalanması ithalatı düşürürken, ihracatı da artırmıyor. Bu durum ihracat mallarının üretimindeki ithal girdi bağımlılığından kaynaklanıyor. Sanayici-ihracatçı kesim büyük oranda ithal girdiyle üretim yaptığı için, kur artışları aslında bu kesim için de bir maliyet artışı yaratıyor. Kurdaki yükseliş, büyük oranda ithal girdi kullanarak üretim ve ihracat yapan kesimin üretim maliyetlerini artırıyor, üretimde bağımlı olduğu girdiyi ithal etmesini zorlaştırıyor. Bu da fiyat artışı ve rekabet gücünün daha da azalmasını doğuracak bir faktörü oluşturuyor.

Rekabet gücü için katma değerli ürün
Türkiye'nin emek ve girdi maliyetleri, dünyayı ucuz ihracat mallarına boğan Çin gibi ülkelerle rekabet edemeyecek kadar yüksek düzeyde bulunuyor. Öte yandan Türkiye, dünyada yüksek talep yaratan yüksek katma değerli malların üretiminde çok gerilerde bulunuyor. Japonya gibi ülkeler uzun yıllardır yüksek döviz kurlarına rağmen dış talep yaratan bu malları üretip ihraç edebiliyor. Türkiye ise halen düşük ve orta katma değerli malları üretip ihraç ediyor.

İthalatın geniş ekonomik gruplara göre dağılımı (Ocak-Temmuz; Milyon $)
     2012    2013    Değişim
            (%)    Tutar
İTHALAT    138.230,2    148.756,1    7,6    10.525,9
YATIRIM (SERMAYE) MALLARI    19.620,6    21.285,0    8,5    1.664,4
HAMMADDE (ARA MALLAR)    103.111,8    109.635,6    6,3    6.523,8
   Sanayi için işlem görmemiş hammaddeler    9.479,2    8.372,7    -11,7    -1.106,5
   Sanayi için işlem görmüş hammaddeler    44.394,2    53.024,7    19,4    8.630,5
   İşlem görmemiş yakıt ve yağlar    748,8    595,1    -20,5    -153,7
   Yatırım mallarının aksam ve parçaları    6.091,7    6.996,3    14,8    904,6
   Taşımacılık araçlarının aksam ve parçaları    6.782,0    7.000,1    3,2    218,1
   Esası yiyecek ve iç. olan işlenmemiş hammadde    2.221,6    2.100,9    -5,4    -120,7
   Esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş hammadde    1.275,1    1.330,8    4,4    55,7
   İşlem görmüş diğer yakıt ve yağlar    9.768,3    9.685,3    -0,8    -83,0
   Gizli veri(*)    22.350,9    20.529,6    -8,1    -1.821,3
TÜKETİM  MALLARI    15.136,2    17.406,0    15,0    2.269,8
DİĞERLERİ    361,6    429,4    18,8    67,9
(*): Bir fasıldaki ithalatçı sayısı 3’ten az, ya da 1-2 ithalatçının hakim konumda olduğu
durumlarda devreye giren veri gizliliği uygulaması kapsamındaki petrol ve diğer enerji maddeleri.

Geniş ekonomik gruplara göre dış ticaret (Ocak-Temmuz; Milyon $)
    2012    2013    Değişim
            (%)    Tutar
İHRACAT    87.128,4    88.293,2    1,3    1.164,8
Sermaye (Yatırım) malları    8.144,7    8.917,9    9,5    773,2
Ara (Ham madde) malları    47.238,1    44.379,7    -6,1    -2.858,5
Tüketim malları    31.457,9    34.623,7    10,1    3.165,8
Diğerleri    287,7    372,0    29,3    84,3
İTHALAT    138.230,2    148.756,1    7,6    10.525,9
Sermaye (Yatırım) malları    19.620,6    21.285,0    8,5    1.664,4
Ara (Ham madde) malları    103.111,8    109.635,6    6,3    6.523,8
Tüketim malları    15.136,2    17.406,1    15,0    2.269,8
Diğerleri    361,6    429,4    18,8    67,9
DIŞ TİCARET DENGESİ    -51.101,8    -60.462,9    18,3    -9.361,1
İhracat/İthalat(%)    63,0    59,4
Toplam ihracat/Hammadde İthalatı(%)    84,5    80,5
Hammadde ithalatı/Toplam ihracat    118,3    124,2
Hammadde İthalatı/Toplam İthalat(%)    74,6    73,7
Tüketim Malı İhracatı/Hammadde İthalatı%)    30,5    31,6   
Tüketim Malı İhracatı/Toplam ihracat.(%)    36,1    39,2   
Tüketim Malı İthalatı./Toplam İthalat(%)    11,0    11,7