Haber Detayı

Çin ile dış ticaret açığı kanayan yara


Çin’e verilen dış ticaret açığının 68 milyar dolara ulaştığını belirten TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, “Çinle olan dış ticaret açığımız kanayan yara. Dış ticaret açığımızın yaklaşık yüzde 18’i Çin’den kaynaklanıyor. Bu açığın kapanması için Çinli iş insanlarıyla ekonomik işbirliği ve yatırım alanlarında çalışmaların arttırılması gerekiyor” dedi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON),  Çin’den 130, Türkiye’den ise 300 iş insanını, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ında katıldığı Türkiye - Çin Ticaret ve Yatırım Forumu’nda buluşturdu.

Forumun açılışında konuşan TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral iki ülke arasındaki dış ticaret açığına dikkat çekti.

Meral, “Son 10 yılda Çin, Türkiye’nin Rusya ve Almanya’dan sonra 24.1 milyar dolarla üçüncü en büyük ticaret ortağı haline geldi. Ancak ekonomik ve ticari ilişkilerdeki sağlıksız, sürdürebilir olmama durumu ne yazık ki halen sürmekte. İki ülke arasındaki ticaret açığı kanayan bir yara. Bu açığın kapatılması Türkiye’deki cari işlemler, istihdam ve katma değer açısından çok önemli” dedi.

Son 4 yılda Çin’e verdiğimiz dış ticaret açığının 68 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Meral, şöyle devam etti: “Bu rakamın ilerleyen yıllarda 100 milyar dolara çıkması ise endişe verici bir durum olarak ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıl Çin’e verdiğimiz dış ticaret açığımız 18,4 milyar dolar. Türkiye’nin dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 18’i Çin’den kaynaklanıyor. Bu açığın kapanması da mümkün gözükmüyor.”

“Çin’den yatırım bekliyoruz”

Çin'in 2012 yılında yurtdışına yaptığı doğrudan yatırım miktarının, bir önceki yıla göre yüzde 17,6 artarak, 87,8 milyar dolara ulaştığını aktaran Meral, bu yatırımlardan Türkiye’nin aldığı payın çok az olduğunu vurguladı. Çinli yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmasını önemsediklerini belirten Meral,  “Türkiye’deki Çin sermayeli yatırımlar yaklaşık 100 milyon dolar civarında, Çin’deki Türk sermayeli yatırımlar ise 150 milyon dolar civarında bulunuyor. Çin dünyadaki beşinci büyük sermaye ihracatçısı ülke haline geldi ve yabancı ülkelere yatırımlarda hızlı artış eğilimini devam ettiriyor. Ticaret açığının giderilmesi için Çin’in Türkiye’de yatırım yapmasını önemsiyoruz. Üçüncü ülkelerde de özellikle müteahhitlik ve enerji alanında ortak yatırım işbirliği yapılabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Gıda güvenliği anlaşmasının sonuçlandırılması sonrasında Türk gıda ürünlerinin Çin pazarında yer almasının önü açıldığını belirten Meral şöyle devam etti:  “Çin pazarına yönelik Türk gıda ürünlerine hükümetimizden destekleyici adımlar beklemekteyiz. Bununla birlikte Çin pazarında rekabet üstünlüğü olan ürünlerimizin de girebilmesi için stratejik çalışmaların önemini hatırlatmakta yarar görüyoruz. Zira ticari açığın aza indirgenmesi için bu adımların önemli olduğunu düşünmekteyiz. Özellikle Çin’e ihracatımızın 2,8 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurulursa, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,3 artışla 1,818 trilyon dolar ithalat yapan Çin’in bu pastasından yeterince pay alamadığımızı düşünüyoruz.”

“Çinli yatırımcılar cimri davranmasın”

Çinli yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapmakta cimri davrandıklarını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Çinli yatırımcılar Türkiye’ye yatırım yapmakta cimri davranmasınlar. Aramızda ki kardeşlik bağlarının ekonomik anlamda gelişmesine de katkıda bulunsunlar. Biz Türkiye Cumhuriyet’i olarak her geçen yıl bir önceki yıla göre Çin ile olan ticari bağlarımızı arttırıyoruz ve onlardan da aynı adımları bekliyoruz” dedi. Türkiye’ye yatırım yapmanın Çinli iş insanları için büyük avantajlar oluşturacağını vurgulayan Zafer Çağlan, Çinli iş insanlarının Türkiye’den dört saatlik uçuş mesafesi ile 56 ülke, 1.5 milyar insan ve dünya ticaret hacminin yarısına ulaşabileceklerini belirtti. Türkiye’nin Çin’in 1.7 trilyon dolarlık ithalatının hacminin binde birinden bile pay alamadığını söyleyen Zafer Çağlayan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Çin’in ithalatından çok düşük bir pay elde ediyor. Bizim Çin’in ithalatından alacağımız payı genişletmek için onlara ihtiyaç duydukları ürünü en ucuz ve en kaliteli şekilde sunmamız gerekiyor. Çin bizim ithalat sıralamamızda 14. sırada, biz ise onların ithalatında 54. sıradayız bu dengesizliği değiştirerek Çin’e olan ihracatımızı üst sıralara çekmek bizim elimizde.”

Çin’e verilen dış ticaret açığının 68 milyar dolara ulaştığını belirten TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, “Çinle olan dış ticaret açığımız kanayan yara. Dış ticaret açığımızın yaklaşık yüzde 18’i Çin’den kaynaklanıyor. Bu açığın kapanması için Çinli iş insanlarıyla ekonomik işbirliği ve yatırım alanlarında çalışmaların arttırılması gerekiyor” dedi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON),  Çin’den 130, Türkiye’den ise 300 iş insanını, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ında katıldığı Türkiye - Çin Ticaret ve Yatırım Forumu’nda buluşturdu.

Forumun açılışında konuşan TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral iki ülke arasındaki dış ticaret açığına dikkat çekti.

Meral, “Son 10 yılda Çin, Türkiye’nin Rusya ve Almanya’dan sonra 24.1 milyar dolarla üçüncü en büyük ticaret ortağı haline geldi. Ancak ekonomik ve ticari ilişkilerdeki sağlıksız, sürdürebilir olmama durumu ne yazık ki halen sürmekte. İki ülke arasındaki ticaret açığı kanayan bir yara. Bu açığın kapatılması Türkiye’deki cari işlemler, istihdam ve katma değer açısından çok önemli” dedi.

Son 4 yılda Çin’e verdiğimiz dış ticaret açığının 68 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Meral, şöyle devam etti: “Bu rakamın ilerleyen yıllarda 100 milyar dolara çıkması ise endişe verici bir durum olarak ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıl Çin’e verdiğimiz dış ticaret açığımız 18,4 milyar dolar. Türkiye’nin dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 18’i Çin’den kaynaklanıyor. Bu açığın kapanması da mümkün gözükmüyor.”

“Çin’den yatırım bekliyoruz”

Çin'in 2012 yılında yurtdışına yaptığı doğrudan yatırım miktarının, bir önceki yıla göre yüzde 17,6 artarak, 87,8 milyar dolara ulaştığını aktaran Meral, bu yatırımlardan Türkiye’nin aldığı payın çok az olduğunu vurguladı. Çinli yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmasını önemsediklerini belirten Meral,  “Türkiye’deki Çin sermayeli yatırımlar yaklaşık 100 milyon dolar civarında, Çin’deki Türk sermayeli yatırımlar ise 150 milyon dolar civarında bulunuyor. Çin dünyadaki beşinci büyük sermaye ihracatçısı ülke haline geldi ve yabancı ülkelere yatırımlarda hızlı artış eğilimini devam ettiriyor. Ticaret açığının giderilmesi için Çin’in Türkiye’de yatırım yapmasını önemsiyoruz. Üçüncü ülkelerde de özellikle müteahhitlik ve enerji alanında ortak yatırım işbirliği yapılabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Gıda güvenliği anlaşmasının sonuçlandırılması sonrasında Türk gıda ürünlerinin Çin pazarında yer almasının önü açıldığını belirten Meral şöyle devam etti:  “Çin pazarına yönelik Türk gıda ürünlerine hükümetimizden destekleyici adımlar beklemekteyiz. Bununla birlikte Çin pazarında rekabet üstünlüğü olan ürünlerimizin de girebilmesi için stratejik çalışmaların önemini hatırlatmakta yarar görüyoruz. Zira ticari açığın aza indirgenmesi için bu adımların önemli olduğunu düşünmekteyiz. Özellikle Çin’e ihracatımızın 2,8 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurulursa, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,3 artışla 1,818 trilyon dolar ithalat yapan Çin’in bu pastasından yeterince pay alamadığımızı düşünüyoruz.”

“Çinli yatırımcılar cimri davranmasın”

Çinli yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapmakta cimri davrandıklarını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Çinli yatırımcılar Türkiye’ye yatırım yapmakta cimri davranmasınlar. Aramızda ki kardeşlik bağlarının ekonomik anlamda gelişmesine de katkıda bulunsunlar. Biz Türkiye Cumhuriyet’i olarak her geçen yıl bir önceki yıla göre Çin ile olan ticari bağlarımızı arttırıyoruz ve onlardan da aynı adımları bekliyoruz” dedi. Türkiye’ye yatırım yapmanın Çinli iş insanları için büyük avantajlar oluşturacağını vurgulayan Zafer Çağlan, Çinli iş insanlarının Türkiye’den dört saatlik uçuş mesafesi ile 56 ülke, 1.5 milyar insan ve dünya ticaret hacminin yarısına ulaşabileceklerini belirtti. Türkiye’nin Çin’in 1.7 trilyon dolarlık ithalatının hacminin binde birinden bile pay alamadığını söyleyen Zafer Çağlayan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Çin’in ithalatından çok düşük bir pay elde ediyor. Bizim Çin’in ithalatından alacağımız payı genişletmek için onlara ihtiyaç duydukları ürünü en ucuz ve en kaliteli şekilde sunmamız gerekiyor. Çin bizim ithalat sıralamamızda 14. sırada, biz ise onların ithalatında 54. sıradayız bu dengesizliği değiştirerek Çin’e olan ihracatımızı üst sıralara çekmek bizim elimizde.”